Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/328 E. 2023/368 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/328 Esas
KARAR NO: 2023/368 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/370 Esas – 2022/747 Karar
TARİHİ: 17/11/2022
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 02/03/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili banka ile dava dışı … Otomotiv İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereği şirkete kredi kullandırıldığını, davalıların ise bu krediye müteselsil kefil olduklarını, ancak kredinin geri ödemelerinin yapılmadığını, bunun üzerine davalılara Gebze … Noterliği’nin 12/07/2021 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, borçluların temerrüte düşürüldüğünü, bu ihtarnameye rağmen de herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine borçlular aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, söz konusu takibe borçlular tarafından müvekkili bankaya borçları olmadıkları gerekçesi ile borca, faize ve her türlü fer’ilerine itiraz edildiğini, borca itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalıların takip talebinde talep edilmiş olan faize de itiraz ettiklerini ancak takip talebinde talep edilmiş olan faiz oranlarının gerek yasaya ve gerekse taraflar arasındaki sözleşmelere uygun olduğunu beyanla davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesinin 17/11/2022 tarih ve 2022/370 Esas 2022/747 Karar sayılı kararında;”…Dava itirazın iptali davası olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. İtirazın iptali davasının esasını, geçerli bir şekilde yapılmış icra takibi oluşturmaktadır. Bu husus itirazın iptali davasında dava şartıdır.İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, alacaklı … Bankası Anonim Şirketi tarafından, borçlu … Otomotiv İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi(V.K.N.: …) hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip talebinden sonra icra müdürlüğüne verilen 17/08/2021 havale tarihli dilekçe ile, kredi sözleşmesi kefilleri …, … ve …’ın da dosyaya borçlu taraf olarak eklenmesinin talip edildiği, icra müdürlüğünce talebin kabul edilerek, asıl borçlu şirket ile kefiller …, … ve …’ın da takibe dahil edilmek suretiyle asıl borçlu ve kefiller adına ödeme emri gönderildiği, borçlular tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK ve usule ilişkin diğer mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davaya(veya takibe) sonradan dahili dava yoluyla taraf eklenmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu husus dikkate alındığında, davacı alacaklı tarafça asıl borçlu … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi hakkında icra takibi başlatıldıktan sonra, kefillerin takibe dahil edilerek takibe devam edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, eldeki davanın davalı olan kefiller hakkında usulüne uygun şekilde başlatılmış, geçerli bir icra takibi bulunmadığı Mahkememizce kabul edilmiştir. Bu nedenle davacı tarafça açılan davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. “gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; yerel mahkemenin gerekçesi maddi gerçeğe uygun olmayıp, gerekli araştırma yapılmaksızın karar verildiğini, 17.08.2022 tarihli duruşmada, 17.11.2022 tarihinde ön inceleme duruşması yapılmasına karar verildiğini, ön inceleme duruşmasında ise, hiç bir araştırma yapmaksızın sadece icra dosyasındaki verilere dayanılarak; borçlu … İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi aleyhine icra takibi başlatıldığı, borçlunun kefilleri olan …, … ve … aleyhine icra takibi başlatılmadığı, bu kişilerin 17.08.2021 tarihli talep ile taraf olarak eklenmesinin talep edildiği ve borçlular hakkında usulüne uygun takip bulunmadığından davanın reddine karar verildiğini, icra takibini başlattıkları 16.08.2021 tarihinde İstanbul İcra Müdürlüklerinde fiziki takip talebinin kabul edilmemekte olduğunu, icra takiplerinin UYAP’tan elektronik yolla başlatıldığını, bu sebeple takip dosyasında fiziki takip taleplerinin bulunmadığını, anılan 16.08.2021 tarihinde UYAP üzerinden İcra Müdürlüğüne gönderdikleri XML formatındaki elektronik takip talebinde, takibin tüm borçlularının isimlerinin yer aldığını, takibin başlatıldığı dönemde icra takibine kefil olarak eklenen borçluların taraf sıfatları kefil olarak göründüğünden UYAP’a kayıt sırasında borçlu olarak görünmediğini, kefil sıfatı taşıyan kişilerin UYAP’a kaydında sorun yaşandığını, bunu farketmeleri üzerine XML formatındaki elektronik takipte borçlu olarak görünen kişilerin UYAP’a borçlu olarak eklenmesi takip tarihindeki talepleri ile talepte bulunulduğunu ve borçlulara ödeme emri gönderildiğini, başlattıkları icra takibinin dayanağı olan XML formatındaki elektronik takip talebinde tüm borçluların isimleri takibin başlangıcında yer almakta olup, sonradan takibe dahil edildikleri gerekçesinin maddi gerçeğe uygun olmadığını, Mahkemenin, eksiklik olarak tespit ettiği bu husus konusunda taraflarını bilgilendirip açıklama yapılmasını talep etmiş yada İcra Müdürlüğünden takibin başlangıcında takibin hangi borçlular aleyhine başlatıldığını sormuş olması halinde bu hataya düşülmeyeceğini, Mahkemenin bu konuda gerekli araştırmayı yapmaksızın davanın reddine karar verdiğini, söz konusu icra takibinin müvekkili bankanın HP isimli hukuk programında hazırlandığını, bu programda hazırlanan XML dosyasındaki bilgileri içeren takip talebi de dilekçe ekinde olup, tüm borçluların takip talebinde yer aldığını, İcra Müdürlüğünden aldıkları derkenar yazısının da iddialarını teyit eder nitelikte olduğunu, icra takibini başlattıkları İstanbul … İcra Müdürlüğü’ne yazılı başvuruları üzerine İcra Müdürlüğünün dilekçeye verdiği 26.12.2022 tarihli derkenar yazısı ile 16.08.2021 tarihli elektronik XML takip talebinde, tüm borçluların taraf olarak gösterildiğinin belirtildiğini, takibin tüm borçlular aleyhine başlatıldığını, bu sebeple borçlular …, … ve … aleyhine takip talebinde bulunmadıkları iddiasının gerçeğe uygun olmadığını beyanla İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/370 E. 2022/747 K. sayılı,17.11.2022 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, genel kredi sözleşmesinden doğduğu iddia edilen alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası içeriği ve Dairemize sunulan 27.02.2023 tarihli İcra Müdürlüğü yazı cevabının incelenmesi ile; davacı tarafından 16.08.2021 tarihinde Uyap üzerinden icra takibinin açıldığı, takip talebinde yalnıza … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin borçlu olarak gösterildiği, davacı vekilinin icra müdürlüğüne sunduğu 16.08.2021 tarihli ve 17.08.2021 müdürlük onaylı dilekçesi ile davalıların takip dosyasına borçlu taraf olarak eklenmelerini talep ettiği, bundan sonra icra dairesinde davalıların takibe dahil edildikleri ve ödeme emrinin düzenlendiği, dosya kapsamında aynı tarihte hazırlanmış ve davalıların da borçlu olarak gösterildikleri bir takip talep dilekçesi bulunmadığı gibi, takip talebinde davalıların borçlu olarak görünmemelerinin Uyap sistemindeki bir hatadan kaynaklandığına yönelik bir verinin de olmadığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda davaya/takibe sonradan taraf eklenebileceğine dair yasal bir düzenleme olmadığı, davacı tarafından davalılar aleyhine usulüne uygun şekilde başlatılmış bir icra takibi bulunmadığı ve itirazın iptali davası için bu husus bir dava şartı olduğundan, Mahkemece verilen kararın isabetli olduğu anlaşılmıştır.Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Bakiye gider avansı bulunduğu takdirde, karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 02/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.