Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/679 E. 2023/672 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/679 Esas
KARAR NO: 2023/672 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/486 Esas – 2022/372 Karar
TARİH: 11/05/2022
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/04/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, … Lojistik A.Ş.’nin elektronik ticaret dağıtım sektöründe www…com ile birlikte pek çok firmaya da taşımacılık hizmeti verdiğini, davalı taraf ile müvekkili şirket arasında, akdedilen sözleşmeye istinaden 19/09/2018 tarihinden itibaren hizmet ilişkisi bulunduğunu ve davaya konu uyuşmazlığın işbirliği sözleşmesinden kaynaklandığını, taraflar arasındaki ilişki kapsamında davalı tarafın, müvekkili şirket için taşımacılık faaliyeti yürüttüğünü, bu kapsamda müvekkili şirketin Şişli Şubesi bölgesinde ürün teslimatı hizmeti gerçekleştirdiğini, bu hizmet ilişkisinin ve taraflar arasındaki İşbirliği Sözleşmesinin davalı tarafından 05/08/2019 tarihinde yapılan bir bildirim ile sona erdirilmek istendiğini, müvekkili şirketin bunun üzerine davalı tarafa, taraflar arasındaki İşbirliği Sözleşmesi’nin 5.2 maddesi uyarınca fesih bildiriminin işten ayrılış tarihinden 60 gün önce yapması gerektiğini hatırlattığını, buna rağmen davalı taraf bildirim süresine uymaksızın taşıma hizmetini vermeye devam etmeyeceğini bildirip fiili olarak taşıma hizmetine 02/09/2019 tarihinde son verdiğini, taraflar arasında imzalanan İşbirliği Sözleşmesi’nde işbu sözleşmenin feshediliş şekli ve bu şekle uyulmaması durumunda davalı tarafın cezai şart ödeyeceği hususunun düzenlendiğini, sözleşmeye istinaden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalı – borçlunun takibe itiraz ettiğini ve durdurulduğunu beyanla davalı … tarafından İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Davalı dosyaya cevap dilekçesi ibraz etmemiş ancak 17/12/2021 tarihli celsede; “davacı tarafça benim taşımacılık yapmam için belirlenen bölge sözleşmenin devamı sırasında değiştirilerek bana daha küçük, daha az iş getiren bir bölge verildi, ben davacı şirketin müdürü … ile görüşerek bu şartlarda çalışamayacağımı ve zarar ettiğimi söyledim, kendisi bana bir süre daha idare etmemi söyledi, 2 hafta sonra tekrar görüştüğümüzde haftaya başka biri başlayacak o zamana kadar takıl sonra gidersin, dedi, o görüşmemizden 1 hafta sonra ben işi bıraktım” şeklinde beyanda bulunmuş, ayrıca 11/05/2022 tarihli celsede davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 11/05/2022 tarih 2021/486 Esas 2022/372 Karar sayılı kararında; “….Tüm dosya kapsamından dava taşımacılık sözleşmesinin süresinden önce feshi nedeniyle cezai şart tazminatı talebine ilişkindir. Davacı tarafça davalının sözleşmenin 5.2 bendinde belirlenen 60 günlük ihbar süresine uymaksızın sözleşmeyi feshettiği ileri sürülmüştür. Davalı 17/12/2021 tarihli duruşmadaki beyanında şirket müdürüne aynı şartlarda çalışmaya devam edemeyeceğini beyan ettikten iki hafta sonra yeniden görüştüklerini ve şirket müdürünün bir hafta daha devam edip sonra gidebileceği yönündeki beyanı üzerine ikinci görüşmeden bir hafta sonra işi bıraktığını beyan etmiştir. Davalının beyanına göre de işten ayrılmak istediğine ilişkin yapmış olduğu bildirimden 3 hafta sonra 60 günlük ihbar süresine uyulmaksızın davalının işi bıraktığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça davacı şirket müdürünün kendisine 1 hafta sonra ayrılabileceğini söylediği beyan edilmiş ise de dosyaya sözleşmenin karşılıklı olarak sona erdirildiğine ilişkin bir mutabakat sunulmamıştır. Bilirkişi raporu ile sektörel uygulamada taşımacının belirlenen ihbar süresine bağlı kalmadan sözleşmeyi sona erdirmek istediğinde yerine yeni bir taşımacı ile anlaşma yaptığında taraflar arasındaki sözleşmenin sona ermekte olduğu görüşü bildirilmiş ise de davalının yerine yeni bir taşımacı ile anlaşma yapıldığına ilişkin bir delil de sunulmadığından, davalı tarafından bildirim yükümlülüğüne uyulmaksızın sözleşmenin sona erdirilmesi nedeniyle taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.7. Bendi kapsamında 10.000,00 TL cezai şart bedeli yönünden davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul 8. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 10.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiştir. Davacı tarafça takipten önce işlemiş faiz talep edilmiş ise de davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin delil sunulmadığından işlemiş faiz talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir. …”gerekçesi ile, 1 – Davanın KISMEN KABULÜ ile Davalının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 10.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel mahkemenin talepleri doğrultusunda takibin devamına karar verdiğini ancak asıl alacak miktarını hükme esas alırken hatalı karar verdiğini, Davalı tarafın müvekkili şirketi ile arasındaki sözleşmeye itibar etmeyerek fesih bildirim sürelerine uymaması ve cezai şartı ödememesi sebebiyle müvekkili şirket tarafından T.C. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından 21.02.2020 tarihinde borca, gerekçe belirtilmeksizin ve borcun var olmadığına ilişkin bir belge sunulmaksızın genel ifadelerle müvekkil şirketin alacağını sürüncemede bırakmak ve takibi durdurmak maksadıyla kötü niyetle icra takibine ve borca itiraz edildiğini, davalı tarafından, borca itiraz edilmiş ise de; davalının Müvekkili Şirket’e 10.340,27.TL borcu bulunduğu İşbirliği Sözleşmesi, ihtarnameler, cari hesap dökümü ve belgeler ile sabit olduğunu, davaya konu icra takibi dosyasında cari hesap dökümü mübrez olup, davaya konu söz konusu 10.340,27.TL (faiz ve masraf hariç) tutarındaki bedelin davalı şirket tarafından müvekkili şirkete ödenmediğini, İcra inkar tazminatının hukuka aykırı olarak reddedildiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, sözleşmeden kaynaklı cezai şart alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin ret edilen miktara yönelik istinaf sebepleri incelendiğinde, Dava, itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkin olup icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı tarafça davaya konu icra takibinde sözleşmeden kaynaklı cezai şart alacağı dayanak gösterilerek 10.000,00 TL. Asıl alacak, 340,27 TL. İşlemiş faiz olmak üzere toplam 10.340,27 TL. Üzerinden icra takibi başlatıldığı, takibe itiraz edilmesi üzerine istinafa konu itirazın iptali davasının açıldığı ve dava değerinin 10.340,27 TL.olduğu, mahkemece kabul edilen alacak miktarı 10.000,00 TL. olup, davacı tarafından istinaf edilen reddedilen miktar ise (10.340,27 – 10.000,00 TL=) 340,27.TL’dir. Mahkemece kabul edilen alacak miktarı 10.000,00 TL. olup, mahkemece ret edilen %20 icra inkar tazminat miktarı ise 2.000,00 TL.’dir. 29906 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2022 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 8.000,00 TL olmuştur. Dolayısıyla istinafa konu edilen miktar ( ret edilen alacak miktarı miktarı 340,27.TL. + ret edilen icra inkar tazminat miktarı 2.000,00 TL. olmak üzere toplam=) 2.340,27 TL. olup kararın verildiği tarih itibarı ile kesinlik sınırının altında kaldığından, ilk derece mahkemesince ret edilen miktar yönünden verilen karar kesin niteliktedir. Miktar olarak kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak yerel mahkemece karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesinin de sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 341, 352 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nın 341, 352. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 80,70.TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/04/2023 tarihinde HMK’nın 341. 352. maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.