Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/308 E. 2023/253 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/308
KARAR NO: 2023/253
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/11/2022
DOSYA NUMARASI: 2022/782 Esas
DAVA: Mülkiyet (Tespit İstemli)
KARAR TARİHİ: 16/02/2023
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı firma ile davalının Kocaeli İli, Gebze İlçesi sınırlarında bulunan … sicil numaralı … grubu davalı adına olan maden ruhsatının davacı firmaya toplamda 17.000.000 TL bedel ile devredilmesi konusunda anlaştıklarını ve 07.07.2022 tarihli devir sözleşmesinin akdedildiğini, 07.07.2022 tarihli ruhsat devir sözleşmesinin 4. maddesinde; 199,53 hektarlık maden ruhsat sahasında yer alan … Tic. A.Ş.’nin bulunduğu koordinatlara ait alana dair hakların …’e ait olacağının kararlaştırıldığını, 07.07.2022 tarihli sözleşmenin 5. maddesinde; devir işlemlerinin iş bu sözleşmenin imzası ile başlayacağı ve en kısa sürede bitirileceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin 6. maddesinde taraflardan birinin vazgeçmesi halinde karşı tarafa 7.500.000 TL ödemekle mükellef olduğunun düzenlediğini, iş bu bedel yönünden her türlü talep haklarının saklı olduğunu, sözleşmenin akdinden sonra, ruhsat devir işlemlerinin yapılması için davalı ile irtibat kurulmak istendiğinde, davalının devir işlemlerini yapmaktan vazgeçtiğini beyan ettiğini ve sözleşmeden doğan ifa yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bunun üzerine davalıya Ankara … Noterliği’nin 18.07.2022 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini ve sözleşmesel yükümlülüğünü 2 gün içinde yerine getirmesinin ihtaren bildirildiğini, davalının iş bu ihtarnameye de kayıtsız kaldığını ve temerrüde düştüğünü beyanla taraflar arasında akdedilen 07.07.2022 tarihli sözleşme gereğince Kocaeli İli, Gebze İlçesi sınırlarındaki … sicil numaralı … grubu ruhsatın davacı firmaya devrine ve … nezdinde davacı adına tesciline karar verilmesini, dava devam ederken dava konusu maden ruhsatının 3. kişilere devrine engel olunması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 24/10/2022 TARİH VE 2022/782 ESAS SAYILI ARA KARARI İLE; “…Davacı vekili dava dilekçesiyle 07.07.2022 tarihli sözleşme gereğince Kocaeli İli, Gebze İlçesi sınırlarındaki … sicil numaralı … grubu ruhsatın 3. kişilere devrinin önlenmesi bakımından dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasını Mahkememizden talep etmiştir. Bu husus ruhsatın aynına ilişkin olduğundan, uyuşmazlık konusunu oluşturduğu, dava dilekçesi ve ekindeki belgeler kapsamında da ihtiyati tedbir için yaklaşık koşulun bulunduğunun ispat edildiği, ihtiyati tedbirin kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş, geçici nitelikte, geniş ve sınırlı olabilen hukuki koruma olması nazara alındığında davacının tedbir talebinin teminat karşılığı kabulüne … ” gerekçeleri ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş olduğu ve davacı vekili tarafından teminat mektubunun sunulması üzerine tedbir kararının yerine getirilmesi için Ankara Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekili İlk Derece Mahkemesine sunduğu 18/11/2022 tarihli dilekesi ile; 24/10/2022 tarihli ara karar ile davalının dava konusu ruhsatı 3. kişilere devrine engel mahiyette tedbir kararı verildiğini, bu karar ile davalının … nezdinde dava konusu ruhsatı 3. kişilere devredemese de, tedbir kararını boşa çıkaracak başka türlü işlemler yapabilecek durumda olduğunu, haricen edinilen bilgiye göre hali hazırda … ile görüşmeler yaptığını, 3. kişiler ile görüşmeler yaptığını ve bu nevi işlemler ile davacı firmanın hukuki haklarının engellenmesi için yol aradığını beyanla ek tedbir kararı verilmesi talebinin kabulü ile davalının Kocaeli İli, Gebze İlçesi sınırlarındaki … sicil numaralı … grubu ruhsatın hayatiyetini etkileyecek, zarar verecek tasarruflarda bulunamaması, davacı firmanın haklarını zedeleyici işlem yapamaması (rödovans sözleşmeleri yapamaması, kiralama işlemleri yapamaması, ruhsat süresini uzatmamaya yönelik işlemler yapamaması, ruhsattan feragat edememesi, ruhsat haklarından vazgeçememesi..vs. gibi) yönünde ivedilikle ek tedbir kararı verilmesini ve kararın …’e bildirilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesinin21/11/2022 tarih ve 2022/782 Esas sayılı Ara Kararı ile; “…Davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu 18/11/2022 havale tarihli dilekçesiyle davalının Kocaeli İli, Gebze İlçesi sınırlarındaki … sicil numaralı … grubu ruhsatın hayatiyetini etkileyecek, zarar verecek tasarruflarda bulunamaması, davacı firmanın haklarını zedeleyici işlem yapamaması (rödovans sözleşmeleri yapamaması, kiralama işlemleri yapamaması, ruhsat süresini uzatmamaya yönelik işlemler yapamaması, ruhsattan feragat edememesi, ruhsat haklarından vazgeçememesi..vs. gibi) yönünde ek tedbir kararı verilmesini Mahkememizden talep etmiştir. Daha önce davacı vekilinin talebi doğrultusunda Mahkememizin ara kararı ile ruhsatın 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Söz konusu dava dilekçesindeki talep ruhsatın davacıya devrini ve ilgili kurum nezdinde tesciline ilişkindir. Bu nedenle devir ve tescil yönünden uyuşmazlık konusunu oluşturmakta ve bu yönde de ihtiyati tedbir kararı 24/10/2022 tarihinde verilmiştir. Davacı taraf bu kez ucu açık bir şekilde uyuşmazlık konusu ruhsatın mülkiyet hakkının kullanımını önemli derecede azaltacak ve güçleştirecek şekilde olduğu, mülkiyet hakkının içini boşaltacak şekilde dava süresince davalının ruhsat hakkının kullanılmasının engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir talebinde bulunduğundan ve 24/10/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararı davacının dava konusu uyuşmazlıkta hakkın elde edilmesinde yeterli olacağı anlaşıldığından davacı vekilinin 18/11/2022 havale tarihli dilekçesindeki ek ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir. Ayrıca söz konusu ek ihtiyati tedbir talebinde ruhsatın hayatiyetini etkileyecek, zarar verecek tasarruflarda bulunamaması, davacı firmanın hakkını zedeleyici işlem yapamaması, rödovans sözleşmeleri, kiralama işlemleri, ruhsat sürelerini uzatmaya yönelik işlemler yapamaması, ruhsattan feragat edememesi, ruhsat haklarından vazgeçememesi gibi ucu açık şekilde ek ihtiyati talebinde bulunduğu, Anayasa’nın 35. Maddesi uyarınca mülkiyet hakkının kısıtlanmasının şartlarının sayıldığı, Mahkememizce de mülkiyet hakkının kısıtlanmasına yönelik 24/10/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir yönünden Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. ve devamı maddeleri uyarınca karar verildiği, ancak 18/11/2022 havale tarihli ek ihtiyati tedbir taleplerinin mülkiyet hakkının özünü zedelediği, en önemli ilkelerden olan mülkiyet hakkının kısıtlanmasında ölçülülük ilkesine uygun olmadığından davacının 18/11/2022 havale tarihli ek ihtiyati tedbir taleplerinin bu nedenlerle de reddine … ” gerekçeleri ile ek tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Ek tedbir taleplerinin reddine yönelik kararın istinaf itirazları doğrultusunda kaldırılmasını talep ettiklerini, öncelikle; Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.11.2022 tarihli kararında taleplerinin ucunun açık olduğunu beyan ederek, davalının mülkiyet hakkının korunması gerektiğini ifade etmekte olduğunu, ancak davalının haksız edimleri ile müvekkili firmanın mülkiyet hakkı ve çalışma hürriyetinin zarara uğratıldığını, huzurdaki dava ile davalının mülkiyetini müvekkiline devretmeyi yükümlendiği maden ruhsatını devretme yükümlülüğünü yerine getirmemesinin dava konusu olduğunu, ayrıca cevaba cevap dilekçelerinde de belirtildiği üzere, müvekkilinin bu maden sahasının Rödovansçısı yani ürün kiracısı olduğunu, davalının müvekkilinin sahada faaliyet gösterememesi için müvekkili firmayı engellemek için türlü işlemler yapmakta olduğunu, hatta davalı tarafından Gebze 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2022/239 E. sayılı davası ile müvekkili hakkında tahliye talepli dava açılmış olup, bu dosyadan alınan 27.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda davalının müvekkilinin faaliyetini engelleyici edimleri sebebi ile izin süreçlerinde sıkıntılar yaşandığının görüldüğünü, bunun yanı sıra talep dilekçelerinin ekinde ibraz edilen 11.11.2022 tarihli vekaletname ile görüldüğü üzere davalının davaya konu maden ruhsatı üzerinde müvekkilinin haklarını bertaraf ederek işlemler yaptığını, maden ruhsatının en önemli özelliğinin işletme faaliyetine olanak sağlaması olduğunu, müvekkili firmanın hali hazırda söz konusu maden ruhsat sahasının Rödovansçı (işleteni) konumunda olduğunu, davalının bu sebeple bu maden sahasını ederinin çok üstünde bir bedelle müvekkil firmaya satmak için davaya konu sözleşmeyi akdettiğini, ruhsat sahibi olan davacının, müvekkilinin çalışma hürriyetini ve zilyetliğini engellemek için sürekli olarak izinlerin iptali, şikayetler, vekaletlerin azli, mükerrer rödovans sözleşmeleri gibi işlemler yaptığını, şimdi ise bu devir sözleşmesi ile edimlendiği yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalının ruhsat devri halinde bile işlevini yitirmesini sağlayacak işlemler yaptığını, örneğin davalının ruhsat hakkından feragati ya da vazgeçmesi ve ruhsatı yenilememesi halinde müvekkilinin tüm faaliyet ve haklarının ortadan kalkma riski taşıdığını, 24/10/2022 tarihli ara karar ile davalının dava konusu ruhsatı 3. kişilere devrine engel mahiyette tedbir kararı verildiğini, bu karar ile … nezdinde dava konusu ruhsatı 3. kişilere devir edemese de tedbir kararını boşa çıkaracak başka türlü işlemler yapabilecek durumda olduğunu, örneğin davalının dava konusu ruhsata yönelik uzun yıllara sari rödovans sözleşmeleri yapabileceğini, kiralamalar yapabileceğini, ruhsat süresini uzatmayarak müvekkilinin hak elde etmesine engel olabileceğini, ruhsattan feragat edebileceğini, ruhsat haklarından vazgeçebileceğini ve benzeri işlemler ile huzurdaki davanın, müvekkilinin yararının ve tedbir kararının engellenmesine yönelik işlemler yapabilecek durumda olduğunu, haricen edinilen bilgiye göre davalının hali hazırda … ile görüşmeler yapmakta, 3. kişiler ile görüşmeler yapmakta ve bu nevi işlemler ile müvekkilinin hukuki haklarının engellenmesi için yol aramakta olduğunu, nitekim davalının bu uğurda Kartal … Noterliği’nin 11/11/2022 tarihli, … yevmiye sayılı vekaletnamesini düzenleterek … isimli bir kişiyi vekil tayin ettiği hususunun öğrenildiğini, bu vekil tarafından müvekkiline ulaşıldığını ve telefon mesajı ile vekaletin iletildiğini, bu vekalet ile davalının tedbir ve ruhsatı boşa çıkaracak işlemler yapabileceği müvekkiline iletilerek müvekkilinin yasal haklarından vazgeçmesinin sağlanmaya çalışıldığını, davalının kötü niyetli işlemler ile tedbir kararının fiilen uygulanmasını engelleyici, müvekkilinin hukuki menfaatini zedeleyici ve dava sonunda verilecek kararın işlevsiz kalmasını sağlayıcı işlemlerinin mahkeme tarafından göz önünde bulundurularak ek tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini beyanla Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/782 Esas sayılı dosyadan 21.11.2022 tarihli ara karar ile ek tedbir taleplerinin reddine ilişkin verilen kararın, istinaf itirazları doğrultusunda kaldırılması ile talebin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, maden ruhsatının devrine dair sözleşmenin ifası talebiyle açılan davada, maden ruhsatı ile ilgili olumlu-olumsuz işlemlerin yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir. Mahkemece talebin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 389. maddesine göre mevcut durumda meydana gelecek bir değişme nedeniyle gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebilir. 6100 sayılı HMK’nın 390. maddesine göre de: Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Somut dava, maden ruhsatının devrine ilişkin olarak yapılan sözleşmenin ifası talebiyle açılmış olup, Mahkemece 24.10.2022 tarihli ara karar ile davacının, dava konusu maden ruhsatının üçüncü kişilere devrinin engellenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, bu şekilde mevcut dava ile talep edilen hakkın elde edilmesinin güçleşmesi veya imkansız hale gelmesinin önüne geçilmiştir. Davaya konu maden ruhsatı ile ilgili olarak davacı tarafından somutlaştırılmaksızın, örnekleme şeklinde sayılan, yapılabilecek her bir hukuki işlemin tespiti ile mülkiyet hakkını kısıtlar şekilde, yapılmaları veya yapılmamalarına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi ise tedbir kurumunun amacını aşan bir talep olup kabulü mümkün değildir. Bu nedenle Mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun, davacı vekilinin istinaf başvurusu haksızdır. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/02/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.