Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/452 E. 2023/423 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/452 Esas
KARAR NO: 2023/423 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/368 D. İş – 2023/13 Karar
TARİHİ: 12/01/2023
DAVA TÜRÜ: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 09/03/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkil firmanın Çin’den yurda getirmiş olduğu ve fakat henüz fiili ithalatını gerçekleştirmediği, Gemlik Gümrük Müdürlüğü’nde işlem gören Transit Rejimi hükümlerine tabi 29/10/2022 tarih … sayılı özet beyan muhteviyatı … konteyner nolu, 580 Kap, Brüt 21,344,00 kg ağırlığında … İPLİK tanımlı eşyasını 09.11.2022 tarihli … sayılı antrepo beyannamesi ile antrepoya aldığını, müvekkil firmanın Transit Rejimine tabi eşyaları, Rusya’da bulunan … firmasına ihraç etmek üzere anlaştığını ve bu eşyaları 1.585.878,53 TL (85.570,00 USD) karşılığında … firmasına sattığını ve adı geçen firmaya fatura ettiğini, daha sonra yurt dışı ettiği eşyaların “…, St….” adresinde bulunan … firmasına teslimi ve taşınması hususunda … Ltd.Şti. ile anlaştıklarını, anlaşma gereğince antrepoda bulunan eşyalar, borçlu taşıma firması tarafından yönlendirilen …Çekici / … plakalı Tıra yüklendiğini, Hareket Gümrük idaresince eşyanın gümrük işlemlerinin tamamlandığını ve 16/11/2022 tarihli … sayılı Transit Refakat belgesi düzenlenerek eşyanın çıkışına müsaade edilmiş olmasına rağmen eşyayı taşıyan aracın varış Gümrük İdaresi Gürbulak Gümrük Müdürlüğü kontrolünden geçmediğinin tespit edildiğini, bu şekilde ihracata konu eşyalar, Antrepodan usulüne uygun bir şekilde işlemleri gerçekleştirilerek Rusya’daki alıcı firmaya ulaştırılmak üzere taşıma firmasına teslim edildiğini, söz konusu eşyaların aradan geçen süreye rağmen Rusya’daki ithalatçısına ulaşmamasından dolayı araştırmaya girildiğini ve aracın yurtdışına çıkış yapmadığının tespit edildiğini ve kaybolan ve/veya çalınan eşyaların akıbetine ilişkin taşıma firması yetkilileri hakkında Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde şikayette bulunulduğunu, 6102 sayılı TTK’deki düzenlemeler çerçevesinde taşıma konusu eşyaların borçlu firma tarafından müvekkil firmanın rızası hilafına alt taşıyıcıya verildiğini ve bu hususla alakalı müvekkil firmaya herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını, bununla birlikte, eşyanın yurt dışına çıkış yapmadığı ve alt taşıyıcı uhdesinde kaybolduğu veya çalındığı taşıma firması tarafından bilinmesine rağmen bu hususta da müvekkile herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, taşıma firmasının eşyaların kaybolması veya çalınmasında kusurlu olduğunu, Transit Refakat Belgesine göre Hareket idaresi Gemlik Gümrük Müdürlüğü’nce 20/11/2022 tarihine kadar taşıma konusu eşyaların varış Gümrük İdaresi olan Gürbulak Gümrük Müdürlüğü kontrolünden geçmesi için süre sınırı konulduğunu fakat bu sürede eşyalar Gümrük kontrolünden geçmediğinden Transit süresinin sona erdiğini, dolayısıyla söz konusu eşyaların fiili olarak yurt dışına ihracatının imkansız hale geldiğini, bu itibarla teslimde ve taşımada yaşanan gecikme sebebiyle müvekkil firmanın maddi olarak zarara uğradığını ve ihracatını gerçekleştiremediğini, kaldı ki eşyaların nerede kimin uhdesinde olduğunun da belirsizliğini koruduğunu, Transit Rejimine tabi eşyaların süresinde yurt dışı edilmemesi dolayısıyla Gümrük Müdürlüğü’nce müvekkil firma aleyhine uygulanacak vergi ve/veya cezalardan dolayı doğacak istem hakları saklı kalmak kaydıyla bu aşamada eşyaların kaybından ve alıcı firmaya teslim edilememesinden kaynaklı olarak müvekkil firmanın eşya ve sigorta bedeli olan 1.585.878,53 TL (85.570,00 USD) tutarında zararı bulunduğunu, anılan zararın giderilmesi istemiyle borçluyla yapılan şifahi görüşmeler olumsuz sonuçlandığından, Bursa …Noterliği’nin 27.12.2022 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile zararın giderimi hususunda ihtarda bulunulduğunu, izah edilen sebeplerle borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, alacağın varlığı hususunda da yaklaşık ispat koşulu sağlandığından uygun görülecek teminat karşılığı, borçlunun, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz talep etme zarureti hâsıl olduğunu beyanla borçlunun, borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Karşı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle, davalının davacıya bir para borcu bulunmadığını, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ilk şartın vadesi gelmiş bir para borcunun olması gerektiğini, davacıya bir para borcu bulunmadığı gibi, vadesi gelmiş bir borcu da bulunmadığını, davacı tarafın alacaklı olduğuna dair tüm iddialarının yargılamayı gerektirdiğini, ayrıca davacı tarafın taşımaya konu malın mülkiyeti ve zilyetliğini devretmiş olmakla, taşımaya konu malın zayi olması nedeniyle davalıdan zararı talep etmek için aktif husumeti bulunmadığını, davacı ile davalı arasında kurulu taşıma sözleşmesi kapsamında teslim alınan eşya 16/11/2022 tarihli … sayılı transit refakat belgesi ile taşınmak üzere … çekici/… plakalı araca yüklendiğini ve taşıma işlerinin başladığını, taşıma işleri başladığı andan itibaren satıcının tüm sorumluluğu sona ermesine rağmen malın bedelini zarar olarak davalıdan tazmin istemesinin kötü niyetli olduğunu, davacı taraf bir yandan alıcıdan mal bedelini tahsil ederken diğer yandan davalıdan da talep etmesinin haksız zenginleşmeyi amaçladığını gösterdiğini, eşyanın taşınması sırasında öngörülemeyen bir nedenle aracın motorunda arıza meydana geldiğini ve bu arızanın giderilmesi için aracın en uygun ve güvenli bir tamir merkezine götürüldüğünü, yaklaşık 10 gün süren arıza işlemi süresinde aracın durumunun her gün kontrol edildiğini ve davacı ile alıcıya da günlük ve saatlik bilgi verildiğini, 10 günün sonunda henüz tespit edilemeyen nedenle aracın şoförü ile iletişimin kesildiğini ve bir daha iletişim kurulamadığını, davalı taraf bunun üzerine şoförün ve aracın durumunun tespiti için gerekli araştırma ve tahkikatı başlatmış ise de ne şoför ne de aracın yerini tespit edemediğini, bunun üzerine derhal kolluk kuvvetlerine bilgi verildiğini ve arama başlatılmasını talep ettiklerini ve Savcılık nezdinde suç duyurunda da bulunulduğunu, savcılık dosyasından geniş çaplı bir soruşturmanın devam ettiğini, taşımaya konu eşyanın zayi olduğu hususu kesinleşmediği gibi, emtianın aranması için Bakırköy Başsavcılığı tarafından titiz bir soruşturma yürütülmekte olduğundan bu soruşturmanın neticesinde malın zayi olup olmadığının anlaşılacağını, davacı tarafın davalı şirket hakkında mal kaçırma veya adres değiştirme ihtimali bulunduğu yöndeki iddialarının hukuken dinlenebilir tarafı olmadığı gibi kötü niyetli bir beyan olduğunu, aleyhine ihtiyati haciz istenen şirketin mal kaçırma veya adres değiştirme gibi bir durumu bulunmamakta olduğunu, talep edenin soyut iddialarının sadece mahkemeyi yanıltmak amaçlı olduğunu, davacı ile davalı arasında her yıl yaklaşık 80-100 adet Tır taşıma işi yapıldığını, bugüne değin hiç bir eksik veya hasar olmaksızın teslim alınan tüm malların teslim edildiğini, davalı taraf taşıma için navlun bedelini teklifinde bulunurken + sigorta bedeli de verildiğini, davacı ile 2022 yılında yapılan 88 adet karayolu taşıması için tüm taşımalarda + sigortalı olarak sözleşme kurulmuş olduğunu, sadece dava konusu taşıma ile ilgili davacı taraf malın sigortalanmasını başka bir şirket üzerinden sağladığını, başvurucunun alacağı sigortalı olduğundan varsa zararı da bulunmayacağını, talep edilecek bir zarar doğarsa bunu ancak sigorta şirketinden talep edebileceğini, henüz malın zayi olup olmadığı bilinmemekle birlikte, davalı taraf taşımaya konu malın taşınması sırasında malın güvenliği bakımından en yüksek özeni göstermiş ise de, dava konusu malın ve bu malı taşıyan çekici ile … yağma ve hırsızlanmaya maruz kaldığının kuvvetle muhtemel düşünüldüğünü, müvekkil şirketin kusurlu olup olmadığının yargılama sırasında ortaya çıkacak olması nedeniyle, kusur oranları ile sınırlı sorumluluk kapsamında davalının tazminle sorumlu olduğu/olacağı bedelin belirlenebileceğini, taşımaya konu mal Çin menşeli olup, tazmin edilecek bedel de davacı tarafın Çin’den satın aldığı bedel üzerinden hesaplanması gerektiğini, davacı tarafın gümrük beyannamesinde Çin menşeli olan malın bedeli 17.400,00kg için 69.600,00USD olduğunun açıklandığını, davacı tarafın kendi beyanından da anlaşıldığı üzere henüz fiili ithalatı gerçekleştirmediğini ve taşımaya konu mal millileştirilmediğini, davacının talep ettiği mal bedeli kadar zarar tespiti yapılamayacak, bilirkişiler tarafından davalının varsa kusuru oranında ve malın çıkış noktasındaki davacıya maliyeti olan bedel üzerinden kg başına Özel çekme hakkı ile hesaplanarak tespitinin yapılabileceğini, dava konusu taşımada fiili taşımanın … Ltd. Şti ile … San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından gerçekleştirildiğini, taraflar arasında kurulu uluslararası karayolu taşıması nedeniyle uygulanacak olan CMR hükümleri uyarınca, davalı tarafın davacıya para borcunun bulunmadığı, teslim alınan malın mülkiyeti … şirketine ait olması nedeniyle alıcı şirkete teslim borcunun bulunduğu, davacının talep hakkının bulunmadığı, davacının iddialarının yargılamayı gerektirdiği, alacağın/zararın varlığının tartışmalı olması, davalı tarafın davacıya herhangi bir para borcunun olmaması, davalının varsa sorumluluğu TTK ve CMR kapsamında sınırlı olması, davacının muaccel bir zarar/alacağı bulunmaması karşısında koşulları oluşmayan kötü niyetli ve yanıltıcı ihtiyati haciz talebinin reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin kötü niyetli davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 12/01/2023 tarih 2022/368 D. İş – 2023/13 Karar sayılı kararında; “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK.nin 257. maddesine göre “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa. Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” İİİK.nın 258. maddesine göre ise “İhtiyati hacze 50nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”Yukarıda belirtilen madde hükümlerine göre ihtiyati haciz talep edilebilmesi için; ortada bir para alacağının bulunması, alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve vadesinin gelmiş olması koşullarının birlikte varlığı zorunludur. Borcun vadesinin gelmemiş olması halinde ise, ayrıca borçlunun muayyen yerleşim yerinin bulunmaması ya da borçlunun taahhütlerinden kurtulmak için mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanması, ya da kaçması veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması koşullarıdan birinin bulunması şarttır. Ayrıca İİK’nin 258. maddesinde de belirtildiği üzere alacaklının alacağının varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiği veya alacağının vadesi gelmemişse, İİK’nin 257/2. maddesi hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorundadır. Yani sadece alacağın varlığı, ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli veya tek şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için kesin bir ispat aranmamakta ise de, özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda alacağın varlığının ve vadesinin geldiğinin yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması, yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanması gerekmektedir. Tüm dosya kapsamına göre; İstemde bulunan tarafından taşıma sırasında ürünlerin kayıp zayi olması iddiasına dayalı olarak ihtiyati haciz talep etmiş ise de davacının bu bedeli talep edip edemeyceği olayın meydana gelişi yürütülen savcılık soruşturma dosyasında henüz delillerin tam toplanmamış oluşu sunulan kayıtlara göre vadesi gelmiş bir para borcundan söz edilmesinin mümkün olmadığı, alacağın varlığının tespitinin yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu, alacağın varlığının yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanamadığı gibi söz konusu iddiaların esas yargılamada netleşecek duruma göre zararın ölçüsünün CMR uyarınca mı yoksa TTK kapsamında SDR ile sınırlı olup olayacağı bu sebeple zarar miktarı dahi tespit edilemediği gibi talep edilenin kusurunun tam olarak tespit edilemediği bu zayi olayından dolayı sorumluluğum kimde olduğu dahi tam tespitinin yapılamamış olduğu da dikkate alındığında yaklaşık ispat ölçüsü kapsamında ihtiyati haczin yasal koşullarının bulunmadığı kısacası yasanın aradığı anlamda vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının sınırları ve koşulları bu aşamada tespit edilemediği anlaşılmakla koşulları oluşmayan ihtiyati haciz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.”gerekçesi ile, -İhtiyati haciz talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle, müvekkili adına taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin ihtiyati haciz kararı verilmesi istemiyle yapılan başvuruda; Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/01/2023 tarih 2022/368 D.İş. 2023/13 K. Sayılı kararı ile İhtiyati Haciz Talebinin Reddine karar verildiğini; verilen kararın açıkça yasaya aykırı olduğunu istinaf kanun yoluna başvurduklarını, Müvekkili firmanın Gemlik Gümrük Müdürlüğü’nde işlem gören Transit Ticaret Rejimi hükümlerine tabi 29/10/2022 tarih … sayılı özet beyan muhteviyatı eşyasını 09.11.2022 tarihli … sayılı antrepo beyannamesi ile antrepoya aldığını; daha sonra antrepoda bulunan eşyaları, Rusya’da bulunan … firmasına ihraç etmek üzere anlaştığını ve 1.585.878,53 TL (85.570,00 USD) karşılığında adı geçen firmaya satarak fatura ettiğini; daha sonra ihracata konu eşyaların “…, …” adresinde bulunan … firmasına teslimi ve taşınması hususunda … Ltd.Şti ile anlaşma sağlandığını, Anlaşma gereğince antrepoda bulunan eşyaların, taşıma firması tarafından yönlendirilen … Çekici/… plakalı tıra yüklendiğini; Hareket Gümrük İdaresince eşyanın gümrük işlemlerinin tamamlandığını ve 16/11/2022 tarihli … sayılı Transit Refakat belgesi düzenlenerek eşyanın çıkışına müsaade edilmiş olmasına rağmen eşyayı taşıyan aracın varış Gümrük İdaresi olan Gürbulak Gümrük Müdürlüğü kontrolünden geçmediğinin tespit edildiğini; söz konusu eşyaların aradan geçen süreye rağmen Rusya’daki ithalatçısına ulaşmaması ve aracın yurt dışına dahi çıkış yapmaması nedeniyle taşıma firması uhdesinde kaybolan ve/veya çalınan eşyaların akıbetine ilişkin ilgililer hakkında Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2023/78 sor. numaralı dosyasının suç duyurusunda bulunulduğunu; ihracata konu eşyaların Gümrük işlemleri tamamlanarak Rusya’daki alıcı firmaya ulaştırılmak üzere taşıma firmasına teslim edildiğini ve bu eşyaların taşıma firması uhdesinde iken kaybolduğu/çalındığı açık olmakla birlikte bu hususun karşı tarafında kabulünde olduğunu, Somut uyuşmazlıkta taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin TTK ve CMR hükümlerine değinecek olunduğuda; 6102 sayılı TTK’nın “Taşıma süresi” başlıklı 873/1.maddesinin; “Taşıyıcı, eşyayı kararlaştırılan sürede, bir süre kararlaştırılmamışsa şartlar dikkate alındığında özenli bir taşıyıcıya tanınabilecek makul bir süre içinde, teslim etmekle yükümlüdür.” hükmüne; mezkur kanunun “Zıya veya hasar ile gecikmeden doğan zarardan sorumluluk” başlıklı 875/1.maddesinin;“ Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan dolayı sorumludur.” hükmüne amir olduğunu, Milletlerarası karayolu taşıyıcısının CMR kapsamında sorumluluğunun madde 17’de düzenlendiğini, “Taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.” Bu hükmün, maddenin tamamı nazara alındığında, taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin CMR’deki temel dayanak madde olduğunu; taşıma sözleşmesinde taşıyıcının; eşyayı bir yerden başka bir yere nakletmeyi aslî edim olarak üstlenmekte olduğunu, eşyanın hâkimiyeti altında bulunduğu dönemde ise bir yan edim borcu olarak eşyayı gözetip koruma yükümlülüğü altına girmekte olduğunu; taşıyıcının kayıp ve hasardan özen yükümlülüğünü ihlal etmesi dolayısıyla sorumlu tutulduğunu; taşıyıcının CMR bağlamında sorumluluğunun bulunması için taşıma sözleşmesine konu eşyanın; CMR m. 17 uyarınca, kaybı yahut eşyada hasarın meydana gelmesi gerektiğini; öğretide eşyanın kaybının, teslim alınan eşyanın gönderilene teslim edilemeyecek durumda olması olarak tarif edilmekte olduğunu; kayıp olma; yanma, çalınma vb. fiili bir sebebe dayanabileceği gibi eşyaya gümrükte el konulması yahut gönderilen haricindeki hak sahibi olmayan bir kişiye teslim edilmesine olduğu üzere hukukî bir sebebe de dayanabildiğini, Taşıyıcının, kayıp ve hasara yol açılması halinde bunlardan sorumlu olduğunu; sorumluluktan kurtulmasına ancak CMR m. 17/2,4’te belirtilen sebepler çerçevesinde mümkün kılındığını; taşıyıcı zarara sebep olan olayın meydana gelmesinde kusur bulunmadığını ispat etse dahi kurtulamayacağını; ancak CMR’de sınırlı sayıdaki kurtuluş hükümleri çerçevesinde sorumluluktan kurtulabileceğini; somut uyuşmazlıkta taşıyıcı tarafından CMR m.17/2,4 hükümleri çerçevesinde sorumluluktan kurtulabilmesine olanak sağlayan herhangi bir belge sunamadığını, Eşya taşıyıcısının kayıp ve hasar dolayısıyla sorumluluğu, eşyanın kendi hâkimiyet alanına dâhil olmasıyla yani eşyaya zilyet olmasıyla başladığını; bu zilyetliğin doğrudan veya dolaylı olmasının bir öneminin bulunmadığını; nitekim CMR m.3’te ifa yardımcılarının hâkimiyeti altındayken oluşan hasar ve kayıplardan sorumluluğun da taşıyıcıya atfedilmesinin, bu durumu doğrular nitelikte olduğunu, Öte yandan CMR m. 20 uyarınca taşıma sözleşmesinde bir süre kararlaştırılması halinde bu sürenin bitiminden itibaren 30 gün geçtiği takdirde eşyanın kaybolduğunun, karineten kabul edildiğini; süre belirlenmeyen durumda ise eşyanın tesliminden itibaren 60. günün sonunda anılan karinenin vücut bulduğunu; bu durumda hükmen kayıp hali vücut bulduğundan tazminat hakkının doğduğunu, İİK m.257 hükmü uyarınca İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığının kesin olarak ispatı şartı aranmamakta olduğunu, aksine alacağın varlığının yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanmasının yeterli görüldüğünü, Mahkemece gerekçeli kararda; “olaya ilişkin yürütülen savcılık soruşturma dosyasında henüz delillerin tam toplanmamış oluşu, sunulan kayıtlara göre vadesi gelmis bir para borcundan söz edilmesinin mümkün olmadığı, alacağın varlığının tespitinin yargılamayı gerektirir nitelikte oldugu, alacağın varlığının yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanamadığı, zarar ölçüsünün ve miktarının tespit edilemediği” gerekçeleri ile ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığının değerlendirildiğini; oysa uyuşmazlığın ve dolayısıyla ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesinde; taraflar arasında bir taşıma ilişkisinin kurulup kurulmadığı, eşyaların taşıyıcı tarafından teslim alınıp alınmadığı, teslim alındıktan sonra taşıyıcı aşısından sorumluluk başlayacağından bu aşamadan sonra eşyanın teslim yerine ulaşıp ulaşmadığı ve eşyanın gerçekten kaybolup kaybolmadığı, bu belirlemelerden sonra göndericinin görünürde haklı olup olmadığı ve haklı olması halinde bir zararının olup olmadığı hususlarının tespitinin yanında, transit ticarete konu eşyanın süresi içinde yurt dışı edilmemesinin ilgili mevzuat çerçevesinde gönderici açısından ne gibi yükümlülükleri beraberinde getireceği hususunun tespiti ile sonuca gidilmesinin gerektiğini, Mahkemece eşyaların yurt dışına çıkış yapıp yapmadığı hususunda Gemlik Gümrük Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye karşı idarece gönderilen cevapta; söz konusu aracın belirtilen tarihler arasında yurtdışı giriş-çıkış kaydının olmadığının bildirildiğini; karşı tarafın da kabulünde olduğu üzere taraflar arasında taşıma ilişkisinin mevcudiyeti ve eşyaların taşıyıcı tarafından teslim alınmasından sonra kaybolduğu hususunun uyuşmazlık konusu olmadığını, Eşyaların taşıyıcının uhdesinde kaybolması/çalınması nedeniyle ihracatın gerçekleşmediği somut olayda, müvekkilinin dosyaya sunulan belgelerden de görüleceği üzere bu aşamada eşya ve sigorta bedeli toplamından oluşan 1.585.878,53 TL (85.570,00 USD) tutarında zararı ve alacağının bulunduğunu; buna ilişkin ihracat satış faturalarının dosyaya sunulduğunu, Somut uyuşmazlıkta eşyaların 16.11.2022 tarihinde taşıyıcı tarafından teslim alındığını, dosyaya sunulan Transit Refakat Belgesine göre; Hareket idaresi Gemlik Gümrük Müdürlüğü’nce 20/11/2022 tarihine kadar taşıma konusu eşyaların varış Gümrük İdaresi olan Gürbulak Gümrük Müdürlüğü kontrolünden geçmesi için süre sınırı konulduğunu, ancak bu sürede eşyaları taşıyan aracın Gümrük kontrolünden geçmediğini, böylelikle transit süresinin sona erdiğini ve eşyaların fiili olarak yurt dışına ihracatının imkansız hale geldiğini, eşyaların taşıyıcı firma uhdesinde kaybolduğunun tespiti üzerine Bursa …Noterliği’nin 27.12.2022 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesiyle taşıyıcıdan zararın giderilmesinin istendiğini, bu ihtarın taşıyıcıya tebliğ edildiğini ve verilen sürede zararın giderilmediğinin dosya kapsamından anlaşılmakla eldeki delillere göre alacağın varlığının yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlandığı ve istenebilir alacağın vadesinin geldiğinin açıkça ortada olduğunu; bu itibarla yerel mahkemenin ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken aksi yöndeki kararının hukuken isabetsiz olduğunu, Yukarıda izah edilen sebeplerle, İİK m.257 hükmü uyarınca İhtiyati Haciz Kararı verilmesi gerekirken talebin reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan söz konusu kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, İleri sürerek, yukarıda izah olunan nedenlerle; ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK m.257’de sayılan şartlar gerçekleştiğinden usul ve yasaya aykırı olduğunu düşündükleri Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/01/2023 tarih 2022/368 D.İş. 2023/13 K. Sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde KALDIRILMASINA, borçlunun, borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; uluslararası karayolu taşımasına konu emtianın kayıp nedeniyle zayi olduğu iddiasına dayalı olarak, taşıma konusu eşya bedeli için ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece talebin reddine karar verilmiş, ihtiyati haciz talep eden tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK’nun 257/1 fıkrası uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nun 258 maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür. Tüm dosya kapsamından; talep sahibinin Çin’den ithal ettiği emtianın, Rusya’da bulunan alıcısına ulaştırılması amacıyla aleyhine ihtiyati haciz talep edilen şirket ile Gemlik-Rusya arası taşıma için anlaştığı, emtianın 16/11/2022 tarihli … sayılı transit refakat belgesi ile … çekici/… plakalı araca yüklendiğinin, ancak alıcısına halen teslim edilemediğinin tarafların kabulündedir. Talep sahibinin taşıma konusu emtianın 1.585.878,53 TL (85.570,00 USD) bedelle Rusya’da mukim alıcısına satıldığını beyanla bu tutar yönünden ihtiyaten haciz talep ettiği anlaşılmaktadır. Aleyhine ihtiyati haciz talep edilenin ise emtianın kaybında kusurunun bulunmadığını, emtiayı taşıyan araçta oluşan arızanın giderimi için talep sahibinin bilgisi dahilinde aracın on gün bekletildiğini, ancak onuncu günden sonra şoför ile iletişimin kesildiğini, bu konuda soruşturmanın devam ettiğini, aracın ve şöförün yağma veya hırsızlığa maruz kalmış olabileceğini, kaybın meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığını, talep edilen alacak tutarının emtianın gerçek bedeli olmadığını, tüm iddiaların yargılamayı gerektirdiğini savunduğu görülmektedir. Somut olayda, kayıp nedeniyle zayi olduğu iddia olunan emtianın gerçek değerinin, CMR’ye tabi taşımada, taşıyıcının zayi nedeniyle sorumluluğunun mevcut olup olmadığının, mevcut ise sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının, buna göre talep sahibinin varlığını iddia ettiği muaccel alacağın tutarının, açılacak esas davada yapılacak yargılama ile ortaya çıkabileceği, talep sahibinin 1.585.878,53 TL (85.570,00 USD) tutarında muaccel ve rehinle temin edilmemiş alacağı bulunduğuna dair yaklaşık düzeyde ispat koşulunun bu aşamada sağlanmadığı anlaşılmış olup, mahkemece talebin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediğinden, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/03/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.