Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/2218 E. 2023/2060 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2218 Esas
KARAR NO: 2023/2060 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/523 D. İş – 2023/520 Karar
TARİHİ: 20/09/2023 (Ek Karar)
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 21/12/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesi ile; müvekkilinin sunulan belgeler nedeni ile borçlu taraftan alacaklı olduğunu, bütün talep ve ihtarlarına rağmen alacağın vadesinde ödenmediğini, borçluların kaçma ihtimali olduğunu beyanla borçlunun mal varlığı değerleri hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesinin 18/08/2023 tarih ve 2023/523 D.iş – 2023/520 Karar sayılı kararı ile;”1-İhtiyati haciz isteyenin, borçlu hakkındaki talebinin KISMEN KABULÜ ile; takdiren %20 teminat mukabilinde 178.868,69 euro alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere İİK’nın 257.maddesi gereğince yukarıda yazılı alacak miktarı kadar borçlunun gerek elindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının borca yetecek miktarının İHTİYATİ HACZİNE, a-Talep eden-alacaklının haksız çıktığı takdirde İİK’nın 259. maddesi gereğince borçlunun ve üçüncü şahısların bu karar nedeniyle uğrayacakları zararı ödemek zorunda olduğuna, b-Talep eden-alacaklı tarafından yukarıda yazılı oranda ve HMK’nın 87.maddesinde yazılı türden teminat gösterildiğinde ihtiyati haciz kararının kendisine verilmesine ve bu kararın yargı çevremizde bulunan icra dairelerince yerine getirilmesine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı muteriz vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. Muteriz vekili itiraz dilekçesi ile; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, ihtiyati haciz kararının dayanağı olarak müvekkilin kaşe imzasının bulunduğu varsayılan bir mutabakat metni ve talep edenin dosyaya sunduğu ihtarnamenin dikkate alındığını, dosyaya sunulan mutabakat metninin hukuken geçerli ve dikkate alınabilecek bir belge olmadığını, ihtiyati haciz kararı için gereken yaklaşık ispat kuralının yerine getirilmediğini, mutabakat metninin hem usulüne uygun olarak müvekkiline iletilmediğini, hem de müvekkili şirketin yetkilileri tarafından düzenlenmediğini ve imzalanmadığını, müvekkilinin, davacı alacaklı ile yıllar süren ticari ilişki içerisinde olduğunu, … ile …’in müvekkilinin birlikte imza yetkilisi olduklarını, talep edenin mutabakat metninindeki kaşe imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, muhasebe biriminin imzaladığını da son derece iyi bildiğini, imza sirküsünden ve TSG kayıtlarından da şirket adına çift imza kuralı olduğu ve sirkülerdeki imzalarla mutabakat üzerindeki imzanın aynı olmadığının açık bir şekilde görüldüğünü, talep eden alacaklının sunduğu evraklardan belgenin müvekkili temsile yetkili olmayan bir çalışanı tarafından taranarak mail atıldığını, herhangi bir borç üzerinde müvekkilinin mutabık olduğu bir husus bulunmadığını, şirketi temsile ve borçlandırmaya yetkili olmayan bir kimse tarafından imza atılarak tanzim edilen belgenin kabulünün mümkün olamayacağını, mutabakat metninin müvekkiline usulüne uygun olarak gönderilmediğini, müvekkilinin cari hesap borcunu kabul etmediğini, müvekkili ile davacı alacaklı arasında … San ve Tic A.Ş. İstanbul Finans Merkezi … Genel Müdürlüğü ve Merkez Şubesi Onarım İşi Projesinde Asma Tavan/Aydınlatma işlerine ilişkin ürün ve/veya hizmetlerin satımı hususunda sözleşme yapıldığını, müvekkili ile … San ve Tic A.Ş. arasında yapılan yapım sözleşmesinin de garantör sıfatıyla talep eden alacaklı tarafından da imzalandığını, yapılan sözleşmeler gereği ilgili faturaların birim m2 olarak düzenlenmesinin kararlaştırıldığını, talep eden tarafından faturalar birim adet üzerinden düzenlenerek sözleşmede düzenlenenden çok daha fazla bedellerin talep edildiğini, müvekkilince taraflar arasında talep eden alacaklının düzenlediği faturalar hususunda ihtilaf olduğunun ve İstanbul Finans Merkezi …bank Genel Müdürlüğü ve Merkez Şubesi Onarım İşi Projesinde Asma Tavan/Aydınlatma işlerine ilişkin talep edenin de imza ettiği sözleşmeye ilişkin olarak faturaların “birim” kısmının sözleşmeye aykırı olduğunun süreç içinde talep edene sürekli olarak bildirildiğini, … bank Projesinin geçici kabulü ve kesin hakedişinin yapılması ile proje metrajı ortaya çıkacağından buna ilişkin faturaların yeniden düzenlenmesinin istendiğini, bu faturalara itiraz edildiğini, talep edenin şirket yetkililerince faturaların iş sonunda düzenleneceği, üzerinde görüşüleceğinin de süreç içerisinde belirtildiğini, müvekkilinin de teslimi gereken işi süresinde bitirmek için tüm itirazlarını bildirmek suretiyle işi tamamladığını, yapılan sözleşmede örneğin 10 m2’lik bir tavan için bu tavanda kullanılacak her bir malzemeyi içine alan m2 fiyatı ile anlaşma yapılmışken talep eden alacaklının 10 m2’lik tavana 10 farklı ürün kullandığından bahisle faturalar düzenlendiğini, müvekkiline düzenlemesi gerekenden çok daha yüklü miktarda fatura düzenlediğini, müvekkilinin işi bitirebilmek için ödemeler yaptığını, talep eden alacaklının sözleşmeye aykırı davranışı sebebiyle zenginleştiğini, müvekkili alacağını talep eden alacaklı …’a ihtar çekmek suretiyle talep edince, ihtarnamenin tebliğinden sonraki 3. günde taraflar arasındaki husumete dair tüm belgeler dosyaya sunulmadan ihtiyati haciz kararı alınarak müvekkilinin mağdur edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı olarak pek çok yönden yargılamaya muhtaç husumetlerin bulunduğunu, talep edenin yaklaşık olarak haklı olduğunu gösteren hiçbir belgenin bulunmadığını, ihtiyati haczin verilemeyeceği bir yana talep edenin müvekkilinden herhangi bir alacağının da bulunmadığını, ihtiyati haciz talebinin dayanağının fatura olamayacağını, borç ikrarını içeren bir belgenin de bulunması gerektiğini, ayrıca ihtiyati haciz için müvekkilinin mal kaçırma riskinin bulunması gerektiğini beyanla itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına, talep edenin hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararların teminatı olarak yatırmış olduğu teminatın iade edilmemesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin talep eden üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi’nin 20/09/2023 tarih ve 2023/523 D.İş – 2023/520 Karar sayılı ek kararında; “İstem mahkememizce verilen 18/08/2023 tarihli 2023/523 D.iş – 2023/50 Karar sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkindir. İhtiyati haciz kararına itiraz İİK’nun 265. Maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nun 265. Maddesinde; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir….” hükmü yer almaktadır. Buna göre ihtiyati haciz kararına itiraz sebepleri şekli nitelikte olup, tahdididir. Somut uyuşmazlıkta itiraz eden itirazında dayanak mutabakat metninin usulsüz olduğu, metnin mutabakat metninin tebliğ edilmediği, ayrıca mutabakat metni üzerindeki imzanın da müvekkili şirketi temsile yetkili olmayan bir üçüncü kişi tarafından imzalandığını belirterek ihtiyati haciz kararına itirazda bulunmuştur. İş bu itiraz İİK’nun 265. Maddesinde sayılan şekli itiraz nedenlerinden birine girmediği gibi bu hususun esasa ilişkin olarak açılacak menfi tespit davasında genel yetkili mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın İİK 265. maddesindeki itiraz sebeplerinden olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak itirazın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. “gerekçesi ile ihtiyati hacze ilişkin itirazlarının reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı muteriz vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Muteriz vekili istinaf dilekçesi ile; İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/523 D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararına taraflarınca itiraz edildiğini ve itirazın 20/09/2023 tarihli karar ile reddedildiğini, Yerel mahkemenin ret gerekçesi eksik ve hatalı olup taraflarınca ihtiyati haczin dayandığı sebeplere itiraz edilmiş olduğundan ve bu sebeplerin de itiraz aşamasında incelenmesi gerekmesine rağmen incelenmediğinden itirazda bulunmalarının gerektiğini, ihtiyati hacze dayanak olarak gösterilen mutabakat metninin aslının bulunmadığını, mail ortamında gönderilen mutabakata dayanarak ihtiyati haciz kararı verilmesinin abesle iştigal olduğunu, talep eden tarafından dayanak gösterilen mutabakat metninin TTK anlamında mutabakat metni olmadığını, bir kambiyo senedine dair ihtiyati haciz talep edildiğinde, kambiyo senedinin vasıflarını taşıyıp taşımadığına bakılması gerekiyorsa, işbu dosyada da mutabakat metninin vasıflarını taşıyıp taşımadığına bakılması gerektiğini, taraflarınca ilgili fotokopi halindeki mutabakat metninin TTK madde 94 hükmü uyarınca mutabakat olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, tacirler arasındaki yazışmalara ilişkin TTK madde 18/3 hükmü gereği usul ve yasaya aykırı ihtiyati haciz kararı veren mahkemece talep edenin sunduğu mutabakat isimli belgenin dayanak olarak kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını; İİK madde 258’in; “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur” hükmünü içerdiğini, alacaklının alacağını yaklaşık olarak dahi ispat etmesinin söz konusu olmadığını, müvekkilince ihtiyati haciz açılmadan önce talep edene ihtar çekildiğini ve hangi gerekçeyle böyle bir borcun bulunmadığının detayları ile açıklandığını, talep edenin hukuken hiçbir geçerliliği olmayan, esas yargılama sırasında dahi kabul edilemeyecek bir mail yazısı ile ihtiyati haciz kararı verildiğini, Yerel mahkemece İİK madde 258 hükmüne göre ihtiyati haczin dayandığı sebeplere göre inceleme yapılması gerektiğini ve ihtiyati haczin reddedilmesi gerektiğini, talep edenin dilekçesinde belirttiği gibi, bu mutabakat metninin şirketin çalışanı olan muhasebecinin mail adresine gönderildiğini, usule uygun olarak şirketin mutabakat verdiğine dair yaklaşık ispata yarar hiçbir belge bulunmadığını, mutabakatın ve tacirler arası her türlü yazışmanın geçerlilik şartları kanunda düzenlenmiş olup talep edenin talebine dayanak oluşturan fotokopi halindeki belgenin mutabakat olmadığını, mutabakat olarak da kabul edilemeyeceğinden bahisle ihtiyati hacze ilişkin taraflarınca İİK madde 265’de öngörülen ve sınırlı sayılan ihtiyati haczin dayandığı sebeplere itiraz etmeleri karşısında Mahkemenin maddenin ihtiyati haczin dayandığı sebepler kısmına dair hiçbir inceleme ve değerlendirme yapmadan karar vermesinin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu; Kabul anlamına gelmemek üzere, Yerel mahkemece imzaların kime ait olduğu noktasında inceleme yapılmayacaksa da müvekkili şirketin çift imza kuralı ile temsil edildiği gösterildiğinden ve belgede tek imza bulunduğundan bahisle bu hususun da hiç dikkate alınmamasının İİK madde 265’e aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle Yerel mahkemenin ihtiyati hacizde alacağı yaklaşık olarak ispat ettiğini kabul ettiği mutabakatın geçerli olmadığını, bu durumda Yerel mahkemenin faturalara dayanarak karar verdiği düşünülse dahi ihtiyati haciz talebinin dayanağının fatura olamayacağını, bununla birlikte borç ikrarını içeren bir belge de bulunması gerektiğini, ayrıca ihtiyati haciz için müvekkilinin mal kaçırma riskinin bulunması gerektiğini, dosyada böyle bir borç ikrarını içeren belgenin de bulunmadığını, bu hususlarda pek çok Yargıtay kararının emsal olarak itiraz dilekçesinde sunulduğunu; Müvekkili ile ihtiyati haciz talep eden arasında yargılamayı gerektiren bir uyuşmazlık söz konusu olup talep edenin ihtiyati hacze dayanak olarak gösterdiği mutabakat metninin müvekkilince imzalanmadığını, mutabakatın kabul edilmediğini, böyle bir borcun bulunmadığının detayları ile daha önce Kadıköy … Noterliği 10.08.2023 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile talep edene bildirildiğini, aynı ihtarname ile müvekkilinin talep edene hiçbir borcu bulunmadığı gibi sözleşmeye aykırı olarak faturalandırmalar sebebiyle fazla ödenen bedellerin iadesini istediğini açıkça beyan ettiğini, tarafların uzun yıllardır çalıştıklarını, bu durumun cari hesap ekstresinden de anlaşılabileceğini ve talep edence müvekkili şirketin çift imza ile temsil edildiğinin bilindiğini, talep eden alacaklının basiretli tacir olarak kendisine borçlu olduğunu iddia ettiği bir şirketin imza yetkilisini ve çift imzaya ilişkin yetkiyi kamuya açık olan Ticaret Sicil Gazetesinden de öğrenebilir durumda olduğunu, talep edenin dosyaya sunduğu sözleşmedeki imzalar ve imza sirkülerinin müvekkilince gönderilmiş olan ihtarnamede bulunan vekaletname ve eklerinde de yer aldığını, buna rağmen talep eden alacaklının tamamen kötüniyetli olarak mutabakatın müvekkilini temsile yetkili kişilerce yapılmadığını bile bile bu ihtiyati haciz talebinde bulunarak haksız ve hukuksuz olarak ihtiyati haciz talep ettiğini, müvekkili hakkında taşınır, taşınmaz, 3. şahıslardaki alacaklar üzerinde uygulanan ihtiyati haciz sebebiyle müvekkilinin büyük bir zarara uğradığını, bu nedenle dosyaya yatırılmış olan ihtiyati haciz teminatının iade edilmemesini, müvekkilinin zararlarının teminatı olarak dosya hesabında tutulmasını talep ettiklerini; Müvekkilinin Türkiye’de yerleşik 7 yıldır aktif faaliyet gösteren, talep edenin dilekçesinde yazdığı gibi …, … gibi firmalardan taşeronluk işleri alabilen, hiçbir şekilde kaçma veya şirketin kapatılması gibi bir durumu söz konusu olmayan bir firma olduğunu, talep edenin bu yöndeki iddialarının da yersiz ve mesnetsiz olduğunu, Yerel mahkemenin, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere ve yaklaşık ispat kuralının yerine getirilmediğine dair itirazları hakkında “İşbu itiraz IIK’nun 265. Maddesinde sayılan sekli itiraz nedenlerinden birinegirmedigi gibi bu hususun esasa iliskin olarak açılacak menfi tespit davasında genel yetkili mahkemecedegerlendirilmesi gerektigi, ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın IIK 265. maddesindeki itirazsebeplerinden olmadığı” kararı vermesinin hukuka aykırı olduğunu, İİK madde 265′ açıkça ihtiyati haczin dayandığı nedenlere itiraz hakkı tanımış olup bu nedenle yüksek mahkemelerce de faturaya dayalı ihtiyati haciz verilemeyeceği yönünde kararlar verildiğini, somut uyuşmazlıkta, Yerel mahkemece yasal unsurları taşımayan bir belgeye TTK madde 94 anlamında mutabakat metni değeri atfedilmesinin kabul edilemeyeceğini, TTK’nın basiretli tacire yüklediği yükümlülükler ve yasal unsurlar dikkate alınmadan karar verilemeyeceğini, taraflarınca imza itirazından önce fotokopi halindeki bir belgeyle verilen ihtiyati haciz kararına itiraz edildiğini, Yerel mahkemece, eğer şekli ve tahdidi bir inceleme yapılacaksa öncelikle mutabakat metni olarak davacının iddia ettiği belgenin ıslak imzalı aslının celbinin gerekeceğini, talep edenin bu şekilde müvekkilinin kaşesi üzerinde ıslak imzalı olarak sunabileceği bir belge bulunsa idi ancak o zaman diğer itirazların esasa ilişkin olarak değerlendirilebileceğini, bu durumda Yerel mahkeme kararının tabiri caizse çek fotokopisi üzerinden ihtiyati haciz verilmiş bir karar gibi olduğunu ve hiçbir hukuki açıklaması, dayanağı, gerekçesi bulunmadığını, taraflarınca yapılan ihtiyati hacze itirazın reddinin hukuksuz ve mesnetsiz olduğunu, haksız ihtiyati haciz sebebiyle müvekkilin zarara uğradığını beyanla İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/523 D.İş sayılı ihtiyati hacze ilişkin itirazın reddine dair kararının kaldırılmasına, teminatın iade edilmemesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin talep eden alacaklı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; taraflar arasındaki 24.11.2021 tarihli alım satım sözleşmesi ile bu sözleşmeye dayalı tanzim edildiği ileri sürülen mutabakat metnine dayalı alacağa ilişkin ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, Mahkemece talebin teminat mukabilinde kabulüne karar verilmiş, borçlu muteriz vekilince ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itiraz Mahkemece 20.09.2023 tarihli ek karar ile reddedilmiş, ek karara karşı muteriz vekili süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İİK’nın 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder. İİK’nın 257/1. maddesi uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258. maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür. Somut olayda; muteriz vekilince mutabakat metninde şirket kaşesi üzerine atılı olan imzanın şirket yetkililerine ait olmadığı, taraflar arasında sözleşmeden doğan alacak bakımından bir mutabakatın varlığından bahsedilemeyeceği ileri sürülerek ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş ise de; alacağın dayandığı sebebe ilişkin bu itirazın ancak taraflar arasında görülecek esasa ilişkin bir davada irdelenebilecek nitelikte bir itiraz olduğu, muaccel ve rehinle temin edilmemiş bir alacağın varlığı konusunda İİK’nın 257/1 maddesi ile İİK’nın 258. maddesinde aranan şartların bulunduğu ve yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine yönelik verilen karar usul ve yasaya uygundur. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, muteriz vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Muterizin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden muteriz tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/12/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.