Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/320 E. 2023/292 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/320 Esas
KARAR NO: 2023/292 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/878 Esas – 2022/1201 Karar
TARİH: 28/12/2022
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 23/02/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin başta İstanbul, Ankara, İzmir, Trabzon, Kayseri ve Adana gibi iller olmak üzere Türkiye’nin birçok noktasında … ve … markalarıyla onlarca otelin işletmesini yürüttüğünü, müvekkili şirketin yürüttüğü ticarî faaliyetlerin bir gereği olarak kuruluşundan bu yana her türlü ticarî ve muhasebesel defterlerini, kayıtlarını ve belgelerini muntazam bir biçimde tuttuğunu ve bunları dikkatli bir şekilde muhafaza ettiğini, ticari merkezi … Mah. … Cad. … Blok No:… İç Kapı No:… Şişli/İstanbul adresinde bulunan … A.Ş.’nin muhasebe defter ve belgeleri ile personel evrak ve kayıtlarını, müvekkili şirketin işletmesini yürüttüğü ve … Mahallesi … Caddesi No:… Zeytinburnu/İstanbul adresinde bulunan … isimli otelin … zemin katında bulunan müvekkili şirketin muhasebe ve personel evrak ve belgelerinin saklandığı arşiv odasını su basması üzerine zayi olduğunu ve kullanılamaz hâle geldiğini, müvekkili şirketin arşiv odasını su bastığını tespit ettiği anda basiretli bir tacir gibi davranarak hızlıca harekete geçtiğini, bahsi geçen muhasebe ve personel evrak ve belgelerinin zayi olduğuna ilişkin tespit tutanağı tutulması talebi ile 29.06.2022 tarihinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Daire Başkanlığı Fatih Bölge Müdürlüğü’ne yazılı olarak başvuruda bulunulduğunu, işbu başvuru akabinde itfaiye ekiplerince aynı gün arşiv odasına gelerek 29/06/2022 tarih ve … sayılı itfaiye olay tespit raporu düzenlediklerini, işbu rapor ile otelin … zemin katında bulunan ve müvekkili şirketine ait muhasebe ve personel evrak ve belgelerinin saklandığı arşiv odasını su bastığı ve bahsi geçen evrak, kayıt ve belgelerin ıslandığını ve kullanılamaz hale geldiğini kayıt altına aldıklarını beyanla müvekkili şirket … A.Ş’ye ait olan ve ayrıntıları daha sonra sunulacak bir liste ile bildirilecek defter ve kayıtların zayi olduklarının tespiti ile işbu defter ve kayıtlara ilişkin Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul kanunu uyarınca zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 28/12/2022 tarih 2022/878 Esas 2022/1201 Karar sayılı kararında; “…. Yukarıda açıklamalar ışığında somut olayda, dava dilekçesine eklenen İtfaiye Olay Tespit Raporunun 29/06/2022 tarihinde hazırlandığı, dolayısıyla su baskını iddiasının davacı şirket tarafından 29/06/2022 tarihinde öğrenildiğinin anlaşıldığı, eldeki davanın ise bu tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü süreden sonra-27/12/2022 tarihinde-açıldığı anlaşılmakla davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir…”gerekçesi ile, Hak düşürücü süre nedeniyle davanın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, müvekkili şirketin muhasebe defter ve belgeleri ile personel evrak ve kayıtları, müvekkili şirketin işletmesini yürüttüğü ve “… Mahallesi … Caddesi No:… Zeytinburnu/İstanbul” adresinde bulunan … isimli otelin … zemin katında bulunan, müvekkili şirketin muhasebe ve personel evrak ve belgelerinin saklandığı arşiv odasını su basması üzerine zayi olduğunu ve kullanılamaz hâle geldiğini, Müvekkili şirketin, arşiv odasını su bastığını tespit ettiği anda basiretli bir tacir gibi davranarak hızlıca harekete geçtiğini, bahsi geçen muhasebe ve personel evrak ve belgelerinin zayi olduğuna ilişkin tespit tutanağı tutulması talebi ile 29.06.2022 tarihinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Daire Başkanlığı Fatih Bölge Müdürlüğü’ne yazılı olarak başvuruda bulunduğunu, itfaiye ekiplerinin aynı gün arşiv odasına gelerek 29.06.2022 tarih ve … sayılı İtfaiye Olay Tespit Raporu’nu düzenlediğini, işbu rapor ile; otelin … zemin katında bulunan ve müvekkili şirketin muhasebe ve personel evrak ve belgelerinin saklandığı arşiv odasını su bastığı ve bahsi geçen evrak, kayıt ve belgelerin ıslandığı ve kullanılamaz hâle geldiği kayıt altına aldığını, Müvekkili şirketin, bahsi geçen muhasebe ve personel evrak ve belgelerinin zayi olduğuna ilişkin tespit tutanağı tutulması talebi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Fatih Bölge Müdürlüğü’ne yazılı olarak başvurduğu tarihte aynı zamanda vergi mükellefi olduğu İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne de yazılı olarak başvuruda bulunmak suretiyle söz konusu muhasebe ve personel evrak ve belgelerinin saklandığı arşiv odasını su basması sonucu işbu evrak ve belgelerin zayi olduğuna ilişkin gerekli tespitin yapılmasını talep ettiğini, müvekkili şirketin, İtfaiye Olay Tespit Raporu’nun düzenlenmesi sonrasında ise söz konusu raporu, İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne ilettiğini, işbu dilekçenin sunulması üzerine Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü, tespit edilen hususların doğruluğunu 17.10.2022 tarih ve … sıra, … benzersiz kod numaralı e-yoklama fişi ile kayıt altına aldığını, Müvekkili şirketin, yürüttüğü ticarî faaliyetlerin bir gereği olarak; kuruluşundan bu yana, her türlü ticarî ve muhasebesel defterlerini, kayıtlarını ve belgelerini düzenli bir biçimde tutmakta ve bunları yasal yükümlülüklerin gereği olarak dikkatli bir şekilde muhafaza etmekte olduğunu, müvekkili şirketin, arşiv deposunu su basması üzerine ise vakit kaybetmeksizin harekete geçerek gerekli merciilerden durumun tespiti için tutanak tutulmasını yazılı olarak istediğini ve işbu su basması olayı ve belge, kayıt ve defterlerin ıslanmış olup kullanılamaz hâle geldiğinin yetkili merciilerce tutanak altına alındığını, müvekkili şirketin basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğünü yerine getirdiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 82. Maddesinin 7. fıkrasına göre: “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren otuz gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” kanun hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere; bir tacirin zayi belgesi talep edebilmesi için zıyaı öğrendiği tarihten itibaren otuz (30) gün içerisinde dava açmasının gerektiğini, yerel mahkemenin “on beş” günlük süre içerisinde dava açılmaması sebebiyle davayı reddetmesinin, açık kanun hükmüne aykırılık oluşturduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, … A.Ş.’ye ait olan ve ayrıntıları daha sonra sunulacak bir liste ile bildirilecek defter ve kayıtların, zayi olduklarının tespiti ile işbu defter ve kayıtlara ilişkin Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu uyarınca zayi belgesi verilmesine, aksi kanaatte olunması halinde dosyanın yeniden incelenmek üzere yerel mahkemeye iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, Türk Ticaret Kanunu’nun 82. maddesi gereğince açılmış Zayi Belgesi Verilmesi talebine ilişkindir.Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK 82/7. Maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir,” hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda davacı tarafça, şirketin arşiv odasını su bastığının tespit edildiği anda basiretli bir tacir gibi davranarak hızlıca harekete geçip bahsi geçen muhasebe ve personel evrak ve belgelerinin zayi olduğuna ilişkin tespit tutanağı tutulması talebi ile 29.06.2022 tarihinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Daire Başkanlığı Fatih Bölge Müdürlüğü’ne yazılı olarak başvuruda bulunulduğunu, işbu başvuru akabinde itfaiye ekiplerinin aynı gün arşiv odasına gelerek 29.06.2022 tarih ve … sayılı İtfaiye Olay Tespit Raporu’nu düzenlediğini, işbu rapor ile; otelin … zemin katında bulunan ve müvekkili şirketin muhasebe ve personel evrak ve belgelerinin saklandığı arşiv odasını su bastığı ve bahsi geçen evrak, kayıt ve belgelerin ıslandığı ve kullanılamaz hâle geldiğinin kayıt altına alındığı ve zayi olduğu belirtmiştir. TTK 82/7. Maddesi uyarınca tacir, zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine zayi belgesi verilmesi için başvurması zorunlu olup, TTK 82/7. Maddede öngörülen 15 günlük süre hak düşürücü süre olup mahkemece re’sen incelenmesi gerekir. Davacı şirketin zararı en geç 29.06.2022 tarih ve … sayılı İtfaiye Olay Tespit Raporu ile öğrendiğinin kabulü gerektiği, hak düşürücü sürenin 29/06/2022 tarihinden itibaren işlemeye başladığı, davacının iş bu davayı ise 15 günlük hak düşürücü sürenin bitiminden sonra 27/12/2022 tarihinde açtığı gözönüne alındığında somut olayda davacının olayı öğrendiği tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra zayi belgesi talep ettiği anlaşılmakla; İlk derece mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından mahkemenin kabul ve gerekçesine göre davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde değildir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2013/16765 Esas- 2014/2223 Karar sayılı kararı da benzer mahiyettedir.) Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.TL istinaf karar harcı, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/02/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.