Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/2027 E. 2023/1757 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2027
KARAR NO: 2023/1757
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/09/2023 ( Ek Karar )
DOSYA NUMARASI: 2023/821 D.İş – 2023/811 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz Kararına İtiraz
KARAR TARİHİ: 08/11/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili ve aleyhlerine ihtiyati haciz talep edilen … ve … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla talep dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesi ile; müvekkilinin ibraz edilen genel kredi sözleşmelerinden kaynaklı 3.423.507,75 TL alacaklı olduğunu, borcun vadesi gelmesine rağmen ödenmediğini, borçluların mal kaçırma hazırlığı içinde olduğunu beyanla borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nin 08/08/2023 tarih ve 2023/821 D.İş- 2023/811 Karar sayılı kararı ile; “1-İhtiyati haciz talebinde bulunan alacaklı vekili Mahkememize verdiği dilekçe ile, müvekkilinin borçlulardan ibraz edilen vadesi geçmiş kambiyo senedi nedeniyle alacaklı olduğunu belirtilerek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.Talep dilekçesi ve belge asılları ile tüm dosya kapsamına göre; talebin İ.İ.K’nun 257. ve devamı maddeleri gereğince yerinde olduğu anlaşılmakla, TALEBİN KABULÜ İLE, Alacaklının iddia ettiği yukarıda belirtilen alacak miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla, borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE, 2-Alacağın % 15 oranında 4.500.000-TL nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun alacaklı tarafından 10 gün içerisinde Mahkememiz veznesine teminat olarak yatırılmasına,yatırılmadığı takdirde ihtiyati haczin kalkmasına, 3-Teminat yatırıldığında kararın süresinde infazı için İstanbul İcra Müdürlüğüne tevdiine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. İhtiyati haciz kararına itiraz edenler vekili 08/08/2022 tarihli dilekçesi ile; banka ve borçlu şirket arasında kredi sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında kredi kullanılabilmesi için de teminat olarak kredi sözleşmesinin müteselsil kefilleri borçlu … ve borçlu …’in vade tarihi boş bırakılan, kredi sözleşmesindeki kefalet tutarları 30.000.000-TL bedelli teminat senedini düzenlediklerini, takip konusu senedin vade tarihinin, alacaklı banka tarafından, müvekkillerinin rızaları hilafına sonradan doldurulduğunu, bu haliyle kambiyo vasfını haiz olmadığını, banka ile müvekkilleri arasında kesinlikle bir kambiyo ilişkisinin mevcut olmadığını, senedin teminat amaçlı olarak verildiğini, bononun düzenlenme tarihi ile sözleşme tarihinin aynı olduğunu, sözleşmenin 6 ve 7. sayfalarında imza tarihinin 21.07.2014 olduğunun, 5. sayfada yer alan ihtiyati haciz konusu bononun da düzenlenme tarihinin yine 21.07.2014 olduğunu görüldüğünü, bononun genel kredi sözleşmesinin içerisinde 5. sayfada vade tarihi boş vaziyette yer aldığını, bononun vade tarihi boş şekilde sözleşme içerisinde yer almasının sebebinin, bononun genel kredi sözleşmesine istinaden sözleşmenin teminatı olarak verilmiş olması olduğunu, alacaklı bankanın, müvekkili şirkete kullandırdığı krediye karşılık müvekkillerine ait gayrimenkuller üzerinde ipotek tesis ettirdiğini, ipoteklere ilişkin olarak da Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, İpotek takibi devam ederken eş zamanlı senede ilişkin takip yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, buna ilişkin olarak emsal nitelikli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 20.01.2023 tarihli 2021/2 Esas, 2023/1 Karar sayılı kararında “rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhinde aynı anda ve sıra gözetilmeksizin hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı” belirtildiğini, İhtiyati haciz talebine dayanak yapılan bononun kambiyo senedi vasfı taşımaması, bir teminat senedi olması ve senedin teminat teşkil ettiği alacak Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine konu edilmesi sebebiyle Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 20.01.2023 tarihli 2021/2 E., 2023/1 K. sayılı kararı da gözetilmek suretiyle dosya kapsamında ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili sunduğu cevap dilekçesi ile; bononu incelendiğinde TTK.nın 688. maddesinde açıklanan tüm unsurlara havi olduğunu, kambiyo senedi niteliğinde olduğunu, karşı tarafın borcun ödendiğine ilişkin iddiasını İİK.nın 169/a hükmü gereğince resmi bir belge ile ispat etmek zorunda olduğunu, borçluların bonodaki imzalara bir itirazının olmadığını, bononun teminat senedi olduğu ve borçlarının olmadığı yönündeki ve sair diğer itirazlarını İİK.nın 169-a/1.maddesinde belirtilen nitelikte belgelerle ispat etmesi gerektiğini, karşı tarafın itirazlarında bu nitelikte hiçbir belge sunulmadığını, Yargıtay 12.HD.nin 2002/2460 E. ve 2002/4719 sayılı kararında bu hususu “….dayanak senetteki imza inkar edilmemekle borçluların bu yönde ileri sürdükleri diğer itirazları İİK. nun 68. maddesinde belirtilen nitelikte bir belgeye dayanmadığından mercice bu itirazlara değer atfedilmesi isabetsizdir”; yine Yargıtay 12.H.D.nin 2002/13612 E. ve 2002/14212 sayılı kararında “…bononun satılan mal karşılığı düzenlendiği iddiasının aksi takip hukuk yönünden geçerli ve İİK. 169-a/1 .nci maddesinde öngörülen nitelikte bir belge ile kanıtlanamadığı için itirazın reddi yerine kabulü isabetsizdir.” şeklinde ifade edildiğini, bono aslı incelendiğinde hiçbir yerinde teminat senedi olduğu yönünde bir ibarenin bulunmadığının görüleceğini, bir bononun teminat senedi sayılabilmesi için Yargıtay kararlarında da açıkça vurgulandığı üzere, senedin üzerinde teminat senedi olduğunun yazılı olsa dahi hangi ilişkinin teminatı olduğu açıkça belirtilmediği sürece bononun kambiyo senedi vasfına ve özel yolla takibine engel olmadığını, karşı tarafın iddia ettiği anlamda bir teminat senedinden bahsedilebilmesi için Yargıtayın pek çok kararında belirtildiği gibi senedin karşılıklı edimleri havi sinallagmatik bir sözleşmenin teminatı olarak verilmiş olması gerektiğini, ancak karşı tarafın bonoya atıfta bulunulan böyle bir sözleşme sunamadığını, dosyaya sunulan ve tamamı fotokopi niteliğinde olan belgelerin hangi tarihte, hangi aşamada ve ne şekilde temin edildiği bilinemediğini, gerçek olup olmadıklarının da ispata muhtaç olduğunu, karşı tarafın senet üzerindeki imzalara ilişkin herhangi bir itirazının da bulunmadığını, bononun kanunun aradığı tüm vasıfları haiz, kayıtsız şartsız borç ikrarını ve ödeme taahhüdünü içeren bir kambiyo senedi olduğunu, bankanın ipoteklerle karşılanamayan alacak miktarının yalnızca bir kısmı için senet bedeliyle sınırlı olarak ihtiyati haciz başvurusu yaptığını, bankanın ilgili borçlulardan olan alacaklarını teminen üst limit ipoteği olarak tesis edilen ve icra takibine konu edilen ipoteklerin toplam bedeli 15.080.000-TL olduğunu, bu tutarın bankanın güncel alacaklarının dörtte birini dahi karşılamadığını, bu nedenle, ipoteklerle karşılanamayan alacaklarının yalnızca bir kısmı için borçlular aleyhine 30.000.000 TL bedelli bono üzerinden ihtiyati haciz kararı aldıklarını, ipotek takibine konu alacak tutarı ile ihtiyati haciz kararına konu alacak tutarının toplamının dahi bankanın güncel alacağının çok çok altında olduğunu, bu nedenle aynı alacak için mükerrer takip yapıldığına dair iddianın herhangi bir dayanağı bulunmadığını belirterek ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesinin 14/09/2023 tarih ve 2023/821 D.İş- 2023/811 Karar sayılı Ek Kararı ile; ” Dava; İİK’nın 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararına itirazdır. Mahkememizin 08/08/2023 tarih ve 2023/821 D.İş, 2023/811 K. sayılı kararının incelenmesinde; … BANKASI A.Ş. tarafından …, … ve … TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ. aleyhine 30.000.000TL bedelli senede istinaden ihtiyati haciz talep edildiği, Mahkememizce % 15 teminat karşılığı ihtiyati haciz kararı verildiği görülmüştür. İtiraz dilekçesinde belirtilen Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası UYAP’ tan celp edilmiş ve incelenmesinde; … BANKASI A.Ş. tarafından … SAN. LTD. ŞTİ. aleyhine 15.080.000 TL alacak için 07.08.2023 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı görülmüştür. İİK’nın 257/1. maddesi uyarınca; ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır, yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz kararı verilebilir. İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup, borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, Mahkemenin yetkisine ve teminata karşı huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihi itibariyle 7 gün içerisinde Mahkemesine müracaat ile itiraz edebilir. İhtiyati haciz kararına itiraz edenler ihtiyati haczin sebebine itiraz etmiştir. İhtiyati haciz kararına itiraz edenler İhtiyati haciz talebine dayanak yapılan bononun kambiyo senedi vasfı taşımadığını, teminat senedi olduğunu ve senedin teminat teşkil ettiği alacak ile ilgili Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz kararına itiraz edenler, taraflar arasında kredi ilişkisi olduğunu, bononun teminat senedi olarak verildiğini ileri sürmüşler ise de, bonoda teminat senedi olduğuna dair hiçbir kaydın bulunmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan bononun teminat senedi olduğu iddiası İİK.nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan ihtiyati hacze itiraz nedenlerinden olmayıp, ancak açılacak bir davada iddia veya açılan bir davada savunma olarak ileri sürülebilecek nitelikte olduğundan (İstanbul BAM 12.HD. 2019/1601 E. 2019/1183 K., 43 HD. 2022/159 E. 2022/124 K.) bu itiraz sebebi de yerinde görülmemiştir. İhtiyati haciz kararına itiraz edenler, alacağın Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine konu edilmesi sebebiyle Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 20.01.2023 tarihli 2021/2 E., 2023/1 K. sayılı kararı da gözetilmek suretiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, ihtiyati haciz talep eden vekilinin beyan dilekçesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 20.01.2023 tarih ve 2021/2 Esas, 2023/1 Karar sayılı; “rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine aynı anda ve sıra gözetilmeksizin hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı”na ilişkin içtihadı göz önüne alındığında, ipotek takibi yapılan ve ipoteklerin lehine verilmiş olan … Sanayi Ltd.Şti. yönünden bonoya istinaden ihtiyati haciz talep edilemeyeceğinden … Sanayi Ltd. Şti. yönünden itirazın kabulü ile bu şirket açısından ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararına itiraz eden … ve … hakkında ipotek takibi yapılmadığından onlar yönünden bu itiraz nedeni de yerinde görülmediğinden … ve …’in itirazlarının reddine karar verilmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-İhtiyati haciz kararına itiraz eden … ve …’in itirazlarının reddine, 2-İhtiyati haciz kararına itiraz eden … Sanayi Ltd. Şti. nin itirazının kabulü ile; Mahkememizin 08/08/2023 tarih ve 2023/821 D.İş 2023/811 K. sayılı ihtiyati haciz kararının … Sanayi Ltd.Şti. yönünden kaldırılmasına, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili ile ihtiyati hacze itiraz edenler … ile … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İHTİYATİ HACİZ TALEP EDEN VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; İhtiyati haciz kararına karşı borçlular tarafından itiraz edildiğini, … ve … hakkında itirazın reddine karar verilirken, borçlu firma … San.Ltd.Şti.’nin itirazının kabul edilerek bu borçlu yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş olduğunu, gerekçeli kararın 01/10/2023 tarihinde kendilerine tebliğ edilmiş olup, haksız ve hukuka aykırı olarak verilen bu karara karşı süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurduklarını, Mahkemece borçlunun itirazı kabul edilirken tek bir gerekçe gösterilerek Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 20.01.2023 tarih ve 2021/2 Esas, 2023/1 Karar sayılı kararında yer alan ”…Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine aynı anda ve sıra gözetilmeksizin hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamaz…” şeklindeki içtihadın dayanak alındığını, hakkında ipotek takibi yapılan ve lehine ipotek verilmiş olan … Sanayi Ltd. Şti. yönünden bonoya istinaden ihtiyati haciz talep edilemeyeceği belirtilerek bu borçlu yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiğini, Müvekkil bankanın ipoteklerle karşılanamayan alacak miktarının yalnızca bir kısmı için senet bedeliyle sınırlı olarak ihtiyati haciz kararı alınmış olduğunu, Müvekkil bankanın ilgili borçlulardan olan alacaklarını teminen üst limit ipoteği olarak tesis edilen ve icra takibine konu edilen ipoteklerin toplam bedelinin 15.080.000TL olup, bu tutarın bankanın güncel alacaklarının dörtte birini dahi karşılamamakta olduğunu, bu nedenle ipoteklerle karşılanamayan alacaklarının yalnızca bir kısmı için borçlular aleyhine 30.000.000 TL bedelli bono üzerinden ihtiyati haciz kararı alınmış olduğunu, ipotek takibine konu alacak tutarı ile ihtiyati haciz kararına konu alacak tutarının toplamının dahi müvekkil bankanın güncel alacağının çok çok altında olduğunu, bu nedenle aynı alacak için mükerrer takip yapılmasının söz konusu olmadığını, alacağın 15.080.000 TL’lik kısmı için ipotek takibi başlatıldığını, ipoteklerin toplam limitiyle karşılanamayan alacağın da yine sadece bir kısmı için 30.000.000 TL bedelli bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz kararı alınmış olduğunu, ipotekle temin edilen alacaklarının ihtiyati haciz başvurularının kapsamında olmadığını, ihtiyati haciz kararına da konu edilmediğini, bir başka deyişle ihtiyati haciz kararına konu alacaklarının da ipotekle temin edilmemiş olduğunu, İcra ve İflas Kanunu’ nun 45. maddesinin “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir…” hükmünü ihtiva etmekte olduğunu, bakiye alacak için iflas ya da haciz yolu ile takip yapılabilmesi için ipoteğin paraya çevrilmiş olmasının şart olmadığını, zira üst limit ipoteğinin söz konusu olduğu hallerde alacağın maksimum ne kadarlık ipotek satışı ile karşılanacağı ve ne kadarlık tutarın açıkta kalacağının en baştan belirlenebilecek olduğunu, bu nedenle teminat kapsamı dışında kalan alacaklar yönünden haciz yolu ile takip başlatılmasının mümkün olduğunu, aksinin kabulü halinde, alacağın yalnızca cüzi bir kısmı için takip işlemi gerçekleştirilirken bakiye alacaklar yönünden hiçbir işlem yapılamayacak, belki de uzun yıllar devam edecek olan bu takip sürecinde borçlular hakkında başkaca alacaklılar tarafından takibe geçilmesi ya da borçluların mal kaçırması gibi nedenlerle alacaklının mağduriyetine sebebiyet verileceğini beyanla; Açıklanan ve resen nazara alınacak nedenlerle; – İstinaf başvurularının kabulü ile İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/09/2023 tarih ve 2023/821 D.İş- 2023/811 D.İş Karar sayılı “Borçlu … yönünden itirazın kabulüne dair” kararının kaldırılmasına, – Haksız ve mesnetsiz itirazın reddine, – Yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ HACZE İTİRAZ EDENLER … İLE … VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; İlk Derece Mahkemesinin, ihtiyati haciz kararına yapmış oldukları itiraz üzerine, müvekkil … Ticaret A.Ş. hakkında verilen ihtiyati haciz kararını kaldırdığını, ancak müvekkiller … ve … hakkında verilen ihtiyati haciz kararının devamına karar verdiğini, aşağıda yer verilecek gerekçelerle … ve … hakkında kurulan kararın bozulmasına, bu şahıslar hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, İhtiyati haciz kararına itiraz dilekçelerinde, ihtiyati hacze konu edilen senedin teminat senedi olduğunu, teminat senetlerine ilişkin olarak ihtiyati haciz talep edilemeyeceğini beyan ettiklerini, ancak ilk derece mahkemesinin senet üzerinde, senedin teminat senedi olduğuna dair hiçbir kayıt olmadığını, senedin teminat senedi olduğu iddiasının açılacak ayrı bir davada öne sürülebileceğini gerekçe göstererek itirazlarını reddettiğini, ancak senedin teminat senedi olarak kabul edilmesi için senet üzerinde açık bir kayıt olmasına gerek bulunmadığını, senedin teminat senedi olduğuna işaret eden bilgi ve belgelerin mevcudiyetinin yeterli olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/893 E., 2021/1499 K. Sayılı kararının; ”Dava konusu bononun tanzim tarihi ile kredi sözleşmesinin tanzim tarihinin ve davacının ipotek tesisine ilişkin resmî senet tarihinin aynı tarih -25.01.2011- olması, davacının genel ticari kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalaması, kredi borçlusunun dava dışı şirket olması, 25.01.2011 tarihli genel ticari kredi sözleşmesinin 9/a maddesinde “Müşteri, bankanın gerekli gördüğü zaman talep edeceği miktar ve nitelikte ticari senetleri vermeyi taahhüt eder. Banka senetlerin dilerse rehnini, dilerse temlikini istemeye yetkilidir” şeklinde hüküm bulunması karşısında, senet metninde “teminattır” kelimesi yazılı olmasa dahi dava konusu 75.000TL bedelli senedin teminat senedi olduğu, davalı bankanın ise bu hususun aksini ispat edemediği anlaşılmaktadır.” şeklinde olduğunu, Yukarıda yer verilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararından görüleceği üzere, bononun tanzim tarihi ile kredi sözleşmesinin tanzim tarihinin ve davacının ipotek tesisine ilişkin resmî senet tarihinin aynı tarih olmasının, davacının genel ticari kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalaması, kredi borçlusunun dava dışı şirket olması vb durumlarda senet metninde “teminattır” ibaresi yer almasa bile senet teminat senedi olarak kabul edileceğini, Olayda ihtiyati hacze konu edilen bononun düzenlenme tarihi ile sözleşme tarihinin aynı olduğunu ( Ek-1: Genel Kredi Sözleşmesi), sözleşmenin 6 ve 7. sayfalarında imza tarihinin 21.07.2014 olduğu, 5. sayfada yer alan ihtiyati haciz konusu bononun da düzenlenme tarihinin yine 21.07.2014 olduğu hususunun görülebilmekte olduğunu, Bononun bizzat genel kredi sözleşmesinin içerisinde (5. sayfada) vade tarihi boş vaziyette yer almakta olduğunu, bononun vade tarihi boş şekilde sözleşme içerisinde yer almasının sebebinin, bononun genel kredi sözleşmesine istinaden sözleşmenin teminatı olarak verilmiş olması olduğunu, Kredi sözleşmesinin müvekkil … ve … tarafından kefil olarak imzalandığı hususunun görülebilmekte olduğunu, bu hususun senedin teminat amaçlı verildiğinin bir diğer göstergesi olduğunu, İhtiyati haciz talebine dayanak yapılan bononun, vade tarihinin boş olarak verilmesinin, kredi sözleşmesinin içerisinde yer almasının, bononun düzenleme tarihi ile sözleşme tarihlerinin aynı olmasının, müvekkillerin sözleşmeyi kefil olarak imzalamış olmaları hususları birlikte göz önüne alındığında, bononun teminat amaçlı verildiği hususunun hiçbir şüpheye yer vermeyecek derecede açık olduğunu, Teminat senetlerinin ihtiyati haciz talebine konu edilmesi mümkün olmadığı halde, teminat senedi iddiası ile ilgili ayrı bir dava açılması gerektiği yönündeki gerekçenin hatalı olduğunu, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararının; ” İhtiyati Haczin “İcra İşlemi” Değil, Özel Geçici Hukuki Koruma Müessesi Olduğu – İcra Ve İflas Kanunu’nun 257’inci Maddesindeki Şartlar Çerçevesinde Sadece “Para Alacakları” İçin Öngörüldüğü – Teminat Alacakları İçin İhtiyati Haciz Kararı Verilemeyeceği
ÖZETİ: İhtiyati haciz, “icra işlemi” değil, özel geçici hukuki koruma müessesi olup, ancak İcra ve İflas Kanunu’nun 257′ inci maddesindeki şartlar çerçevesinde sadece “para alacakları” için öngörüldüğünden, teminat alacakları için ihtiyati haciz kararı verilemez. ” şeklinde olduğunu, Yukarıda yer verilen Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu kararından da görüleceği üzere, teminat alacakları için ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olmadığını, teminat senedi hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün değilken, müvekkilin bu konuda ayrı bir dava açması gerektiği gerekçesi ile itirazının reddedilmesinin kabul edilemeyeceğini beyanla; Açıklanan ve re’sen nazara alınacak sebeplerle; İlk Derece Mahkemesi kararının müvekkiller … ve … açısından bozulmasına, müvekkiller hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; kambiyo senedine (bono) dayalı alacağın tahsili için ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkin olup, Mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, karara karşı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine Mahkemece verilen 14/09/2023 tarihli ek karar ile ihtiyati haciz kararına itiraz eden … ve …’in itirazlarının reddine, ihtiyati haciz kararına itiraz eden … Sanayi Ltd. Şti. nin itirazının kabulü ile bu borçlu yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili ve aleyhine ihtiyati haczi talep edilen … ve … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK’nın 257/1. maddesi uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.İİK’nın 258. maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür. İİK’nın 265/1. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder. Somut talepte; ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından 21/07/2014 tanzim tarihli, 02/01/2023 vade tarihli, 30.000.000 TL bedelli, … Sanayi Ltd. Şti. nin aslı borçlu, … ve …’in avalist olduğu senet aslına dayalı olarak alacağın tahsili için ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur. İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili tarafından talebe konu senedin teminat senedi olduğunu ve kambiyo senedi vasfında olmadığını, bu sebeple söz konusu bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği itirazını ileri sürmüştür. Ancak söz konusu itiraz sebebi İİK’nın 265/1 maddesinde sınırlı şekilde sayılan itiraz sebepleri arasında değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun da gerçekleştiği anlaşıldığından Mahkemece borçlular … ve …’in ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmesi isabetli olup, aksi yöndeki borçlular vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. İİK’nun 45. maddesinde rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusunun iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü mahfuz olduğu, aynı Kanun’un 167. maddesinde ise alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bulunabileceği düzenlenmiştir. Mahkeme kararında da belirtildiği üzere Mahkemelerce bu hususta farklı kararlar verilmesi üzerine uyuşmazlığı gideren Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 20.01.2023 tarih ve 2021/2 esas, 2023/1 kararı ile rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra gözetilmeksizin hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağına hükmedilmiştir. 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu’nun 45/5. Maddesi uyarınca içtihadı birleştirme kararları benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini bağlayıcıdır. Anılan içtihadı birleştirme kararı somut talebe uygulandığında alacaklının borçlu şirket hakkında ilk önce Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası ile 15.080.000,00 TL asıl alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığı, alacaklı vekilinin borçluların itirazına cevap dilekçesi ve istinaf dilekçesinden de takip dosyasına ve ihtiyati haciz talebine konu borcun aynı borç ilişkisinden kaynaklandığının anlaşıldığı, bu durumda alacağın 15.080.000,00 TL kısmı için öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığından bu kısım için tercih hakkının bu takipten yana kullanıldığı, bu nedenle alacağın bu kısmı için aynı borca ilişkin olarak ihtiyati haciz kararı alınarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapılamayacağı anlaşılmakla Mahkemece bu gerekçe ile alacağın bu kısmı için borçlu … Sanayi Ltd. Şti. nin itirazının kabulü ile bu borçlu yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi isabetli olup, aksi yöndeki ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Ancak Mahkemece aynı gerekçe ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibine konu olmayan bakiye 14.920.000,00 TL alacak için itirazın kabul edilerek ihtiyati haciz kararının kaldırılması yerinde olmamıştır. Bu sebeple ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin alacağın bu kısmına ilişkin istinaf sebebi kısmen yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle; aleyhlerine ihtiyati haciz talep edilen borçlular … ve …’in istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin 14/09/2023 tarihli ek kararının kaldırılmasına, Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlular … ile …’in istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati haciz talep eden alacaklının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/09/2023 tarih ve 2023/821 Değişik İş Esas – 2023/811 Değişik İş Karar sayılı Ek Kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce itiraza yönelik olarak yeniden hüküm kurularak; -İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlular … ve …’in İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/08/2023 tarih ve 2023/821 Değişik İş Esas- 2023/811 Değişik İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına itirazlarının reddine, -İhtiyati hacze itiraz eden borçlu … Sanayi Ltd. Şti. nin itirazının kısmen kabulü ile; İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/08/2023 tarih ve 2023/821 Değişik İş Esas – 2023/811 Değişik İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının 15.080.000,00 TL alacak kısmı yönünden kaldırılmasına, bakiye 14.920.000,00 TL alacak kısmı yönünden ihtiyati haciz kararına itirazın reddine, bakiye 14.920.000,00 TL alacak kısmı yönünden ihtiyati haciz kararı aynen geçerliliğini koruduğundan bu kısım yönünden yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına,
İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-Yasa gereği ihtiyati hacze itiraz yönünden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İlk derece mahkemesinde ihtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından yapılan 30,00TL yargılama giderinin ihtiyati hacze itiraz edenler … ve …’ten tahsili ile ihtiyati haciz talep eden alacaklıya verilmesine, 5-İhtiyati haciz talep eden alacaklı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre takdir edilen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin ihtiyati hacze itiraz eden borçlulardan tahsili ile ihtiyati haciz talep eden alacaklıya verilmesine, 6-İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu … Sanayi Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre takdir edilen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin ihtiyati haciz talep eden alacaklıdan tahsili ile ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … Sanayi Ltd. Şti.’ne verilmesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 8-İhtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ihtiyati haciz talep eden alacaklıya iadesine, 9-Harçlar Kanunu gereğince ihtiyati hacze itiraz eden borçlular … ve … tarafından yatırılan istinaf karar harcının hazineye gelir kaydına, 10-İhtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 738,00TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 122,5 TL posta gideri olmak üzere; toplam 860,5‬0 TL yargılama giderinin (borçlular … ve … tamamından, … Sanayi Ltd. Şti. takdiren 428,00 TL’sinden sorumlu olmak üzere ) ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlulardan tahsili ile ihtiyati haciz talep eden alacaklıya verilmesine, 11-İhtiyati hacze itiraz eden borçlular … ve … tarafından istinaf aşamasında sarf edilen harç ve giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 12-Bakiye gider avansı bulunması halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine, 13-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/11/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.