Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/665 E. 2023/626 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/665 Esas
KARAR NO: 2023/626 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/313 D. İş – 2022/309 Karar
TARİHİ:15/12/2022
DAVA: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle, borçlu tarafından müvekkiline verilen aşağıda belirtilen SENET bedellerinin ödenmediğini; borçlunun müvekkilini sürekli oyalamış olup borcunu ödemediğini; aldıkları duyumlar neticesinde borçlunun mal kaçırma girişiminde olduğunu, İİK m 257 Rehinle temin edilmediğini ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceğini; rehinle de teminat altına alınmamış alacakları için İİK’ nun 257. maddesinin aradığı şartların gerçekleştiğini; ihtiyati haciz kararı isteme zorunluluğunun doğduğunu, açıklanan nedenlerden dolayı, toplamda 36.700 TL bedeli senet alacakları bakımından borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin borçluya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 28/09/2022 tarih 2022/313 D. İş – 2022/309 Karar sayılı kararında; “1-)Yukarıdaki hüviyeti yazılı alacaklının, borçlulardan yukarıda miktarı yazılı alacağının tahsilinin ifasının temini bakımından baki isteği İİK’nin 257. maddesinin 1. fıkrasına uygun bulunan alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına kafi teminatta alındığında adı geçen borçluların yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının, İİK’nunda düzenlenen muayyen tahditler dairesinde İHTİYATEN HACZİNE, 2-)10 gün içinde teminat yatırılmadığı takdirde ihtiyati haczin kalkmasına, 3-)İleride haksız çıkacak tarafa tahmil edilmek üzere alacaklı lehine 2.400,00-TL vekalet ücreti tayinine, 4-)Kararın süresinde infazı için İstanbul İcra Müdürlüğü’ne tevdiine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı borçlu vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. İhtiyati hacze eden vekili vermiş olduğu itiraz dilekçesinde özetle, İİK 167. maddesine ve İİK Yönetmeliği’nin 21. maddesine aykırı olarak alacaklının takip dayanağı olarak herhangi bonoyu icra dosyasına sunmadığını, dosya genelinde müvekkiline tebliğ edilen kambiyo vasfı taşıyan herhangi bir senet bulunmadığını, ödeme emrinde taraflarınına sunulan muacceliyete ilişkin sözleşmenin geçersiz olduğunu ve senetlerle ilgili olmadığını, bu nedenle İstanbul 43. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/506 Esas sayılı dosyası ile itiraz ve şikayet davası ikame edildiğini, alacaklının geçmiş tarihli başlatmış olduğu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında haksız bir şekilde takibe giriştiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile alakalı olarak İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/209 Esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, işbu dava neticesinde bonoya açık atıf yapılan muacceliyet şartı içeren bir sözleşme de bulunmadığından bu bonolar yönünden takibin iptaline karar verildiğini, işbu ilama karşı alacaklının istinaf kanun yoluna başvurduğunu ve halihazırda istinaf incelemesinin devam ettiğini, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu ettiği bonolar üzerinden şikayete konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ikinci bir takip daha başlatmak suretiyle mükerrer icra takibi başlattığını, alacaklının takibe dayanak senetleri icra dosyasına sunmayarak ve muaccel bir şekilde aynı senetler üzerinden 2 kez takip başlatmasının hukuka aykırı olduğunu beyanla mahkememizce verilen ihtiyati haczin kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 15/12/2022 tarih 2022/313 D. İş – 2022/309 Karar sayılı kararında; “Talep ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkememizin 28/09/2022 tarihli, 2022/313 D.İş, 2022/309 D. İş Karar sayılı kararı ile borçlu … aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Takip konusu edilen bononun incelenmesiyle; yasada öngörülen geçerlilik şartlarını taşıyan şeklen düzgün ciro silsilesini haiz senetler olduğu anlaşılmaktadır.2004 Sayılı İİK 265/1 fıkrasınca; borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebilir. İİK 265’inci maddesi uyarınca itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Dosyanın incelenmesinde; mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararına alacaklının takip dayanağı olarak herhangi bonoyu icra dosyasına sunmadığı, ödeme emrindeki muacceliyete ilişkin sözleşmenin geçersizliği gibi itiraz sebepleri ileri sürmüş ise de; bu iddiaların ihtiyati haciz kararı verilmesini etkileyecek mahiyette olmadığı ve İİK 265/1. Fıkrasında sayılan sebeplerden olmadığı, itiraza konu senetlerde ciro silsilesinde kopukluk olmadığı ve senetlerin kambiyo vasfına haiz senetlerden olduğu, itiraz edenin itiraz sebeplerinin icra hukuk mahkemelerinde açılan davalarda yargılamaya muhtaç olduğu anlaşılmakla; ihtiyati hacze itiraz edenin İİK’nun 265. maddesinde sayılan ihtiyati hacze itiraz sebepleri mevcut olmadığından itirazlarının reddine karar verilmesi kanaatine ulaşılmakla aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.”gerekçesi ile, İhtiyati hacze itirazların REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesinin ihtiyati hazce itirazın reddine dair kararının haksız olduğunu, HMK madde 394/2’de düzenlendiği üzere, hukuki dinlenilme hakkı gereği müvekkili dinlenilmeden müvekkili aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının açık bir şekilde usule ve esasa aykırılık teşkil ettiğini, İhtiyati hacze konu borç hakkında müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayalı olarak icra takibi başlatıldığını; bu takip çerçevesinde 28/10/2022 tarihinde ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edildiğini; dosya kapsamında takibe dayanak olarak gösterilen herhangi bir senedin bulunmadığını, Davalı tarafın, ilgili icra dosyasına 10 adet bonoyu ve 08/09/2021 tarihli sözleşmeyi konu ettiğini ancak davalı alacaklının İİK 167/2 ve İİK Yönetmeliğinin 21. maddesine aykırı olarak takip dayanağı bonoları icra dosyasına sunmadığını; bu nedenle taraflarına takip dayanağı evrak olarak yalnızca 08/09/2021 tarihli muacceliyet sözleşmesinin tebliğ edildiğini; hal böyleyken karşı tarafın yaklaşık ispat koşulunu dahi sağlamadığını ve tek amacının müvekkile ait taşınmaz ve alacaklara haksız şekilde haciz koydurtarak müvekkillerini zor durumda bırakmak olduğunu, Somut olayda; İİK’nun 167. maddesine ve İİK Yönetmeliği’nin 21. maddesine aykırı olarak davalı alacaklının takip dayanağı olarak herhangi bir bonoyu icra dosyasına sunmadığını; dosya genelinde müvekkile tebliğ edilen kambiyo vasfı taşıyan herhangi bir senet bulunmaması, ödeme emrinde taraflarına sunulan muacceliyete ilişkin sözleşmenin geçersiz olması ve senetlerle ilgili olmaması sebebiyle İstanbul 43. İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2022/506 E. No’ya kayıtlı İtiraz ve Şikayet davasının ikame edildiğini; yukarıda belirtilen icra dosyası münderecatı incelendiğinde talepte bulunan karşı tarafın iş bu ihtiyati haczi talebinde açık bir şekilde kötü niyetli olduklarının aşikar olduğunu, Davalı tarafın İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasında da müvekkili hakkında haksız bir şekilde takibe giriştiğini, bu icra dosyası ile alakalı olarak da şikayet yoluna başvurulduğunu, İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/209 Esas 2022/857 Karar sayılı dosyasında “… Bonoya açık atıf yapılan muacceliyet şartı içeren bir sözleşme bulunmadığından bu bonolar yönünden takibin iptaline karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiğini; karara karşı istinaf kanun yolu başvurulmuş olup, istinaf incelemesinin devam etmekte olduğunu; davalı tarafın İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasına konu ettiği bonolar üzerinden şikayetlerine konu İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı ikinci bir takip daha başlatmak suretiyle açık bir şekilde mükerrer takip yaptırğını; açık bir şekilde müvekkiline yönelik kötü niyetli tutumunu devam ettirdiğini ve ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu; haksız ve takibe dayanak senetleri icra dosyasına dahi sunmayarak ve muaccel bir şekilde aynı senetler üzerinden 2 kez takip başlatan karşı tarafın lehine verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının hakkaniyete uygun olduğunu; İstanbul 43 İcra Hukuk Mahkemesi’nin 19/12/2022 tarihli tensip tutanağında, iş bu ihtiyati haciz talebine de konu edilen bonolara dayalı başlatılmış takibin tedbiren durdurulmasına, bu hususta ilgili icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verildiğini, Karşı tarafın 19/12/2022 tarihli tensip gereği müvekkili hakkındaki cebri icra talebinde bulunma yetkisine sahip olmadığını; ihtiyati haczi, icrai haciz takip edeceği için, müvekkili aleyhine cebri icra işlemine girişemeyeceği açık olmasına rağmen ihtiyati haciz kararına itirazlarının reddine karar verilmesinin açık bir şekilde hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini; tüm bu sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurma zorunluluğunun hasıl olduğunu, İleri sürerek, yukarıda belirtilen sebeplerle ve HMK m. 355 hükmü gereğince re’sen gözetilecek nedenlerle istinaf tetkikinin yapılarak istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/313 D.İş – 2022/309 K. numaralı dosyasından verilen İhtiyati haciz kararına itirazlarının reddine şeklindeki kararın kaldırılmasına, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, karara karşı ileri sürülen itiraz ise yukarıda belirtilen gerekçelerle reddedilmiştir. İtiraz eden vekilince, itirazlarının reddine dair ek karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK’nun 257/1 fıkrası uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nun 258 maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür. İİK’nun 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder.Talep dayanağı, tamamı 20/10/2021 düzenleme tarihli; 25/10/2021 vadeli 3.200,00-TL bedelli, 25/11/2021 vadeli 4.700,00-TL bedelli, 25/01/2022 vadeli 3.200,00-TL bedelli, 25/02/2022 vadeli 3.200,00-TL bedelli, 25/03/2022 vadeli 3.200,00-TL bedelli, 25/04/2022 vadeli 3.200,00-TL bedelli, 25/05/2022 vadeli 4.600,00-TL bedelli, 25/06/2022 vadeli 3.200,00-TL bedelli, 25/07/2022 vadeli 5.000,00-TL bedelli, 25/08/2022 vadeli 3.200,00-TL bedelli bonoların, keşidecisinin …, lehdarının … olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda ihtiyati haciz kararı, kambiyo senedine dayalı olarak verilmiştir. İtiraz eden vekili tarafndan; ihtiyati haciz talep edenin, talep dayanağı bonolara dayalı olarak İstanbul İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, bu takip dosyasına dayanak bonoları sunmadığı, bu takibe karşı İstanbul 43 İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde şikayet yoluna başvurulduğu ve mahkemece tensiben takibin durdurulmasına karar verildiği, ihtiyati haciz talep edenin bu takipten önce de bu bonolara ve muacceliyet anlaşmasına dayalı olarak İstanbul İcra Müdürlüğü nezdinde … esas sayılı takibi ile takip başlattığı, bu takibe karşı şikayet yoluna başvurulduğu, İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/209 Esas sayılı dosyasında; “… Bonoya açık atıf yapılan muacceliyet şartı içeren bir sözleşme bulunmadığından bu bonolar yönünden takibin iptaline karar verilmiştir.” denilerek takibin iptal edildiği, kararın istinaf aşamasında olduğu, bu dava devam ederken ihtiyati haciz talep edenin İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ikinci bir takip daha başlatarak mükerrer takip yaptığı, haksız ve takibe dayanak senetleri icra dosyasına dahi sunmayarak aynı senetler üzerinden 2 kez takip başlatan karşı taraf lehine verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiği ileri sürülmüştür. Talep dayanağı kambiyo senetlerinin ihtiyati haciz karar tarihi itibariyle vadelerinin dolmuş olduğu, itiraz eden tarafından ileri sürülen itirazların takip hukukuna ilişkin oldukları ve ihtiyati haciz yargılamasında dinlenebilecek İİK’nun 265 maddesinde dayılan itiraz sebeplerinden olmadıkları, ihtiyati haciz talebinin dayanağı bonoların konu edildiği icra takibinin tedbiren durdurulmasına ilişkin karar verilmiş olmasının, İİK’nun 257/1 maddesi koşulları oluşmuş olmak kaydıyla ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceği, icra hukuk mahkemesince verilen tedbir kararının, ihtiyati haciz kararının infaz aşamasına ilişkin olduğu, dosyaya mübrez ve talep dayanağı bono kapsamından; İİK’nun 257/1 fıkrasında fıkrası ile İİK’nun 258 fıkrasında aranan şartların mevcut olduğu ve yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu anlaşılmış, itiraz edenler vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/04/2023 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.