Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/409 E. 2023/395 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/409 Esas
KARAR NO: 2023/395 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/626 Esas – 2022/601 Karar
TARİH: 14/10/2022
DAVA: Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/03/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili aleyhine, davalı firma tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile (189.940,56-TL) ticari sözleşme gereği alacak talebinde bulunduğunu, bu alacak talebinde müvekkili derneğinin borçlu olmadığını, müvekkili derneğin tek imza ile … (…)’ın temsil edilmekte olduğunu, müvekkili dernek adına tüm işlemlere tek yetkilinin … olduğunu, müvekkili derneğin davalı ile takip konusu ticari sözleşmeyi imzalamadığını, müvekkili derneğin davalı alacaklıya borcu bulunmadığını, açıklanan nedenler ile müvekkili derneğin İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine, davalı yanın ticari sözleşmede lehtar %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekilin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 14/10/2022 tarih 2022/626 Esas 2022/601 Karar sayılı kararında; “…Her ne kadar davalı … Anonim Şirketi tacir olsa da davacı derneğin ticari işletmesi ile ilgili olarak dava açmadığı, taraflar arasında imzalandığı iddia edilen ve bu sözleme ile davacı derneğe ait taşınmazın kiralanmasına yardımcı olmak için tanıtım ve reklam yapma yükümlülüğü yükleyen sözleşmeden dolayı davacı derneğin davalı şirkete borçlu olmadığının talep edildiği yani taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı, davaya konu uyuşmazlık için özel bir düzenleme bulunmadığından davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için tarafların tacir ve dava konusunun tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması gerektiğinden, bu nedenle davanın ticari bir dava niteliğinin bulunmadığı anlaşıldığından mahkememizin görevsiz olduğu tespit edilmiş, genel yetkili asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir…”gerekçesi ile, 1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,2-HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ileri sürerek görevsizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasında imzalanan 21.04.2022 tarihli sözleşme gereği ödenmesi gereken ceza-i şart alacağının tahsili talebiyle davalı tarafından davacı borçlu aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle takibe konu sözleşmeden kaynaklı borçlu olmadığının tesbiti talebiyle açılan menfi tesbit davasıdır.Mahkemece, davanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Taraflar arasındaki somut uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan 21.04.2022 tarihli simsarlık sözleşmesi gereği ödenmesi gereken ceza-i şart alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibi nedeniyle takibe dayanak simsarlık sözleşmesinden kaynaklı borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Davalı tacir olsa bile davacı dernek olup tacir olmadığı ve davanın TTK. 4 maddesinde düzenlenen mutlak ticari dava da olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, davanın ve davacının sıfatı göz önüne alınarak uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmekte olup mahkemece verilen görevsizlik kararı usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerler, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 80,70.TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20.TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/03/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.