Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1863 E. 2023/1602 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1863 Esas
KARAR NO: 2023/1602 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/210 D. İş – 2023/213 Karar
TARİHİ: 17/08/2023 (Ek Karar)
TALEP: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesi ile; alacağını alabilmesi için borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi’nin 26/07/2023 tarih ve 2023/210 D.İş – 2023/213 Karar sayılı kararı ile; “1-TALEBİN KABULÜNE, 2-İİK’nın 257/1 maddesi gereğince alacaklının, 260.000,00.-TL alacağının alınabilmesini sağlamak için borçlunun borca yetecek miktardaki menkul, gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE, 3-Borçlu ile 3. kişilerin uğrayabilecekleri zararı karşılamak üzere taktiren alacağın % 15 oranında HMK’nun 87. maddesinde yazılı türden teminat alınmasına, 4-Teminat olarak 39.000,00.-TL teminat ödendiğinde kararın yerine getirilmesi için karar suretinin Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına gönderilmesine”, karar verilmiş ve verilen karara karşı borçlu vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesi ile; davalı … tarafından müvekkili aleyhine Bakırköy … İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinin dayanağı olan belgenin daha evvel aynı alacaklının İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında yer alan takibe dayanak belge olduğunu, bu belgeye karşı müvekkili tarafından açılan davada İstanbul 6. İcra Mahkemesi’nin 2020/691 Esas ve 2020/961 Karar sayılı kararı ile belgenin düzenleme yerinin olmaması sebebiyle kambiyo senedi vasfını haiz olmadığı gerekçesiyle iptal edildiğini, ihtiyati haciz talep edenin ardından bu belgeyi icra dairesinden alarak arka sayfasında İstanbul … İcra Dairesi’nin kaşesi bulunan senedin düzenleme yerini “Üsküdar” olarak doldurduğunu, kambiyo vasfı olmayan belgeye suç işlemek kaydıyla senet vasfı kazandırdığını ve Bakırköy … İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus haczi yoluyla takip başlattığını, bu takibe karşı yapılan şikayet sonucunda bu takibin de iptal edildiğini, ayrıca sahtecilik nedeniyle taraflarınca Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, takipsizlik kararı verilmesi üzerine taraflarınca kanun yararına bozma başvurusu yapıldığını ve henüz karar verilmediğini, ardından Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde menfi tespit davası ikame edildiğini, mahkemenin davanın reddine karar verdiğini ancak kararın henüz kesinleşmediğini, iş bu dava devam ederken huzurdaki belgenin 3 yıllık kambiyo zamanaşımı nedeniyle kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, zaman aşımına uğramış bonoların delil niteliğini kaybettiğini, işbu sebeple de söz konusu 17.08.2019 vadeli bononun, kambiyo senedi niteliğini kaybettiğini, işbu zaman aşımına uğramış bonoya istinaden ihtiyati haciz kararı verildiğini, zaman aşımına uğrayan bir bononun da delil olarak kabul edilemeyeceği hususu göz önünde bulundurulduğunda, hem eksik bir borca yönelik olarak hem de hiçbir delil olmaksızın verilen 26.07.2023 tarihli ihtiyati haciz kararının hukuka aykırı olduğunu, kaldırılması gerektiğini, ihtiyati haciz talep edenin, kambiyo vasfını yitiren bu belge ile Bakırköy … İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattığını, bu takibe itirazları sonucu takibin durdurulduğunu, akabinde itirazın kaldırılması davası açıldığını ve derdest olduğunu, ihtiyati haciz talep edenin takibin durmasından sonra Mahkemeye başvurarak ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu ancak bu talepte bulunurken senedin kambiyo senedi vasfını yitirdiği hususunun Mahkemece göz ardı edildiğini, derdest menfi tespit davasının varlığından söz edilmediğini, soruşturma dosyasından bahsedilmediğini ve Mahkemenin yanıltıldığını, ihtiyati haciz kararının Bakırköy … İcra Dairesi’ne sunulmak suretiyle tatbik edildiğini, eczacı olan müvekkilinin ticari hayatının iş bu takip dosyasında yer alan hacizler nedeniyle sekteye uğradığını beyanla açıkladıkları nedenler ve Mahkemece re’sen tetkik edilecek sebepler muvacehesinde, ihtiyati haciz kararının itirazları doğrultusunda duruşma açılmaksızın kaldırılmasına karar verilmesini, duruşma açılmasına karar verilmesi halinde ihtiyati haciz kararının tedbiren kaldırılması kararı verilmesini, neticeten ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin ihtiyati haciz talep edene tahmilini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi’nin 17/08/2023 tarih ve 2023/210 D.İş 2023/213 Karar sayılı ek kararında; “Mahkememiz’in 26/07/2023 tarihli 2023/210 Değişik İş – 2023/213 Karar Sayılı kararı ile ihtiyati haciz talep eden vekilinin talebinin kabulü ile İİK’nin 257/1 maddesi uyarınca alacaklının 260.000,00-TL alacağının alınabilmesini sağlamak için borçlunun borca yetecek miktardaki menkul, gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiş, ihtiyati haciz kararına borçlu vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine 2004 Sayılı İİK’nun 265/4 maddesi uyarınca itirazın duruşmalı olarak incelenmesine karar verilmiş ve duruşma açılmıştır. … 2004 sayılı İİK’nun 265. maddesi uyarınca “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. ” düzenlemesi mevcut olup ihtiyati haciz kararına itiraz sebepleri; mahkemenin yetkisi, teminat, ihtiyati haczin dayandığı sebepler olarak sınırlı şekilde sayılmıştır. Mahkememizden verilen kıymetli evraka dayalı ihtiyati haciz talebinin kabulüne karşı süresi içerisinde karşı tarafça İİK 265/1 maddesi uyarınca ihtiyati haczin dayandığı sebeplere yönelik itirazının bulunduğu, itiraz dilekçesi doğrultusunda İstanbul … İcra Dairesi … Esas sayılı icra dosyasının sistemden çıkartıldığı ve incelenmesinde, İstanbul 6. İcra Mahkemesi’nin 2020/691 Esas 2020/961 Karar sayılı ilamı ile belgenin düzenleme yerinin olmaması sebebiyle kambiyo vasfına haiz olmadığı gerekçesiyle iptal edildiği; Bakırköy … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı ancak bu takibe karşı yapılan şikayet sonucu Bakırköy 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/166 Esas 2022/244 Karar sayılı ilamı ile takibin iptal edildiği; Bakırköy … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından ilamsız takip başlatıldığı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu ve Bakırköy 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2023/428 Esas sayılı dosyası ile itirazların kaldırılması davasının derdest olduğu anlaşılmıştır. Bakırköy 7 ATM 2022/357 Esas sayılı menfi tespit dava dosyasının sistemden kontrol edildiği, henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Mahkememizin 2023/210 Değişik İş sayılı kararı ile dava konusu bono aslına dayalı olarak ihtiyati haciz talep eden alacaklı lehine ve borçlu aleyhine alacağın alınabilmesi için ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Dava konusu bono aslı incelendiğinde; 05/09/2015 düzenleme tarihli, 17/08/2019 vade tarihli, 10.000,00-USD bedelli olduğu, borçlunun …,lehdar cirantanın … olduğu ,hamilin … olduğu düzenleme yerinin Üsküdar olarak belirtildiği anlaşılmıştır. Aleyhine ihtiyati haciz verilen borçlu vekili tarafından talebe konu bononun kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı, düzenleme yerinde tahrifat yapıldığı, zaman aşımı itirazlarını sunduğu anlaşılmıştır. Söz konusu icra dosyaları ve senet üzerinde yapılan incelemede ,senetteki tahrifat iddiasına yönelik taraflar arasındaki yargılama aşamalarına ilişkin hukuki ve cezai hali hazırda kesin hüküm bulunmadığı,söz konusu senet,açılan icra takipleri,hukuki ve cezai davalar bir bütün olarak değerlendirilip, senedin hukuki niteliği ,zaman aşımına uğrayıp uğramadığı yargılama sonucu anlaşılacağından,alacaklının alacak talebinin bu aşamada yaklaşık olarak ispatına yönelik yeterli delil bulunmadığı ,ihtiyati hacze karar verilirken tarafların menfaat dengesinin gözetilmesi gerektiği bu hali ile; Açıklanan nedenlerle aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen borçlu vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazlarının yerinde olduğu anlaşılmakla itirazının kabulü ile 26/07/2023 tarih, 2023/210 Değişik İş – 2023/213 Karar sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. “gerekçesi ile itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve verilen karara karşı ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf dilekçesi ile; taleplerine dayanak menfi tespit talebinin reddi kararının tek başına yaklaşık ispat şartını sağladığını, Yerel mahkeme dosyasına mübrez talep dilekçesi ve ekleri incelendiğinde; karşı tarafın daha önce aynı senetten kaynaklanan bir borcunun bulunmadığı gerekçesi ile müvekkiline karşı menfi tespit davası açmış olduğunun görüleceğini, borçlunun bu davasının Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/07/2023 tarih ve 2022/357 Esas ve 2023/775 sayılı kararı ile reddedildiğini ve mahkemece borçlunun müvekkiline borçlu olduğuna karar verildiğini, bu kararı Yerel mahkemenin de takdirine sunmalarına rağmen, Yerel mahkemenin “senetteki tahrifat iddiasına yönelik taraflar arasındaki yargılama aşamalarına ilişkin hukuki ve cezai hali hazırda kesin hüküm bulunmadığı” gerekçesi ile, menfi tespitin reddine ilişkin Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi kararını yok saydığını; Menfi tespit talebinin esasını incelemekle görevli mahkemenin ihtiyati haciz talebine konu olan bonodan dolayı senede karşı senet gösterme zorunluluğunun devreye girdiğini, davacının iddialarına dayanak delil getiremediği gerekçesi ile müvekkilinin alacaklı olduğuna karar verdiğini, görevli ve yetkili mahkemenin şekli gerçeğin oluştuğu yönündeki tespitlerini yaklaşık ispat dahi saymayan Yerel mahkeme kararının kabul edilecek yanı olmadığını, Yerel mahkemenin gerekçesinde kesinleşmeyen menfi tespit ilamının yanında kesinleşmeyen cezai bir süreçten de söz ettiğini, ancak bu tespit gerçek duruma aykırı olup, itiraz edenin dilekçesini tartmadan, her şeyiyle gerçek saymasının bir sonucu olarak ortaya çıktığını, 16/08/2023 tarihinde mahkemeye sundukları beyan dilekçesi incelendiğinde karşı tarafın senette tahrifata ilişkin şikayetlerini ele alan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2022/41645 Soruşturma sayılı dosyası üzerinden takipsizlik kararı vermiş olduğunun, bu karara yapılan itirazın ise, Bakırköy 6. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2022/4507 D.iş sayılı dosyası üzerinden reddedilerek kesinleştiğinin, bu yönü ile Yerel mahkemenin kesinleşmediğini iddia ettiği cezai sürecin aslında kesinleştiğinin görüleceğini, alacağın zamanaşımına uğramamış olduğunun daha ilk bakışta anlaşıldığını, Yerel mahkeme kararının gerekçesinde “senedin hukuki niteliği, zaman aşımına uğrayıp uğramadığı yargılama sonucu anlaşılacağından” şeklindeki ibarenin yer aldığını; TBK m. 154/2 uyarınca senedin zamanaşımının çok defa kesilmiş olduğu görülmekte olduğundan Mahkemenin itiraz edenin zamanaşımı iddialarını ciddiye alması ve yargılamayı gerektirdiği yönünde bir tespitte bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, borçlunun itiraz dilekçesi ve ekleri incelendiğinde dahi; aynı senedin daha önce Bakırköy …İcra Dairesinin … sayılı dosyası, İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına konu edilerek her seferinde zamanaşımının kesilmiş olduğunun, ardından hala kanun yolu aşamasında olan Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde menfi tespit davasında taraflarınca öne sürülerek tekrar zamanaşımının kesildiğinin ve en son Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu edildiğinin görüleceğini, tüm bunların yanında müvekkilinin yıllardır bahse konu senedin tahsili için hukukun tanıdığı tüm imkanları kullanmakta olduğunu, buna rağmen imzası hiçbir aşamada inkar edilemeyen senetten doğan alacağını tahsil edemediği de anlaşılacağından zamanaşımı olabileceği yönündeki gerekçenin de hukuka aykırı olduğunu; Yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, Yerel mahkemenin “yaklaşık ispatın oluşmadığı” ve ” senedin zamanaşımına uğramış olabileceği” şeklindeki gerekçelerini açık bir şekilde çürütmüş olduklarından müvekkilinin yetkili hamili olduğu 17/08/2019 vade, 05/09/2015 düzenleme tarihli ve 10.000 dolar bedelli bonodan doğan alacağını menfi tespitin reddi kararı, bono aslı, borçlunun tahrifat şikayeti üzerine verilen CBS takipsizlik kararı ve bu karara itiraz üzerine verilen SCH takipsizliğin reddi kararları ile ispatladıkları görülmekte olduğundan bahisle yaklaşık ispat şartını da sağladıklarının kabulü gerektiğini, ayrıca rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para alacağı olan alacakları için İİK m. 257’nin aradığı diğer şartların da gerçekleştiğini beyanla Yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasını, ihtiyati haciz talebinin kabulünü talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; senede dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, Mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, karara karşı ileri sürülen itiraz ise yukarıda belirtilen gerekçelerle kabul edilmiş, talep eden vekilince, itirazın kabulüne dair ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK’nın 257/1. maddesi uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258. maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür. İİK’nın 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder. Somut dosyada; talebe dayanak senet ile ilgili olarak açılan menfi tespit davasının reddine dair karar, karşı tarafça senetle ilgili olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan şikayet üzerine açılan 2022/41645 soruşturma sayılı dosyada verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair 19.12.2022 tarihli karar ve daha önce İcra Hukuk Mahkemeleri tarafından verilen kararların takiplerin iptaline yönelik olmaları ile karşı tarafın senette yer alan imza ve borç miktarı yönünden bir sahtelik iddiasının da bulunmadığı hususu bir arada değerlendirildiğinde, talep eden tarafça vadesi gelmiş alacağın yaklaşık olarak ispat edildiği ve Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının yerinde olduğu, bu nedenle karşı tarafça yapılan itirazın reddine karar verilmesi gerekirken alacağın varlığının yargılamaya muhtaç olduğundan bahisle itirazın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır. Talep eden vekilinin istinaf başvurusu haklıdır. Açıklanan nedenlerle, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin ek kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep eden alacaklının istinaf talebinin KABULÜ ile; Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/08/2023 tarih ve 2023/210 D. İş 2023/213 Karar sayılı Ek Kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce itiraza yönelik olarak yeniden hüküm kurularak; 2-İhtiyati hacze itiraz edenin Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/07/2023 tarih ve 2023/210 D.İş – 2023/213 Karar sayılı ihtiyati haciz kararına yönelik İTİRAZININ REDDİNE, 3-İtiraz eden borçlunun itirazı reddedilip ilk derece mahkemesi tarafından verilen 26/07/2023 tarihli ihtiyati haciz kararı aynen geçerliliğini koruduğundan, yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına,
İLK DERECE YÖNÜNDEN: 4-Yasa gereği ihtiyati hacze itiraz yönünden harç alınmasına yer olmadığına, 5-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-İhtiyati haciz talep eden vekille temsil edildiğinden dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin ihtiyati hacze itiraz edenden alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının ihtiyati haciz talep edene iadesine, 8-İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 738,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının ihtiyati hacze itiraz edenden alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine, 9-Bakiye gider avansı var ise talep halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine, 10-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, 11-Dava dosyası dairemize UYAP sistemi üzerinden elektronik dosya olarak gönderildiğinden, dairemiz kararının da UYAP sistemi üzerinden ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/10/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.