Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/420 E. 2023/396 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/420 Esas
KARAR NO: 2023/396 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/565 Esas – 2022/898 Karar
TARİH: 21/09/2022
DAVA: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 09/03/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin sicilden terkin edilmiş olan … San. Tic. Ltd. Şti.’ne karşı iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri için Bakırköy 10. İş Mahkemesi’nin 2008/96 esas sayılı dosyasından dava ikame ettiğini, yargılama neticesinde müvekkilinin talebinin kısmen kabulüne karar verildiğini Yargıtay 21. H.D.’sinin 2010/11467 esas ve 2012/5527 sayılı ilamı ile de onandığını, bu kez müvekkilinin mahkeme ilamı gereği davalı şirket aleyhine … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında icra takibi başlattığını ancak müvekkilinin alacağına kavuşamadan davalı şirketin 18/02/2015 tarihinde sicilden terkin edildiğini, müvekkilinin mezkur icra takibinden alacağını tahsil edememesi neticesinde zarara uğradığını, bu nedenlerle … sicil numaralı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin sicilden terkin işleminin iptali ile sicil kaydının ihyasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili icil müdürlüğünün resen terkin işlemininin ” “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. Maddesi” kapsamında olduğundan tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde buna ilişkin yazılı beyanı ticaret sicili müdürlüğüne vermesi gerektiğini, müvekkili ticaret sicili müdürlüğünün mahkeme hükmü olmaksızın bir şirkete tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle müvekkili müdürlük aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 21/09/2022 tarih 2022/565 Esas 2022/898 Karar sayılı kararında; “….Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; şirketin adresinin tespit edilememesi ve bu hali ile TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığının tespiti üzerine, davalı sicil müdürlüğünce 2 aylık süre içinde münfesih olma sebebinin ortadan kaldırılması, için ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı,ihtarın şirkete ve şirket yetkilisine yapıldığına ilişkin herhangi bir tebliğ evrakının davalı tarafından dosyaya ibraz edilmediği, ilan ile yetinilerek terkin işleminin yapıldığı,ayrıca ihyası talep edilen şirket hakkında terkinden önce açılan davasının bulunduğu,,derdest dosyası bulunan şirketin sicilden resen terkin edilemeyeceğine ilişkin yasal düzenlemeye aykırı davranıldığı,ayrıca şirketin Kanun’da belirtilmeyen bir sebepten ötürü sicil kaydının silindiği,buna göre davalı sicil müdürlüğünün işleminin usulsüz olduğu,ihyası talep edilen şirket aleyhine açılan davanın sonuçlandırılması için şirketin ihyasının zorunlu olmasına göre davacının hukuki yararının bulunduğu gözetilerek; davanın kabulü ile davalı Müdürlüğün işleminin kaldırılarak dava dışı resen terkin edilen şirketin ihyasına,ihyası istenilen şirketin terkin sebebi gözönüne alınarak tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına,yukarıda açıklandığı üzere davalı … sicil müdürlüğü 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. maddesinde öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re’sen terkin etttiği,bu durumda davalının usulsüz terkin işlemi ile işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine,davacının,ihyası talep edilen şirket aleyhine de dava açtığı anlaşıldığından bu şirketin dava tarihi itibariyle tüzel kişiliği bulunmadığından bu davalı hakkında açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur. …”gerekçesi ile, 1-Davanın kısmen KABUL,kısmen REDDİ ile; A_)İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken sicilden resen terkin olan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin tüzel kişiliğinin Bakırköy 10.İş Mahkemesinin 2008/96 esas ve İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyaları ile sınırlı olmak üzere İHYASINA, 2-İhyası talep edilen şirketin terkin sebebi gözönüne alındığında ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına YER OLMADIĞINA, 3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride ihya edilen şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA, B_)Davacının,ihyası talep edilen şirket aleyhine de dava açtığı anlaşıldığından bu şirketin dava tarihi itibariyle tüzel kişiliği bulunmadığından bu davalı hakkında açılan dava hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, karar verilmiş ve karara karşı Davalı … Sicil Müdürlüğü Vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Sicil Müdürlüğü Vekili istinaf dilekçesi ile, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün dava konusu işlemi hukuka uygun olduğu halde müvekkili müdürlük aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğüne … ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin dosyasında yapılan incelemede, şirketin “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi” “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “Adresinin tespit edilemediği” hususunun belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince resen terkin kapsamına alındığını, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 18.02.2015 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici m.7 uyarınca, re’sen terkin kapsamına alınan şirketlerin/kooperatiflerin, bu durumun kendilerine tebliğ edilmesinden itibaren iki ay içerisinde, münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak, buna ilişkin ispat edici belgeleri, müvekkiline ibraz etmesi ya da bu kapsama alınan şirketin/kooperatifin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde, aynı süre içerisinde tasfiye memurunu bildirmesi ve ayrıca, mezkur hüküm kapsamına giren şirketin/kooperatifin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde buna ilişkin yazılı beyanın, müvekkili Müdürlüğe verilmesi gerektiğini, Müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından, dava konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi halinde, (dava konusu)ilgili şirketin unvanının ticaret sicilinden silineceği, şirkete ait malvarlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu ancak, bu ihtara rağmen, dava konusu şirketin, yukarıdaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, re’sen terkin kapsamına giren dava konusu şirkete ve şirket yetkilisine de, mevzuat gereğince ve buna uygun bildirimler (ihtar) gönderildiğini, yapılması gereken tebligatların eksiksiz yapıldığını, gönderilen ihtarda da, davaya konu şirket gibi re’sen terkin kapsamındaki şirketlere gönderilen “re’sen terkin kapsamına alınan şirket(ler)in, kendilerine yapılan tebligattan itibaren iki ay içinde, münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak, buna ilişkin ispat edici belgeleri, müvekkili müdürlüğe ibraz etmeleri ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde, aynı süre içerisinde tasfiye memurunu bildirmesi, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunmadığına ilişkin yazılı beyanı, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğüne vermesi gerektiği ifade edildiğini, tüm bu tebligatlara ek olarak, ayrıca, dava konusu şirketin terkin edileceği hususu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici m.7/f.4-a kapsamında bu kapsama giren tüm şirketlerle birlikte, Ticaret Sicili Gazetesinde ilan da edildiğini, işbu ilanın da, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici madde 7/f.4-a’da, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılan tebligat hükümleri yerine geçtiği hükme bağlandığından; müvekkili tarafından davaya konu şirkete yapılan ihtarın dava konusu şirketin eline ulaşmadığı bir an için kabul edilse dahi, müvekkilinin re’sen terkine ilişkin prosedürde bir eksik işlem yaptığından bahsetmenin mümkün olamayacağını, Yargıtay kararı da müvekkili müdürlük aleyhine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin açık olduğunu, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 01.07.2020 tarihli, E. 2020/1551 K. 2020/3396 sayılı ilâmı) (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 14.10.2020 tarihli, 2020/2299 E. 2020/4113 K. sayılı ilâmı) (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 04.11.2021 tarihli, E. 2021/1753 K. 2021/1571 sayılı ilâmı) (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24.03.2022 tarihli, E. 2022/1741 K. 2022/2360 sayılı ilâmı) Dava konusu şirketin ticaret sicilinden re’sen terkin edildiği sırada hakkında derdest bir davası bulunsa dahi bu husus, başlı başına müvekkili müdürlüğün kusurlu olduğu ve davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden bahsedilmesine sebep teşkil etmediğini, dava konusu şirketin sicil dosyasında yapılan incelemede; bu hususta herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, müvekkili müdürlüğün re’sen terkin kapsamında yer alan şirketlerden hangisinin derdest davası veya icra takibi bulunduğunu saptayacak sistemle entegrasyonu bulunmaması, bu hususu tespit etmenin hukuken ve fiilen mümkün olmaması karşısında ve içtihatlar gözetilerek müvekkili Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olacağını, (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 15.04.2021 tarihli ve E. 2019/825 K. 2021/494 sayılı ilâmı.) (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 17.06.2021 tarihli ve E. 2020/1527 K. 2021/772 sayılı ilâmı) (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 31.12.2021 tarihli ve E. 2021/1503 K. 2021/1551 sayılı ilâmı) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, müvekkili aleyhine yüklenen yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince resen ticaret sicil kayıtlarından terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı Davalı … Sicil Müdürlüğü Vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İhyası talep edilen … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca 18/02/2015 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından sicilden re’sen terkin edildiği, terkin tarihinden önce davacı …, sicilden terkin edilmiş olan … Tic. Ltd. Şti.ne karşı iş kazası nedeniyle Bakırköy 10. İş Mahkemesi’nin 2008/96 esas sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat davası açtığı, yargılama neticesinde Bakırköy 10. İş Mahkemesinin 2008/96 E. 2010/226 K. 25.05.2010 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, bu kararın Yargıtay 21. H.D. 2010/11467 E. 2012/5527 K 25.05.201 tarihli ilamı ile onandığı, davacı tarafça mahkeme ilamının infazı için ihyası istenilen şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, icra takibi sonuçlanmadan şirketin 18.02.2015 tarihinde ticaret sicilden terkin edildiği ve takip dosyasının derdest olduğu anlaşılmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesinde “… Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.” düzenlemesi yer almaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere davacı tarafın ihyası talep edilen şirkete karşı terkin tarihinden önce açmış olduğu ve derdest icra takip dosyasının bulunduğu, böylece taraf olduğu takip varken ticaret sicil kaydının silinmesinin TTK’nın geçici 7. maddesine aykırı olduğu, ayrıca davalı vekilince mevzuat gereği tüm tebligat ve ilanların yapıldığı beyan edilmiş ise de, mahkemece de belirtildiği üzere dosya kapsamında terkin tarihinden önce davalı … sicil müdürlüğü tarafından ihyası istenilen şirkete ve yetkilisine TTK’nın Geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının “a” bendi uyarınca tebligat çıkartıldığına ilişkin herhangi bir bilgi, belge ve delil bulunmadığı, dolayısıyla terkin işleminin yasaya aykırı şekilde yapıldığının kabulü gerektiği, ihya davasının açılmasına davalı … Sicil Müdürlüğü yasaya aykırı yaptığı re’sen terkin işlemi ile sebep olduğundan, mahkemece yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmesi yerinde olup davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. TTK.’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrasına dayalı olarak açılan İhya davalarında hasım olarak ticaret sicil müdürlüğünün gösterilmesi gerekli ve yeterlidir. Buna göre ticaret sicilden terkin edilen şirketlerin tüzel kişilikleri sona erdiğinden bunların davada hasım olarak gösterilmesine olanak bulunmamaktadır. Somut olayda, … San. Tic. Ltd. Şti’nin TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca resen terkin edildiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde davalı olarak, sicilden resen terkin edilmiş olan … San. Tic. Ltd. Şti’ de gösterilmiştir. Davada hasım gösterilen şirket dava tarihi itibariyle, ticaret sicilinden terkin edilmiş ve tüzel kişiliği sona ermiş durumdadır. Bu nedenle, davalı şirketin taraf ehliyeti yoktur. Taraf ehliyeti HMK’nın 114/1.d maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları, HMK’nın 115.maddesi uyarınca, istinaf aşaması dahil, yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. İlk derece mahkemesince, taraf ehliyeti bulunmayan davalı şirket hakkındaki davanın, HMK’nın 115/2.maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalı yönünden açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu husu istinaf sebebi olmasa bile HMK’nın 355.maddesi uyarınca resen dikkate alınarak, kararın bu yönden düzeltilmesi gerekmiştir. Sonuç olarak; davalı vekilinin istinaf talebinin usulen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK’nın 355, 353/1.b.2.maddesi uyarınca kaldırılmasına, Dairemizce davalı şirket hakkında açılan davanın taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı … Sicil Müdürlüğü’nün istinaf başvurusunun usulen KABULÜNE; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/09/2022 tarih ve 2022/565 Esas – 2022/898 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak sureti ile; Davanın kısmen KABUL, kısmen REDDİ ile;İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken sicilden resen terkin olan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin tüzel kişiliğinin Bakırköy 10.İş Mahkemesinin 2008/96 esas ve İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyaları ile sınırlı olmak üzere İHYASINA, 2-İhyası talep edilen şirketin terkin sebebi gözönüne alındığında ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına YER OLMADIĞINA, 3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride ihya edilen şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA, B_) Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. Hakkında açılan davanın dava şartı olan taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/1-d ve 115/2.maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 4-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90.TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,2‬ TL harcın davalı … Sicil Müdürlüğü’nden tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, 5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80.70.-TL başvuru harcı,80,70.-TL peşin harç ile 11,50.-TL vekâlet harcının davalı sicil müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine,6-Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. Hakkında yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 7-Davacı tarafından yapılan 5 adet tebligat + posta ücreti 26,50 TL yargılama giderinin davalı sicil müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine, 8- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalı sicil müdürlüğünden alınarak davacıya VERİLMESİNE, 9-Artan gider avansı bulunduğu takdirde talep halinde ve karar kesinleştiğinde avansı yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 10-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı … sicil müdürlüğü tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, karar karcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde istinaf eden bu davalıya iadesine, 11-Davalı … Sicil Müdürlüğü tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 492,00.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 72,00.TL posta masrafı olmak üzere toplam 564,00.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 12-Bakiye gider avansı varsa talep halinde ve karar kesinleştiğinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 03/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.