Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1947 E. 2023/1756 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1947
KARAR NO: 2023/1756
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/71 Esas (Derdest Dava Dosyası)
TARİHİ:18/07/2023 (Ara Karar Tarihi)
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 08/11/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirkete ait, Tekirdağ- Mürefte/ Çanakkale- Mahmudiye arasında serili bulunan … sistemi 29.11.2021 tarihi saat 10:18 civarında hasarlandığını, yapılan incelemede hasarın Mürefte santralinin 17,3 km yakınlarında Tekirdağ/Şarköy açıklarında meydana geldiğinin anlaşıldığını, meydana gelen hasara ilişkin Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen raporda; hasara neden olan geminin adının …, bayrağının … ,… nosu …, işaretinin … olduğu, söz konusu geminin Şevketiye No:.. demir yerinde bulunan gemi demirini alma operasyonu sırasında demirini alamayarak taradığını ve demirinin su altı kablosuna takıldığını bildirdiğini, … gemisinin arızanın meydana geldiği tarih ve saatte hasar mahallinde olduğu ve söz konusu hasarın anılan gemi tarafından gerçekleştirilmesi üzerine bahse konu deniz alacağının teminat altına alınması için, geminin ihtiyati haczine karar verilmesi talebi ile Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/70 Değişik İş sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, … Karar numaralı karar ile davacı şirket lehine ilgili gemi üzerinde ihtiyati haciz kararı verildiğini, iş bu kararın süresi içerisinde icra takibine konu edilmesiyle birlikte Tekirdağ İcra Müdürlüğünün… İcra sayılı dosyası üzerinden verilen kararla 02/12/2021 tarihinde hasar müsebbibi … gemisi Türk Boğazlarında uygulanmak üzere seferden men edildiğini, borçlular vekilince dosyaya teminat mektubu yatırıldığını ve ihtiyati haczin gemi üzerinden teminat üzerine kaydırılmasına karar verildiğini, ihtiyati haciz kararının ön gördüğü 350.000 Euro alacak teminatının icra dosyasındaki banka teminat mektubu olarak yatırıldığını, davalı borçlular aleyhine başlatılan icra takibine karşı vaki itirazlar üzerine takip durduğunu, davacı şirketin deniz altı altyapısı hasara uğradığını, söz konusu hasara … gemisi sebebiyet verdiğini, Tekirdağ İcra Müdürlüğünün … İcra sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın 68.180,00 Euro onarım gemisi masrafı + 29.083,56 Euro malzeme masrafı olmak üzere toplam 97.263,56 Euro üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar ve fiili ödeme günündeki döviz efektif satış kuru üzerinden Euro alacak için işleyecek yıllık Euro mevduata kamu bankalarınca fiilen uygulanan azami yıllık faiz ve değişen oranlardaki faizi ile icra masrafı ve vekalet ücreti ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ve takibin devamına karar verilmesini, alacağın yüzde 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve esasa dair verilecek karar kesinleşinceye kadar ihtiyati haczin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin 14/02/2023 tarihli ara kararı ile; ” Davacı vekilinin talebinin KABULÜNE, Mahkememizin 2021/70 Değişik iş sayılı dosyasından verilen ” Talep edenin talebinin KABULÜ İLE, 350.000,00 EURO alacak ile sınırlı olmak üzere Panama bayraklı … IMO numaralı … isimli geminin İHTİYATEN HACZİNE,” ilişkin verilen 01/12/2021 tarihinde verilen ve daha sonra Tekirdağ İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/578 Esas 2021/567 Karar sayılı kararı ile teminat üzerine kaydırılan ihtiyati haciz kararının AYNEN DEVAMINA, ” karar verdiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin 10/03/2023 tarihli tedbire itiraz dilekçesi ile; eldeki dava hak düşürücü süre içerisinde ikame edilmediğinden ihtiyati haczin hükümsüz kalması nedeni ile ihtiyati haczin aynen devamına yönelik talebin kabulüne ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 18/07/2023 (Ara Karar Tarihi) tarih ve 2023/71 Esas (Derdest Dava Dosyası) sayılı kararında; “Tekirdağ İcra Dairesi’nin 2021/19163 İcra sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … A.Ş tarafından borçlular … Ltd, … gemi işleteni … Ltd’ye …Limited Şirketi aleyhine 1.140,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 157,00 TL ihtiyati haciz harcı, 1.297,00 TL toplam alacak, 350.000,00 Euro fiili ödeme tarihi asıl alacak, 33,56 Euro fiili ödeme tarihi işlemiş faiz olmak üzere toplam 350.033,56 Euro üzerinden takip başlatıldığı, borçlu … gemi işleteni … Ltd.’ye …Ticaret Limited Şirketi’ne 28/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinin …’a 28/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu … tarafındandan sunulan 03/01/2022 tarihli dilekçe ile tebligatın iade edildiği, borçlu … Ltd.’ye … Limited Şirketi tarafından 03/01/2022 tarihli dilekçe ile borçlu sıfatına, husumete, icra takibine konu borca, asıl alacak miktarının tamamına, talep edilen işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına, alacaklı olduğunu iddia edenin aktif husumetine, yöneltilen husumete, ödeme emrine, zamanaşımına, ödeme emrinde belirtilen borca, faize, ferilerine, yargılama giderlerine ve avukatlık ücretine, masraflar ile tüm ferilerine, uygulanan taşınır rehnine/hapise ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, borçlu … donatanı … Ltd vekili tarafından borçlu sıfatına, husumete, icra takibine konu borca, asıl alacak miktarının tamamına, talep edilen işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına, alacaklı olduğunu iddia edenin aktif husumetine, yöneltilen husumete, ödeme emrine, zamanaşımına, ödeme emrinde belirtilen borca, faize, ferilerine, yargılama giderlerine ve avukatlık ücretine, masraflar ile tüm ferilerine, uygulanan taşınır rehnine/hapise ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, icra müdürlüğünce dosyaya yatırılan 5.858.911,40 TL teminatın borçluya iadesi yönünden red kararı verdiği anlaşılmıştır. Tekirdağ İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/578 Esas 2021/567 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının … Ltd., davalının … A.Ş., davanın ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin olduğu, mahkemenin 07/12/2021 tarihli kararı ile davacının davasının kabulü ile Tekirdağ İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında 07/12/2021 tarihli dosya kapak hesabında belirtilen toplam borç miktarını karşılar nakdi teminatın ya da bu tutarda bir banka teminat mektubunun davacı vekilince takip dosyasına ibrazı halinde … IMO nolu … isimli gemi üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılarak ihtiyati haczin teminat üzerine kaydırılmasına ve icra memurunca gemi üzerindeki ihtiyati haczin kaldırıldığı ve seferine izin verildiği hususunun ilgili yerlere bildirilmesine, davacı tarafça kapak hesabında belirtilen toplam borç tutarında teminat mektubu sunulması halinde teminat mektubunun teminat olarak uygun olup olmadığının mahkemeden sorulmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. Tekirdağ İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2023/13 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının … Ltd, davalının … Anonim Şirketi, davanın Tekirdağ İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında verilen 06.01.2023 tarihli kararına karşı şikayet davası olduğu, Mahkemenin 23/02/2023 tarihli kararı ile şikayetin kabulüne, Tekirdağ İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile 06/01/2023 tarihinde verilen İcra Müdürlüğü kararının iptaline karar verildiği, verilen kararın … Şirketi vekili tarafından istinaf edildiği ve dosyanın istinafta olduğu anlaşılmıştır. Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 2017/1775 Esas 2018/302 Karar sayılı ilamında; ” Yapılan bu incelemeye göre ihtilaf; Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin itirazın iptali davasına ilişkin 2016/596 Esas ve 2017/172 Karar sayılı kararı ile verilen usulden red kararı üzerine ihtiyati haczin varlığını sürdürüp sürdürmediği noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için ihtiyati haczi tamamlayan merasime ilişkin İcra İflas yasasında yer alan düzenlemeler ile Türk Ticaret Kanunununda gemilerin ihtiyati haczine ilişkin hükümlerin irdelenmesi gerekir. Bilindiği üzere ihtiyati haciz de niteliği bakımından ihtiyati tedbir gibi geçici hukuki koruma önlemlerindenir. Belli ve kesin tehlike hallerinde ihtiyati haczi ayakta tutmak İcra İflas Yasasında öngörülen tamamlayıcı merasimin yerine getirilmiş olmasına bağlıdır. Buna göre; İİK’nın “İhtiyati Haczi Tamamlıyan Merasim” başlıklı 264.maddesinin 1., 2. , 3. ve 4. fıkraları uyarınca:”Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz zabıt varakasının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi , itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır. (Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./62. md.) İhtiyati haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur. Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vazgeçerse veya takip talebi kanuni müddetlerin geçmesiyle düşerse veya dava dosyası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde dava yenilenmezse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır ve alakadarlar isterse lazım gelenlere bildirilir. …”TTK’nın “İhtiyati Haczi Tamamlayan İşlemler” başlıklı 1376.maddesi uyarınca:” (1) İcra ve İflas Kanununun 264 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında öngörülen süreler, gemilerin ihtiyati haczinde bir ay olarak uygulanır.” Açıklanan bu hükümlerden gemilerin ihtiyati hacziyle ilgili olarak ihtiyati haczi tamamlayan merasimde sürelerin İİK.nun 264.maddesine nazaran daha uzun tutularak bir ay olarak öngörüldüğü, bunun dışında sair usullerin İcra İflas Yasasında yer alan düzenlemelere tabi bulunduğu anlaşılmaktadır.Bu açıklamalar ışığında somut hadiseye bakıldığında; Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2016 tarih, 2016/443 Değişik iş sayılı kararı ile TTK’nın 1352/1-1 maddesi gereğince Panama Bayraklı … IMO numaralı “…” isimli gemi üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği, bu ihtiyati hacze dayalı olarak Samsun ….İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası ile borçlu gemiye acentesi … Denizcilik aleyhine taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılarak gemi hakkında seferden men kararı uygulanması için talepte bulunulduğu, icra müdürlüğünün 30.03.3016 tarihli kararıyla bu talebi kabul ettiği, TTK.nun 1376.ve İİK.nun 264/1 maddelerine uygun olarak yasal bir aylık sürede esas takibe geçildiği, bu arada borçlunun ihtiyati hacze yaptığı itirazın kararı veren Samsun 3.Asliye Ticaret Mahkemesi kararıyla reddedildiği ve bu kararın istinaf denetiminden geçerek kesinleştiği, hakkında esas takibe geçilen borçlunun itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği ve yine alacaklı vekilinin itirazın tebliğinden itibaren yasal süresi (bir aylık süre dolmadan) içinde Ticaret Mahkemesi nezdinde itirazın iptali davası açtığı buna göre ihtiyati haciz kararından sonra esas takibe geçilmesi ve esas takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açılması hususlarında alacaklı tarafın Türk Ticaret Kanunu ve İcra İflas Yasasının ilgili hükümlerine ve sürelerine uygun olarak harekete geçtiği anlaşılmaktadı. Ancak İtirazın İptali davasına bakan Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi yaptığı yargılama sonunda verdiği kararında “takibin gerçek ya da tüzel kişiye karşı yapılabileceği somut olayda takibin acente sıfatıyla… isimli gemiye … tüzel kişiliği bulunmayan … Denizcilik’e yöneltildiği, takibe itirazı ise .. Denizcilik adına gerçek kişi …’nın yaptığı, bu itirazın takipte taraf olmayan gerçek kişiyi taraf haline getirmeyeceği ve bu durumda geçerli bir takibin ve itirazın varlığından söz edilemeyeceğine göre davacı alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının da bulunmadığı” gerekçesiyle davanın HMK.nun 114/1-h,115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiş ve icra müdürlüğü bu gerekçeyi kullanarak takibin doğru kişiye yöneltilmesi mümkün olduğundan ihtiyati haczin devam ettiği kanaatiyle davacı borçlunun ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar vermiştir. Oysa gelinen aşamada; esas takibe ilişkin taraflarca yapılmış bir şikayetin bulunmadığından incelemenin konusunu yalnızca ihtiyati haczi tamamlayan merasim yönünden şekli gerekliliklerin yerine getirilip getirilmediği, dolayısıyla ihtiyati haczin varlığını sürdürüp sürdürmediği hususları oluşturmaktadır. Uyuşmazlığa bu yönüyle bakıldığında İİK.nun 264/4 maddesinde açıkça alacaklı itirazın iptali davasında veya İİK.nun 264/II-son cümle gereğince açtığı alacak davasında veya borçlunun açtığı borçtan kurtulma davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır düzenlemesi bulunmaktadır. Yasa koyucu haksız çıkma konusunda itirazın iptali kararında alacaklının davasının usulden ya da esastan reddi konusunda bir ayrım yapmamıştır. Somut olayda; itirazın iptali davası açmış bulunan davacı alacaklının davası usulden reddedildiğine göre davasında haklı çıktığından da söz edebilmek mümkün değildir.Bu durumda İİK.nun 264/4.fıkrası hükmüne göre ihtiyati haczin kalktığının/ hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. İhtiyati haczin böyle bir nedenle kalkmış olması esas takibe geçilmiş ve takip kesinleşmiş ise kesinleşen takip nedeniyle konmuş hacizlerin varlığına tesir etmez. İhtiyati haczin hükümden düştüğünü tespit görevi ise taraf başvurusu halinde İcra Müdürlüğünün görevidir. İncelemeye konu olayda borçlu davacının talebi üzerine İcra Müdürlüğünün bu hususu tespitle ilgili kuruma yazacağı müzekkereler ile geminin seferden menini kaldırması gerekirken 12.04.2017 tarihli kararıyla davacının talebinin reddine karar vermesi ve bu işleme karşı yapılan şikayetin de İcra mahkemesince reddi dosya içeriğine ve özetlenen yasa hükümlerine uygun düşmemiştir. Bu itibarla; davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerine yukarıdaki gerekçeyle şikayetin kabulüne ilişkin yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur… ” denilerek gemilerin ihtiyati hacziyle ilgili olarak ihtiyati haczi tamamlayan merasimde sürelerin İcra ve İflas Kanunu’nun 264. maddesine nazaran daha uzun tutularak bir ay olarak öngörüldüğü, bunun dışında sair usullerin İcra ve İflas Kanunu’nda yer alan düzenlemelere tabi bulunduğu anlaşılmaktadır. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 2020/1209 Esas 2021/1594 Karar sayılı ilamında; “… Taraflar arasındaki uyuşmazlık icra takibine ilişkin olarak açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, Bodrum İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/230 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin tebliğ tarihinin 15/03/2016 olarak düzeltilmesine karar verildiği, itiraz dilekçesi ve durma kararının alacaklı vekiline 14/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafça Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/87 Esas sayılı davasında itirazın iptali davasının 1 aylık süreden sonra 10/04/2017 tarihinde açıldığı, bu durumda TTK’nun 1376.maddesinde belirtilen 1 aylık süre içerisinde dava açılmadığı, kabul edilerek davanın süre yönünden reddine karar verilmiş olup, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dava dosyası ekinde gönderilen dosyaların dairemizce incelenmesinde; dava konusu edilen alacağa ilişkin olarak Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/11 D. İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı üzerine başlatılan icra takibinde, borçlu tarafça Bodrum İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/230 Esas sayılı dosyasından ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin açılan davada verilen 30/03/2016 tarihli ara karar ile ihtiyati haczin teminat mektubu üzerine kaydırılmasına, … isimli gemi üzerinden kaldırılmasına karar verildiği, söz konusu dosyadan verilen 26/05/2016 tarihli karar ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 15/03/2016 olarak düzeltilmesine karar verildiği, bunun üzerine icra müdürlüğünce itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itiraz dilekçesi ile durma kararının alacaklı vekiline 14/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafça itirazın iptali davasının 1 aylık süreden sonra 10/04/2017 tarihinde açıldığı, bu durumda İİK’nın 264/2. maddesi ve TTK’nın 1376. maddesinde belirtilen 1 aylık süre içinde dava açılmadığından, ihtiyati hacizin kalktığı anlaşılmıştır. Az yukarıda belirtilen hukuki süreç itibariyle İİK’nın 264/2. maddesi ve TTK’nın 1376. maddesinde belirtilen 1 aylık süre içinde eldeki itirazın iptali davasının açılmamış olması nedeniyle ihtiyati haciz kalkmış ise de ilamsız icra takibi derdest kalmaya devam etmektedir. Bu durumda itirazın iptali davasının İİK 67/1 maddesi uyarınca borçlunun borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı belirlenerek itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta itiraz dilekçesi ile durma kararı alacaklı vekiline 14/07/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, alacaklı tarafça eldeki itirazın iptali davası 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 10/04/2017 tarihinde açılmış olup, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararına ilişkin olarak yasada belirlenen hak düşürücü sürelerin itirazın iptali davasına uygulanması suretiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmesi doğru değildir… ” denilerek İcra ve İflas Kanunu’nun 264. maddesi ile Türk Ticaret Kanunu’nun 1376. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı uygulandıktan sonra icra takibine itiraz edilmesi neticesinde durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğinden itibaren 1 aylık süre içerisinde itirazın iptali davası açılmaması halinde ihtiyati haciz kararının kalkacağı, bu kapsamda itirazın iptali davası açma süresinin ise İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca 1 yıllık süre olduğu ifade edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlıkta davacı taraf, davalıların eylemi neticesinde zarar gördüğünden bahisle önce mahkememizin 2021/70 Değişik İş sayılı dosyasında 01/12/2021 tarihli ihtiyati haciz kararının … IMO numaralı … isimli gemi hakkında verildiği, daha sonra ise bu kararın Tekirdağ İcra Dairesi’nin … İcra sayılı dosyasında uygulandığı, söz konusu bu dosya kapsamında ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçlular tarafından dosyaya sunulan ayrı ayrı itiraz dilekçeleri kapsamında takibin durdurulduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline 20/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, ihtiyati hacze konu olan uyuşmazlık hakkında esas hakkında davanın 25/01/2023 tarihinde açıldığı, daha öncesinde ise arabuluculuk müessesesine başvurulduğu, arabuluculuğun olmadığına dair son tutanağın dosyaya sunulduğu, İcra ve İflas Kanunu’nun 264. maddesi ile Türk Ticaret Kanunu’nun 1376. maddesi uyarınca gemi hakkında ihtiyati haciz kararı verildikten sonra haciz kararının uygulanması neticesinde esas takibe geçildikten sonra ödeme emrine itiraz edilmesi halinde itirazın alacaklı vekiline tebliğ edildikten sonra 1 aylık kesin süre içerisinde alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılması gerektiği, dava konusu uyuşmazlıkta ise ihtiyati hacze konu olan icra dosyasının uygulandığı dosyada itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline tebliğinden itibaren 1 aylık kesin süre içerisinde arabuluculuk yoluna başvurulmadığı ve itirazın iptali davası açılmadığı anlaşıldığından dava konusu uyuşmazlıkta ihtiyati haciz kararının hükümsüz kaldığı anlaşıldığından davalılar vekilinin mahkememizin 14/02/2023 tarihli ihtiyati hacze yönelik aynen devam kararına karşı yapmış olduğu itirazın kabulüne, söz konusu aynen devamına karar verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.”gerekçesi ile, Davalılar vekilinin Mahkememizin 14/02/2023 tarihli ihtiyati hacze yönelik aynen devam kararına karşı yapmış olduğu itirazının kabulü ile, Mahkememizin 2021/70 Değişik İş sayılı dosyasında verilen ve daha sonra 14/02/2023 tarihli ara karar ile aynen devamına karar verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmiş ve ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalılar tarafından; 10/03/2023 tarihli beyan dilekçesi ile görülmekte olan davanın hak düsürücü süre içerisinde ikame edilmediğinden ihtiyati haczin hükümsüz kalması nedeni ile ihtiyati haczin aynen devamına yönelik talebin kabulüne iliskin kararın kaldırılmasını talep edildiğini; mahkemece haksız ve hukuka aykırı olarak 2021/70 Degisik Is sayılı dosyasında verilen ve daha sonra 14/02/2023 tarihli ara karar ile aynen devamına karar verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup, söz konusu ara kararın kaldırılarak davalıların ihtiyati hacze ilişkin olarak yaptıkları itirazın reddine ve ihtiyati haczin devamına karar verilmesini talep ettiklerini, İtirazın iptali davasına konu Tekirdağ İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının … gemisinin müvekkili şirketin kablolarına verdiği hasar nedeniyle doğan zarara ilişkin olduğunu, Müvekkili Şirkete ait, Tekirdağ-Mürefte/Çanakkale-Mahmudiye arasında serili bulunan … Fiber Optik Kablo sisteminin 29.11.2021 tarihi saat 10:18 civarında hasarlandığını; yapılan incelemede hasarın Mürefte santralinin 17,3 km yakınlarında Tekirdağ/Şarköy açıklarında meydana geldiğinin anlaşıldığını; meydana gelen hasara ilişkin Kıyı emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen raporda; hasara neden olan geminin adının … , bayrağının PANAMA ,…, işaretinin … olduğu, söz konusu geminin Şevketiye No:.. demir yerinde bulunan gemi demirini alma operasyonu sırasında demirini alamayarak taradığını ve demirinin su altı kablosuna takıldığını bildirdiklerini, … gemisinin arızanın meydana geldiği tarih ve saatte hasar mahallinde olduğu ve söz konusu hasarın anılan gemi tarafından gerçekleştirilmesi üzerine bahse konu deniz alacağının teminat altına alınması için, geminin ihtiyati haczine karar verilmesi talebi ile 30.11.2021 tarihinde Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/70 D.iş sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 01.12.2021 tarih ve 2021/68 Karar numaralı karar ile müvekkili şirket lehine ilgili gemi üzerinde ihtiyati haciz kararı verilmiş olduğunu, gerekçeli kararın da dosyada mübrez olduğunu, İş bu kararın süresi içerisinde icra takibine konu edilmesiyle birlikte Tekirdağ İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden verilen kararla 02/12/2021 tarihinde hasar müsebbibi m/v … gemisinin Türk Boğazlarında uygulanmak üzere seferden men edildiğini; borçlular vekilince dosyaya teminat mektubu yatırıldığını ve ihtiyati haczin gemi üzerinden teminat üzerine kaydırılmasına karar verildiğini; ihtiyati haciz kararının ön gördüğü 350.000 Euro alacak teminatının icra dosyasındaki banka teminat mektubu olarak yatırıldığını, Boçlular aleyhine başlatılan icra takibine borçlular tarafından itiraz edildiğini, yapılan itiraz üzerine icra takibinin durduğunu; itirazın iptalini ve takibin devamını teminen 28.11.2022 tarihinde dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup, dava şartı olan arabuluculuk sürecinde arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımının duracağını ve hak düşürücü sürenin işlemeyeceğini, Davalıların 13.12.2021 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduklarını; İcra ve İflas Kanunu m.67’de alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde itirazın iptali davası açması gerektiğini; Tekirdağ İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu alacaklarının konusunun dava ticari dava niteliğinde olup, Türk Ticaret Kanunun m.5/A hükmüne göre, ticari davalardan, konusu; paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğunu; dava şartı arabuluculuk sürecinde arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımının duracağını ve hak düşürücü sürenin işlemeyeceğini, (6325 sayılı HUAK md. 18/A-15). Kanunun amir hükmü gereğince dava açılmadan önce vaki itirazın iptalini teminen tüm borçlular aleyhine 28.11.2022 tarihinde Tekirdağ Arabuluculuk bürosuna ekli başvuru formu ile zorunlu arabuluculuk yoluna başvuru yapılmış olup, arabuluculuk başvurusu yapılması ile 28.11.2022 tarihinde dava açma süresinin durduğunu; Arabuluculuk Başvuru Formu’nun dosyada mübrez olduğunu, Arabuluculuk başvuruları üzerine Tekirdağ Arabuluculuk Bürosunun Büro Dosya Numarası: …, Arabuluculuk Numarası: … olan dosyanın oluşturulduğunu ve arabuluculuk sürecinin başladığını, İlk toplantının 26.12.2022 tarihinde yapılmış olup, müzekkerenin devamına karar verilerek toplantının 12.01.2023 tarihine ertelendiğini; 26.12.2022 tarihli ilk toplantı tutanağının dosyada mübrez olduğunu, 12.01.2023 tarihinde yapılan ikinci toplantıda ise yine müzakerelerin devamına karar verilerek toplantının 20.01.2023 tarihine ertelendiğini; 12.01.2023 tarihli ikinci toplantı tutanağının dosyada mübrez olduğunu, 20.01.2023 tarihinde yapılan üçüncü toplantıda ise anlaşmanın sağlanamamış olup, ANLAŞMAMA tutanağının tanzim edildiğini; 20.01.2023 tarihli anlaşmama tutanağının dosyada mübrez olduğunu, 20.01.2023 tarihinde düzenlenen ANLAŞMAMA TUTANAĞI üzerine 25.01.2023 tarihinde Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/71 Esas sayılı dosyası üzerinden vaki itirazın iptalini ve esasa dair verilecek karar kesinleşinceye kadar ihtiyati haczin devamına karar verilmesi talebi ile itirazın iptali davası açıldığını, Ayrıntılı olarak sürelerin aşağıda arz edildiğini, -13.12.2021 tarihinde itiraz edildiğini, -20.01.2022 itirazın tebliğ edildiğini,-28.11.2022 Arabuluculuk yoluna başvuru yapıldığını, (1 yıllık dava açma süresinin durduğunu)-20.01.2023 Arabuluculuk anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, (Duran sürenin kaldığı yerden tekrar işlemeye başladığını) -25.01.2023 Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/71 Esas sayılı dosyasının dava ikame edildiğini, Davalı tarafın haczin düştüğü iddiasının kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, “Madde 264 – (Değişik: 18/2/1965-538/104 md.) Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır. “Kanun maddesinde açıkça yer aldığını; kanun koyucunun alacaklıya seçenek sunduğunu; alacaklının dilerse icra hukuk mahkemesininde itirazın kaldırılmasını isteyebilmekte olduğunu, isterse genel hükümler çerçevesinde 1 yıllık süre içinde itirazın iptali davası açabilmekte olduğunu; alacaklı tarafından mahkemede itirazın iptali davası açılması durumunda ihtiyati haczin davanın sonuna kadar devam etmekte olduğunu, Yani davalının iddiasının aksine 7 gün veya 1 ay içerisinde dava açma mecburiyeti bulunmadığını, genel hükümler çerçevesinde 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali davası açılması gerektiğini; taraflarınca da süresi içinde Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/71 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/71 esas sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali ile ihtiyati haczin devamı talebiyle ikame edilen davada mahkemece ihtiyati haczin devamına karar verildiğini, Davalının itirazı üzerine duran icra takibine devam edebilmek için itirazın iptali davası açılması, bu davanın açılması için de zorunlu olan arabuluculuk yoluna başvurulması gerekmekte olduğunu; kanunda belirtilen süreler içerisinde arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk süreci boyunca dava açma süresinin durduğunu, son tutanğın düzenlenmesiyle de yine dava açma süresi içinde itirazın iptali davası açıldığını; itirazın iptali ve ihtiyati haczin devamı talepli olarak açılan Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/71 Esas sayılı dosyasında verilen; 14.02.2023 tarihli ara karar ile; “Tüm dosya ve dosya içinde mevcut Mahkememizin 2021/70 Degisik is sayılı sayılı dosyasının incelenmesinde; Mahkememizin 2021/70 Degisik Is Esas, 2021/68 Degisik Is Karar sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararı uyarınca ve karar geregince infaz edilip daha sonra Tekirdag Icra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/578 Esas 2021/567 Karar sayılı dava dosyasında gemi üzerindeki haczin teminat üzerine kaydırılmasına iliskin karar dogrultusunda teminatın üzerindeki ihtiyati haczin talep eden vekili tarafından süresinde Mahkememizin isbu dava dosyasında esas davanın açıldıgı anlasıldıgından davacı vekilinin talebinin kabulü ile Mahkememizin 2021/71 Degisik Is sayılı dosyasından verilen ve daha sonra Tekirdag Icra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/578 Esas 2021/567 Karar sayılı kararı ile teminat üzerine kaydırılan ihtiyati haciz kararının devamına karar verilerek asagıdaki sekilde karar verilmiştir.” gerekçesi ile, “Davacı vekilinin talebinin KABULÜNE, Mahkememizin 2021/70 Degisik is sayılı dosyasından verilen ” Talep edenin talebinin KABULÜ ILE, 350.000,00 EURO alacak ile sınırlı olmak üzere Panama bayraklı … numaralı … isimli geminin IHTIYATEN HACZINE,” iliskin verilen 01/12/2021 tarihinde verilen ve daha sonra Tekirdag Icra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/578 Esas 2021/567 Karar sayılı kararı ile teminatm üzerine kaydırılan ihtiyati haciz kararının AYNEN DEVAMINA “ karar verildiğini, Bir anlamda esas dava sırasında verilmiş bulunan bir ihtiyati haciz kararının da bulunmakta olduğunu; bu nedenle bu ihtiyati haciz kararının dava sonuna kadar devam etmesi gerekmektiğini, İş bu hususun da istinaf sebebi olup, kararın bu nedenle de kaldırılması gerektiğini; 180 yıllık kamusal bir geçmişe sahip olan müvekkili Şirketin, elektronik haberleşme hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla kurulmuş olup, günümüzde hisselerinin %25’i T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığına, %60’ı … Fonuna ait olmakla hâlihazırda müvekkili Şirketin hisselerinin kamu payının %85 olduğunu, Davalı/borçlunun yabancı şirket olup, alacağımızın teminat altına alınması için Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinden geminin ihtiyati haczi talep edildiğini ve mahkemece de bu taleplerini kabulüne karar verildiğini, borçlular vekilince dosyaya teminat mektubu yatırıldığını ve ihtiyati haczin gemi üzerinden teminat üzerine kaydırılmasına karar verdiğini ancak davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı gerekçelerle dosyaya sunduğu teminat mektubunu iade almaya ve kamu alacağı niteliğindeki alacaklarının tahsilini imkansız hale getirmeye ve kamu zararına sebebiyet vermeye çalışmakta olduğunu; iş bu hususu hassaten Dairemizin dikkatine arz etmek istediklerini, İleri sürerek, yukarıda arz edilen ve resen tespit olunacak nedenlerle; Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/71 E. Sayılı dosyasından verilen 18.07.2023 tarihli ara kararın kaldırılarak, davalıların ihtiyati hacze ilişkin olarak yaptıkları itirazın reddine ve ihtiyati haczin devamına karar verilmesi ile, karar kesinleşene kadar teminat mektubun iade edilmemesine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; Mahkemece verilen ihtiyati haciz ve devamı kararının itiraz üzerine kaldırılmasına ilişkin kararın kaldırılması ve ihtiyati haczin devamına karar verilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece ihtiyati haciz ve devamı kararının itiraz üzerine kaldırılmasına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Somut talepte; davacı tarafından Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/70 değişik iş sayılı dosyasından ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2021 tarih, 2021/70 değişik iş esas ve 2021/68 değişik iş karar sayılı kararı ile ihtiyati haczin talebinin kabulüne ve geminin ihtiyati haczine karar verildiği, karara karşı davalı … donatanı … Ltd vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine Mahkemece 18/01/2022 tarihli ek kararı ile itirazın reddine karar verildiği, davalı … donatanı … Ltd vekili tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2022/884 Esas 2022/997 Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ve ek kararının 30/06/2022 tarihinde kesinleştiği, Tekirdağ İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/578 Esas sayılı dosyasında gemi üzerindeki ihtiyati haczin teminat üzerine kaydırılmasına karar verildiği, davacı vekili tarafından değişik iş kararı ile ihtiyati haciz kararı aldıktan sonra esas hakkındaki iş bu itirazın iptali davasının açılması üzerine davacı vekilinin talebi dikkate alınarak Mahkemece 14/02/2023 tarihli ara kararı ile Mahkeme’nin 2021/70 Değişik İş sayılı dosyasından 01/12/2021 tarihinde verilen ve daha sonra Tekirdağ İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/578 Esas 2021/567 Karar sayılı kararı ile teminat üzerine kaydırılan ihtiyati haciz kararının aynen devamına karar verildiği, değişik iş dosyasında verilen ihtiyati haczin devamı olan iş bu karara karşı davalılar vekili tarafından itiraz edilerek kararın kaldırılması talep edildiği ve Mahkeme’nin 18/07/2023 tarihli ara kararı ile; Mahkeme’nin 2021/70 Değişik İş sayılı dosyasında verilen ve daha sonra 14/02/2023 tarihli ara karar ile aynen devamına karar verilen ihtiyati haciz kararının İİK’nın 264/2 maddesi ve TTK’nın 1376 maddesi uyarınca süresinde itirazın iptali davası açılmadığı gerekçesi ile hükümsüz kalan ihtiyati haczin ve devamı kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İİK’nın 264. maddesinde; ” Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz zabıt varakasının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden *1* itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi *1* , itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır. (Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./62. md.) İhtiyati haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur. Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vazgeçerse veya takip talebi kanuni müddetlerin geçmesiyle düşerse veya dava dosyası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde dava yenilenmezse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır ve alakadarlar isterse lazım gelenlere bildirilir.Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince *1* kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze inkılabeder.” hükmü, TTK’nın 1376/1. Maddesinde; “İcra ve İflas Kanununun 264 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında öngörülen süreler, gemilerin ihtiyati haczinde bir ay olarak uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir. Somut talep ve yukarıda belirtilen yasal mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacaklı vekilinin talebi üzerine Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2021 tarih, 2021/70 değişik iş esas ve 2021/68 değişik iş karar sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı verildiği, söz konusu kararın alacaklı tarafından 02/12/2021 tarihinde Tekirdağ İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyası üzerinde yasal süresinde infaza konulduğu, icra dosyasında davalı borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği ve davalı borçlular tarafından ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına ve itirazların alacaklı vekiline tebliğe çıkarıldığı, ödeme emrine itirazların alacaklı vekiline 20/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekili tarafından itirazın iptali davası açılması için 28/11/2022 tarihinde arabuluculuk dava şartı yoluna başvurulduğu ve tarafların arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları üzerine davacı tarafından 25/01/2023 tarihinde iş bu itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından İİK’nın 264/2 ve TTK’nın 1376/1 maddesi uyarınca 1 aylık yasal süreden sonra arabuluculuk dava şartı yoluna başvurulmuş ve dava açılmıştır. Bu sebeple Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı İİK’nın 264/4 maddesi uyarınca hükümsüz kalmıştır. İhtiyati haciz kararı hükümsüz kaldığından devamına karar verilmesi de mümkün değildir. Bu hususlar dikkate alınarak Mahkemece ihtiyati haciz ve devamı kararının kaldırılmasına karar verilmesi yerindedir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde belirttiği İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre itirazın iptali davası açılmasına ilişkin hak düşürücü süre olup, ihtiyati haciz merasiminin tamamlanmasına ilişkin süre değildir. Böylelikle davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı, davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılmış olduğundan başkaca harç tahsiline yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı bulunması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/11/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.