Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/470 E. 2023/1503 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/470 Esas
KARAR NO: 2023/1503 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/250 Esas – 2022/319 Karar
TARİHİ 10/05/2022
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
KARAR TARİHİ: 12/10/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin 18.06.2018 tarihinde Davalı … ile Eskişehir’de köşebent üretiminde kullanılan makine teçhizat devrini konu alan Satış Sözleşmesini imzaladığını, köşebentin ürünlerin hasar görmesini engellemek üzerine ambalaj olarak kullanılan birden fazla karton katmanın yapıştırılarak bir araya gelmesiyle oluşan bir L profil olduğunu, sözleşme ile karton köşebent, ve yine bu amaçla kullanılan bobin dilimleme ile çift renkli baskı makinesi satın alan müvekkili Şirketin hali hazırda üretim tesisini durdurmamak amacıyla ayrıca makinaları yerinde teslim aldığı gibi söz konusu üretimi yerinde sürdürmek amacıyla aynı sözleşme ile davalı … makinaların bulunduğu işyerinin 1/4’ünü kiralamış, söz konusu makineleri davalı şirketlerin sahip olduğu işlerinin içerisinde işletmiş; bu kapsamda kullandığı elektrik, su ve internet bedellerinin iş bu sözleşmenin bir parçası olarak aylık fatura karşılığı müvekkili şirkete davalılar tarafından faturalandırılmış olduğunu, sözleşme uyarınca ifa yükümlülüğü … aitken; aynı adreste bulunan, şirket sahipleri arasında baba-oğul ilişkisinin bulunduğu diğer Davalı … sözleşmeden doğan bazı ifa yükümlülüklerini kendi yerine getirdiğini; böylelikle faturalandırma ve sözleşmenin ifasının yanlış yapıldığını, yükümlülüklerin birbirine karıştığını, davalı … sözleşmenin tarafı olmamasına rağmen internet ücretini, kira bedelini vb. taraflarına fatura ettiğini, Müvekkil Şirketin kendi tesislerinde kendilerinin hiç yapamadığı şekilde aldığı verimi ve yaptığı satışları görünce Müvekkil Şirketi rahatsız ettiğini en sonunda işletmelerinin Eskişehir’de başka bir adrese taşınmalarına sebebiyet verdiğini, taşınmadan hemen önce Satış Sözleşmesi kapsamında taraflarına 13.403,80 TL’lik son fatura kesildiğini, sözleşmenin asıl tarafı ve ana yükümlüsü … fatura bedelleri ödenmiş olup, bunun muhasebe kayıtlarında da görüldüğünü, iş bu son ödeme ile Müvekkil Şirket’in davalı şirketlere hiçbir borcu kalmadığını, müvekkili Şirketin hiçbir borcu kalmamasına rağmen, Müvekkili Şirketin halen davalılar tarafından rahatsız edilmekte ve ayrıca da hakkında haksız bir şekilde davalılardan … tarafından, Eskişehir … İcra Dairesi’nde … E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını beyan ederek, haklı menfi tespit davalarının kabulü ile borçlu olmadıklarının tespitine, delillerin toplanması amacıyla davalı şirketlerin İşyeri kodları ve SGK kayıtlarının celbi için ilgili yerlere müzekkere yazılmasına, davalı Şirketlerin yetkilileri … ve … için ilgili ticaret odasından Davalıların 2018 yılı içerisinde ortaklık, yetkili ve adres bilgilerinin müzekkere yazılarak temin edilmesine, arabuluculuk ve yargılama giderleri ile AAÜT’ye göre vekalet ücretinin Davalılardan tahsili ile Müvekkil Şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirket yönünden hak kaybı olmaması sebebi ile ; Yetki, hak düşürücü süre, hukuki yarar yokluğu, derdestlik, kesin hüküm, husumet, zamanaşımı ve 6100 sayılı HMK’da düzenlenmiş olan tüm ilk itirazları ve mevzuatımızda yer alan tüm defiler ve Sayın Mahkemenizin resen gözeteceği hususlar yönünden de itirazlarımızı sunuyor ve davanın reddine karar verilmesi beyan ederek, dava yetkisiz yer mahkemesinde açılmış olup, öncelikle davanın, davaya bakmakla yetkili olan eskişehir asliye ticaret mahkemesine gönderilmesini, dava zamanaşımı yönünden de davanın reddine karar verilmesini, davacının talepleri zamanaşımına uğramış olup, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı, 18.06.2018 tarihinde … San.Tic.Ltd.Şti. ile makine teçhizat devrini konu alan Satış Sözleşmesini imzaladığını, davacı tarafta bu sözleşmeye dayanarak iş bu davayı açmışsa da dava süresinde açılmadığından, zamanaşımına uğradığından öncelikle davanın zamanaşımı yönünden usulden reddine karar verilmesini talep ettiğini, davacı tarafın iddia etmiş olduğu şekilde davalı iki şirketin adresleri birinden çok farklıdır. Davacı tarafın iddia etmiş olduğu şekilde davalılar arasında herhangi bir organik bağ yoktur. Davalı … Şirketi, 12.01.2018 de … tarafından kurulmuş ve faaliyete başlamıştır. … Şirketi 18.01.2018 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edilmiş ve tarihinden beri …. …. Mah. …. Cad. No… Odunpazarı – Eskişehir adresinde faaliyetlerini sürdürmektedir.Yukarıda sayılan gerekçeler ile suç duyurusunda bulunma, dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davacının haksız olarak açtığını işbu davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile AAÜT’ye göre vekalet ücretinin davacıdan tahsiline Karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 10/05/2022 tarih 2021/250 Esas – 2022/319 Karar sayılı kararında;”Dava davacı hakkında davalı tarafından başlatılan Eskişehir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilgili olarak menfi tespit istemine yöneliktir.Davacı davalı ….ŞTİ ile makine teçhizatı konulu satım sözleşmesi imzalamış olup bu sözleşme kapsamında bu sözleşmenin 4.maddesinde tarafların hak ve alacakları bölümünde ayrı bir bent halinde düzenlenen hükümde sözleşmeye konu olan makina ve ekipman satıcının hali hazırda kiracı olarak bulunduğu iş yerinin 1/4 ünün alıcıya kiralanması doğrultusunda 2019 yılı Mart ayı sonuna dek alıcı tarafından çalıştırılacağı , bu bölümün kira bedeli olarak aylık KDV hariç 5.500 TL kira bedeli ödeneceği, alıcının kira süresi boyunca kullanacağı elektrik ve su bedelini aylık fatura karşılığında satıcıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Cevap dilekçesi ekinde davalı … şirketi vekili tarafından sunulan kira sözleşmesinde de taraflar arasında kiralama ilişkisi olduğu, aylık kira bedelinin 5.500 TL olarak kararlaştırıldığı görülmektedir. Cevap dilekçesinde davalı vekili davacı şirket hakkında başlatılan icra takibinin konusu olan faturanın dayanağının kira sözleşmesinden kaynaklandığını beyan ettiği görülmektedir. Davacı vekili de duruşmada alınan beyanlarında takibe konu faturanın dayanağının kira, elektrik, su, internet vs. Alacağından kaynaklandığını beyan etmektedir.Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res’en araştırmakla yükümlüdür. 6100 Sayılı HMK’nın 4/a maddesi gereğince kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. (Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/3083 Esas- 2017/535 Karar sayılı 26/01/2017 kararı da bu yöndedir. )Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; anılan yasal düzenlemeler ve takibe konu alacağın , taraflar arasındaki ihtilafın kira sözleşmesinden kaynaklı olması gözetilerek davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.”gerekçesi ile, -Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden REDDİNE, -HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, -Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına,-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemenin10.05.2022 tarihli kararı ile mahkemenin görevsizliğine karar vererek davalarını dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddettiğini; mahkeme tarafından verilen kararın hukuka uygun olmadığını; davalarının görülmesi gereken görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, Dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasındaki alım-satım ilişkisinden dolayı cari hesap uyumsuzluğundan kaynaklanmakta olduğunu, Müvekkili şirketin, 18.06.2018 tarihinde davalı … ile Eskişehir’de köşebent üretiminde kullanılan makine teçhizat devrini konu alan Satış Sözleşmesini imzaladığını; sözleşmenin asli unsurunun, köşebent üretiminde kullanılan makinelerin müvekkili şirketlerine satılması olup, taraflar arasındaki akdi ilişkinin alım-satım üzerine kurulduğunu, Satış Sözleşmesinin imzalanması ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam ettiğini, müvekkili şirketleri tarafından üretilen köşebentlerin, davalı şirketlere satıldığını; menfi tespiti istenilen işbu durumun da, taraflar arasındaki cari hesap uyumsuzluğundan kaynaklandığını; hem makinelerin satışı hem de taraflar arasındaki köşebent satışının faturalandırıldığını; ancak mahkeme tarafından hukuka aykırı bir şekilde sözleşmenin nevi değiştirilerek kira alacağı olduğuna kanaat getirildiğini, Mahkeme tarafından ticari defterler ve cari hesapların dikkate alınmadan eksik inceleme yapıldığını, işbu uyuşmazlığın kaynağı olan hukuk ilişkisinin yanlış tespit edildiğini;Dosyaya sunmuş oldukları Satış Sözleşmesi’nin asli unsurunun makinelerin satışı olduğunun açıkça görülmesine ve belirtilmesine rağmen; mahkeme tarafından tabiri caizse iş yükünü azaltmak amacıyla sözleşmenin nevinin dikkate alınmadığını ve eksik inceleme yapılarak görevsizlik kararının verildiğini, Mahkeme tarafından eksik inceleme yapılarak dosyaya sunmuş oldukları cari hesapların da incelenmediğini; davalı şirketlerden birisinin 13.403,80 TL alacaklı, diğerinin 13.403,80 TL borçlu olduğu; müvekkili şirketlerinin son fatura bedelini …’a ödemesi ile hiçbir borcunun kalmadığı ve işbu faturanın kira alacağından değil de, taraflar arasındaki ticari alım-satımdan kaynaklandığının görülmediğini, Gerekçeli kararda belirtilen “…icra takibinin konusu olan faturanın dayanağının kira sözleşmesinden kaynaklandığı…” ifadesinin, Satış Sözleşmesinin anlaşılamadığını ve ne ticari defterlerinin ne de cari hesapların incelendiğini gösterdiğini; sözleşmenin asli unsurunun satım olduğunu; kira, sözleşmenin tali unsurlarından yalnızca bir tanesinin olabileceğini ancak sözleşmenin asıl konusunun taraflar arasındaki ticari alım-satıma ilişkin olduğunu, Tarafların tacir olması, aralarında ticari bir ilişkinin bulunması ve makine satımını konu alan satış sözleşmesi imzalamaları sebebiyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ve mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararının usul kurallarına aykırı olduğunu, İleri sürerek, görevsizlik kararının kaldırılmasına, arabuluculuk vekalet ücreti de dahil olmak üzere dava masrafları ile yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; Eskişehir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibinden ötürü davalılara borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece, uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle, davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle; HMK’nun 114/1-c ve HMK 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından; davacı ile davalılardan … Şirketi arasında 18/06/2018 tarihli, köşebent üretiminde kullanılan makinelerin satışı amacıyla satış sözleşmesi bağıtlandığı, sözleşmenin dördüncü maddesi ile makinelerin davacı alıcıya, davalı satıcı …Bölgesi, … cadde, no:… Odunpazarı adresinde teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, yine sözleşmenin 4. Maddesinin 5 inci fıkrası ile, teslim edilen makinelerin, davalı satıcının halihazırda kiracı olarak bulunduğu yukarıdaki adreste, işyerinin 3/4’ünün alıcı davacıya kiralanması suretiyle, 2019 yılı mart ayı sonuna kadar davacı tarafından kullanılacağının, kira bedelinin aylık 5.500,00-TL olacağının, davacı alıcının aynı zamanda kira süresi boyunca kullanacağı elekrtik ve su bedelini karşılıklı mutabakat sonucu fatura karşılığında davalı satıcı … ödeyeceğinin hüküm altına alındığı; diğer davalı … Şirketi ile … arasında orgaik bağ bulunduğu, zaman içinde … Şirketi’nin taraf olmadığı satış sözleşmesinden doğan bazı yükümlülükleri yerine getirdiği ve sözleşmeye zımnen taraf olduğu, davalı … taşınmadan hemen önce davacıya 13.403,80-TL’lik fatura kestiği ve bu faturanın ödendiği, bu ödeme ile davacının davalı şirketlere borcu kalmadığı, buna rağmen … Şirketi’nin Eskişehir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibi ile davacı aleyhine icra takibi başlattığı ileri sürülerek, davacının bu takipten ötürü davalılara borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş, dava dilekçesi ekinde davalı … firması ile yapılan satış sözleşmesini ve cari hesap ekstresini sunmuştur. Davalı …; davalılar arasında organik bağ bulunmadığını, davacı ile … arasında kira sözleşmesi bulunduğunu, dava konusu takip dayanağı faturaların taraflar arasındaki kira sözleşmesine ve ambalaj malzemesine dair faturalar olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını savunmuş, cevap dilekçesi ekinde 16/07/2018 başlangıç, 31/03/2019 bitiş tarihli, Organize Sanayi Bölgesi, … cadde, no:… Odunpazarı/Eskişehir adresindeki, kısmi fabrika binasının kiralanmasına ilişkin davacı ile bu davalı arasındaki kira sözleşmesi örneğini sunmuştur. Eskişehir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, UYAP sistemi üzerinden dosyaya eklenerek dairemizce incelenmiş, davalı … şirketinin, davacı aleyhine; … ve … nolu faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağı açıklaması ile 13.403,80-TL, işlemiş faiz alacağı 3.200,00-TL olmak üzere toplam 16.603,80-TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız takip başlattığı, takip dayanağı belgeleri, Davalı … tarafından davacıya kesilen elektik, katkı payı, internet açıklamalı 31/10/2018 tarihli 6.479,26-TL bedelli fatura, fabrika kirası, elektrik, katılım payı, telefon, internet, büro mobilyaları kira bedeli, değişik adetlerde küçük kutu, büyük kutu, gözlük, spatula, eldiven, falçata ucu, keçeli kalem açıklamalı 31/07/2018 tarihli 8.786,75-TL bedelli fatura ve davacı tarafından davalı …’e gönderilmiş 30/06/2019 tarihi itibariyle alacak borç durumunu gösterir mutabakat metninin oluşturduğu, ödeme emrinin davacıya 14/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin 19/08/2020 tarihinde borca, faize ve yetkiye itiraz dilekçesi sunduğu, takibin durduğu anlaşılmıştır. Dava konusu takip dosyası ve takip dayanağı faturalar ile mutabakat metni kapsamından, davalı … takip konu ettiği alacağın yalnızca kira sözleşmesinden doğan alacakları kapsamadığı anlaşıldığı gibi, davacının davalılar arasında organik bağ bulunduğunu, satış sözleşmesinden doğduğunu ileri sürerek, bu nedenlerle davalılara borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olması karşısında, mahkemece, takip dayanağı belgeler incelenmeksizin, takip dayanağı alacağı oluşturan kalemler bakımından gerekirse tefrik hususu da değerlendirilmeksizin, uyuşmazlığın yalnızca kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi yerinde olmamış, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a3 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın kaldırma kararı doğrultusunda mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/05/2022 tarih ve 2021/250 Esas – 2022/319 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/10/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.