Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/2144 E. 2023/1929 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2144
KARAR NO: 2023/1929
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/608 Esas (Derdest Dava Dosyası)
TARİHİ: 31/10/2023 (Ara Karar)
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 07/12/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin 213.432,20-EURO ve 53.638,20-USD fatura değerli, toplamda 24.024,96 kg, 93 kap miktarındaki ürünleri, … plakalı tır ve dorse ile Tacikistan ülkesinde teslim edilmek üzere, 11.11.2022 tarihinde CMR taşımacılık sözleşmesi ile … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne teslim ettiğini, ilgili ürünlerin teslim yerinde tesliminin sağlanmadığını, ilgili taşıma sözleşmesi ile teslim alınan ürünlerin, İran İslam Cumhuriyeti sınırları içerisinde kusurlu bir şekilde yangında taşınan ürünlerin ziyaına sebebiyet verilmesinden bahisle Tacikistan’daki alıcıya teslim edilemediğinin müvekkiline taşıyıcı, taşımaya aracılık eden firma ve Tacikistan’daki alıcı tarafından ifade edildiğini, taşıyıcı tarafça, müvekkiline, ilgili yangına ilişkin belgeler ve yangın görüntülerinin whatsapp vasıtasıyla gönderildiğini, CMR 17 maddesi gereğince eşyanın teslim alınmasından teslim edildiği ana kadar eşyada meydana gelen fiziksel değişiklik veya özü itibariyle kötüleşmenin ekonomik olarak değer kaybına yol açması halinde taşıyıcının bu değer kaybından sorumlu kılındığını, alacakları hiçbir teminata / rehine bağlı bulunmadığı gibi, borcun vadesi dolduğu halde bugüne kadar ödenmediğini, ilgili alacağın arabuluculuk vasıtası ile anlaşılarak ödenmesi için İskenderun Arabuluculuk Bürosu’nun … numaralı arabuluculuk görüşmelerinden de olumlu bir sonuç alınmadığını, borçlunun işyerini boşaltıp mallarını kaçırma eylemi içinde olduğu hususunda almış oldukları duyumlar olduğunu beyanla müvekkili adına açılacak olan haksız zayi sebebiyle alacak – tazminat davaları sonucunda müvekkilinin haklarının akamete uğratılmaması ve semeresiz kalmaması için davalının menkul ve gayri menkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi’nin 31/10/2023 Ara Karar Tarihli ve 2023/608 Esas sayılı ara kararında; “Davacı vekili ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş ise de, davaya konu alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiği, ayrıca karşı tarafın ödemelerden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunduğuna dair belgenin dosyada bulunmadığı görülmekle, İİK.’nun 257. ve devamı maddelerinde düzenlenen şartların gerçekleşmediği anlaşılmakla ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Mahkemece malum olunduğu üzere, Yerleşik yüksek yargı içtihatları ve yasa gereği ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterli olup, bu konuda tam ispat şartının aranmadığını, somut vakıada, davalının ürünleri CMR sözleşmesi ile birlikte Tacikistan’da teslim etmek üzere müvekkilinden teslim aldığını, ürünlerin taşıma sırasında zayi sebebiyle teslim edilemediğini, ürünlerin tamamı faturalı olup faturalarının Gümrük ve diğer kurumlara beyan edildiğini, (bu hususlara ait tüm evrakın dosyaya sunulduğu) yine bu hususların davalı tarafından verilen cevap dilekçesi ile de teyit edildiği sabitken, Mahkeme’ce yaklaşık ispat ölçüsünde ispat faaliyetinin yerine getirildiği değerlendirilmeden karar verildiğini beyanla Yerel mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik ara kararın istinaf yoluyla kaldırılarak müvekkili lehine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasında ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur. İİK’nın 257/1. maddesinde;”Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmü, İİK’nın 258/1.maddesinde ise; “Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” hükmü yer almaktadır. Somut talep yönünden yapılan değerlendirmede; uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, henüz delillerin toplanmadığı, davacı tarafça iddia edilen alacağın bulunup bulunmadığı, karşı taraftan talepte bulunulabilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığının ancak yargılama ile belirlenebileceği, yargılamanın bulunduğu aşamaya göre ara karar tarihi itibariyle mübrez delillerin yaklaşık ispat için yeterli olmadığı, dolayısıyla muaccel bir alacağın varlığından söz edilemeyeceği gibi, borçlunun mallarını kaçırmaya, gizlemeye veya kendisinin kaçmaya çalıştığını gösterir nitelikte delil de bulunmadığı dikkate alındığında, ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, Mahkemece davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmüştür. Açıklanan nedenlerle dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme ara kararının gerekçesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı, davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılmış olduğundan yeniden harç tahsiline yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 07/12/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.