Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1950 E. 2023/1751 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1950 Esas
KARAR NO: 2023/1751 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/544 Esas (Derdest Dava Dosyası)
TARİHİ: 19/07/2023 (Ara Karar Tarihi)
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. (eski … E) sayılı dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ve İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyalarının Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/37 E (2019/354 E) sayılı dosyasına fiziken teslim edilmiş olduğunu, yetkisizlik kararı gereğince suretlerinin mahkemeye gönderildiğini, davacı müvekkillerin söz konusu takiplere konu senetten dolayı herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek dava konusu kambiyo senetlerinin teminatsız ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, dava konusu senetlerin ödenmesini engeller mahiyette İhtiyati Tedbir Kararı verilmesi talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 19/07/2023 (Ara Karar Tarihi) tarih 2022/544 Esas (Derdest Dava Dosyası) sayılı kararında; “Talep, davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. (eski … E) sayılı dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ve İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyaları ile başlatılan icra takibinin karar kesinleşinceye kadar durdurulması istemine ilişkin olup, İİK 72/3 maddesine dayalı takipten sonra açılmış menfi tespit davasıdır. Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir(HMK m. 389/1). Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir(HMK m. 390/1). Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır(HMK m. 390/). Dava, İİK 72/3 Maddesinde düzenlenen icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır. İİK’nun 72/3 Maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15 inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, talep konusu hakkında, yapılan inceleme sonunda (Ay. m.141); sunulan deliller, takip dosyası, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı/takip alacaklısının davacı/takip borçluları hakkında menfi tespit davasından önce kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız takip başlattığı, takipten sonra açılan menfi tespit davasında İİK.nun 72/3 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı ile takibin durdurulması hukuken mümkün olmadığı, bu nedenle takibin durdurulması yönündeki talebin reddine; icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmesi halinde ileride davanın kabul edilmesi halinde davacının zarara uğrayabileceği, bu nedenle mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği, bu halde İİK’nın 72/3. Maddesi gereğince icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının oluştuğu anlaşıldığından icra dosyasına girmiş veya girecek paranın takip alacaklısına ödenmesinin durdurulması yönündeki talebin ise kabulüne karar vermek gerektiği sonuç ve vicdani kanaate varılarak (Any.m 138.) aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur .”gerekçesi ile, “Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE; 1- İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. (eski … E) sayılı dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ve İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyalarının durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin İİK 72/3 Maddesi uyarınca REDDİNE, 2- İİK’nun 72/3 Maddesi uyarınca sadece davanın taraflarını bağlamak kaydı ile davacı borçlular tarafından takibe konu alacağın (481.250,00 TL) % 15 ‘si oranında (72.187,50 TL) göstereceği teminat karşılığında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. (eski … E) sayılı dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ve İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı sayılı takip dosyalarında İCRA VEZNESİNE GİRMİŞ VE GİRECEK PARANIN TAKİP ALACAKLISINA ÖDENMESİNİN İHTİYATİ TEDBİR YOLU İLE ÖNLENMESİNE, 3-Takdirden takip konusu alacak üzerinden belirlenen % 15 oranında nakdi teminat mahkeme veznesine yatırıldığında yada aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunun mahkememize ibrazı halinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması için bir örneğinin üst yazı ile İ İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. (eski … E) sayılı dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ve İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyalarına gönderilmesine, “karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, yerel mahkemenin 19/07/2023 tarihli ara kararının Yargıtay içtihatları ışığında usul ve yasaya aykırı olduğunu, İhtiyati tedbirin amacının Anayasanın 2. maddesinde yer alan “hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak, bireylere etkin hukuki himaye sağlamak olduğunu, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 21/02/2014 tarihli, 2013/1 Esas, 2014/1 Karar sayılı kanun hükmündeki kararında; “Dava; Anayasanın 36 maddesi ile “hak arama” hürriyeti kapsamında herkese tanınmış, olan temel bir hukuki koruma ve korunma yöntemidir. Dava yönteminin yasalarla önceden belirlenmiş bir süreci vardır ve bu süreç de ayrıntılı bir incelemeyi gerektirir. Bu süreçlerin tamamlanması aşamasında, hakkın özünün zarar görmemesi için geçici hukuki korumalara hep ihtiyaç duyulmuş ve bu konudaki gereklilik gün geçtikte önem kazanmaktadır. Bazen geçici tedbir taleplerinin karşılanması, asıl yargılamanın önüne geçmektedir. Bu bağlamda gerek davadan önce gerekse dava sırasındaki geçici hukukî korumalar, kişilerin haklarının korunması bakımından ve özellikle hak arama hürriyetinin etkin olarak gerçekleşmesi bakımından hayati bir misyona sahiptir. Diğer bir ifadeyle, hukukî korunma talebini günümüzde, hak arama hürriyetinin en etkin bir “unsuru”, “enstrümanı” ya da “ayrılmaz bir parçası olarak tanımlanabilir.” şeklinde açıklama yapılarak ihtiyati tedbir müessesinin öneminin çok açık biçimde vurgulandığını, Davacı, davalı tarafa borçlu olmadığı hatta cari hesaplarda görüleceği üzere alacaklı olduğu halde davalı tarafça başlatılan haksız ve mükerrer takipler nedeni ile müvekkili şirkete ait araçlara haciz konulduğunu, 2 adet aracın icra kanalıyla satıldığını, diğer 2 araç üzerinde haciz ve yakalama kararı bulunmakta olup, evinden koltuklarının haczedildiğini, yine müvekkili şirketin … Cad. No:… giriş katında bulunan işyerinden bir kamyon dolusu perdelik kumaş ve tülün haczedildiğini, Ankara Keçiören ilçesi … mahallesinde bulunan gayrimenkulünün icra yoluyla satıldığını, halihazırda İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden müvekkilinin ailesinden kalan gayrimenkullerdeki hisselerine haciz konulduğunu, İstanbul Anadolu 9.İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/709 E. Sayılı dosyası üzerinden ortaklığın giderilmesi davası açmak için yetki alınarak Ankara 7.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/115 E. Sayılı dosyası üzerinden ortaklığın giderilmesi davası açıldığını; dava konusu ilgili icra takiplerinin durdurulmaması halinde ileride telafisi imkansız zararların doğacağının açıkça ortada olduğunu; icra takip dosyaları üzerinden hacizler konması ve devamında satışların yapılması halinde müvekkillere ait araç ve gayrimenkullerin haksız yere satılmış olacağını ve davalılardan bu bedellerin iadesinin mümkün olup olmadığı dahi şüpheli iken bir de günümüz ekonomik koşulları dikkate alındığında bu bedellerin iade alınsa dahi haczedilen ve satılan araç yahut gayrimenkullerin değerini karşılamasının mümkün olmayacağını; bu nedenle ilgili icra dosyalarının tedbiren durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, İhtiyati tedbirin, HMK’da “Geçici Hukuki Korumalar” üst başlığı altında taraflar arasındaki ihtilafın çözümüne katkı sağlayan ve asıl yargılamada verilen hükmün gerçekleştirilmesini temin eden ve hakların korunması bağlamında aynı zamanda hukuk devleti ilkesinin ayrılmaz bir parçası olarak hak arama hürriyeti kapsamında değerlendirilebilecek bir usul hukuku müessesesi olduğunu; şu halde davacı yararına, yargılamanın sonunda verilecek hükmün gerçekleşmesini temin eder mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken iş bu talebin reddedilmesinin hukuk ve hakkaniyete aykırı olduğunu, yerel mahkemenin, ihtiyati tedbir talepli dava dilekçelerindeki tüm açıklamalara ve sundukları delillere rağmen, taleplerini reddetmesinin kabul edilemeyeceğini; koşulları oluşan ihtiyati tedbir taleplerinin kabul edilmesi ve yasaya ve hakkaniyete aykırılık teşkil eden kararın iptaline karar verilmesi halinde doğacak hakların güvenceye kavuşturulması gerektiğini, İleri sürerek, yukarıda izah edilen ve dairemizce resen tespit edilecek hususlar ışığında, istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirt.ilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; davacı aleyhine çek ve bonolara dayalı başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas( … eski esas) sayılı, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün .. esas sayılı, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı ve İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takiplerinde, davalıya borçlu olunmadığının tespiti istemli davada, takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile takiplerin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir isteminin reddine, %15 teminat mukabilinde anılan takiplerde icra veznesine ödenen paraların tedbiren alacaklıya ödenmemesine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden az olmamak kaydıyla göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. 6100 Sayılı HMK’nın 389/1 fıkrası uyarınca; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Yine 6100 Sayılı HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Somut dosyada; davacı tarafından icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talep edilmiş olup, ilk derece mahkemesinin de belirttiği üzere takipten sonra açılmış menfi tespit davalarında İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulması mümkün değildir. Mevcut delil durumuna göre; davacının takip dayanağı çeklerin avans çeki olduğu, bonoların ise bu çeklerin iade alınması için davalıya verildiği yönündeki iddiasının esası bakımından da, HMK’nın 389/1 ve 390/3 fıkraları kapsamında ihtiyati tedbirin koşulları oluşmadığından, mahkemece takiplerin tedbiren durdurulmasına yönelik istemin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı istinaf edenler tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Dava dosyası dairemize UYAP sistemi üzerinden elektronik dosya olarak gönderildiğinden, ilk derece mahkemesine UYAP sistemi üzerinden iade edilmesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/11/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.