Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO 2023/2206 Esas
KARAR NO: 2023/2007 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/627 D. İş – 2023/671 Karar
TARİHİ: 03/11/2023
TALEP: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 14/12/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle, Duruşma ve tebligat yapılmaksızın, öncelikle teminatsız aksi kanaat halinde ise uygun görülecek teminat mukabilinde alacağa yeter miktarda; borçlunun tüm menkul ve gayrimenkul malları ile bankalarda bulunan tüm mevduatları ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları başta olmak üzere haczi kabil tüm malvarlığı değerleri üzerine ihtiyaten haczine ve menkullerin muhafaza altına alınmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 03/11/2023 tarih ve 2023/627 D. İş – 2023/671 Karar sayılı kararı ile:”…Dayanılan faturalar iade faturaları olup, ihtiyati haciz talep dilekçesinde ileri sürülen içtihatlarda ifade edilen irsaliyeli fatura olmadığı gibi faturalara ve ihtarnameye göre karşı tarafın mal teslimine ilişkin faturalarına bağlı olarak yapılan ödemelerin teslim edilmeyen mallar karşılığı yapıldığı ileri sürülerek düzenlenen iade faturaları yakın ispat kuralları yönünden yeterli olmayıp, yargılamayı gerektirir mahiyette bir talep söz konusudur. Sonuç olarak: faturaların irsaliyeli fatura olmayıp teslim edilmeyen ve fakat bedeli ödenen malların faturalarına karşılık düzenlenen iade faturası olması, bu haliyle faturaların tek başına alacağın varlığı ve muacceliyeti yönünden yeterli olmayıp bu hususların yargılamayı gerektirmesi; ihtarnamenin ve bu haliyle faturaların başka delil olmaması karşısında yakın ispat kuralları yönünden yeterli olmaması, İİK Madde 257 düzenlemesinde ihtiyati haciz için ön görülen şartlar ve bunların varid olmasına ilişkin yakın ispat kuralları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yasal ve maddi şartların olayda gerçekleşmediği sonucuna varıldığından ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin olmak üzere aşağıdaki karar verilmiştir.”gerekçesi ile, “İhtiyati haciz talebinin REDDİNE,” karar verilmiş ve karara karşı İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle, taraflarınca karşı taraf/borçlu aleyhine ihtiyati haciz talep edilmiş olmakla taleplerinin İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/627 D.İş dosyası nezdinde incelenmiş olup Mahkemenin 03/11/2023 tarih ve 2023/671 K. sayılı kararıyla ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğini; mezkur kararın 06.11.2023 tarihinde taraflarına tebliğ edilmiş olup ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan taraflarınca istinaf kanun yoluna başvurma zaruretinin hâsıl olduğunu, Karşı taraf/borçlunun müvekkile 67.956.748,73-tl borçlu durumda olduğu ve söz konusu borcun vadesinin geçmiş olduğunun dava dosyasına sunmuş olduğumuz faturalar ve karşı tarafa gönderilen ihtarname ile sabit olduğunu, Dava dilekçemiz ve işbu istinaf başvuru dilekçesi ekinde ibraz ettikleri aturalardan görüleceği üzere borçlu …Limited Şirketinin müvekkile; 09.10.2023 tarihli … numaralı 215.937,67 TL bedelli 09.10.2023 tarihli … numaralı 63.039.367,74-TL bedelli 03.10.2023 tarihli … numaralı 1.327.259,24 TL bedelli 02.10.2023 tarihli … numaralı 47.074.265,10 TL bedelli iade faturalar uyarınca 67.956.748,73-TL borçlu durumda olduğunu; faturalara konu borcun vadesi geçmiş olmasına rağmen borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, Bunun üzerine tarafımızca borçlu tarafa İstanbul … Noterliğinden gönderilen 17.10.2023 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile “yukarıda ayrıntısı zikredilen iade faturalar uyarınca müvekkile 67.956.748,73-TL borçlu olduğu, söz konusu tutarın ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 (üç) iş günü içerisinde müvekkile ait ihtarnamede ayrıntılı bilgisi verilen banka hesabına nakden ve defaten ödenmesi, verilen süre içerisinde ödeme yapılmadığı takdirde müvekkilin alacağının tahsili için yasal yollara müracaat edileceği” ihtar edildiğini; işbu ihtarnamenin borçlu tarafa 19.10.2023 tarihinde tebliğ edildiğini ancak borçlu tarafından ihtarnamenin kendisine tebliğinden itibaren 3 (üç) iş günü içerisinde müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığını, Bu kapsamda karşı taraf borçlunun vadesi geçmiş olmasına rağmen müvekkili şirkete ödenmemiş olan borcunu gösterir … numaralı faturalar dava dilekçesi ve işbu dilekçe ekinde taraflarınca dosya kapsamına sunulmuş olup ekte yer alan faturalar ve karşı tarafa gönderilen ihtarname kapsamında karşı taraf/borçlunun müvekkile 67.956.748,73-TL borçlu olduğu, söz konusu borcun muaccel olduğu ve borçlunun temerrüde düştüğünün açıkça ortada olduğunu; Müvekkilinin işbu faturalara dayalı olan alacağı rehin, ipotek vb. ile herhangi bir teminat altına alınmadığını; haricen edinilen bilgiye göre borçlunun üzerine kayıtlı olan menkul ve gayrimenkulleri devretmek suretiyle mal kaçırma ve adres değiştirme olasılığının mevcut olduğunu, Bu kapsamda karşı taraf/borçlunun müvekkile borçlu olduğu ve söz konusu borcun vadesinin geçmiş olduğunun dava dosyasına sunmuş oldukları faturalar ve karşı tarafa gönderilen ihtarname ile sabit olduğu halde yerel mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, Dilekçe ekinde sunulan borçlu … Limited Şirketi ile müvekkili arasındaki alacak-borç ilişkisini gösterir cari hesap ekstresi ile ekstrede görünen faturalara ait tasdik belgelerinin dilekçeleri ekinde sunulmakta olduğunu, (Ek-1: Cari hesap ekstresi ve ekstrede yer alan faturaları kapsayan aylara ait tasdik belgeleri)Tüm bu belgelerden açıkça görüleceği üzere müvekkilinin borçludan, ihtiyati haciz talebine konu edilen 67.956.748,73-TL tutarında alacaklı olduğunu; buna rağmen ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair verilmiş olan kararın usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 20.05.2015 Tarih, 2014/19730 Esas ve 2015/7448 Karar sayılı İlamında; “İhtiyati hacze itiraz eden vekili, ihtiyati hacze konu alacağın varlığının yargılamaya tabi olduğunu, ihtiyati haczin dayanağı faturaların borcu yansıtmadığını, bu faturalara dayanarak İİK’nın 258. maddesi anlamında alacağın varlığına kanaat getirmenin mümkün olmadığını, yasal süresi içinde iade faturası düzenlenen 34.135,67 TL için ihtiyati haciz kararı verilebilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili tarafından düzenlenen ve karşı tarafa keşide edilen ihtarnamede fatura bedellerinin şişirilmiş olması sebebiyle düzeltilmesinin talep edildiğini ve 27.091,21 TL nin kabul edildiğinin bildirildiğini ileri sürerek verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz isteyen vekili, karşı tarafın kendilerinden satın aldıkları faturalara dayalı patlayıcı maddeleri sarf tutanakları ile de sabit olduğu üzere kullandıklarını ve patlatmaları jandarma eşliğinde yaptıklarını, taraflar arasında patlayıcı madde satışına ilişkin 23.12.2013 tarihli sözleşme ve teklif protokolü bulunduğunu ileri sürerek itirazın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, İİK’nın 258. maddesi hükmü uyarınca alacaklı tarafından alacak ve haciz sebepleri hakkında yeterli delil sunulmuş olduğundan ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu vekilinin itirazının reddine karar verilmiş, hüküm ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihitiyati hacze itiraz eden vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA…” şeklinde karar verildiğini, İİK’NUN 257. Maddesi gereğince vadesi gelen bir para alacağı için alacaklının ihtiyati haciz talep etme hakkı bulunmakta olup iik’nun 258. maddesi kapsamında ise ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için kesin bir ispat aranmadığını; dosyaya sunulan faturalar ile müvekkilin alacağının varlığı ve muaccel olduğu sabit olup söz konusu faturaların yakın ispat kuralları yönünden yeterli olduğunu, Yargıtay kararları kapsamında vadesi gelen bir para alacağı için ihtiyati haciz talep edilebileceği, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için kesin bir ispat aranmadığı ve bu kapsamda “sadece faturalara dayanılarak ihtiyati haciz kararı istenemeyeceği, alacağın yargılamayı gerektirdiği ve talebin dayanağı olan belgenin İİK’nun 68/I maddesindeki belgelerden olmaması” gibi nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilemeyeceğinin açık bir şekilde ifade edildiğini, Bu kapsamda karşı taraf/borçlunun müvekkile olan 67.956.748,73-TL borcunun vadesi geçmesine rağmen halihazırda borçlu tarafından ödeme yapılmamış olduğundan müvekkilin vadesi gelen söz konusu para alacağı bakımından ihtiyati haciz talep edilebileceğinin açıkça ortada olduğunu; taraflarınca yapılan ihtiyati haciz talebinde ise kesin bir ispata ihtiyaç olmayıp Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğu üzere ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispatın yeterli olduğunu; taraflarınca dosya kapsamına sunulan faturalar ile de müvekkilinin söz konusu alacağının ispat edilmiş durumda olduğunu, Benzer şekilde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 02.11.2015 Tarihli 2015/11998 E. 2015/11370 K. Sayılı kararında; “…Dava, ardiye ücretinden kaynaklanan faturalı alacağa dayalı ihtiyati haciz talebine ilişkindir. Davacı, noter aracılığıyla tebliğ edilen fatura ve konişmento ile alacağını yaklaşık olarak ispat etmiş sayılacağından İİK 257 ve devamı maddelerini gözönüne almak suretiyle ihtiyati hacze karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde karar verildiğini, Yukarıda yer vermiş oldukları kararlardan da görüleceği üzere içtihatlarda ancak irsaliyeli faturalara istinaden ihtiyati haciz talep edilebileceğine ve ihtiyati hacze karar verilebileceğine ilişkin hiçbir ifade bulunmadığını; mezkur karar kapsamında faturaya istinaden ihtiyati haciz talebinde bulunulabileceği ve fatura ile alacağın yaklaşık olarak ispat edilmiş sayılacağı ve bu durumda ihtiyati hacze karar verilmesi gerektiğinin açık bir şekilde ifade edildiğini, Bu haliyle yerel mahkemece taraflarınca dosyaya sunulan faturaların irsaliyeli fatura olmadığı ve yakın ispat kuralları yönünden yeterli olmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin olarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekmekte ve talep edilmekte olduğunu, İİK’NUN 264. Maddesi karşısında, ihtiyati haczi tamamlayan merasim çerçevesinde, her alacağın genel ilke olarak yargılamayı gerektirdiğini; bu kapsamda yerel mahkeme tarafından yargılamayı gerektirir mahiyette bir talep söz konusu olduğundan bahisle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay kararında da ifade edildiğini, İİK’nun 264. maddesi karşısında, ihtiyati haczi tamamlayan merasim çerçevesinde, her alacağın genel ilke olarak yargılamayı gerektirebileceği dikkate alındığında yerel mahkeme tarafından “yargılamayı gerektirir mahiyette bir talep söz konusu” olduğu gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup yerel mahkeme tarafından verilen bu red kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz taleplerini kabulüne karar verilmesi gerekmekte ve talep edilmekte olduğunu, İleri sürerek, yukarıda arz ve izah olunan tüm nedenler ve Dairemizce re’sen takdir edilecek nedenlerle; istinaf başvurularının kabulüyle İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/627 D.İş 2023/671 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, İhtiyati haciz taleplerinin KABULÜ ile öncelikle teminatsız aksi kanaat halinde ise uygun görülecek teminat mukabilinde alacağa yeter miktarda; borçlunun tüm menkul ve gayrimenkul malları ile bankalarda bulunan tüm mevduatları ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları başta olmak üzere haczi kabil tüm malvarlığı değerleri üzerine ihtiyaten haczine ve menkullerin muhafaza altına alınmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.Talep eden vekili talep dilekçesi ile; Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında ücreti ödendiği halde karşı tarafın düzenlemiş olduğu faturalara mukabil teslim edilmemiş ürünlere ilişkin karşı tarafa iade faturaları düzenlendiğini, iade faturaları ve karşı tarafa gönderilen ihtarname kapsamında borçlu … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin müvekkiline 67.956.748,73-TL borçlu olduğu, söz konusu borcun muaccel olduğu ve borçlunun temerrüde düştüğü belirtilerek 67.956.748,73-TL olan müvekkili şirket alacağının tahsilini teminen borçlunun tüm menkul ve gayrimenkul malları ile bankalarda bulunan tüm mevduatları ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları başta olmak üzere haczi kabil tüm malvarlığı değerleri üzerine ihtiyaten haczine ve menkullerin muhafaza altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.İİK’nun 257/1.maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmü, İİK’nın 258/1.maddesinde ise; “Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” hükmü yer almaktadır.Somut olayda, talep edenin talep dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların talep ve karar tarihi itibariyle yaklaşık düzeyde ispat olunamadığı, bu hususlar açılacak eda davasında iddia ve savunma doğrultusunda toplanacak deliller ve yapılan yargılama neticesinde ortaya çıkacaktır. Talep eden tarafından dosyaya ibraz edilen belgeler, alacağın varlığı, miktarı ve muaccel olduğuna dair 6100 Sayılı HMK’nın 390/3 maddesine göre yaklaşık olarak ispata yeterli değildir. Karşı tarafın, mallarını kaçırmaya, gizlemeye veya kendisinin kaçmaya çalıştığını gösterir delil de sunulmamıştır. Bu hali ile, İİK 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği, değişen durum ve şartlara göre de her zaman yeniden talepte bulunulabilecek olup buna göre, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen karar, usul ve yasaya uygun olduğundan talep eden vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Talep edenin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85. TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/12/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.