Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/619 E. 2023/600 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/619 Esas
KARAR NO: 2023/600 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2016/1075 Esas – 2019/264 Karar
TARİH: 08/03/2019
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, taraflar arasında bir süre devam eden ticari ilişkide müvekkili tarafından davalıya petrol ürünleri verildiğini; davalının bir süre ödemeleri düzenli yapmasına rağmen, sürecin sonuna doğru ödemeleri aksattığını; müvekkilinin alacaklı olduğunu, bu nedenle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını; davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacıya borçları olmadığını; davacının kötü niyetli olduğunu; bu takibe konu edilen 3 adet faturanın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında icraya konduğunu; davanın reddi gerektiğini, davacıdan da %20 kötü niyetli takip tazminatı alınmasına karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 08/03/2019 tarih 2016/1075 Esas 2019/264 Karar sayılı kararında; “….Dava, İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, resen yürümez takibi gerekir. Mahkememizce yapılan yargılamada, davacı taraf ilk celseye gelmiş, ön inceleme duruşması yapılmış ve davacı vekilinin huzurunda 19/10/2017 tarihli celseye duruşma günü verilmiş olup; davacı vekili 19/10/2017 tarihli duruşmaya mazeretsiz olarak gelmediği için dosya işlemden kaldırılmıştır. Süresi içinde yenileme üzerine duruşmanın 26/04/2018 tarihinde yapılmasına karar verilmiş olup, davacı vekili Av. …’ya duruşma günü tebliğ edilmiş ancak davacı vekili yine duruşmaya gelmemiş, dosya işlemden kaldırılmış ve aynı vekalet ile vekil tayin edilen Av. … tarafından 18/05/2018 tarihinde ( 1 aylık harçsız yenileme süresinde ) dava yenilenmiştir. Yenileme üzerine duruşma günü olarak 29/11/2018 tarihi belirlenmiş; ancak arada davacı vekillerinden Av. …, Av. … ve Av. … istifa etmişler; davacıların istifa eden vekiller dışında Av. …, Av. … ve Av. … isimli vekilleri olduğu için mahkememiz kalemince istifa dilekçesi davacı asile bildirilmemiş; bu nedenle 29/11/2018 tarihinde davacılar tarafından takip edilmese de dosya işlemden kaldırılmamış bu vekillerin istifası davacı asile bildirilmiştir. 29/11/2018 tarihli duruşmada yeni duruşma günü 28/02/2019 günü olarak belirlenmiş olup, bu tarih davacı asile tebliğ edilmiştir; davacıların diğer vekilleri olan Av. …, Av. … ve Av. … baştan itibaren vekaletleri bulunduğundan dolayı ve onlar tarafından herhangi bir istifa söz konusu olmadığından bir kısım davalı vekillerinin istifası asile bildirilmiş; diğer vekillere duruşma günü tebliğ edilmemiştir. Tebliğ edilmesine de gerek yoktur. Her ne kadar dosya 28/02/2019 tarihli duruşmada da işlemden kaldırılmış ise de; HMK’nun 150/6 madde gereğince davanın ilk yenilemeden sonra ancak bir defa takipsiz bırakılabileceği, birden çok takipsiz bırakılamayacağı sebebiyle 28/02/2019 tarihi itibariyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş; bu nedenle 28/02/2019 tarihli ara karardan sarfı nazar olunmak suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur. ….”gerekçesi ile, Davanın HMK’nın 150. madde gereğince açılmamış sayılmasına, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme yargılama sürecinde birçok kez vekaletname sunulduğunu ancak vekil kaydının yapılmadığını, bu durumdan dolayı dosyanın UYAP üzerinden incelenemediğini ve duruşma tarihlerinden haberdar olmadıklarını, avukatlık yapma ve duruşmaları takip etme hakkının ellerinden alındığını,Yerel mahkeme kararının mahkeme kaleminden şifahen öğrenildiğini, 29.03.2019 tarihli gerekçeli kararın dosyada mevcut Av. …’a 24.04.2019 tarihinde e-tebligat çıkarıldığını, Av. …’ın ise bir gün sonra 25.04.2019 tarihinde vekillik görevinden istifa dilekçesi sunduğunu, dosyada mevcut dilekçesinde ”Mahkemenizin yukarıda esas numarası maruz dosyası hakkında tahtında davacı vekili olarak görevlendirilmiş olduğumuz vekillik görevinden istifa ediyoruz. İş bu istifa dilekçesi gereği, tarafımıza tebliğ edilmiş olan gerekçeli kararın davacı asile bildirilmesini ve bundan sonra yapılacak olan tebligatların davacı asile yapılmasını mahkemenizden arz ve talep ederiz.” şeklinde beyan ve talebi olmasına rağmen, mahkemece müvekkili şirkete çıkarılan vekillikten çekilme dilekçesi ekine gerekçeli kararın eklenmediğini ve şirkete de tebliğ edilmediğini, istinafa başvurma süresinin kimsenin gerekçeli karardan haberdar olamaması neticesinde hiç başlamadığını, Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, dosyada yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesini mümkün değil ise davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında fatura alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.Mahkemece, davanın HMK’nın 150. madde gereğince açılmamış sayılmasına, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut davada, dava tarihi 03/10/2016 olup dava değeri 972.084,80 TL.’dir. Dava yazılı yargılama usulüne tabidir.01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı6100 sayılı HMK 150/6 fıkrada;” İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır,” hükmünü içermektedir.Dosyaya ibraz edilen Üsküdar … Noterliğinden verilme 07/09/2016 tarihli vekaletname uyarınca İstanbul Barosuna kayıtlı Av. …, Av. …, Av. …’ın davacı vekili oldukları, vekaletin süreli olup süresinin 07/09/2018 tarihine kadar geçerli olduğu, bu tarihten sonra yeni vekaletname ibraz etmedikleri görülmüştür. görülmüştür. Dosyaya ibraz edilen Üsküdar … Noterliğinden verilme 07/07/2017 tarih ve … yevmiye nolu vekaletname uyarınca İstanbul Barosuna kayıtlı Av. …, Av. …, Av. …’un davacı vekili oldukları, vekaletin süresiz olduğu görülmüştür. Dosyaya ibraz edilen Üsküdar … Noterliğinden verilme 02/04/2018 tarih ve … yevmiye nolu vekaletname uyarınca Ankara Barosuna kayıtlı Av. …’ün davacı vekili olduğu, vekaletin süreli olup süresinin 02/04/2020 tarihine kadar geçerli olduğu görülmüştür. Mahkemece 10/03/2017 tarihli tensip ara kararı uyarınca 15/06/2017 günü saat 15:10′ da ön inceleme duruşmasının yapılmasına karar verildiği, tensibin 3 nolu ara kararı uyarınca taraflara duruşma gün ve saatini bildirir meşruatlı davetiye çıkartılmasına karar verildiği, davacı vekili Av. …’a davetiyenin tebliğ edildiği, 15/07/2017 tarihli ön inceleme duruşmasına davacı Vekili Av. …’ın katıldığı, sonraki duruşmanın 19/10/2017 günü saat 15:50’ye bırakılmasına karar verildiği, 19/10/2017 tarihli duruşmaya tarafların katılmadığı, davacı vekilinin mazeret göndermediği, mahkemece davacı vekilince mazeretsiz olarak takip edilmeyen davanın HMK 150 madde gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.Davacı vekili Av. … tarafından verilen 09/11/2017 tarihli yenileme dilekçesi üzerine mahkemece 13/11/2017 tarihli yenileme tensip zaptı uyarınca duruşmanın 26/04/2018 günü saat 13:50’a bırakılmasına karar verildiği, yenileme tensip zaptı uyarınca davacı vekili Av. … adına çıkartılan davetiyenin tebliğ edilmesine rağmen 26/04/2018 tarihli duruşmaya davacı vekilinin katılmadığı, mazeret dilekçesi göndermediği, davalı vekilinin davayı takip etmek istemediklerine yönelik beyanı doğrultusunda mahkemece davacı tarafça mazeretsiz olarak takip edilmeyen, davalı vekilininde takip etmeyeceğini bildirdiği davanın HMK’nun 150. Madde gereğince yenileninceye kadar 2.ci kez işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Davacı vekili Av. … tarafından verilen 18/05/2018 tarihli yenileme dilekçesi üzerine mahkemece 27/06/2018 tarihli yenileme tensip zaptı uyarınca duruşmanın 29/11/2018 günü saat 15:10’a bırakılmasına karar verildiği, yenileme tensip zaptı uyarınca davacı vekili Av. … adına çıkartılan davetiyenin tebliğ edildiği anlaşılmıştır.Davacı vekilleri Av. …, Av. …, Av. … uyap sisteminden 13/07/2018 tarihinde gönderdikleri dilekçe ile vekillik görevlerinden istifa ettiklerini, bundan sonra yapılacak tebligatların dosyada taraflarınca sunulun vekaletname dışında başka bir vekaletname bulunması halinde orada ismi yazan avukata aksi halde asile tebliğ yapılmasını talep ettiklerinin görüldüğü, mahkemece 29/11/2018 tarihli duruşma ara kararı uyarınca davacıya iş bu duruşma tutanağının tebliği ile …, … ve … isimli vekillerin istifa ettiği hususunun bildirilmesine ve duruşma gününün tebliğine duruşmanın 28/02/2019 günü saat 14:10 bırakılmasına karar verildiği, davacı asile ara karar uyarınca vekillerinin istifa dilekçesi ile duruşma gün ve saaitini bildirir meşruatlı davetiye çıkartılmasına karar verildiği, 28/02/2019 tarihli duruşmada davacı asil durumundaki şirkete vekillerinin istifa ettiğinin tebliğ edilmiş olduğu, davacı şirketin duruşma gününden haberdar olduğu ancak gelmediği mazerette bildirmediği görüldüğünden; Davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına 3.cü kez işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkemece 08/03/2019 tarihinde duruşma açılmak suretiyle, İş bu dosyanın son duruşması 28/02/2019 tarihide yapılmış olup, ancak duruşmadan sonra yapılan kontrolde; iş bu dosyada 19/10/2017 tarihli duruşmaya davacının mazeretsiz olarak katılmadığı bu nedenle işlemden kaldırıldığı, 09/11/2017 tarihinde yenilendiği; Yenilemeden sonra 26/04/2018 tarihli duruşmaya da davacının mazeretsiz gelmediği, dosyanın işlemden kaldırıldığı, 18/05/2018 tarihinde yenilendiği; Ancak 28/02/2019 tarihli duruşmaya da davacı tarafın gelmediği; HMK’nun 150/6. Maddede açıkça yazılı usule tabi davalarda davanın ilk yenilemeden sonra ancak bir kez yenilenebileceği, bir başka deyişle takipsiz bırakılabileceği; ikinci kez takipsiz bırakılırsa açılmamış sayılmasına karar verileceği nazara alınarak; 28/02/2019 tarihli duruşmada verilen işlemden kaldırmaya ilişkin ara karardan yasal düzenleme nedeniyle resen sarfı nazar edilmesine ve DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verildiği anlaşılmıştır.Dosyaya uyap sisteminden 03/10/2018 tarihinde ibraz edilen ve uyap sistemine 09/10/2018 tarihinde kaydedilen ve akabinde de 08/10/2018-31/10/2018-23/01/2019-17/06/2019 tarihlerinde yeniden gönderilen Beyoğlu … Noterliğinden verilme … yevmiye nolu vekaletname uyarınca İstanbul Barosuna kayıtlı Av. …, Av. …’ın davacı vekili oldukları halde mahkeme kalemince ibraz edilen vekaletnamedeki vekillerin davacı vekili olarak uyap sistemine kayıt edilmediği ve uyap sistemine vekil olarak kayıt edilmediklerinden dolayı dosyayı uyap sisteminden inceleyip duruşma gününü öğrenme durumlarının olmadığı gibi vekaletnamede isimleri bulunan davacı vekillerine yeni duruşma gün ve saatinin usulü dairesince mahkemece haberdar edilmediği, bu nedenle davacı vekilleri Av. …, Av. …’ın 29/11/2018 tarihli ve 28/02/2019 tarihli duruşmalara katılamadıkları, bu durumda mahkemece dosyanın işlemden kaldırılmasına yönelik 28/02/2019 tarihli duruşma ara kararının ve buna dayanılarak verilen 08/03/2019 tarihli “davanın açılmamış sayılmasına” şeklindeki nihai kararın da aynı şekilde usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’ nın 353/1-a5 maddesi uyarınca mahkeme kararının kaldırılarak yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/03/2019 tarih ve 2016/1075 Esas – 2019/264 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a5 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/04/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.