Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1833 Esas
KARAR NO: 2023/2056 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/878 Esas – 2023/468 Karar
TARİHİ: 19/06/2023
DAVA: Menfi Tespit (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/12/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında 01/04/2013 tarihinde Kobi Satış Kanalı Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin davalı tarafça Beşiktaş … Noterliğinin 20/04/2015 tarih, … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile haksız gerekçelerle feshedildiğini, ilerleyen süreçte davacı tarafından davalı aleyhine haksız fesih kaynaklı tazminat talebiyle İstanbul 4.ATM’nin 2018/669 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yine davalı şirket tarafından da davacı aleyhine işbu davaya konu Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, taraflar arasında süren sulh görüşmeleri sonucunda 20/09/2019 tarihli sulh ve ibra protokolünün taraflar ve vekilleri tarafından imzalandığını ve tarafların bu kapsamda sulh ve ibra olduklarını, protokolün 3.9 maddesi ile davalı şirketin davacı aleyhine başlatmış olduğu Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından feragat edeceğini açıkça kabul ettiğini, davacının protokol gereği üzerine düşen tüm yükümlülükleri ifa ederek davacısı olduğu İstanbul 4. ATM’nin 2018/669 esas sayılı dosyasından feragat etmiş olmasına rağmen, davalı şirketin söz konusu takip dosyası alacağından vazgeçmediğini, aksine 08/11/2019 tarihli talebi ile icra takibinin yenilenmesini ve yeniden ödeme emrinin ve yenileme emrinin gönderilmesini talep ettiğini, yenilenen takip dosyasının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün… esasını aldığını, davalı şirket tarafından söz konusu takipten feragat edileceği taahhüt edilmiş olsa da 03/02/2021 ve 20/04/2022 tarihlerinde takibin kesinleştirilmesinin talep edildiğini beyanla öncelikle teminatsız olarak veya davacının ekonomik imkanlarının yetersiz olmasından ötürü uygun görülecek bir miktarla icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacının borçlu olmadığının tespiti ile Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibin iptaline ve takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının bir takım borçlarından ötürü davalı şirket tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …esas (… E.) sayı ile takip başlatıldığını, takip devam ederken davacı ile anlaşarak bahsi geçen icra dosyasına yönelik bayi ile daha önce yürütülen sulh sürecinde bu dosyadan feragat edileceğinin … tarafından taahhüt edildiğini, icra dosyasından sehven işlem yapıldığını, ancak sehven işlem yapıldığının dava dilekçesi tebliğ edildiği zaman öğrenildiğini ve 02/01/2023 tarihinde icra müdürlüğü ile görüşülerek tahsil harçları ve masraflar ödenip dosyanın infazının sağlandığını, davaya konu icra takibinin sehven açık kalması sonucunda davacının maddi manevi hiçbir zararı olmadığını beyanla davanın konusu kalmadığından açılmamış sayılmasına karar verilmesine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine, dava açılmasında davalı şirketin herhangi bir kusurunun bulunmaması nedeniyle yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi’nin 19/06/2023 tarih ve 2022/878 Esas – 2023/468 Karar sayılı kararında;”Dava; Taraflar arasındaki Kobi Satış Sözleşmesi kapsamında düzenlenen 20/09/2019 tarihli sulh ve ibra protokolü uyarınca davacı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı (… eski esas no) sayılı dosyasıyla başlatılan takipte borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır.Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 01/04/2013 tarihli Kobi Satış Kanalı Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin davalı tarafça Beşiktaş …Noterliğinin 20/04/2015 tarih …yevmiye sayılı ihtarnamesi ile feshedildiği, akabinde davacı tarafından davalı aleyhine haksız fesih kaynaklı tazminat talebiyle İstanbul 4.ATM 2018/669 esas sayılı davası açıldığı, davalı tarafından da davacı aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe başlandığı, taraflar arasında 20/09/2019 tarihli sulh ve ibra protokolünün aynı tarihte yürürlüğe girmek üzere taraflar ve vekilleri tarafından imzalandığı ve tarafların bu kapsamda sulh ve ibra oldukları, sulh ve ibra protokolü ile davacının İstanbul 4.ATM 2018/669 esas sayılı dosyasından, davalının ise Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlattığı takipten feragat edeceğinin kararlaştırıldığı, davacının 26/09/2019 tarihli dilekçesi ile davalı ile aralarında yapılan sulh porotokolü uyarınca davadan feragat ettiği ve mahkemece 16/10/2019 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmış, davalı ise sulh ve ibra protokolü ile kararlaştırıldığı üzere Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlattığı takipten feragat etmediği gibi borçlu hakkındaki icra takibinin yenilenmesini ve yeniden ödeme emrinin ve yenileme emrinin gönderilmesini talep etmiştir. Davalının, savunmasında dosyanın sehven açık kaldığını, dava dilekçesinin tebliği akabinde hemen 02/01/2023 tarihinde tahsil harçları ve masraflar ödenmek suretiyle dosyanın infazının sağlandığını beyan ettiği, icra müdürlüğünün 02/01/2023 tarihli kararı ile dosyanın alacaklı vekilinin talebi ve gerekli harçların yatırılmasıyla vazgeçme ile kapatıldığı, şu hale göre menfi tespite yönelik iş bu davanın da konusuz kaldığı, konusuz kalan davada esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş, dava tarihi itibarı ile davacının davasında haklı olduğu, davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği dikkate alınarak, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücreti değerlendirilerek davalı üzerinde bırakılmak suretiyle ve davalının taraflar arasındaki 20/09/2019 tarihli sulh protokolü uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmediği, dolayısıyla davacı borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılmakla dava değeri dava tarihi itibarı ile güncel borç miktarı üzerinden %20 oranında kötü niyet tazminatının yerinde olacağı kanaatiyle bu miktar üzerinden hesaplanacak tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesi ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; davacının bir takım borçlarından ötürü müvekkili şirket tarafından, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/669 E. sayılı dosyasından kaynaklı Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas (… E.) sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takip dava devam ederken 20/09/2019 tarihli sulh ve ibra protokolü ile imzalanan Kobi Satış Kanalı Sözleşmesi için davacı ile anlaşıldığını, dosyanın icradan kapatılmasının unutulduğunu, bu süreç dışardan hukuk bürosunca takip edildiğinden yenileme dilekçesi gönderilerek dosyanın sehven açık bırakıldığını, davacının, sehven açık kalan icra dosyası nedeniyle takibin iptali ve alacagın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi iddialı dilekçesi ile dava açtığını, icra dosyasının açık kaldığını öğrenir öğrenmez hemen harçlar vs. tüm işlemler yapılarak davacının da hiçbir zararı olmadan dosyanın kapatıldığını, buna rağmen 19/06/2023 tarihinde İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/878 E. 2023/468 Karar sayılı kararı ile usul ve yasaya aykırı olan bir karar verildiğini; İcra dosyasından sehven işlem yapıldığını, (dosya yenileme işlemi yapıldığı, haciz para vs şeklinde davacının zarara sokulmadığı) dava dilekçesi tebliğ edildiği zaman sehven işlem yapıldığı öğrenildiği anda hemen 02/01/2023 tarihinde icra müdürlüğü ile görüşülerek tahsil harçları ve masraflar ödenip dosyanın infazının sağlandığını, tahsil harçlarının ödendiğine ilişkin ve dosyanın kapandığına dair belgenin dilekçe ekinde sunulduğunu, davaya konu icra takibinin sehven açık kalması sonucunda davacının maddi manevi hiçbir zararının olmadığını, müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmaması ve kötüniyetli olmaması nedeniyle kötü niyet tazminatı talebinin reddine, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, Yerel mahkemenin müvekkili aleyhine hem kötüniyet tazminatına, hem vekalet ücretine hükmederek dosyalar kapandığı halde davayı konusuz bırakmadığını, usule ve esasa aykırı karar verdiğini; Ek’li Protokol’ün 3.5. maddesi uyarınca … bayisinin; herhangi bir alacak, vekalet ücreti, yargılama gideri talebinin olmayacağını ve …’u ibra ettiğini kabul ve beyan ettiğini, bu yüzden davanın konusuz kalarak iyiniyetli müvekkiline karşı vekalet vs. yükletilmemesi gerektiğini, davacı taraf ile dava açar açmaz görüşmeler içinde bulunulduğunu, icra harçlarının müvekkili şirket tarafından yatırılarak hemen dosyanın kapandığını davacıya belirttikleri halde davacının, davaya devam etmekte ısrar ettiğini, müvekkili şirket aleyhine yüksek vekalet ücretine ve %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin hukuka ve usule aykırı olduğunu, kötüniyet tazminatının takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğinde olduğunu, müvekkilinin kötü niyetli olduğu karşı tarafça ispatlanamadığı halde ve müvekkili şirket kötü niyetli olmadığı halde Yerel mahkemenin müvekkili aleyhine karar vermesinin hukuka ve usule aykırı olduğunu beyanla Yerel mahkemece verilen kararın usul ve esas yönünden kaldırılmasını ve talepleri yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Davanın açılmasından sonra davalı tarafça icra takip dosyası infazen kapatılmış olduğundan Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davalı aleyhine kötü niyet tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş, karara karşı davalı vekili aleyhine hükmedilen kötü niyet tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. İİK’nın 72/5. maddesi gereğince; menfi tespit davasının borçlu lehine hükme bağlanması ve borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğunun anlaşılması halinde, talebi üzerine borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın da alacaklıdan tahsili için tazminata karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz Dosya kapsamından; taraflar arasında akdedilen 01.04.2012 tarihli Kobi Satış Kanalı Sözleşmesi’nin feshi nedeniyle davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/669 Esas sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığı, davalı tarafından ise davacı aleyhine bu davanın konusu olan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas (eski esas …) sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, taraflar arasında 20.09.2019 tarihli sulh ve ibra protokolünün akdedildiği, protokolün 3.5. maddesi uyarınca davacının İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/669 Esas sayılı dosyasından feragat ettiği, protokol ile taraflar, anlaşmaları doğrultusunda birbirlerinden başkaca alacak ve borç talep etmeyeceklerini kabul ettikleri gibi davalının protokolün 3.9. maddesi ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından feragat edeceğini de kabul ettiği, buna rağmen anılan icra dosyasına 08.11.2019 tarihinde yenileme dilekçesi, 16.12.2019 tarihinde ise davacının malvarlığı üzerine haciz konulması talepli dilekçe sunduğu, her ne kadar davadan sonra anılan icra dosyası davalı tarafından infazen kapatılmış ve dava konusuz kalmış ise de; davalının basiretli bir tacir olarak imzalamış olduğu protokol ile borçlu olmadığını kabul etmesine ve icra dosyasından feragat edeceğini taahhüt etmesine rağmen, icra dosyasının yenilemesini ve haciz işlemi yapılmasını talep etmekte kötü niyetli kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle Mahkemece davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi isabetli olduğu gibi, konusuz kalan davada haklılık durumu dava tarihine göre belirleneceğinden ve davanın açılmasına davalı sebebiyet vermiş olup davacı dava açmakta haklı olduğundan yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesi ile davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya uygun olmuştur. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/12/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.