Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2176 Esas
KARAR NO: 2023/2005 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/457 D.İş Esas 2023/428 D.İş Karar
TARİH: 23.08.2023 Tarihli Ek Karar
DAVA: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 14/12/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesi ile, borçlu, müvekkiline olan borcundan dolayı aşağıda dokümanı yazılı senetleri tanzim ederek verdiği, 27.11.2019 tanzim tarihli, 10.08.2020 vade tarihli ve 1.100.000,00 TL tutarlı bononun ve 27.11.2019 tanzim tarihli, 11.08.2020 vade tarihli ve 1.500.000,00 TL tutarlı bir adet bononun vadesinde ödenmediği, alacaklarının hiç bir teminata bağlı bulunmadığı gibi borçta vadesi dolduğu halde bugüne kadar ödenmediği, borçlular hakkında takibe başlanacağından ve icra takibinden haberdar olduğu takdirde mallarını kaçırmasından endişe ettiklerinden, buna mani olmak için mahkemeden borçlunun menkul, gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesi 25.07.2023 tarih 2023/457 D.iş Esas 2023/428 D.iş Karar sayılı kararı ile, Davacının iddia ettiği yukarıda belirtilen alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere borçluların; a)Taşınır mallarının, b)Taşınmaz mallarının, c)Üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler itiraz dilekçeleri ile, taraflar arasında kiracı kiralayan ilişkisi çerçevesinde sözleşme vaki olduğunu, bu kapsamda 1.500.000,00TL ve 1.100.000,00TL tutarlı senetlerin iş bu kira sözleşmesi gereği teminat olarak verildiğini, kira ödemelerinin …’e gerçekleştiğini, gerek kira sözleşmesinden gerekse de kambiyo ilişkisinden dolayı borçlu olmadıklarını, kira borcunun …’e ödenmesine ihtiyati haciz talep edenin muvafakati olduğunu, ihtiyati haczin yetkisiz mahkemeden istediğini yetki itirazında bulunduklarını, senedin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında alınmış teminat senedi olduğunu, ödememe protestosu yapılmadığını, senette tahrifat yapıldığını belirterek itiraz ederek, ihtiyat-i haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 23.08.2023 tarih 2023/457 D.iş Esas 2023/428 D.iş Karar sayılı ek kararında;”…Yetki itirazı yönünden ise, kambiyo ilişkisinden kaynaklı alacaklarda alacaklı ikametgahı yer mahkemesi de yetkili olduğundan bu yöndeki itirazda yerinde görülmemiştir.Ödememe protestosu çekilmediği yönündeki itirazlar yönünden ise, senetlerdeki borçluların keşideci ve avalistler olduğu, borçluların müracaat borçluları olmadığı, bu sebeple senedin icra takibine konu edilebilmesi için ödememe protestosu çekilmesi yasal bir zorunluluk olmadığından bu itirazda yerine görülmemiştir.İtiraz eden tarafın senette tahrifat iddiası, bu aşamada İİK madde 265 kapsamında incelenemeyeceğinden, bu yöndeki itirazda yerinde görülmemiştir.İtiraz edenin ödeme itirazı yönünden ise, sunulan delillerde açıkça ihtiyati haciz konusu senetlerdeki borçlar için ödeme yapıldığı ispatlanamadığından, bu itirazda yerinde görülmemiştir….”gerekçesi ile, İhtiyati hacze itiraz edenler vekilinin itirazlarının ayrı ayrı reddine, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkillerinden … LİMİTED ŞİRKETİ, “… Mah. … Cad. … Sk. No:… Bodrum/MUĞLA” adresinde bulunan “…, Bodrum Limanı … Numaralı ile kayıtlı …” adlı tekneyi; 28/11/2019 tarihli kira sözleşmesi ile 5 yıl süre ile kiralandığını, kira sözleşmesinin Gemi Sicil Müdürlüğü’ne tescili için noter onaylı olarak gönderilmesi gerektiğinden davalının talebi ile taraflar arasında 29/11/2019 başlangıç tarihli imzalanan ve onayı Bodrum … Noterliği’nin 9 Aralık 2019 tarihli ve … yevmiye numaralı 1 yıl süreli kira sözleşmesi de davalının talebi ile imzalandığını, bu kira sözleşmeleri imzalandıktan sonra kiralanan gemi İzmir Gemi Sicil Müdürlüğü nezdinde müvekkili şirket üzerine kaydedildiği, devamında müvekkilinin tüm yasal prosedürleri yerine getirerek, Bodrum’da bir marka halini alan … adlı tekneyi işletmeye başladığı, herhangi bir borcu yahut problem olmamasına davalı kiraya verenin olumsuz tutumlarıyla karşıladığını, yakın süreçte de davalının kötü niyetli tutum ve davranışları nedeniyle müvekkillerinden … LİMİTED ŞİRKETİ tarafından Bodrum 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2023/160 Esas sayılı dosyası ile tedbir talepli kiracılık sıfatının tespiti davası açıldığı, tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, kararın istinaf edildiği ve istinaf başvurusunun reddedildiğini, geminin kiracı müvekkili tarafından işletildiğini, Müvekkilinin kira sözleşmesinin imzalanması esnasında kiraya verene kira sözleşmesinde de yer alan tarihsiz 1.500.000,00 TL ve 1.100.000,00 TL bedelli senetleri teslim etmiş; bu senetlerden 1.100.000,00 TL bedelli senet kira bedellerine ilişkin teminat ve 1.500.000,00 TL bedelli senette teminat olarak verildiği, ancak bu teminat senetleri ve teminatlardan kaynaklı dahi müvekkillerinin herhangi bir borcu olmamasına karşın ihtiyati haciz talebine konu edildiğini, bu durumun 28.11.2019 tarihli kira sözleşmesi ile 5 yıl süreli kira sözleşmesinin 5.1. Ve 5.2. Maddelerinde yer aldığını, Müvekkilinin kiralama gününden bugüne tüm borçlarını ödemiş olmasına karşın; davalı tarafça kötü niyetli olarak bedelleri ödenmiş olan ve birisi teminat olarak verilen senetlerin bedelini fazlasıyla ödemiş ve bu senetlerden kaynaklı herhangi bir borcu da bulunmadığını, kira ilişkisi içerisinde yalnızca bir dönem kiraya verenin talebi ve aracının da muvafakati ile kira bedelleri … yine … açıklaması ile ödendiği, … kiraya verene veya yetkililerine ödediğini, Müvekkili şirketin davaya konu kiralananda kiracı olduğunu ve işletmeci olduğunu gösterir; vergi levhasını, Bodrum Belediye Başkanlığı canlı müzik belgesini, Bodrum Ticaret Odası faaliyet belgesini, ticaret sicil gazetesi çıktısını işletme kayıt belgesini, açık alkollü içki satış belgesini, iş yeri açma ve çalışma ruhsatını, deniz turizmi araçları turizm işletme belgesini, SGK personel listesini ve diğer delilleri sunduklarını, müvekkilinin davaya konu kiralananın kiracısı olduğu sundukları deliller ile sabit olup bu deliller ve diğer deliller gibi Bodrum 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2023/160 Esas sayılı dosyasında da bulunduğunu, Kiralanan müvekkili tarafından; 28/11/2019 tarihli kira sözleşmesi ile 5 yıl süre ile kiralandığını, ardından kiralanan müvekkili tarafından işletme olarak kullanılmaya başlandığı, bu hususun sunulan bilgi ve belgeler ile sabitken bedelleri ödenmiş olan ve iade edilmeyen senetlerden kaynaklı yetkisiz icra müdürlüğünde, kambiyo vasfı taşımayan ve tarihlerin sonradan eklendiği senetler ile ve herhangi bir borcu olmamasına karşın icra takibi ile karşı karşıya kalındığı ve takibe konu belgelerin kambiyo senedi olması nedeniyle de ihtiyati haciz kararı ile haciz tehdidi altında olduğunu, tüm bu hususlar açıkça ifade edilerek ilk derece mahkemesine itirazda bulunulmuşsa da ilk derece mahkemesi tarafından itirazlar değerlendirilmeden ve itirazlar doğrultusunda hiçbir inceleme yapılmadan haksız olarak reddedildiğini, Davaya konu edilen senetlerden kaynaklı ödemeler kiralayan müvekkili tarafından davalı … San. Ve Tic. A. Ş.’den kiralandığı ve geçen süreçte pandemi şartları ve diğer tüm zorluklara rağmen müvekkil kira ödemelerini şirkete veya şirket yetkililerine fazlasıyla yapmış ancak müvekkili bu kötü niyetli takiple karşı karşıya kaldığını,Her ne kadar itirazın konusu olmasa da geminin çalışması ve denize elverişlilik belgesi alabilmesi için de müvekkili tarafından10 milyondan fazla masraf yapıldığı, buna ilişkin de delil tespiti dosyası mevcut olup taraflar arasındaki ihtarnameleri de ayrıca sunacaklarını, Nitekim kira ilişkisinin mevcudiyetine karşın davalı bu hususta kötü niyetli tutumlar sergilediği, kira sözleşmesinin 5.1. Maddesinde senedin tarihsiz olarak verildiği açıkça yer almasına karşın senedin tarih kısmı müvekkillerinin rızası olmaksızın doldurulmuş olup husus nedeniyle ve bedelleri ödendiği ve teminat senedinin icraya konu edilmesi nedeniyle de savcılığa suç duyurusunda bulunulacağını ve fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkının saklı olduğunu, Kira ilişkisinin devam ettiği dönemde de herhangi bir problem olmaksızın kiralananda işletme devam ederken; müvekkile tarafından sebebi anlaşılmaksızın kiraya veren şirket yetkilisi tarafından 2022 yılı kira bedelinin davalı şirket yetkilinin yakını olan …’e ödenmesi talep edildiği ve müvekkili tarafından herhangi bir sorgulama yapılmaksızın kira bedeli davalının belirttiği … davacı müvekkili tarafından ödendiği ve yapılan kira ödemelerinin davalı şirkete ödenmek üzere yapıldığına ilişkin …’den de yazı alındığını, YETKİ YÖNÜNDEN: Takibe konu edilen senetlerden kaynaklı müvekkillerinin herhangi bir borcu olmasa ve senet kambiyo vasfı taşımamakla birlikte tahrifat bulunmakta olmasına karşın takip yetkisiz icra müdürlüklerinde açıldığını, müvekkillerinin tamamının yasal adresleri Muğla İli, Bodrum İlçesi olmasına ve kira sözleşmesinde de açıkça yetkili mahkemelerin Bodrum Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri olduğu belirtilmesine karşın takibin İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinde başlatılması hukuka ve mevzuata aykırı olup; yetkisiz icra müdürlükleri olduğunu, yetki itirazının kabulü gerekirken hatalı olarak yetki itirazının reddedildiğini, . Bu doğrultuda yetki itirazımızın kabulü gerekirken hatalı olarak ilk derece mahkemesi tarafından yetki itirazımız reddedilmiştir.
SENETLERİN TEMİNAT SENEDİ OLMASI YÖNÜNDEN Sözleşmenin ilgili maddesi incelendiğinde takibe konu senetlerin sözleşme gereği verilen teminat senedi olduğu açıkça anlaşılabilecek olup banka dekontları incelendiğinde de ödeme olduğu görüleceğini, bir senedin teminat senedi olabilmesi için senet metnine teminat senedidir yazılması dahi şart olmayıp kira sözleşmesinde açıkça belirtildiği, Yargıtayın yerleşik ve süreklilik arz eden içtihatlarına göre ayrı bir belge ile senedin teminat senedi olduğu belirlenebileceğini, nitekim kira sözleşmesinde de açıkça teminat olarak verildiğinin belirtildiğini, ancak ilk derece mahkemesince açıkça ortada olmasına rağmen senetlerde kira sözleşmesi bağdaştırılamadığından ve arasındaki ilişki ispatlanamadığından itirazın reddedildiğini, (Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 2014/11410 E. 2014/13843 K. sayılı ilamı)Ekte sunulan yat kira sözleşmesinin 5. Maddesinde takibe konu senedin ilgili sözleşme uyarınca verildiğinin anlaşıldığını, sözleşme tarihi ve senet keşide tarihi, senette ve sözleşmede imzası olanlar ve bedel sözleşmenin ilgili maddesi ile birebir uyuşmakta olduğunu, dolayısı ile takibe konu edilen senet sözleşme gereği verilen teminat senedi olduğunu, ilk derece mahkemesinin sözleşme ile senetler arasındaki ilişkinin kurulamadığından bahisle itirazlarımızı reddetmesi zorlama bir yorum ve gerekçe olduğunu, Teminat senetleri Türk Ticaret Kanununda veya diğer kanunlarda düzenlenen kıymetli evraklar arasında yer almadığını, başka bir deyişle “teminat senetleri belirli bir bedeli kayıtsız ve şartsız ödeme vaadi” içermediklerinden yani senede bağlı alacağın şarta bağlı olduğunu gösterdiğinden kambiyo senedi olarak nitelendirilemezler, kambiyo senedine mahsus takibe konu edilemeyeceğini, takibe konu senedin taraflar arasında düzenlenen sözleşme nedeni ile teminat amacı ile verildiğini, bu durumda dayanak belge mücerret borç ikrarını içermediğini, tarafların sözleşme doğrultusunda edimlerini yerine getirip getirmediğinin ve dolayısı ile alacağın tahsil edilip edilemeyeceğinin yargılama ile belirlenmesi gerekmekte olduğunu, (Yargıtay 12. H.D 2010/605E- 2010/11911K ve 11.05.2010 tarihli kararı)Müvekkilinin itiraz dilekçesi ekinde sundukları sözleşme gereği ödemelerini de fazlasıyla yaptığı ve hatta kiracı olmasına karşın kiracılık sıfatı dahi kiraya veren tarafından kabul edilmemiş ancak devamında kira sözleşmesinden kaynaklı senetler takibe konu edildiğini, dolayısı ile tarafların sözleşme gereği edimlerini yerine getirip getirmediğinin gerçekten bir alacağın var olup olmadığının yargılama ile belirlenmesi gerekirken itiraz yollarını engellemek amacı ile teminat senedinin sonradan doldurularak işleme koyulması hukuken korunamayacağını, söz konusu takibin iptali gerektiğini, Senetlerin teminat senedi olduğu ve kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden takibin iptal edilmesi gerektiği yönünde yukarıda yapılan açıklamalar ve itirazlar baki kalmak kaydı ile senet ile ilgili ödememe protestosu işlemleri de yapılmadığını, ödemeden imtina halinde keşideci dışında diğer senet borçlularına başvurulabilmesi için ödemeden imtinanın ödememe protestosu olarak isimlendirilen belge ile tespit edilmesi gerektiğini, bu belge ibraz edilmedikçe davacı hamil tahsil davası açamayacağını, (Yargıtay 11. H.D 1999/3636E – 1999/5724K ve 24.06.1999 tarihli kararı)
TAKİBE KONU SENETTE TAHRİFAT OLMASI NEDENİYLE KAMBİYO VASFINI TAŞIMAMASI YÖNÜNDEN: şikayete ve itiraza konu icra takibine konu edilen senetten kaynaklı müvekkilinin bir borcu olmamasına ve senedin geçersiz olmasına karşın; alacaklı olduğu iddia eden tarafından ödeme tarihlerini sonradan gösterildiğini, nitekim taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinde de senedin tarihsiz olduğu açıkça yer aldığını, bu durum senette tahrifat olduğunu göstermekte olup takibe konu senet kambiyo vasfı taşımadığını, senedin gerçek haline ilişkin görüntüsünü sundukları gibi mahkemece yaptırılacak inceleme ile de anlaşılacağını,
KABUL ANLAMINA GELMEMEKLE BİRLİKTE MÜVEKKİLİNİN BORCU OLMAMASI YÖNÜNDEN: borcun tamamına itiraz ettiklerini, müvekkillerinin hiçbirisinin borcu bulunmamakla birlikte; senetler kira sözleşmesinden kaynaklı verilmiş teminat senetleri olduğunu, ancak müvekkili bu kira sözleşmesinden kaynaklı senetlere ilişkin ve bunlar dışında da yaptığı masraflar ve maliyetler hariç 5 milyon üzerinde ödeme yapmış olup; bu tutar müvekkilin bugüne kadar sorumlu olduğu kira bedeli miktarının dahi çok üzerinde olup banka dekontlarını da itiraz dilekçe ekinde ilk derece mahkemesine sunmuş olmalarına rağmen ilk derece mahkemesi tarafından herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, Müvekkili tarafından kira bedelleri geçmişten günümüze fazlasıyla banka kayıtları ile sabit olacağı üzere ödendiğini, kira ilişkisinin devam ettiği dönemde de herhangi bir problem olmaksızın kiralananda işletme devam ederken; müvekkili tarafından sebebi anlaşılmaksızın kiraya veren şirket yetkilisi tarafından 2022 yılı kira bedelinin davalı şirket yetkilinin yakını olan …’e ödenmesi talep edildiği ve müvekkili tarafından herhangi bir sorgulama yapılmaksızın kira bedeli davalının belirttiği …’e davacı müvekkili tarafından ödendiği ve yapılan kira ödemelerinin davalı şirkete ödenmek üzere yapıldığına ilişkin …’den de yazı alındığı ve itiraz dilekçesi ekinde sunulduğunu, banka ödeme dekontlarına göz atıldığında da kabul anlamına gelmemekle birlikte takibin haksız olduğunun açıkça anlaşılacağını, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, usul ve yasaya aykırı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne 2023/457 D.İş 2023/428 K.sayılı ihtiyati haciz kararına karşı itirazın reddi kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve ilk derece mahkemesi nezdinde depo edilmiş bulunan teminat tutarının alacaklıya iadesini önlemek üzere teminat üzerine tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline yönelik karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Talepte bulunulan alacaklı tarafça, bonoya istinaden ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, mahkemece 25.07.2023 tarih tarihli kararla talebin kabulüne karar verilmiştir. Karşı tarafça yukarıda belirtilen nedenlerle ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiştir. Mahkemece 23/08/2023 tarihli ek karar ile itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı muterizler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK’nın 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder.Somut olayda muterizler tarafından, taraflar arasında kiracı kiralayan ilişkisi çerçevesinde sözleşme vaki olduğunu, bu kapsamda talebe konu 1.500.000,00 TL ve 1.100.000,00TL tutarlı senetlerin iş bu kira sözleşmesi gereği teminat olarak verildiğini, kira ödemelerinin …’e gerçekleştiğini, gerek kira sözleşmesinden gerekse de kambiyo ilişkisinden dolayı borçlu olmadıklarını, kira borcunun …’e ödenmesine alacaklının muvafakati olduğunu, yetki itirazı, senedin teminat senedi olduğu, ödememe protestosu yapılmadığı, senette tahrifat, borcu bulunmama itirazları bulunduğunu iddia ederek, ihtiyat-i haczin kaldırılmasını talep etmişlerdir.Talep dayanağı bonolar incelendiğinde; 27.11.2019 tanzim tarihli, 10.08.2020 vade tarihli ve 1.100.000,00 TL tutarlı bononun ve 27.11.2019 tanzim tarihli, 11.08.2020 vade tarihli ve 1.500.000,00 TL tutarlı bonoda talep eden alacaklı … Ticaret A.Ş.’nin lehtar, muteriz … Limited Şirketi’nin keşideci (düzenleyen), diğer muterizlerin ise kefil (keşideci lehine aval veren) olduğu, anlaşılmıştır . Alacaklının (yetkili hamilin) bonoya dayalı lehtar ve ciranta aleyhine ihtiyati haciz istenebilmesi için 6102 sayılı TTK’ nın 778/1-d maddesinin yollamasıyla TTK’nun 730/2. maddesi gereği alacaklının (yetkili hamilin) vadeden itibaren 2 iş günü içerisinde keşideciye ödememe protestosu çekilmesi ve protestonun talep dilekçesine eklemiş olması gerekmektedir. Somut olayda, muteriz … şirketinin keşideci (düzenleyen), diğer muterizlerin ise kefil (keşideci lehine aval veren) olduğu, talep eden alacaklının lehtar olduğu, bu durumda ödememe protestosunun çekilmesinin kanunen gerekli olmadığı anlaşılmıştır.İİK’nın 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik, mahkemenin yetkisine itiraz edebileceği düzenlenmiş olup somut olayda ise muterizler vekili icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerekmekte olup mahkemece İİK’nın 265. maddesi hükmü gereğince değerlendirilemeyecektir. Yetki itirazının mahkemenin yetkisine yönelik olduğu kabul edildiği taktirde, İİK’nın 258. maddesi uyarınca alacak davası açılmadan önce talep edilen ihtiyati hacze, İİK’nın 50. maddesine göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. İİK’nın 50. maddesi ise HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yapmıştır. Somut olayda lehtar alacaklı vekili,bonoya dayalı olarak keşideci, kefiller (keşideci lehine aval veren) hakkında ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Talebe konu bonolarda ihtilaf halinde İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiş, bonolarda senet keşidecisinin muteriz … Limited Şirketi, lehdarın ise talep eden alacaklı … A.Ş. olup tacir oldukları görülmüştür. HMK 17. maddesine göre ancak tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yetki sözleşmesi yapabileceğinden söz konusu bonolarda belirtilen yetki sözleşmesi geçerli olduğu, buna göre ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğu görülmekle, ilk derece mahkemesince yetki itirazının reddine karar verilmesi yerinde olup, muterizler vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. İtiraz edenlerin itirazlarında belirttikleri, ihtiyati haciz dayanağı bonoların kambiyo senedi vasfında olmadığı, keşideci … Ltd. Şti. ile alacaklı … San. ve Tic A.Ş firması arasında 27.11.2019 tarihli yat kiralama sözleşmesi gereği teminat olarak verildiği yönündeki itirazları yönünden yapılan incelemede, dayanak bonolarda teminat olarak verildiğine ilişkin bir ibare bulunmadığı gibi bono vasfına haizdir. İtiraz dilekçesi ekinde sunulan kira sözleşmesinin 5/1 maddesinde kiracı kira bedelinin teminatı olmak üzere 1.100.000,00 TL. Ve kiralanan yata verilecek zararlar içinde 1.500.000,00 TL. Miktarlı 1 adet bono verileceği düzenlenmiş ise de talebe konu bonoların üzerinde teminat senedi olduğu hususunda herhangibir kayıt bulunmadığı, muterizler vekilinin sunduğu yat kira sözleşmesinde talebe konu bonoların teminat senedi olduğuna ilişkin senedin vade ve tanzim tarihlerini belirtir şekilde açıkça atıf yapan açıklamanın bulunmadığı, bonoların boş olarak imzalandığı sonradan doldurulduğu itirazı ise İİK 265. maddede öngörülen itiraz sebeplerinden olmayıp ancak yargılama sonucunda tespit edilebilecek husustur. Bu nedenle, muterizler vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85. TL istinaf karar harcı istinaf edenler tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/12/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.