Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/347
KARAR NO : 2023/1712
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/11/2022
DOSYA NUMARASI: 2022/77 Esas – 2022/702 Karar
DAVA: İstirdat (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 02/11/2023
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, dava dışı …Ltd.Şti’ ne sattığı mallar mukabilinde, … – Fethiye Muğla Şubesi … hesap numaralı, … çek numaralı, 15.12.2021 tarihli 13.692,00 TL bedelli çeki, sigortalı çalışanı … vasıtasıyla, 29.6.2021 tarihinde, Fethiye’de teslim aldığını, … tarafından kullanılan … plakalı aracın Fethiye’den İstanbul’a dönerken, D-300 karayolu üzerinde seyir halindeyken, Sirge köyü yakınlarında, 01.07.2021 tarihinde gaspa uğradığı ve aracın içinden toplam 7 adet çek ve nakit paranın çalındığını, 07.07.2021 tarihinde de işbu çek ile beraber toplamda yedi çek hakkında İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/470 E. sayılı dosyası zımnında çek iptali davası ikame olunmuş, 08.07.2021 tarihinde Mahkeme tarafından çekler hakkında ödemeden men yasağı verilmiş, 30.07.2021 tarihinde ise çeklere ilişkin kayıp ilanı, Ticaret Sicili Gazetesinde yaptırıldığını, ödemeden men yasağı alındıktan ve gazeteye kayıp ilanı verildikten sonra, 13.01.2022 tarihinde, dava konusu çek, davalı … (henüz zayi davası devam ederken ve muhatap banka tarafından İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen ödemeden men kararı olduğu çek arkasına açıkça derc edilmişken ) İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası zımnında icra takibine konu edildiğini, dava konusu çekte, ciro silsilesi kopuk olduğu, Çekin lehdarı olan … San ve Tic.A.Ş adına atılan imza (ciro) davacı müvekkili firma yetkilisi ya da çalışanına ait olmayıp sahte imza olduğu, davacı müvekkilinin …Sanayi Ltd.Ştine,ne …, ne … Sanayi ve Tic.Ltd.Ştine, ne de davalı … ile bir ticari ilişkisinin olmadığı, davalının dava konusu çekin çalıntı olduğunu bilerek, icra takibine konu ettiğini bu nedenle de iyi niyetten yoksun olduğunu ifade ederek, … – Fethiye Muğla Şubesi … hesap numaralı, … çek numaralı, 15.12.2021 tarihli 13.692,00 TL bedelli çekin davalıdan istirdadına, davacı müvekkilinin haklı hamil olduğunun tespitine ve çekin müvekkiline teslimine, davacı müvekkili hakkında icra takibinde bulunulduğundan ve icra tazyiki ile çek bedelinin tahsil edilmesi durumunda, davacı müvekkilin telafisi mümkün olmayan zararı söz konusu olacağından, ödeme yasağı kararının devamına ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … e. Sayılı dosyasındaki icra takibinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı borçlu …San. Ve Tic. A.Ş., takibe konu çekte lehtar konumunda olduğunu, takip konusu çekte davacı borçlunun cirosundan sonra … San. Tic. Ltd. Şti., … ve … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin cirolarının bulunduğunu, davalı alacaklı takip konusu çeki ciro yoluyla … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den devraldığını, müvekkili takip konusu çekte meşru hamil olup, iyi niyetli olduğunu, Davacı borçlunun takip konusu kambiyo senedinden dolayı meşru hamil müvekkiline karşı keşideci ve diğer cirantalarla birlikte sorumlu olduğunu, davalı müvekkili, dava konusu çekteki muntazam ve birbirine bağlı ciro silsilesi ile dava konusu çeke sahip olduğunu, kambiyo senedinin vasfı gereği, müvekkiline kendisinden önceki ciroların sıhhatini araştırma konusunda bir yükümlülük yüklenmediğini, davacı borçlu takip konusu çekin çalındığını ve çek üzerindeki imzanın sahte olduğunu iddia ederek çekin istirdadını talep etmişse de, takip dosyasında takip konusu çek dolayısıyla davacı borçlu dışında diğer 4 ayrı borçlu hakkında da takip başlatıldığını beyan ederek; davanın usul ve esas yönlerden reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 29/11/2022 tarih ve 2022/77 Esas – 2022/702 Karar sayılı kararı ile; ” Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasına konu edilen … Fethiye Muğla şubesine ait … çek seri numaralı, 15/12/2021 tarihli, 13.692,00 TL bedelli çek bedelinin davalı taraftan istirdadına yönelik olduğu anlaşılmıştır.Mahkememizin 07/02/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, davacı tarafça ara kararın istinaf edildiği ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2022/667 E. 2022/589 K. Sayılı ilamı ile yaklaşık ispat şartı sağlanmadığından davacı tarafın istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.Mahkememizce davacı ve davalı vekilinin yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; davacı ile keşideci … ve …Şti ile ciranta … Ltd.Şti ile davalı … ile … Tic.Ltd.Şti arasındaki ticari ilişkinin tespiti, çekin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının belirlenmesi noktasında bir mali müşavir bilirkişisinden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup mali müşavir bilirkişinin 12/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının 2021 yılı ticari defterlerinin delil niteliğine haiz olduğu, davaya konu çeki dava dışı …Ltd Şti’ye yapılan fatura satışları nedeniyle iktisap ettiğini, yevmiye defterine kayıt ettiği ve buna ilişkin çekin tahsilat makbuzu ile dava dışı keşideci … şirketinden iktisap edilmiş olduğu, davacı ile davacının çeki keşide ettiği, dava dışı …Ltd Şti arasında yevmiye defterinde ticari ilişkiye rastlanmadığı, dava konusu çek ile ilgili keşideci ve cirantalar incelendiğinde ciro zinciri kopukluğuna rastlanmadığı, davalının çek iktisabında ağır kusurlu olduğuna dair takdirin Mahkemeye ait olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır. Dava konusu çekin keşidecisi dava dışı … Şti, lehdarının davacı …, çekin lehtar cirosu sonrasında sırasıyla dava dışı … Ltd.Ştine, …, …Tic.Ltd.Ştine, davalı …’e ve en son … (Okunaksız soyisim) isimli şahsa ciro edildiği, çekin ödeme için ibraz edildiği, banka tarafından İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/470 Esas sayılı dosyasından verilen ödeme yasağı kararı uyarınca ödeme yapılmadığı, dava konusu çeke istinaden İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası ile, işbu dosyada davalı … tarafından, çek keşidecisi ve işbu dosyada davacı ile birlikte, kendisinden önceki diğer cirantalar aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, dava dışı keşideci …. td.Şti tarafından icra dosyasına 14/03/2022 tarihinde 19.597,69 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesi ile TTK’nın 792. maddesi uyarınca davacının yetkili hamili, hak sahibi olduğu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri sürdüğü dava konusu … Fethiye Muğla Şubesi … hesap numaralı, … çek numaralı, 15.12.2021 tarihli 13.692,00 TL bedelli çekin davalıdan istirdadına ilişkin olduğunun anlaşıldığı, davacı vekili tarafından 20/09/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını tam olarak ıslah ettiği ve talebini … – Fethiye Muğla Şubesi … hesap numaralı, … çek numaralı, 15.12.2021 tarihli çekin 13.692,00 TL bedelinin dava tarihinden işleyecek olan ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ederek çek bedelinin istirdadı davası olarak ıslah ettiği ve dava şartı olan arabuluculuk son tutanağını dosyaya sunduğu anlaşılmıştır.Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def’i değil, itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re’sen nazara alınmasıdır. 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesinde açıkça düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Bu düzenlemeye göre husumet ya da bir başka deyişle taraf sıfatı dava şartlarından değildir. Taraf sıfatının özelliği, tıpkı dava şartı gibi, davanın esastan görülüp karara bağlanabilmesi için, varlığı ya da yokluğu hakim tarafından davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilen ve taraflarca noksanlığı davanın her aşamasında ileri sürülen nitelikte olmasıdır.Davacı tarafça ıslah talebi ile dava konusu çek bedelinin dava dışı keşideci ….Ltd.Şti tarafından icra dosyasına ödenmesi nedeniyle çek bedelinin istirdadı talebi ile dava açılmışsa da çek bedelinin dava dışı kişi tarafından ödenmesi nedeniyle davacıya bedel istirdatını talep hakkı ve dava açma hakkı kazandırmadığı anlaşılmakla (emsal nitelikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesinin 2020/246 E. 2021/159 K. Sayılı ilamı) davacının çek bedelinin istirdadı davası açmasında aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davacı tarafça açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; “1- Davacı tarafça açılan DAVANIN aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının, icra baskısı ile kendisine ait olmayan bir parayı haksız olarak tahsil etmiş olduğunu, Davalı …’in kendisinden önceki ciranta …Tic.Ltd.Şti ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı hususunun ticari defterlerinden tespit edilmiş olduğunu, Davalının dava konusu çeki elinde bulundurma nedenini ticari kayıtları ile kanıtlayamamakta olduğunu, – Yine aynı şekilde, davacı müvekkilin de kendisinden sonraki ciranta … Ltd. Şti ile ticari ilişki içinde olmadığı hususunun bilirkişi incelemesinden ortaya çıktığını, işbu iki tespitin aynı çek üzerindeki iki adet ciro hakkında ciddi şüphe doğurmakta olduğunu, Mahkemeden ciro imzalarının sahihliği konusunda bilirkişi incelemesi yapılması konusunda talepte bulunmuş iseler de bu hususta herhangi bir karar verilmeksizin ya da İstanbul 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/78 E. sayılı “itiraz” davasının neticesi beklenmeksizin, davanın reddedildiğini, Gerekli incelemeler yapılmış olsaydı, ciro silsilesinin sakat ve sahte imza ihtiva ettiğinin ortaya çıkacağını, Dava dışı çek keşidecisi …. Ltd. Şti. tarafından icra dosyasına çek bedelinin ödenmesi ile zarar gören – çekin asıl lehdarı ve de aslında tek meşru cirantası/ hamilinin davacı müvekkil olduğunu, Çek keşidecisi ….Ltd.Şti’nin çek bedelini ödemekle, borcundan kurtulmuş olduğunu, davacı müvekkilin onu yeniden ödeme yapmaya icbar etme imkanı olmadığını, Davacı müvekkilin, 13.692,00 TL bedelli mal sattığını ve bunun karşılığını alamadığını, zira davalının davacı müvekkilin bu hakkını adeta gasp ettiğini, Davalının kendisinden bir önceki ciranta ile hiçbir ticari ilişkisi olmadığı halde, haksız olarak zenginleştiğini, davacı müvekkilin de buna mukabil zarar gördüğünü, Davacı müvekkilin işbu davada aktif husumet ehliyeti bulunduğunu, mahkemece eksik inceleme yapıldığını beyanla; Açıklanan nedenlerle; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29.11.2022 gün ve 2022/77 E. -2022/702 K. sayılı aktif husumet yokluğu nedeniyle red kararının istinaf incelemesi neticesinde ‘kaldırılmasını’ ve yeniden yargılama yapılarak ve de çek üzerindeki ciro imzalarının sahihliği konusunda inceleme yaptırılarak, talepleri doğrultusunda davanın kabulüne, Yargılama masraf ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; yasal dayanağını TTK’nın 792/1 maddesinden alan çek bedelinin istirdatı talebine ilişkindir.Mahkemece davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, dava konusu çekin dava dışı keşidecisine satılan mallar karşılığında keşideciden alındığını, çekin teslim alındıktan sonra müvekkiline ait araçtan çalındığını, çekteki cironun ve ciro üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisi ve çalışanına ait olmadığını, çekin davalı tarafından İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasında icra takibine konulduğunu ve çek bedelinin yargılama sırasında ödendiğini, bu sebeple çekin istirdatı davasının tam ıslahı ile çek bedelinin istirdatının talep edildiği ve çek bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, dava konusu çek bedelinin dava dışı keşideci tarafından ödendiğini, davacının davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davalının çekin iyi niyetli meşru hamil olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava konusu … Fethiye/Muğla Şubesine ait 15/12/2021 keşide tarihli, … çek numaralı 13.692,00 TL bedelli çekin keşidecisi dava dışı ….Ltd.Şti, lehdarının davacı …, çekin lehtar cirosu sonrasında sırasıyla dava dışı … Ltd.Ştine, …., …Sanayi ve Tic.Ltd.Ştine, davalı …’e ve en son … (Okunaksız soyisim) isimli şahsa ciro edildiği, bu haliyle ciro silsilesinin düzgün olduğu, çekin ödeme için ibraz edildiği, banka tarafından İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/470 Esas sayılı dosyasından verilen ödeme yasağı kararı uyarınca ödeme yapılmadığı, dava konusu çeke istinaden İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası ile, işbu dosyada davalı … tarafından, çek keşidecisi ve işbu dosyada davacı ile birlikte, kendisinden önceki diğer cirantalar aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, dava dışı keşideci ….Ltd.Şti tarafından icra dosyasına 14/03/2022 tarihinde 19.597,69 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/9621 esas sayılı soruşturma dosyasında; dava konusu çekin çalınmasına ilişkin davacı şirket çalışanının şikayeti üzerine soruşturma başlatıldığı, söz konusu soruşturma dosyasında şüpheliler … hakkında verilen ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve dosyada şüphelilerin tespit edilememesi sebebiyle daimi arama kararı verildiği ve soruşturma dosyasında davalının şüpheli olmadığı görülmüştür. 6102 Sayılı TTK’nın 792/1 maddesi “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü içermektedir. Somut davada; davacı, dava konusu çekin keşideciden mal karşılığında teslim alındığını ve çekin ciro edilmeden çalındığını, çekteki cironun ve üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığını ve sahte olduğunu, davalının çeki iktisabından kötü niyetli olduğunu ve ağır kusurunun bulunduğunu, çekin meşru yetkili hamilinin kendileri olmasına rağmen çek bedelini tahsil edemediklerini, bu sebeple çek bedelinin davalıdan istirdatına karar verilmesini talep etmiştir. 6102 Sayılı TTK’nın 792/1 maddesine göre çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Davacı, söz konusu madde uyarınca üzerine düşün ispat külfetini yerine getirmesi halinde çek bedelinin istirdatını çeki kötüniyetle veya ağır kusurlarıyla iktisap etmiş olan hamilden talep edebilecektir. Bu haliyle davacının çek bedelinin istirdatını talep etmekte hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak somut davada davalının çeki düzgün ciro silsilesine göre iktisap ettiği anlaşılmış, davacı tarafından davalının çeki kötüniyetle veya ağır kusurlarıyla iktisap ettiğine dair somut, geçerli ve kesin bir delil sunulmamış ve ispat külfeti yerine getirilmemiştir. Savcılık soruşturma dosyasında da davalının şüpheli olmadığı görüldüğünden bu soruşturma dosyasının sonucunun beklenmesinin dosyanın esasına bir etkisi bulunmamaktadır. Davacının menfi tespit talebi de bulunmadığından ciro üzerindeki imza yönünden imza incelemesi yapılmasının ve İcra Hukuk Mahkemesi’ndeki dosyanın sonucunun beklenmesinin de sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Ayrıca 6102 sayılı TTK’da düzenlenen kambiyo senetleri ve bunlar arasında bulunan çek sebepten mücerrettir. Kambiyo senetlerindeki taahhüdün mutlaka bir sebebi vardır. Ancak bu sebep senet üzerinde açıklanmaz ve bu husus kambiyo senetlerini temel ilişkiden soyut hale getirmektedir. Aksine davranış, yani kambiyo senetlerinin temel ilişki ile ilişkilendirmesi kambiyo senetlerini hükümsüz hale getirecektir. Kambiyo senetlerinin ticari defterlere kaydedilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu sebeple davalının çeki ciro yolu ile teslim aldığı şirket ve davacının kendi cirosundan sonra gelen şirket ile aralarında ticari defter ve kayıtlarına yansıyan bir ticari ilişki olmadığının tespit edilmesi tek başına davalının çeki kötü niyetle veya ağır kusurlarıyla iktisap ettiğini ispatlar nitelikte değildir. Bu sebeplerle Mahkemece davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken Mahkemece davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nediyle reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun usulen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun USULEN KABULÜNE, İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/11/2022 tarih ve 2022/77 Esas – 2022/702 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak; Davanın REDDİNE, İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN; 2-Dairemiz karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85TL karar harcının, peşin harç ve ıslah harcı toplamı olan 467,66 TL harçtan mahsubu ile bakiye 197,81 TL harcın talep halinde davacıya iadesine, 3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında yargılama gideri sarf edilmediği anlaşılmakla; bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 5-Davalı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 13.692,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 6-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 7-Kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN; 7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 8-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve posta giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 9-Kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 10-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/11/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.