Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/855 E. 2023/703 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/855 Esas
KARAR NO: 2023/703 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/47 D. İş – 2023/51 Karar
TARİHİ: 28/03/2023
DAVA: İHTİYATİ HACİZ
KONU: İHTİYATİ HACZE İTİRAZ
KARAR TARİHİ: 27/04/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle, borçlu hakkında takibe başlayacaklarını ve icra takibinden haberdar olduğu takdirde mallarını kaçırmasından endişe ettiklerini, buna mani olmak için mahkemeden borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarıyla 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini istediklerini; borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, Dava giderleriyle vekâlet ücretinin borçluya ödettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 08/02/2023 tarihli kararı ile; ” Alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla, 91.582,87-TL alacağı karşılayacak şekilde %15’ine tekabül eden 13.737,43 TL teminat karşılığında İİK.’nin 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına borca yetecek kadar miktarda İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde (Tahsilde tekerrür olmamak üzere) ihtiyati haciz konulmasına, İlerde haksız çıkacak tarafa yükletilmek üzere talep eden yararına 2.400,00-TL vekalet ücreti takdirine, Peşin alınan harç yeterli olmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Kararın infazı için Mahkememizin yargı çevresindeki icra dairelerine gönderilmesine,” karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlu vekili ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçesinde; müvekkili şirket aleyhine hukuka aykırı olarak yapılan ihtiyati haciz sebebiyle maddi ve manevi tazminat haklarının saklı kalmak kaydıyla, mahkeme tarafından 08.02.2023 tarihli ve 2023/51 Karar No’lu, müvekkili şirketin menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardan hak ve alacaklarına yönelik olarak aleyhine HUKUKU AYKIRI olarak verilen ihtiyati haciz kararının iptaline, yargılama gideri ve ilam vekalet ücretinin, karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 28/03/2023 tarih 2023/47 D. İş – 2023/51 Karar sayılı kararında; “Davacı vekilinin talebi üzerine dayanak 17.01.2023 tarihli ve 183.413,40-TL bedelli Mutabakattan doğan 91.582,87 TL alacak nedeniyle Mahkememizin 08/02/2023 tarih ve 2023/47 D.İş E. 2023/51 D.İş K.sayılı kararıyla % 15 teminat karşılığı ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Borçlu karşı taraf vekili itiraz dilekçesinde özetle; 91.582,87 TL borcun vadesi gelmemiş faturalara yönelik olduğunu, vadesi gelmemiş fatura alacaklarına yönelik olarak ihtiyati hacizin şartlarının gerçekleşmediğini belirterek, ihtiyati haczin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Alacaklı/ihtiyati haciz isteyen vekili ise alacaklarının haricen ödendiğini, bu şekilde icra dosyasına bildirimde bulunduklarını ve icra dosyasının kapanması nedeniyle itirazın konusuz kaldığını savunmuştur. Taraflar arasında imzalanan 17.01.2023 tarihli mutabakat itibariyle vadesi gelen fatura tutarının 60.159,42.-TL olduğu, her ne kadar itiraz edenin dilekçesinde bahsettiği 4 adet faturanın toplamının (91.582,82.-TL), ihtiyati haciz talep edenin talebine (91.582,87.-TL) çok yakın ve hemen hemen aynı ise de talep dilekçesinde vadesi gelmemiş 15 adet fatura eklendiği, 4 tanesinin toplamının davacının talebine yakın bir miktar oluşturmasının itirazı kabule yeterli olmadığı, mutabakat metninden sonra talep tarihi itibariyle vadesi dolan fatura adedi 5 olup, toplam tutarın 66.163,42.-TL olduğu, talep dilekçesinde mutabakata dayanıldığından ve belge olarak eklenen 4 adet fatura toplamı 60.159,42 olduğu, 91.582,87.-TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşıldığından İhtiyati haczin 31.423,45-TL’lik kısmının kaldırılarak 60.159,42-TL üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir. “gerekçesi ile, İtirazın KISMEN KABULÜNE, İhtiyati haczin 31.423,45-TL’lik kısmının kaldırılarak 60.159,42-TL üzerinden DEVAMINA, karar verilmiş ve karara karşı borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkeme tarafından 28.03.2023 tarihli kararın eksik ve hatalı olup, aynı zamanda hukuka da aykırı olduğunu, Mahkeme tarafından verilen gerekçeli kararda ” Taraflar arasında imzalanan 17.01.2023 tarihli mutabakat itibariyle vadesi gelen fatura tutarının 60.159,42.-TL olduğu” şeklinde bir tespitin yer aldığını ancak söz konusu 17.01.2023 tarihli mutabakat metninde yer alan vadesi geldiğini belirttiği faturaların neler olduğu, hangi faturaların vadesinin geldiğini, hangi tutardaki faturalara ilişkin bir hesaplama ve toplam çıkarım yapıldığına ilişkin gerekçeli kararda bir açıklamanın yapılmadığını,
İşbu sebeplerle mahkeme tarafından 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. Maddesine, 297/1 C bendine ve yine 297. Maddenin 2.fıkrasına aykırı olacak şekilde hukuka aykırı olarak eksik ve hatalı karar verildiğini, Ayrıca ihtiyati tedbir talep edilen tarafından dava dosyasına sunulan faturaların en eski tarihlisinden en yeni tarihlisine aşağıdaki şekilde incelemesi yapılmış olsa idi; ( Ek-1 Cari Hareket Föyü ve Faturalar) 04.10.2022 Tarihli … Nolu 20.340,84 TL Tutarlı 04.01.2023 Vade Tarihi 13.10.2022 Tarihli … Nolu 3.292,86 TL tutarlı 11.01.2023 Vade tarihi 14.10.2022 Tarihli … Nolu 13.000,24 TL tutarlı 15.01.2023 Vade tarihi 18.10.2022 Tarihli … Nolu 23.524,48 TL tutarlı 17.01.2023 Vade tarihi 26.10.2022 Tarihli … Nolu 9.926,16 TL tutarlı 25.01.2023 Vade tarihli 28.10.2022 Tarihli … Nolu 17.229,18 TL tutarlı 26.01.2023 Vade Tarihli 03.11.2022 Tarihli … Nolu 17.046,28 02.02.2023 Vade Tarihli 04.11.2022 Tarihli … Nolu 5.121,20 TL tutarlı 05.02.2023 Vade Tarihli 05.11.2022 Tarihli … Nolu 17.346,52 TL tutarlı 05.02.2023 Vade Tarihli 10.11.2022 Tarihli … Nolu 11.661,89 TL tutarlı 09.02.2023 Vade Tarihli 16.11.2022 Tarihli … Nolu 7.842,85 TL tutarlı 15.02.2023 Vade Tarihli 18.11.2022 Tarihli … Nolu 13.424,86 TL tutarlı 19.02.2023 Vade Tarihli 18.11.2022 Tarihli … Nolu 13.973,56 TL tutarlı 19.02.2023 Vade Tarihli 22.11.2022 Tarihli … Nolu 5.450,42 TL tutarlı 21.02.2023 Vade Tarihli 28.11.2022 Tarihli … Nolu 4.133,54 TL tutarlı 27.02.2023 Vade Tarihli 30.11.2022 Tarihli … Nolu 6.840,46 TL tutarlı 01.03.2023 Vade Tarihli 02.12.2022 Tarihli … Nolu 8.742,62 TL tutarlı 05.03.2023 Vade Tarihli 06.12.2022 Tarihli … Nolu 13.571,18 TL tutarlı 07.03.2023 Vade Tarihli 09.12.2022 Tarihli … Nolu 11.705,60 TL tutarlı 12.03.2023 Vade Tarihli 13.12.2022 Tarihli … Nolu 6.145,44 TL tutarlı 14.03.2023 Vade Tarihli 21.12.2022 Tarihli … Nolu 27.649,76 TL tutarlı 22.03.2023 Vade Tarihli 26.12.2022 Tarihli … Nolu 18.256,96 TL tutarlı 27.03.2023 Vade Tarihli 07.01.2023 Tarihli … Nolu 20.521,38 TL tutarlı 09.04.2023 Vade Tarihli 12.01.2023 Tarihli … Nolu 25.154,72 TL tutarlı 13.04.2023 Vade Tarihli, faturaların yazılan şekilde olduğunu, bu faturaların yanı sıra müvekkili firma tarafından; 07.10.2022 Tarihli … Bankaya Gelen Havale 41.476 TL 15.11.2022 Tarihli … Bankaya Gelen Havale 50.000 TL 28.11.2022 Tarihli … Bankaya Gelen Havale 80.000 TL 14.12.2022 Tarihli … Bankaya Gelen Havale 8.490,65 TL 23.01.2023 Tarihli Bankaya Gelen Havale 91.830,53 TL , ödemelerin yapıldığının anlaşılmakta olduğunu, Ayrıca müvekkili tarafından yapılan 23.01.2023 tarihli 91.830,53 TL ödeme ile 21.12.2022 tarihli faturaya kadar ki olan tüm borç bakiyesini kapattığını, söz konusu kalan 91.582,87 TL’ lik bakiyenin de; 21.12.2022 Tarihli … Nolu 27.649,76 TL tutarlı 22.03.2023 Vade Tarihli 26.12.2022 Tarihli … Nolu 18.256,96 TL tutarlı 27.03.2023 Vade Tarihli 07.01.2023 Tarihli … Nolu 20.521,38 TL tutarlı 09.04.2023 Vade Tarihli 12.01.2023 Tarihli … Nolu 25.154,72 TL tutarlı 13.04.2023 Vade Tarihli Tarihli faturalara ait olduğu anlaşılmasına ve işbu faturaların da vade tarihlerinin daha gelmemiş olmasına rağmen mahkeme tarafından gerekli inceleme tam olarak yapılmış olsa idi müvekkilinin ihtiyati haciz talep edene karşı vadesi gelmiş, temerrüde düştüğü herhangi bir borcu olmadığının anlaşılabileceğini, Mahkeme tarafından gerekçeli karar da dayanak olarak belirtilen 17.01.2023 tarihli mutabakat metnine değinilmekte olduğunu ancak söz konusu mutabakat metninden de ( EK-2 17.01.2023 Tarihli Mutabakat Metni) anlaşılacağı üzere cari hesapların karşılıklı borç ve alacak tutarlarının birbiri ile uyumlu olup olmadığına ve çıkan bakiyenin taraflar açısından mutabık olup olmadıklarına ilişkin bir belge olduğunu; işbu belge üzerinde herhangi bir vadenin yer almamakta olduğunu; vadesi gelen bir borca ilişkin net bir ödeme tarihinin yer almamakta olduğunu; vadelere ilişkin olarak faturalarda açıkça vade tarihlerinin belirtildiğini; vadesi gelen fatura borçlarına ilişkin olarak da müvekkili tarafından ihtiyati haciz talep edene 23.01.2023 tarihli 91.830,53 TL ödeme yapıldığını; bu ödeme sonrası da cari hesap föyünde görüleceği üzere; 21.12.2022 Tarihli … Nolu 27.649,76 TL tutarlı 22.03.2023 Vade Tarihli 26.12.2022 Tarihli … Nolu 18.256,96 TL tutarlı 27.03.2023 Vade Tarihli 07.01.2023 Tarihli … Nolu 20.521,38 TL tutarlı 09.04.2023 Vade Tarihli 12.01.2023 Tarihli … Nolu 25.154,72 TL tutarlı 13.04.2023 Vade Tarihli faturalar ve bu faturaların toplam tutarı olarak da 91.582,87 TL lik borç bakiyesinin kaldığının anlaşılmakta olduğunu, Talep eden tarafından sunulan 17.01.2023 tarihli mutabakat mektubunda yer alan 183.413,40 TL tutarındaki alacağı içerisinde söz konusu yukarıda sırasıyla belirtmiş oldukları vadesi gelmemiş fatura alacaklarının da bulunduğunu; bununla birlikte yine talep eden tarafından sunulan Cari Hesap Ekstreleri incelendiğinde görüleceği üzere 14.12.2022 tarihinde müvekkili firma tarafından talep edene 8.490,65 TL ödeme yapıldığını ve yine 23.01.2023 tarihinde 91.830,53 TL tutarında da ödemelerin yapıldığının görüleceğini, Söz konusu ödemelerih daha önce ki vadesi gelmiş borç bakiyesine yönelik olarak yapılmış olup sonrasında ki alacak bakiyesi tutarının 91.582,87 TL kaldığını ve işbu tutarın da vadesi gelmemiş faturalara yönelik olduğunun net bir şekilde anlaşılmakta olduğunu, Ayrıca müvekkili firma tarafından yapılan ödemenin vadesi geldiğini, borçlara yönelik olduğunu, TBK’nun 102 maddesine göre; kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödemenin, muaccel borç için yapılmış sayılacağını, 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu Madde 257 ‘de açıkça vadesi gelmemiş borçlara yönelik olarak ihtiyati haczin şartlarının da gerçekleşmediğini, müvekkili şirketin muayyen yerleşim yerinin olduğunu, müvekkili firmanın vadesi gelmiş borçlarını ödemiş olduğu dosya içerisinde yer alan delillerden de anlaşılacağı üzere, söz konusu borç taahhütlerinden de kurtulmaya yönelik herhangi bir eylemde bulunduğunun dosya içerisinde delilleri ile birlikte iddia edilmediğini, İleri sürerek, yerel mahkemenin itirazın kısmen kabülüne ve ihtiyati haczin 31.423,45-TL’lik kısmının kaldırılarak 60.159,42-TL üzerinden devamına dair kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda 91.582,87 TL’lik tutarın tümü için itirazlarının kabülüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; ihtiyati hacze itiraza ilişkin olup, mahkemece itirazın kısmen kabulüne karar verilmiş, itiraz eden vekilince reddedilen kısım yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK’nun 257/1 fıkrası uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nun 258 maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür. İİK’nun 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder. İhtiyati haciz talep eden vekilince, taraflar arasındaki açık hesaba dayalı ticari satış ilişkisi kapsamında tanzim edilen 17/01/2022 tarihli mutabakata ve ekindeki açık hesap dökümüne dayalı ihtiyati haciz talep edildiği, 17/01/2022 tarihli mutabakat metninde; bu tarih itibariyle, itirazın edenin hesabının 183.413,40-TL borç bakiyesi verdiği hususunda tarafların mutabık olduğunun yazılı olduğu, açık hesap dökümünden itiraz eden tarafından 23/01/2022 tarihi itibariyle 91.830,53-TL ödeme yapıldığının anlaşıldığı, ihtiyati haciz talep edenin de bakiye 91.582,87-TL üzerinden ihtiyati haciz talep ettiği, mahkemenin ilk kararında talebi kabul ettiği anlaşılmıştır. İtiraz eden vekili tarafından sunulan itiraz dilekçesi ile; ihtiyati haciz talebine konu edilen bakiye alacağın muaccel olmadığı, zira bu bakiye alacağın açık hesap dökümünde yer alan 21/12/2022 tanzim tarihli … numaralı 27.649,76 TL tutarlı 22/03/2023 vadeli, 26/12/2022 tanzim tarihli tarihli … numaralı 18.256,96 TL tutarlı 27/03/2023 vadeli, 07/01/2023 tanzşm tarihli … numaralı 20.521,38 TL tutarlı 09/04/2023 vadeli, 12/01/2023 tanzim tarihli … numaralı 25.154,72 TL tutarlı 13/04/2023 vadeli faturalardan oluştuğu, oysa bu faturaların vadesinin gelmediği, muaccel olmayan alacak için ihtiyati haciz talep edilemeyeceği, müeccel alacak için de İİK’nun 257/2 fıkrası koşullarının oluşmadığı ileri sürülmüştür. Dilekçe ekinde anılan dört adet faturanın sunulu olduğu, ayrıca bu faturaların açık hesap dökümünde de yer aldıkları anlaşılmıştır. Faturaların toplam tutarı 91.582,82-TL olup, ihtiyati haciz talep tutarına denk düşmektedir. Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunduğu, sözleşmenin sona erdiği ve cari hesabın kesildiği ileri sürülmüş değildir. Açık hesaba dayalı yürütülen ticari ilişki kapsamında 17/01/2023 tarihi itibariyle hesap durumunu tespit eden mutabakat metni, açık hesaba konu vadeli satış faturalarının vadeleri dolmadan muaccel hale geleceklerini yaklaşık düzeyde ispata yeterli olmayacaktır. Nitekim mutabakatta borcun muaccel olduğuna dair bir kayıt da bulunmamaktadır. İtiraz eden vekili dilekçesi ekinde sunulan, ihtiyati haciz talep tarihi itibariyle de vadelerinin dolmadığı anlaşılan yukarıdaki satış faturaları açık hesap dökümünde yer almasına rağmen, mahkemenin bu faturaların itirazı kabule yeterli olmadığına dair kabulü yerinde olmamış, İİK’nun 257/1 fıkrası uyarınca ihtiyati haciz talebinin ancak muaccel ve rehinle temin edilmemiş para alacakları için verilebileceği, ihtiyati haciz talep dayanağı alacağın muaccel olmadığı, müeccel alacak için İİK’nun 257/2 fıkrasında aranan şartların mevcut olduğunu yaklaşık düzeyde ispat eder delil de sunulmadığı nazara alınarak itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş, itiraz eden vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde bulunmuştur. Yukarıda izah edilen gerekçelerle; itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin 28/03/2023 tarih 2023/47 D. İş – 2023/51 Karar sayılı ek kararının, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b2 fıkrası uyarınca kaldırılmasına, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak; ihtiyati haciz kararına itirazın kabulü ile 28/03/2023 tarih 2023/47 D. İş – 2023/51 Karar 08/02/2023 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati hacze itiraz edenin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/03/2023
tarih ve 2023/47 D.İş Esas 2023/51 D.İş Karar sayılı ek kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; 1-İtiraz eden … TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ‘nin İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/02/2023 tarih ve 2023/47 D.İş Esas 2023/51 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına yönelik itirazının KABULÜNE, 2-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/02/2023 tarih ve 2023/47 D.İş Esas 2023/51 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA,
İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-Yasa gereği ihtiyati hacze itiraz yönünden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 5-İhtiyati haciz talep eden tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-İhtiyati hacze itiraz eden vekille temsil edildiğinden dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin ihtiyati haciz talep edenden alınarak ihtiyati hacze itiraz edene verilmesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 179,90 TL istinaf karar harcının ihtiyati hacze itiraz edene iadesine, 8-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 492,00.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 72,00.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 564,00.TL’nin ihtiyati haciz talep edenden alınarak ihtiyati hacze itiraz edene verilmesine, 9-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 10-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/04/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.