Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/752 E. 2023/700 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/752 Esas
KARAR NO: 2023/700 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/23 D. İş – 2023/25 Karar
TARİHİ:16/02/2023
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 27/04/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesinde özetle, borçlulara karşı ihtiyati haciz kararı verilmesini, borçluların borca yetecek tutarda taşınır ve taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 19/01/2023 tarihli kararı ile; “Yukarıda hüviyeti yazılı alacaklının borçlulardan alacağı olan 56.496.300,00 TL’nin tahsilinin ifasını temin bakımından, vaki isteği İ.İ.K.’nın 257. maddesi 1. fıkrasına uygun bulunmuş ve alacak rehinle temin edilmemiş olduğundan; karşı taraf ile üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı tayin edilen teminatın yatırılması halinde adı geçen borçluların yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının; İcra İflas Kanunu’nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine” karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararının yetkisiz mahkeme tarafından verildiğini, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu; talebe konu bonoların teminat amacıyla verildiğini, bu nedenle muaccel olmayan borçlardan dolayı ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için aranan şartlarının gerçekleşmediğini, ihtiyati haciz kararının müvekkili şirketin faaliyetlerini ciddi ölçüde zora sokacağını ve mahvına sebep olacağını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı vekili itiraza cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararının yetkili mahkeme tarafından verildiğini, itiraz edenin itiraza konu taleplerinin dinlenmesinin mümkün olmadığını, her halükarda senetlerin teminat senedi olması ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığını, yaklaşık olarak ispat koşulunun gerçekleştiğini ileri sürerek itirazın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 16/02/2023 tarih 2023/23 D. İş – 2023/25 Karar sayılı ek kararında; “Talep; İİK 265.maddesi gereğince süresi içerisinde yapılmış, ihtiyati haciz kararına itiraz istemidir. İİK 265/1. maddesi gereğince borçlu; kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Görüldüğü üzere, ihtiyati haciz kararına yönelik itiraz nedenleri yasada sınırlı olarak sayılmış olup, bu nedenler dışında ihtiyati haciz kararına yönelik başka bir itiraz nedeni bulunmamaktadır. Somut olayda, ihtiyati haciz kararının; rehin ile temin edilmemiş ve vadesi gelmiş (muaccel) olan, yasal unsurları taşıyan iki adet bonodan kaynaklı borç için görevli ve yetkili mahkememizce alacaklının talebi doğrultusunda verildiği, kaldı ki; teminat bonosu olmasının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceği, yasa gereği gerekli teminatın da alındığı ve ileri sürülen itiraz nedenlerinin yasada sayılan nedenlerden hiçbirine uymadığı; dolayısıyla itirazın yerinde ve yasal olmadığı kanaatine varıldığından reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.”gerekçesi ile, İtirazın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesinde özetle, yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan süresinde istinaf nedenlerini sunduklarını, Dosyaya sunulan senetler üzerinde tahrifat yapılmış olup senet üzerinden bu tahrifatların anlaşıldığını; alacaklı tarafından yapılan tahrifatların sunulan senetlerin kambiyo senedi olma vasfını etkilediğini, İhtiyati hacze konu kambiyo senetlerinin teminat amacıyla verildiğini; karara konu senetlerin lehtarı … ‘nin Bağdat/Irak şubesi olan … ile müvekkili … Ltd. Şti. arasında 12.02.2020 tarihinde Irak Merkez Bankası Yeni Merkez Bankası Projesindeki elektrik işlerine ilişkin 29.500.000 USD bedelli ICBA – 0018 kodlu “Elektrik İşleri Malzemeli İşçilik Hizmetleri” sözleşmesinin imzalandığını; sözleşme bedeli 15.01.2021 tarihli Zeyilname-1 ile 19.521.656,58 USD bedele düştüğünü; sözleşmenin 17.1 maddesinde avans teminat, sözleşmenin 17.3 maddesinde kesin teminat düzenlemeleri’nin yer aldığını; senet lehdarı ile müvekkilleri arasındaki sözleşmede belirtilen hususlar doğrultusunda bahse konu senetlerin teminat amacıyla …’ye verildiğini; buna karşılık olarak senet fotokopileri üzerine avans teminat karşılığı ve kesin teminat karşılığı ibareleri yazıldığını, şirket kaşesi vurulduğunu ve şirket yetkilisi tarafından imzalanarak müvekkile verildiğini; senet fotokopilerini imzalayan …’in hem … şirketinin hem de … Şirketinin yetkilisi olduğunu; yapılan yargılama sırasında … tarafından imzalanan belgeye ve imzaya itiraz edilmediğini; müvekkilinin elinde alacaklı tarafından imzası ikrar edilmiş belge ile alacaklı tarafından ihtiyati hacze konu senetler arasında farklılıkların olduğunu; senedin açıkça tahrif edildiğini;14.07.2021 düzenleme tarihli 31.12.2021 ödeme tarihli ve 1.000.000 USD (bir milyon Amerikan Doları) değerindeki senet üzerinde tahrifatlar yapıldığının, düzenleme yeri yanına “İstanbul” ibaresinin eklendiğinin; teminat olarak düzenlenen kambiyo senedinde zorunlu unsur olan düzenleme yerinin sonradan doldurulduğunun; alacaklı tarafından düzenleme yeri kısmı tahrif edilerek “İstanbul” ibaresinin eklendiğinin; müvekkili …’ın senet üzerinde sadece isminin bulunmakta olup adresinin bulunmamakta olduğunun; senedin bu haliyle müvekkillerden … yönünden hüküm ifade etmeyeceğinden alacaklı tarafından bu yol tercih edilerek senedin tahrif edildiğinin anlaşılacağını, senede ihtilaf vukuunda “İstanbul” mahkemelerinin yetkili olacağına ilişkin kaydın sonradan eklendiğini; taraflar arasında yetkiye ilişkin bir anlaşma olmamasına rağmen ihtiyati haciz talep eden tarafın hukuka aykırı şekilde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olabilmesi için senet üzerinde tahrifat yaptığını, müvekkilinin kambiyo senedini avans teminat ve kesin teminat karşılığı düzenleyip karşı tarafa verdiği için ödeyeceği(m) ve kabul eyleri(m) gibi kısımlardaki kabul ifadesi olan “m” harflerini doldurmadığını; dolayısıyla kambiyo senetlerin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğini; buna rağmen karşı taraf tarafından kabul anlamına gelen “m” harflarinin sonradan eklenerek ihtiyati haciz talep edildiğini, senet metni üzerinde “nakden” ibaresinin sonradan eklendiğini; teminat olarak alınan senedin nakden alınan bir senet olmadığını; karşı taraf ispat yükünün yer değiştirmesi için sonradan nakden kaydını eklediğini, düzenleme tarihi üzerinde de değişiklik yapıldığının ilk bakışta görülmekte olduğunu; düzenleme tarihinde 2021 tarihindeki “1” kısmının sonradan eklendiğini; farklı kalem ve farklı yazı ile düzenleme tarihi üzerinde oynama yapıldığını, 14.07.2021 düzenleme tarihli, 31.12.2022 ödeme tarihli ve 2.000.000 USD (iki milyon Amerikan Doları) değerindeki senet üzerine “nakden” ibaresinin sonradan eklendiğini; teminat olarak alınan senetin nakden alınan bir senet olmadığını, müvekkilinin kambiyo senedini avans teminat ve kesin teminat karşılığı düzenleyip karşı tarafa verdiği için ödeyeceği(m) ve kabul eyleri(m) gibi kısımlardaki kabul ifadesi olan “m” harflerini doldurmadığını; dolayısıyla kambiyo senetlerin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediklerini; yine ihtilaf vukuunda yetkili mahkemede kararlaştırılmamasına rağmen bu kısmın doldurularak İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili hale getirilmeye çalışıldığını, ödeme günü yanında yer alan Türk Lirası kısmı kalemle çizilerek “US $” ibaresinin eklendiğini; senet üzerindeki bu ibarelerin başka bir el ürünü olduğu, yazıyı yazan kalemin senedin doldurulduğu kalem olmadığının basit bir inceleme ile anlaşıldığını, İhtiyati hacze konu senetler kambiyo senedi hükümde olmayıp teminat senedi olduğunu; teminat senetleri geciktirici şarta bağlı senetler olduğundan ihtiyati haciz kararının verilemeyeceğini, YİBHGK, 27.12.2017, 2016/1 E., 2017/6 K. Sayılı kararında bu hususun belirtildiğini, Somut uyuşmazlığa konu senetlere ancak temel ilişkideki edimin ifa edilmemesi halinde başvuru yapılabileceğini; sözleşmenin teminatı olarak verilen senetlerle bu hususun amaçlandığını; taraflar arasındaki sözleşmeye göre edimlerin ifa edilip edilmediği mevzusunun ayrıca yargılamayı gerektirdiğini; Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu Kararı ile geciktirici şarta bağlanmış bir alacak için ihtiyati haciz istenemeyeceğinin kabul edildiğini; Yerel mahkeme tarafından “teminat bonosu olmasının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceği,” görüşünün Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu Kararı ile çeliştiğini; Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu Kararları bağlayıcı olduğundan bağlayıcı karara uyulmadan verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Teminat bonosunun ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceği düşünülse bile teminat senedi olarak verilen senetlerin muaccel bir borç içermediğinin ortada olduğunu; mahkeme tarafından muaccel olmayan bir borç için istenen ihtiyati haczin şartlarının tartışılmadığını, İcra İflas Kanunu’nun 257. Maddesinde vadesi gelmemiş borçlardan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için 2 şartın varlığının gerçekleşmesinin gerekli olduğunu; bu hallerin borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması ve borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemesi veya kendisi kaçmaya hazırlanması yahutta alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması olduğunu, müvekkilleri … ve … Limited Şirketi’nin Türkiye’de yerleşim yerlerinin bulunduğunu, müvekkili … aktif olarak ticari hayatına devam ettiğini; müvekkilinin ticari hayatını devam ettirecek nitelikte ve sayıda çalışanı bulunduğunu; müvekkkili şirketin adına kayıtlı taşınmaz, araçlar ve diğer taşınır malların bulunduğunu; müvekkili … Tek. Dış Tic. LTD. ŞTİ.’nin, Türkiye başta olmak üzere Azerbaycan, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Ortadoğu Bölgesi gibi dünyanın çeşitli yerlerinde projeler üreten başarılı bir şirket olduğunu, müvekkili …’ın … Limited Şirketinin ortaklarından olup Türkiye’de ikamet ettiğini; müvekkilinin Türk vatandaşı olup belirli bir adreste ikamet ettiğini; müvekkilinin kendi üzerine kayıtlı birden fazla taşınmazı olduğunun tapu kayıtlarından anlaşıldığını, Müvekkillerinin mallarını gizleme veya kaçırma gibi bir amaçlarının da bulunmadığını; müvekkillerin borçlu olduğu icra veya iflas takibi bulunmadığını; müvekkillerin aktif olarak ticari hayatlarını sürdürdüklerini; müvekkillerin ihtiyati haciz talep eden tarafa bir borcu olmadığı gibi alacaklarının olduğunu; müvekkili tarafından davalı tarafa gönderilen ihtarlar ile bu bedellerin talep edildiğini; müvekkili şirketin ve müvekkili …’ın ödemeyi yapamayacağına dair tek bir somut delil belirtilmeden ihtiyati haciz talep edildiğini, İhtiyati haciz talebinin kambiyo senedine dayandığını; kambiyo senetlerinden kaynaklandığı iddia edilen borçlarda yetkili mahkemenin borçlunun bulunduğu yer mahkemesi olduğunu; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca hakkında ihtiyati haciz istenen borçlu gerçek veya tüzel kişinin, ihtiyati haciz tarihindeki yerleşim yerindeki mahkemenin, ihtiyati haciz bakımından yetkili olduğunu; bununla birlikte kambiyo alacaklarına ilişkin ihtiyati hacizlerde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 10. maddesi gereği sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğunu; ihtiyati haciz talebine konu bono incelendiğinde görüleceği üzere ödeme yeri karşısında müvekkili şirketin kaşesinin bulunduğunu; kaşe üzerinde adresin “… Mah. … Sokak No: … Ümraniye/İSTANBUL” olduğunun belirtildiğini; bu nedenle kambiyo senedi borçlusunun yerleşim yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunması gerekirken karşı taraf tarafından bu hususun göz ardı edildiğini; müvekkillerin yerleşim yerlerinin Ataşehir ve Ümraniye olduğunu; yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi olduğunu, Senet lehdarı … ile ihtiyati haciz talep eden … ANONİM ŞİRKETİ arasında organik bağın bulunduğunu; talepte bulunan … İNŞAATIN senetlerin teminat senedi olduğununun bilmemesinin söz konusu olmadığını, İhtiyati hacze konu belgelerin lehdarının … şirketi olduğunu; ihtiyati haciz talep eden tarafın ise … Taahhüt ve İnşaat Anonim Şirketi olduğunu; iki şirket arasında organik bağın ilk bakışta ortaya çıktığını, İhtiyati hacze konu kambiyo senetlerinin lehdar … şirketi olduğunu; … tarafından kambiyo senedinin cirolanarak … Taahhüt ve İnşaat Şirketine verildiğini; Türk Ticaret Kanunu’nun 687 maddesinde “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” denildiğini; uyuşmazlığa konu senet hamili olan … Taahhüt ve İnşaat Anonim şirketinin müvekkilinin zararına hareket ettiği ettiğinin ortada olduğunu; bu hususu ortaya koyan delillerin aşağıdaki gibi olduğunu: Senet fotokopileri üzerine senetlerin teminat senedi olduğuna ilişkin kaydın davacı hamil … Taahhüt’ün yetkilisi tarafından yazılıp imzalandığını, Dava konusu bonolar davalı … tarafından düzenlenip lehtar dava dışı …’a teslim edildiğini, akabinde fotokopileri çekilerek fotokopiler üzerine .. kaşesi vurularak …’in imzası ile teminat kaydı düşüldüğünü; …’in, davacı hamil … Taahhüt’ün ticaret siciline kayıtlı imza yetkilisi olduğunu, … adına işlemler yapan …’in de tıpkı … gibi, davacı hamil … Taahhüt’ün imza yetkilisi olduğunu, davacı hamil … Taahhüt’ün bir diğer imza yetkilisi senetlerin lehtarı …’ın yönetim kurulu başkanı ve hâkim ortağı olan … olduğunu, …’ın yönetim kurulu üyesi ve ortağı olan İran tâbiiyetindeki …’ın … Taahhüt’ün de Yönetim kurulu üyesi ve müşterek imza yetkilisi olduğunu, … ve … Taahhüt’ün internet sitelerine bakıldığında Türkiye adreslerinin aynı olduğunu, … internet sitesinde … İnşaat ve … İnşaatın aynı mülkiyet yapısına sahip olduğunun beyan edildiğinin görünmekte olduğunu, Taraflarından sunulan uzman görüşünün mahkeme tarafından değerlendirilmediğini, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Sayın Prof. Dr. …, Dr. Öğr. Üyesi … ile Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi …’tan mündemiç uzman heyetin dosyayı ve somut uyuşmazlığı irdelemeleri adına mütalaalarına başvurulduğunu, uzman görüşünün sonuç bölümünde ;teminat niteliği haiz olmakla kayıtsız ve şartsız borç ikrarını içermeyen senetlerin kambiyo senedi olarak değerlendirilemeyeceğini, Somut uyuşmazlık açısından yetki sözleşmesinin varlığı nedeni ile her ne kadar 2.000.000 Amerikan doları bedelli senet için İstanbul Mahkemeleri ile icra daireleri yetkili olsa da 1.000.000 Amerikan Doları bedelli senet için mahkemenin ve icra dairesinin yetkisi kabul edilemeyeceğinden davaların ayrılması ve bu senede konu talep bakımından yetkisizlik kararı verilmesinin gerektiğini, … Taahhüt ve İnşaat A.Ş. İle … arasında organik bir bağın bulunduğu ve bu nedenle teminata ilişkin şahsi definin … Taahhüt ve İnşaat A.Ş.’ye karşı da ileri sürülebileceğini Uyuşmazlığa konu senetlerin niteliği dikkate alındığında geciktirici şart içerdiği ve bu nedenle hakkında ihtiyati haciz kararı verilebilmesinin mümkün olmadığının belirtildiğini; konu hakkında ticaret hukuku ve icra iflas hukuku alanında uzman bir heyet tarafından alınan görüşe karşı olarak verilen kararda somut uyuşmazlığa ilişkin herhangi bir gerekçenin kurulmadığını, Bu nedenlerle yerel mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu; yerel mahkeme tarafından ihtiyati hacze itirazlarının değerlendirilmediğini; yerel mahkeme tarafından Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu Kararı’na aykırı karar verildiğini; bu nedenlerle istinaf kanun yoluna başvurma zaruretinin hasıl olduğunu, İleri sürerek, yukarıda açıklanan ve re’sen dikkate alınacak nedenler ile; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.02.2023 tarih, 2023/23 D. İş ve 2023/25 K. Sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak ihtiyati hacze itirazlarının kabulüne karar verilmesini, ihtiyati haciz kararın kaldırılmasını vekaleten arz ve talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, karara karşı ileri sürülen itiraz ise yukarıda belirtilen gerekçelerle reddedilmiştir. İtiraz edenler vekilince, itirazlarının reddine dair ek karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK’nun 257/1 fıkrası uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nun 258 maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür. İİK’nun 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder. İİK’nun 258 maddesi uyarınca alacak davası açılmadan önce talep edilen ihtiyati hacze, İİK’nun 50 maddesine göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. İİK’nun 50 maddesi ise HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yapmıştır. Talep dayanağı 31/12/2022 vadeli, 2.000.000,00-USD bedelli, 31/12/2022 vadeli 1.000.000,00-USD bedelli bonolarda düzenleme yerinin İstanbul olduğu, ödeme yerinin yazılı olmadığı, keşidecinin …, lehdarın …, lehdardan sonraki ilk cirantanın … Taahhüt ve İnşaat A.Ş. Olduğu, …’ın ise avalist olduğu anlaşılmıştır. Talep dayanağı bonolarda düzenleme yeri İstanbul olduğundan, İİK’nun 50 maddesi atfı ile HMK’nun 10 ve TTK’nun 777/3 fıkrası uyarınca ödeme yeri mahkemelerinin ihtiyati haciz talebini değerlendirmeye yetkili olduğu anlaşılmış olup, muterizler vekilinin yetki hususundaki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Somut olayda ihtiyati haciz kararı, kambiyo senedine dayalı olarak verilmiştir. İtiraz edenler vekili; dayanak senetlerin lehdar ile keşideci arasındaki sözleşme kapsamında tanzim edilmiş teminat senedi olduklarını, senet hamili ile lehdar arasında organik bağ bulunduğunu, senetler üzerinde tahrifat yapıldığını ileri sürmüş olup, bu sebepler İİK’nun 265 maddesinde sınırlı olarak gösterilen itiraz sebeplerinden birini teşkil etmediklerinden, ihtiyati hacze itiraz yargılamasında değerlendirilemezler. Dosyaya mübrez ve talep dayanağı bonolar kapsamından; İİK’nun 257/1 fıkrası ile İİK’nun 258 fıkrasında aranan şartların mevcut olduğu, muaccel ve rehinle temin edilmemiş alacağın varlığı hususunda yaklaşık ispat şartının sağlandığı anlaşılmış, itiraz edenler vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı istinaf edenler tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/04/2023 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.