Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/695 Esas
KARAR NO: 2023/1888 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/487 Esas – 2022/848 Karar
TARİHİ: 21/12/2022
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 30/11/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, sahibi ve müdürü olduğu İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü … Sicil Numaralı … LİMİTED ŞİRKETİ’nce tutulmakta olan şirket karar defteri 29/06/2022 tarihinde muhasebeciye götürürken tarafınca gerekli dikkat ve özenin gösterilmesine rağmen elde olmayan bir nedenle çalındığını, Türk Ticaret Kanunu’nun 82/d-7 maddesi “bir tacirin saklamakla yükümlü olduğunu, defterler ve belgeler yangın su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğunu, yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir” şeklinde olduğunu, ifade ettiği üzere sahibi olduğu şirkete ait karar defteri tüm özen ve dikkatine rağmen çalındığından zayi olan şirket karar defterine ilişkin tarafına zayi belgesi verilmesini talep etme zarureti hasıl olduğunu, arz edilen ve resen nazarı itibaren alınacak sebeplere binaen sahibi ve müdürü olduğu şirkete ait karar defterinin zayi olduğuna dair tarafına zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 21/12/2022 tarih 2022/487 Esas – 2022/848 Karar sayılı kararında;”Dava, TTK’nın 82/7.maddesine dayalı zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. 6102 Sayılı Kanunun 82/7. Maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaı uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği davanın …olarak açılacağı” düzenlenmiştir. Bahsi geçen madde hükmüne göre, tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Davacının söz konusu düzenlemeden yararlanabilmesi için bir taraftan defterlerin ve belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da zayi olma olgusunun onun iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana gelmiş olması gerekmektedir. İleri sürülen mücbir sebebin de defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olması, başka bir deyişle davacının irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması gerekmektedir. Tacirin, bahsedilen madde hükmünden yararlanabilmesi için bir taraftan defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve özeni göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur. Mücbir nedenlerin ispatı, bunu iddia eden tacire aittir. İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve belgelerin tamamen veya kısmen kaybı ya da yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmelidir.Somut olayda karar defterinin kaybolması için kanunda sayılan ve buna benzer hiçbir sebebe dayanılmamış olduğu, kaybetme olayının madde sayılan olaylardan olmadığı, kayıp olgusunun zayi belgesi verilmesi için yeterli olamayacağı, her tacirin basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında tüm ticari defter, belge ve kayıtlarını özenle saklaması gerekmektedir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, T: 09/05/2016, E: 2015/13799, K: 2016/5206).Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında, her ne kadar davacı tarafından zayi belgesi verilmesi talep edilmiş ise de, talep konusu karar defterinin muhafazasında davacı tarafından gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği, zayi durumunun davacının iradesi dışında bir nedenle meydana gelmediği ya da mücbir sebep halinin bulunmadığı, bu nedenlerle TTK’nın 87/2. Maddesinde yer alan zayi belgesi verilmesi şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”gerekçesi ile, Davanın REDDİNE; karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesi ile, sahibi ve müdürü olduğu İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü … Sicil Numaralı, … LİMİTED ŞİRKETİ” nce tutulmakta olan şirket karar defterini, 29/06/2022 tarihinde muhasebeciye götürürken, taraflarınca gerekli dikkat ve özenin gösterilmesine rağmen elde olmayan bir nedenle, çalındığını,(EK1: Ticaret Sicil Gazetesi) Türk Ticaret Kanunu’nun 82/d-7 maddesinin “ Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” buyurmakta olduğunu, Sahibi olduğu şirkete ait karar defterinin tüm özen ve dikkatine rağmen çalındığından zayi olan şirket karar defterine ilişkin, taraflarına zayi belgesi verilmesini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu,İlk derece mahkemesi kararının; usüle, yasaya ve hukuka aykırılık teşkil etmekte olduğunu; dava konusu olayın, kanun metninin açık lafzından anlaşılacağı üzere “hırsızlık” sebebine dayanmakta olduğunu; yerel mahkemenin dava konusu olayın kanunda sayılan sebeplerden olmadığını gerekçe göstererek davayı reddetmesinin tamamen eksik incelemeye dayanmakta olduğunu ve kanunun açık lafzına aykırılık teşkil etmekte olduğunu, Gelinen aşamada, taraflarına ait şirketin karar defterinin, kanun kapsamında sayılan nedenlerle zayi olması sebebiyle tüm şatları oluştuğundan, taraflarına zayi belgesi verilmesi için istinaf kanun yoluna müracaat etme zaruretinin hasıl olduğunu, İleri sürerek, yukarıda arz edilen ve resen nazarı itibare alınacak sebeplere binaen; İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/487E. ve 2022/848K. Sayılı dosyasında verilen red kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak, davanın kabulü ile sahibi ve müdürü olduğu şirkete ait karar defterinin zayi olduğuna dair taraflarına zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK’nın 82/7. maddesi kapsamında zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK. 82/7 maddesinde ziya sebepleri tahdidi olarak sayılmamış olmakla birlikte tacirin kendisine kusur izafe edilemeyecek, irade dışında meydana gelen olay nedeniyle meydana gelmeli, ziyanın tacirin gerekli dikkat ve özeni göstermemesinden kaynaklanmamış olması gerekmektedir.Davacı mahkemece isticvap edilmiş ve duruşmada; ” dava dilekçemizi aynen tekrar ederiz, delillerimizi bildirdik, toplanmasını talep ediyoruz, dava dilekçemde karar defterinin çalındığını belirtmiş isem de aslında şirkete ait muhasebe ve defterleri muhasebecime götürürken kaybettim, karar defterini ve diğer kayıtları aracıma yüklediğimi biliyorum ancak araçtan indirirken karar defterinin olmadığını anladım, bu nedenle karar defterinin iptali yönünde davamı açtım” şeklinde beyanda bulunmuştur. Somut olayda davacı taraf, 29/06/2022 tarihinde, yetkilisi olduğu … San ve Tic Ltd Şti’ye ait muhasebe evrakı ve ticari defterlerini muhasebecisine götürürken, şirket karar defterini kaybettiğini, karar defterini ve diğer kayıtları aracına yüklediğini, ancak araçtan indirirken karar defterinin olmadığını farkettiğini ileri sürmüş olup, davacının yetkilisi olduğu şirketin basiretli bir tacir olarak ticari defter ve belgelerini şirket merkezinde muhafaza etmek ve korunması için gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduğu, talep konusu karar defterinin saklanmasında gerekli dikkat ve özeni göstermediği, somut olayda TTK. 82 maddesinde düzenlenen şartların oluşmadığı anlaşılmış olup, aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/11/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.