Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1989 E. 2023/1778 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1989 Esas
KARAR NO: 2023/1778 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/519 D.İş Esas – 2023/530 D.İş Karar
TARİH: 25/08/2023
KARAR TARİHİ: 08/11/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, alacağın muaccel olup rehinle teminat altına alınmadığını, davalı borçlunun kötüniyetli olarak borcunu ödememesi nedeniyle İİK md. 257/1 vd. uyarınca davalı borçluya tebligat yapılmaksızın teminat mukabili menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 25/08/2023 tarih 2023/519 D. İş – 2023/530 Karar sayılı kararında; “….Bu itibarla Mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati haciz kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden istemde İİK 257 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediğinden ihtayiti haciz isteminin bu aşamada reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır…”gerekçesi ile, Davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin koşulları bulunmadığından REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Talep eden vekili istinaf dilekçesi ile, davacı şirketin tüm hesapları atom santrali projesi’ne dahil olan Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Fedarasyonu’nun ilgili makamlarınca sürekli denetlendiğini, proje alanına giren tüm araçlar ve mallar da öncesinde ciddi bir denetime ve incelemeye tabi olduğunu, … cihetinde gerek evrak gerekse ticari defterler boyutunda şirketin gerçeğe aykırı en ufak bir beyanda bulunma durumu olmadığını, İstanbul BAM 17. HD’nin 2020/1810 K. Sayılı ilamına göre; “İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken husus alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hâkime kanaat verecek delillerin sunulmasıdır. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır.” talep dilekçesinde ödeme dekontları, taraflar yazışmaları ve ihtarnameye yer verildiğini, Ticari defterlere göre borçlu şirketten takip talebinde yer alan meblağ kadar alacağı olan …’e bir geri ödeme yapılmadığını, borçlu tarafından hukuka aykırı olarak tutulan avans bedelleri ve ön ödemeler talep olunmasına rağmen geri ödenmediğini, borçlu şirket ancak ve ancak bu meblağı kendinden mal ve hizmet alınması şartıyla mahsup edebileceğini beyan ettiğini, TTK hükümlerine borçlu şirketin böyle bir dayatmada bulunma hakkı ve imkanı mevcut olmadığını,İhtiyati haciz talep edilen alacağın muaccel olup, rehinle de teminat altına alınmadığını, davalı-borçlunun kötü niyetli olarak borcunu ödememesi sebebiyle, İ.İ.K. Md.257/1 vd. ahkâmınca, davalı-borçluya tebligat yapılmaksızın takdir buyrulacak teminat mukabili menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesinin talep edildiğini, «İhtiyati haciz taleplerinde tam bir ispatın aranmasının gerekmediği, yaklaşık ispatın yeterli olduğu da dikkate alındığında, hesap kat ihtarında belirtilen ve ödenmediği ileri sürülen alacak tutarı için alacaklı bankanın ihtiyati haciz talebinde bulunmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığını» Bknz: 11. HD. 30.09.2015 T. 10001/9695 (www…com) somut olayla benzerlik gösteren durumlarda, bankalar alacağına ilişkin hesap kat ihtarına istinaden ihtiyati haciz talep edebildiklerini, iş bu dava kapsamında, hesap kat ihtarıyla aynı özelliğine sahip bir ihtarname ve bunun yanında taraf ilişkilerini aydınlatan sözleşme ve eklerinin de mevcut olduğunu, Benzer bir olayda dekont içeriğine istinaden ihtiyati haciz verilebileceğine karar karar verildiğini, İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralı gereğince mahkemenin İİK’nun 258/1.maddesi uyarınca alacaklının alacağı hakkında kanaat sahibi olması yeterlidir. Başka bir anlatımla, ihtiyati haciz talebini inceleyen mahkeme alacağın gerçekte var olup olmadığı konusunda araştırma ve inceleme yapmakla yükümlü değildir. Somut olayda, davacı tarafça sunulan açıklamalı dekont içeriklerine göre, İcra İflas Kanunu 257 ve devamı maddeleri gereğince eldeki dosyada talep edenin alacağı yönünden muacceliyet ve yaklaşık ispata ilişkin ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiği, bu sebeple talebin kabulü gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığından ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmaması nedeniyle talep edenin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. BKZ İzmir BAM 21. HD 19.1.2023 T. E: 126, K: 192 İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, şimdilik 1.750.697,68 TL olan müvekkili şirket alacağının tahsilini teminen borçlunun taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının mahkemece belirlenecek makul bir teminat karşılığında ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur. Talep eden vekili talep dilekçesi ile; Alacaklı … A.Ş. … santrali projesinde inşa faaliyette bulunan bir şirket olduğunu, alacaklı ile borçlu şirket arasında 09.09.2022 tarihli mal tedarikine ilişkin sözleşmeyi imzalayarak ticari ilişkiye başladıklarını, anlaşma neticesinde alacaklı … şirketi, borçlu …’NDAN demir tedarik etmeye başladığını, … sözleşme kapsamında talep edilen standartlara uygun bir şekilde demir tedariki yapmayı kabul ettiğini , sözleşmeye istinaden … 10.10. 2022 tarihinde borçlu şirket hesabına 10.560.000,00 TL avans ödemesi yaptığını, ticari faaliyetin en başından itibaren talep olunan kalite ve standartlarda demir temini yapamayan ve hatalı sevkıyat gerçekleştiren borçluya karşı şirketin 19.10.2022 tarihinde ihtar göndererek şikayetlerini ilettiğini, hatalı sevkıyatların süreklilik arz etmesi sebebiyle 2023 yılı şubat ayı itibariyle … borçlu ile ticari ilişkisini sonlandırdığını, borçlu tarafından hukuka aykırı olarak tutulan avans bedelleri ve ön ödemeler talep olunmasına rağmen geri ödenmediği belirtilerek şimdilik 1.750.697,68 TL olan müvekkili şirket alacağının tahsilini teminen borçlunun taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının mahkemece belirlenecek makul bir teminat karşılığında ihtiyaten haczine, karar verilmesini talep etmiştir.İİK’nun 257/1.maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmü, İİK’nın 258/1.maddesinde ise; “Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” hükmü yer almaktadır.Somut olayda, talep edenin talep dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların talep ve karar tarihi itibariyle yaklaşık düzeyde ispat olunamadığı, bu hususlar açılacak eda davasında iddia ve savunma doğrultusunda toplanacak deliller ve yapılan yargılama neticesinde ortaya çıkacaktır. Talep eden tarafından dosyaya ibraz edilen belgeler, alacağın varlığı, miktarı ve muaccel olduğuna dair 6100 Sayılı HMK’nın 390/3 maddesine göre yaklaşık olarak ispata yeterli değildir. Karşı tarafın, mallarını kaçırmaya, gizlemeye veya kendisinin kaçmaya çalıştığını gösterir delil de sunulmamıştır. Bu hali ile, İİK 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği, değişen durum ve şartlara göre de her zaman yeniden talepte bulunulabilecek olup buna göre, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen karar, usul ve yasaya uygun olduğundan talep eden vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/11/2023 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.