Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/453 E. 2023/373 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/453 Esas
KARAR NO: 2023/373 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/1757 D.iş – 2022/1773 Karar
TARİHİ: 02/02/2023
TALEP: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 02/03/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden … talep dilekçesi ile; müvekkili şirket ile girilen ticari ilişki sonucu 25.02.2022 tanzim tarihli, 22.12.2022 vadeli 10.000.000,00 TL bedelli senedin borçlular tarafından imza edilerek müvekkili şirkete verildiğini, söz konusu senetle ilgili olarak, ihtiyati haciz talep edilmeyen bakiye senet bedeline ilişkin senetten doğan her türlü talep ve alacak hakları saklı kalmak ve feragat anlamına gelmemek kaydıyla; senedin 7.045.000,00 TL’lik kısmının ödenmediğini, alacakları muaccel olup herhangi bir teminat altında olmadığını, taraflarınca yapılan istihbarat sonucu borçluların mallarını gizlemeye, kaçırmaya çalıştıkları ve kaçış hazırlıkları içinde olduğu öğrenilmiş bulunduğundan ihtiyati haciz talep zorunluluğunun doğduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla 7.045.000,00 TL alacakları için borçluların menkul ve gayrimenkul malları, 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 30/12/2022 tarih 2022/1757 D.İş 2022/1773 Karar sayılı kararı ile; “1-İhtiyati haciz talebinde bulunan alacaklı vekili Mahkememize verdiği dilekçe ile, müvekkilinin borçlulardan ibraz edilen vadesi geçmiş kambiyo senedi nedeniyle alacaklı olduğunu belirtilerek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.Talep dilekçesi ve belge asılları ile tüm dosya kapsamına göre talebin İ.İ.K’nun 257. ve devamı maddeleri gereğince yerinde olduğu anlaşılmakla, TALEBİN KABULÜ İLE, Alacaklının iddia ettiği yukarıda belirtilen alacak miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla, borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE, 2- Alacağın % 15 oranında 1.056.750-TL nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun alacaklı tarafından 10 gün içerisinde Mahkememiz veznesine teminat olarak yatırılmasına,yatırılmadığı takdirde ihtiyati haczin kalkmasına, 3- Teminat yatırıldığında kararın süresinde infazı için İstanbul İcra Müdürlüğüne tevdiine,” karar verilmiştir.İhtiyati haciz kararına itiraz edenler vekili 09/01/2023 tarihli dilekçesi ile; davacı … tarafından müvekkili ile aralarındaki kredi sözleşmesi hakkında sanki müvekkili borcunu ödemede temerrüde düşmüş gibi, İstanbul … Noterliğinden 27.12.2022 tarihli … yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin hesap kat ihtarını içermediğini, kabul anlamına gelmemekle beraber, ihtarnamede yazılı şartlara müvekkili tarafından riayet edilebilmesi için makul süre dahi tanınmadan, 29/12/2022 tarihinde ihtiyati haciz talepli dava açıldığını, davacı tarafça, hem 2 günlük hayatın olağan akışına aykırı bir zaman verildiğini, hem de yine davacı tarafından bu 2 günlük sürenin dolması beklenmeksizin ihtiyati haciz talepli davanın ikame edildiğini, ihtarnameye riayet ederek müvekkilinin edimlerini ifa etmesinin mümkün olmadığını, banka tarafından “uygun bulunacak vade ve koşullardaki çekler ile değiştirilmesi” ifadesinin hiçbir anlaşılırlık içermediğini, diğer bir anlatımla somut olayda çekin ne vadesi, ne koşulları banka tarafından bildirilmeden, alalecele 2 günlük süre verilerek müvekkiline kat ihtarı göndermeksizin temerrüde düşmeyen müvekkilinden, paranın tümünün tahsiline girişildiğini, bu ihtarnamenin geçersiz ve kabul edilebilirlikten uzak olduğunu beyanla ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesinin 02/02/2023 tarih ve 2022/1757 D.İş 2022/1773 Karar sayılı Ek kararında; “Dava; İİK.nın 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararına itirazdır. Mahkememizin 30/12/2022 tarihli 2022/1757 D.İş 2022/1773 Karar sayılı kararının incelenmesinde; … A.Ş. tarafından … Tic. Ltd. Şti. ve … aleyhine 10.000.000 TL bedelli senede istinaden 7.045.000 TL alacak için ihtiyati haciz talep edildiği, Mahkememizce %15 teminat karşılığı ihtiyati hacze karar verildiği, ihtiyati haciz kararının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takibe konulduğu görülmüştür. İİK.nın 257/1 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir.İİK.nın 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup, borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, Mahkemenin yetkisine ve teminata karşı huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihi itibariyle 7 gün içerisinde Mahkemesine müracaat ile itiraz edebilir.İhtiyati haciz kararına itiraz edenler ihtiyati haczin dayandığı sebeplere itiraz etmiştir.İhtiyati haciz kararına itiraz edenler; ihtarnamenin hesap kat etme ihtarını içermediğini, ayrıca makul süre dahi tanınmadan ihtiyati haciz talep edildiğini, ihtiyati haciz şartlarının bulunmadığını belirterek, ihtiyati haciz kararına itiraz etmişler ise de; ileri sürülen itiraz sebeplerinin, İİK.nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan ihtiyati haciz kararına itiraz sebeplerinden olmadığı, ihtiyati haciz kararının bonoya istinaden verildiği ve ihtiyati haciz kararı verilebilme şartlarının oluştuğu bu nedenle ihtiyati haciz kararına itiraz edenlerin itirazlarının yerinde olmadığı anlaşıldığından ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmiştir.” gerekçesi ile; İhtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmiştir ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesi ile; Yerel mahkemede görülen dosyada, talep eden tarafça vadesi geçtiği “iddia” edilen, 25/02/2022 tanzim, 22/12/2022 vade tarihli, 10.000.000 TL bedelli senet aslına dayalı olarak 7.045.000 TL’lik alacak miktarı için kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu ve taleplerinin mahkeme tarafından kabul edildiğini ancak bu ihtiyati haciz kararı aşağıdaki nedenlerle hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini, davacı … tarafından, müvekkili ile aralarındaki kredi sözleşmesi hakkında sanki müvekkili borcunu ödemede temerrüde düşmüş gibi, İstanbul … Noterliği’nden 27.12.2022 tarihli, … yevmiye no’lu ihtarname gönderildiğini, dosyada mübrez ihtarname içeriğinde davacı tarafın “kanuni yükümlülükleri yerine getirmediğinizden ve borçlarınızı ödemediğinizden kredi hesabınızın kat edilme ve kanuni takibe atılma riski bulunmaktadır” dediğini, davacı tarafça gönderilen ihtarnamede yer alan bu ibarenin, kat edilme ihtimalinden bahsettiğini ancak açıkça hesap kat etme ihtarı içermediğini, başka bir deyişle müvekkilinin kredi kullanımından kaynaklı borcunun bulunmadığını, kendisine hesap kat ihtarnamesi ve ödeme yapması için ihtarname gönderilmediğini, kabul anlamına gelmemekle beraber ihtarnamede yazılı şartlara müvekkili tarafından riayet edilebilmesi için makul süre dahi tanınmadan 29/12/2022 tarihinde ihtiyati haciz talepli dava açıldığını, bu nedenle talep eden tarafça, hem 2 günlük hayatın olağan akışına aykırı bir zaman verildiğini, hem de yine bu 2 günlük sürenin dolması beklenmeksizin ihtiyati haciz talep edildiğinin ihtarnameden anlaşıldığını, bu hususların tümünün talep eden tarafın, kredi sözleşmesini tek taraflı olarak sona erdirme ve paranın tamamını tek seferde tahsil etme niyeti taşıdığını gösterdiğini, ihtarnamenin devamında davacı tarafın; “Bankamız lehine ciro ve teslim edilmiş çeklerin Bankamızca uygun bulunacak vade ve koşullardaki çekler ile değiştirilmesini veya değiştirilmesi” talebi bulunduğunu, ihtarnameden anlaşılacağı üzere gönderilen ihtarname ile hesabın kat edilmediğini ve ödeme yapılmasının ihtar edilmediğini, ihtarnamedeki işbu ifadeler tamamen muğlak olup, borcu ve temerrüdü kabul anlamına gelmemekle beraber, bu ihtarnameye riayet ederek müvekkilinin edimlerini ifa etmesinin mümkün olmadığını, banka tarafından “uygun bulunacak vade ve koşullardaki çekler ile değiştirilmesi” ifadesinin hiçbir anlaşılırlık içermediğini, somut olayda çekin ne vadesi, ne de koşulları banka tarafından bildirilmeden, alalecele 2 günlük süre verilerek, kat ihtarı göndermeksizin temerrüde düşmeyen müvekkilinden, paranın tümünün tahsiline girişildiğini, Mahkemece bonoya dayalı ihtiyati haciz kararı verilmiş ise de, bizzat talep eden tarafça gönderilen ihtarnameden de anlaşılacağı üzere, taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinin kredi kullanımına dayandığını, bu sebeple bononun soyut borç sebebi olmasından bahsedilemeyeceğini, bononun konusunun kredi kullanımı sebebiyle oluşacak risklerin temini olduğunu, bononun teminat senedi olması ve tahsil edilebilmesinin şartlarının oluşmadığının dosya kapsamında sabit olduğunu, bu nedenle taraflar arasındaki kredi kullanımından kaynaklanan borç durumunun ihtiyati haciz kararı verilirken göz önünde bulundurulması gerektiğini, müvekkilinin kredi borcu bulunmadığını, Dairemizce kredi kullanımından kaynaklı olarak bankanın alacaklı olup olmadığının ve bu alacağını talep etme şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini, müvekkilinin kredi taksitlerine yönelik olarak verdiği müşteri çekleri ile birlikte bononun da tahsil edilmesinin haksız bir şekilde mükerrer tahsilat oluşturacağını, zikredilen ihtarnamenin geçersiz ve kabul edilebilirlikten uzak olduğunu, temerrüde düşmeyen veyahut her halde temerrüde düştüğü ispat edilemeyen müvekkilinden çek bedelinin tamamının tahsilini talep etmenin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla yerel mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, ihtiyati haciz kararına yapılan itiraza ilişkindir. Mahkemece itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı itiraz eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.İİK’nın 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati hacze itiraz sebepleri İİK’nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır. Maddede sayılan itiraz sebepleri dışında bir nedene dayalı olarak ihtiyati hacze itiraz edilemeyecektir. İtiraz eden karşı taraf, davacı ile aralarında genel kredi ilişkisi olduğunu, davacının gönderdiği ihtarname ile tarafına süre verdiğini, süre dolmadan ihtiyati haciz talep ettiğini, temerrüdün gerçekleşmediğini, senedin genel kredi sözleşmesi nedeniyle verildiğini beyanla esasa ilişkin nedenlerle ihtiyati hacze itiraz etmiştir. İhtiyati haciz talep eden tarafından dosyaya sunulan bononun incelenmesi ile itiraz eden karşı tarafça imzalandığı ve vadesinin geçtiği, yaklaşık ispat koşulunun ve ihtiyati haciz şartlarının sağlandığı, Mahkemece itirazın reddine dair verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı ve kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden ihtiyati hacze itiraz eden/karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Muterizin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/03/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.