Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/692 Esas
KARAR NO: 2023/1887 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/219 Esas – 2023/119 Karar
TARİHİ: 01/02/2023
DAVA: Çek İstirdadı
KARAR TARİHİ: 30/11/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile … arasında 14.10.2020 tarihinde “… İli … İlçesi … Mahallesi Tarımsal Sulama Alanları Projelendirme Sözleşmesi” akdedildiğini, yapılan sözleşme karşılığında müvekkiline 50.000,00-TL ödeme yapılması kararlaştırıldığını, sözleşme tarihinde …’un müvekkiline dava konusu çeki beyaz ciro yöntemiyle ciroladığını, çek yaprağının yetkili hamil olan müvekkilinin uhdesinde iken kaybolduğunu, dava konusu çek için Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/10 Esas sayılı dosyası ile kaybolan çek yaprağının iptali ve ödemeden men edilmesi talebi ile çek iptali davası açıldığını, müvekkilinin elinden iradesi dışında çıkan çek yaprağının … Bankası Ostim Şubesine 11.01.2021 tarihinde hamil … A.Ş’ye vekâleten … T.A.Ş Maslak Ticari Şube tarafından ibraz edildiğini bu sebeplerle Davalarının kabulünü, … Bankası Ankara Ostim Şubesinin … Numaralı 10.01.2021 ödeme günlü 50.000,00 TL bedelli çek yaprağının müvekkile iadesini, … Bankası Ankara Ostim Şubesinin … Numaralı 10.01.2021 ödeme günlü 50.000,00 TL bedelli çek yaprağının ödemeden men edilerek, ödeme yasağı konulmasını, ödemeden men yasağının ilgili bankaya bildirilmesini, … Bankası Ankara Ostim Şubesinin … Numaralı 10.01.2021 ödeme günlü 50.000,00 TL bedelli çek yaprağının iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 04.09.2020 tarihli Faktoring Sözleşmesi akdedildiğini, Müvekkili olan şirket tarafından yapılan faktoring işleminin hukuka uygun olduğunu, yapılmış olan faktoring işleminin faturayla tevsik edilmiş olduğu gözetildiğinde, davacı tarafın müvekkili şirketin kötü niyetli olduğu iddiası dışında şahsi defilerinin müvekkili bağlamayacağını, hiçbir finansal kuruluşun bedelsiz kalabilecek veya çalıntı olduğunu bildiği bir çek için aylar öncesinden ödeme yapmayacağını, bu bakımdan da davanın müvekkili bakımından reddinin gerektiğini, müvekkil şirket dava konusu çeki hukuka ve yasalara uygun bir şekilde kurulan faktoring ilişkisi içerisinde teslim almış ve karşılığında faktoring müşterisine finansman sağladığını, çeki bankaya ibraz ettiğinde ise çek hesabının bakiyesinin 0 olması ve çek üzerinde ihtiyati tedbir bulunması nedeniyle çek bedelini tahsil edemediğini, bu nedenle faktoring müşterisi çek bedelini müvekkil şirkete ödediğini ve çeki müvekkili şirketten teslim aldığını, davacının çek üzerinde cirosu dahi bulunmamakla birlikte davacı, müvekkilde bulunmayan bir çekin istirdatını talep etmekte ve ibraz süresi geçip muhatap bankada ibraz gören bir çek bakımından ödemeden men yasağı ve çek yaprağının iptali taleplerinde bulunduğunu, gerek davacının müvekkilinden istirdatını isteyebileceği bir çekin müvekkil şirkette bulunmaması, gerek çekin ibraz bankaya ibraz görmesi ile kambiyo vasfını yitirmesi neticesinde çekin ödemeden men yasağında ve iptalinde hukuki yarar bulunmaması nedeniyle işbu davanın reddi gerektiğini, dava konusu çekin karşılığı müvekkil şirkete faktoring müşterisi … tarafından ödendiğini ve çek faktoring müşterisine iade edildiğini, bu bakımdan çekin tarafımızca iadesi mümkün olmadığı gibi davacının çekin istirdatı talebinin çekin bedeline ilişkin olması halinde ise; çek bedeli ne davacı tarafından ne de davacının hukuki ilişki içerisinde olduğunu iddia ettiği çekin cirantası … tarafından müvekkil şirkete ödenmediğini, bu bakımdan müvekkilinin çekin iyi niyetli yasal hamili olduğu göz önünde bulundurulduğunda çekin bedelinin davacıya iadesi de mümkün olmadığını, ayrıca dava konusu çeke ilişkin bedel müvekkil şirkete faktoring müşteri … tarafından ödendiği ve çek … tarafından iade alındığı için davanın … ihbarını talep ettiklerini, tüm bu sebeplerle davanın reddini, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun ihtiyati tedbir talebinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 01/02/2023 tarih 2021/219 Esas – 2023/119 Karar sayılı kararında; “Dava, … Bankası Ankara Ostim Şubesinin … Numaralı 10.01.2021 ödeme günlü 50.000,00 TL bedelli çekin davalıdan istirdadı istemine ilişkindir.Davacı asil, dava açıldıktan sonra çekin eline ulaştığına dair 09.11.2022 tarihli dilekçe sunmuş olup, açılan dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalının dava açılmasında kusurlu olduğu ispat edilemediğinden yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.”gerekçesi ile, “1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 853,88-TL’nin 179,90-TL. nispi karar harcından mahsubu ile fazla 673,98-TL harcın kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacıya iadesine, 3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/219E. Sayılı dosyasının 01.02.2023 tarihli 2023/119K. sayılı kararında dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de müvekkile yükletildiğini; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/219 E. Sayılı dosyasında verilen kararın hukuka aykırı olduğu kanaatinde olduklarından dolayı verilen karara karşı süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurmakta olduklarını; mahkemece verilen kararın kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, Müvekkili ile … arasında 14.10.2020 tarihinde “… İli … İlçesi … Mahallesi Tarımsal Sulama Alanları Projelendirme Sözleşmesi” akdedildiğini; akdedilen sözleşmenin “Ödeme Planı ve Süreler” başlıklı 4.bölümünde yapılacak iş karşılığında müvekkile 50.000,00 TL ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını; iş sahibi …’ın akdedilen sözleşmeye göre sözleşme bedelini, … Tic. Ltd. Şti tarafından kendi adına keşide edilen … Çek numaralı 10.01.2021 ödeme tarihli 50.000,00 TL bedelli çek yaprağını müvekkile cirolayarak yapacağını; sözleşme tarihi olan 14.10.2020 tarihinde …’ın, müvekkile dava konusu çeki beyaz ciro yöntemiyle ciroladığını; müvekkili ile … arasında, … ’un dava konusu çeki müvekkile teslim ettiğine dair teslim tutanağı düzenlenerek taraflarca imzalandığını, Müvekkilinin yaptığı işin karşılığı olarak iş sahibinden aldığı … Çek numaralı 10.01.2021 ödeme tarihli 50.000,00 TL bedelli çek yaprağı, yetkili hamil olan müvekkilinin uhdesinde iken kaybolduğunu; müvekkilinin, çek yaprağını kaybettiğine ilişkin 06.01.2021 tarihinde Mezitli Şehit Ramazan Yılmaz Polis Merkezi Amirliğine giderek şikâyetçi olduğunu,Müvekkilinin yetkili hamil sıfatı ile elinde bulundurduğu çek yaprağını kaybettiğini; müvekkilin elinde bulunduğu sırada kaybolan çek yaprağının ödeme tarihinin 10.01.2021 tarihi olduğundan 07.01.2021 tarihinde Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/10E. Sayılı dosyasında çek iptali davası açıldığını,
Yetkili hamil müvekkili iken kaybolan bu çeklerin müvekkilinin tanımadığı kötüniyetli üçüncü kişilerin eline geçmesi ve haksız olarak piyasaya sunulması ihtimali mevcut olduğundan Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/10E. Sayılı dosyası ile … Bankası Ankara Ostim Şubesinden keşide edilen çekler hakkında ödeme yasağı kararı verilmesi ve çek yaprağının iptali için müvekkili tarafından davanın açıldığını, Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/10E. Sayılı dosyasında verilen 09.03.2021 tarihli ara kararda “Davacıya ara kararın tebliği ile; … Bankası Ostim Ankara Şubesine ait, Keşidecisi … Tic. Ltd. Şti olan, … seri nolu, 10/01/2021 keşide tarihli çekin kayıp olmadığı bildirildiğinden TTK’nun 758 ve 763. Maddeleri gereğince; davacıya çek iade davası açması için tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta kesin süre verilmesine, 2 haftalık kesin süre içinde iade davası açılmadığı takdirde davanın reddine karar verileceğinin davacıya ihtaratına, ( iş bu ara kararın tebliği ile ihtarın yapılmış ve sürenin başlamış sayılmasına ) ” şeklinde karar verildiğini; mahkemece verilen bu ara karar neticesinde taraflarınca İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/219E. Sayılı dosyasında çekin iadesi talepli dava açıldığını, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/219E. Sayılı dosyasında çekin iadesi talepli davaları devam ederken müvekkili,nin 09.11.2022 tarihinde mahkemeye verdiği dilekçe ile dava konusu çekin elinde olduğunu bildirdiğini; müvekkili tarafından çekin elinde olduğu mahkemeye bildirildiğinden İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/219E. Sayılı dosyasında davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek yargılama giderlerinden müvekkilinin sorumlu tutulduğunu; bu durumun kabulünün mümkün olmadığını; dosya kapsamına bakıldığında müvekkilinin, yaptığı iş ve verdiği hizmet karşılığında alması gereken ödemeyi alamamış olan, çekin keşidecisi ve davalı tarafından mağdur edilmiş bir kimse olduğunu; müvekkilinin hak kaybı yaşamamak için görülen davayı ikame etmişken bir de yargılama giderlerinin müvekkili üzerinde bırakılmasının hukuka, yasalara ve hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu, Davanın açılmasında müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını; yukarıda açıkladıklarını davanın açılmasında müvekkilinin kusuru bulunmadığı gibi müvekkili alacağına da kavuşamadığından maddi ve manevi anlamda son derece zararda olduğunu; mahkemece gerekçeli kararında yargılama giderlerinin müvekkile yükletilme sebeplerinin de açıklanmadığını; müvekkilinin haklılık durumu gözetilmeden yargılama giderlerinin müvekkili üzerinde bırakılmasının hatalı olduğunu; bu nedenle İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/219E. Sayılı dosyasında verilen kararın kaldırılarak, davalarının kabulü ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini, İleri sürerek, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep ederiz.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; TTK’nun 792 maddesi kapsamında çek istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı yan, dava konusu çekin aralarındaki sözleşmeye istinaden dava dışı …’dan beyaz ciro yoluyla teslim alındığını, kendi uhdesinde iken çalışan çekin iptali için açılan davanın yargılaması sırasında çekin bankaya ibraz edildiğini ve ödeme yasağı tedbiri nedeniyle ödenmediğini, iptal davasını gören Mersin 2 Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından iade davası açılmak üzere tarafına süre verildiğini, çeki bankaya ibraz eden davalı aleyhine işbu davanın açıldığını ileri sürerek, çekin iadesini talep etmiş; davalı yan, çekin faktoring sözleşmesine istinaden temlik alındığını, ibrazında karşılıksız çıkması nedeniyle temlik alındığı müşteri … San ve Tic Ltd Şti’ye iade edildiğini, çek karşılığının da çeki iade alan … tarafından kendilerine ödendiğini, dava tarihi itibariyle ellerinde iade edilebilecek bir çek bulunmadığını, davanın … Şirketi’ne ihbarı gerektiğini, öte yandan davalının çeki elinde bulundurduğu süre içerisinde de iyiniyetli hamil olduğunu savunmuş, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece taraf delilleri toplanmış olup, bilirkişi incelemesi yapılması için gerekli delil avansının yatırılması amacıyla davacı vekiline üç kez sonuçları hatırlatılarak kesin süre verilmiş, verilen kesin süreler içerisinde delil avansı yatırılmamıştır. Öte yandan yargılama sırasında davacı vekilinin 01/06/2022 tarihli mazeret dilekçesinde müvekkili tarafından çekin teslim alındığının kendisine bildirildiğini beyan ettiği, yine davacı asilin 09/11/2022 havale tarihli dilekçesi ile dava konusu çekin dava açıldıktan sonra eline ulaştığını beyan eder dilekçe sunduğu anlaşılmıştır. Eldeki davanın konusu çekin iadesi olup, yargılama sırasında çekin davacı tarafından elde edilmiş olması nedeniyle mahkemece konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmemesinde isabetsizlik yoktur. HMK’nın 331. Maddesinin birinci fıkrası; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklinde düzenlenmiştir.6102 Sayılı TTK’nun 792 maddesi uyarınca; çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Anılan yasal düzenlemeye göre; çek istirdadı davasında davacı istirdadını talep ettiği çekin yetkili ve meşru hamili olduğunu, çekin elinden rızası hilafına çıktığını ve çeki eline geçirmiş bulunan yeni hamilin çekin iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunu ispatla yükümlüdür. 6361 Sayılı Kanunun 9/2 fıkrası “faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez.” hükmünü amirdir. Aynı Kanunun 9/2 fıkrası ise; “bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmünü içermektedir. Somut olayda davacı yan; dava konusu çekin yetkili ve meşru hamili olduğunu, çekin elinden rızası hilafına çıktığını ve çeki eline geçirmiş bulunan davalının çekin iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunu yahut faktoring mevzuatına aykırı davrandığını ispatla yükümlüdür. Bilirkişi incelemesi için kesin süre içerisinde delil avansı yatırmayan, davalıya yönelik yukarıdaki hususları ispata yarar başkaca delil de sunmayan davacının, dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğunu ispat edemediği, mahkemece bu gerekçe ile ve HMK’nun 331/1 fıkrasına uygun şekilde davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda izah edilen gerekçelerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/11/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.