Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/184 E. 2023/177 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/184 Esas
KARAR NO: 2023/177 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/955 Esas (Derdest Dava Dosyası)
TARİHİ: 10/01/2023
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava konusu … Bankası Pınarhisar Şubesi muhataplı 1.000.000 TL bedelli, … numaralı, 25/02/2023 ibraz tarihli çekin müvekkili tarafından keşide edilerek davalıya verildiğini, davalı nezdinde iken kaybolduğunu, davalı tarafından çekin iptali için dava açıldığını, daha sonra davalıya 1.000.000 TL bedelli, … numaralı, 25/02/2023 ibraz tarihli çekin keşide edilerek verildiğini beyanla 1.000.000 TL bedelli, … numaralı çek nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve çekin icra takibine konu edilmemesi için makul bir teminat karşılığı İİK.72/2 gereği ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesinin 20/12/2022 tarih ve 2022/955 Esas sayılı Ara Kararı ile; “Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; dava tarihi ve işbu ara karar tarihinde takip konusu yapılmamış olmak ve yalnızca davalı yönünden sonuç doğurmak üzere tedbiren icra takibine konu edilmemesine, … Bankası Pınarhisar Şubesi muhataplı … seri numaralı 25/02/2023 ibraz tarihli 1.000.000,00 TL çekin icra takibine konu edilmemesine, Çekin bedeli olan 1.000.000,00 TL üzerinden %20 i olan 200.000‬ TL nakit veya bu miktarda süresiz koşulsuz kesin banka teminat mektubunun güvence olarak alınmasına,” karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili 03/01/2023 tarihli dilekçesi ile; … Bankası Pınarhisar Şubesi’ne ait 1.000.000 TL bedelli, … nolu, 25/02/2023 ibraz tarihli çekin, üçüncü kişiler yönünden de sonuç doğurmak üzere icra takibine konu edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesinin 10/01/2023 tarih ve 2022/955 Esas sayılı ara kararında;”Davacı vekilinin talebi ile ilgili yapılan incelemede; dosya hakkında verilebilecek hükmün yalnızca dosyanın tarafları hakkında sonuç doğurabileceği, buradan hareketle yargılama sırasında oluşturulan ara kararların yalnızca dosyanın tarafları yönünden sonuç doğurabileceği, dosyada taraf olmayan kişiler hakkında sonuç doğuracak şekilde tedbir kararı verilemeyeceğinden işbu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile, davacı vekilinin talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili 03.01.2023 tarihli istinaf dilekçesi ile; Mahkemenizin 2022/955E numaralı dosyasına ilişkin 20.12.2022 tarihli ara karar ile davalı yönünden sonuç doğurmak üzere, uyuşmazlık konusu çekin icra takibine konu edilmemesi yönünden tedbir kararı verildiğini, her ne kadar yerel mahkeme tarafından, davalı yönünden sonuç doğurmak üzere ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş ise de, talebin uyuşmazlık konusu çeke ilişkin olarak icra takibinin önlenmesine yönelik olduğunu, müvekkili tarafından, ticari ilişki kapsamında cari hesaba istinaden, davalıya uyuşmazlık konusu 25.02.2023 tarih ve … sayılı çekin keşide edildiğini ancak bu çekin davalı şirket nezdinde iken kaybolduğunu, davalı şirketin söz konusu çeke ilişkin zayi sebebiyle çek iptali davası açtığını, müvekkili şirketin, davalı şirkete aradaki ticari ilişki çerçevesinde borcu bulunmadığını ancak, uyuşmazlık konusu çekin kötüniyetli üçüncü kişiler tarafından ele geçirilmesi ve ihtiyati haciz veya takip konusu yapılmasının mümkün olduğunu, hali hazırda açılmış bir icra takibi de söz konusu olmadığından huzurdaki dava kapsamında 72/2 gereği ihtiyati tedbir kararı verilmesi halinde, bu haksız ve hukuksuz müstakbel durumun önüne geçilebileceğini, her ne kadar davalı şirket yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de, davalı şirket tarafından zayi sebebiyle çek iptal davası ikame edilmiş olup, davalı şirket tarafından başlatılacak takipten de ziyade, uyuşmazlık konusu çekin dayanak yapıldığı, kötüniyetli üçüncü kişiler yönünden başlatılacak icra takiplerinin de tedbiren önlenmesinin çok büyük önem arz ettiğini beyanla çekin üçüncü kişilerce de icra takibine konu edilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili 24.01.2023 tarihli istinaf dilekçesi ile; İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/955E numaralı dosyasına ilişkin 11.01.2023 tarihli ara karar ile dava konusu çeke ilişkin üçüncü kişileri de bağlayacak şekilde tedbir kararı verilmesi taleplerinin reddedildiğini, müvekkili tarafından, ticari ilişki kapsamında cari hesaba istinaden, davalıya uyuşmazlık konusu 25.02.2023 tarih ve … sayılı çekin keşide edildiğini, bu çekin davalı şirket rızası hilafına elinden çıktığını, davalı şirketin söz konusu çeke ilişkin dava dilekçesinde değindikleri üzere zayi sebebiyle çek iptali için davayı ikame ettiğini, davacı müvekkili şirketin, davalı şirkete aradaki ticari ilişki çerçevesinde borcu bulunmadığını, uyuşmazlık konusu çekin kötüniyetli üçüncü kişiler tarafından ele geçirilmesi halinde ihtiyati haciz veya takip konusu yapılmasının mümkün olduğunu, hali hazırda açılmış bir icra takibi de söz konusu olmadığından huzurdaki dava kapsamında 72/2 gereği ihtiyati tedbir kararı verilmesi halinde, bu haksız ve hukuksuz müstakbel durumun önüne geçilebileceğini, her ne kadar davalı şirket yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de, davalı şirket tarafından zayi sebebiyle çek iptal davası ikame edilmiş olup, davalı şirket tarafından başlatılacak takipten de ziyade, uyuşmazlık konusu çekin dayanak yapıldığı, kötüniyetli üçüncü kişiler yönünden başlatılacak icra takiplerinin de tedbiren önlenmesinin çok büyük önem arz ettiğini beyanla yerel mahkemenin 10/01/2023 tarihli ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talepli davada, çekin davalı tarafından icra takibine konu edilmemesine yönelik olarak verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine verilen red kararının kaldırılmasına ilişkindir. Yerel mahkemece, dava konusu … Bankası Pınarhisar Şubesi’ne ait 1.000.000 TL bedelli, … numaralı, 25/02/2023 ibraz tarihli çekin davalı tarafından icra takibine konu edilmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmiş, davacı tarafından söz konusu karara 03.01.2023 tarihli dilekçe ile itiraz edilerek tedbirin üçüncü kişileri de kapsar şekilde verilmesi talep edilmiş, aynı zamanda ihtiyati tedbir kararına karşı 03.01.3023 tarihli istinaf dilekçesi sunulmuş, Mahkemece 10.01.2023 tarihli ara karar ile itirazın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacının 03.01.2023 tarihli istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Mahkemece verilen 20.12.2022 tarihli ara karar HMK’nın 394. maddesi uyarınca itiraz yoluna tabi olup, istinaf yolu açık olmadığından HMK’nın 341. maddesi uyarınca istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.Davacının 24.01.2023 tarihli istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389/1. madde hükmü uyarınca; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İİK’nın 72/2. madde hükmü uyarınca; icra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. Davanın tarafı olmayan 3. kişiler aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün değildir. Öyleki HMK’nın ihtiyati tedbire itirazı düzenleyen 394/3. maddesinde; ihtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişilerin de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilecekleri düzenlenmek suretiyle, uyuşmazlığın tarafı olmayan üçüncü kişilerin, ihtiyati tedbir kararının uygulanması halinde dahi ihlal edilebilecek menfaatleri korunmuştur. Bu minvalde Mahkemece davacının itirazının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur.Sonuç olarak davacı vekilinin 03.01.2023 tarihli istinaf talebinin HMK’nın 341. maddesi uyarınca usulden reddine, 24.01.2013 tarihli istinaf talebinin ilk derece mahkemesinin ara kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/02/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.