Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1783 E. 2023/1599 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1783 Esas
KARAR NO: 2023/1599 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/540 D.İş – 2023/559 Karar
TARİHİ: 19/07/2023
DAVA: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesi ile; müvekkilinin ibraz edilen genel kredi sözleşmelerinden kaynaklı 3.423.507,75 TL alacaklı olduğunu, borcun vadesi gelmesine rağmen ödenmediğini, borçluların mal kaçırma hazırlığı içinde olduğunu beyanla borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi’nin 02/06/2023 tarih ve 2023/540 D.İş -2023/559 Karar sayılı kararında; 1-Talebin, İcra İflas Kanununun 257. ve devamı maddeleri gereğince yerinde olduğu anlaşılmakla KABULÜ İLE; yukarıda bilgileri yazılı alacaklının 3.423.507,75 TL alacağının ifasının temini için borçluların yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacaklarıyla diğer haklarının borca yeter miktarının İcra İflas Kanunu’nda belirtilen muayyen tahditler dairesinde İHTİYATEN HACZİNE, 2-Alacağın % 15 oranında 513.526,16 TL nakdi veya banka teminat mektubunun alacaklı tarafından Mahkememiz veznesine teminat olarak DEPO EDİLMESİNE, 3-Alacaklının, haksız çıktığı taktirde, İcra İflas Kanununun 259. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, borçluların zararını tazmin ile mükellef olduğu hususunun İHTARATINA, karar verilmiş ve verilen karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. İhtiyati hacze itiraz edenler vekili itiraz dilekçesi ile; müvekkilleri aleyhine mahkemenin 2023/540 D. İş dosyası ile ihtiyati haciz başvurusu yapıldığını, bu başvuru üzerine Mahkeme tarafından 02/06/2023 tarihinde ihtiyatı haciz kararı verildiğini ve karşı tarafça ihtiyati haciz kararının işleme konulduğunu, İstanbul Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından esasa kaydediliğini, müvekkillerinin taşınır, taşınmaz ve 3. kişilerdeki tüm hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, ayrıca müvekkillerinin adreslerinde ihtiyatı haciz işlemlerinin yapılması için Büyükçekmece İcra Müdürlüğü’ne talimat yazıldığını, söz konusu icra dosyasından esas takip ilamsız icra takibi türlerinden genel haciz yolu ile takibe geçilmiş olmasından dolayı taraflarınca itirazların yapıldığını, ilgili icra dairesinin bu itirazı üzerine esas takip yönünden durdurma kararı vereceğini ancak Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı dolayısyla icra takibinin devam edeceğini, iş bu nedenle huzurdaki itirazın yapılmasının zorunlu hale geldiğini beyanla kanuna aykırı olarak verilen ihtiyati haciz kararının iptaline, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi’nin 19/07/2023 tarih ve 2023/540 D.iş – 2023/559 Karar sayılı ek kararında; “Talep, Mahkememizin 2023/540 D. İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararına karşı itiraz istemine ilişkindir. İhtiyati hacze itiraz eden borçluların, borçlu ve kefil sıfatıyla imzaladıkları Genel Kredi Sözleşmesi’nin adres, yetki ve delil sözleşmesi başlığının 37.2.2.maddesi ile İstanbul Mahkeme ve İcra Daireleri’nin yetkili olduğu düzenlenmiş olup, müteselsil kefiller tacir olmasalar bile TTK 7/2 gereği teselsül karinesi kapsamında sözleşmede ki yetki koşulu kendilerini bağlayacağından yetki itirazının yerinde olmadığı, Üsküdar …Noterliğince düzenlenen 03/02/2020 tarih … yevmiye nolu ihtar ile hesabın kat edildiğinin asıl borçluya bildirildiği, alacağın muaccel olduğu, ayrıca HMK 14/1.maddesi gereği talebe konu kredi sözleşmesinin kullanıldığı Sultançiftiği Şubesi yönünden de mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla itiraz eden borçluların yetki itirazı yerinde görülmemiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçluların esasa ilişkin itirazları yönünden dava konusu kredilere istinaden borçlu … Tic. A.Ş hakkında Gebze İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyada ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, ipotekli taşınmazın 07/01/2021 tarihinde 6.110.000,00 TL’ye satılıp satış bedelinin icra kasasına yatırıldığı, dolayısıyla alacaklının alacağı karşılanmış olup herhangi bir alacağı kalmadığından ihtiyati haczin kaldırılması talep edilmiş olup celp edilen Gebze … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında 371.700 Euro asıl alacak ve 21.750,00 TL asıl alacak yönünden … Bankası A.Ş tarafından … Dış Tic. A.Ş’ye ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, takibe konu taşınmazın 07/01/2021 tarihinde 6.110.000,00 TL’ye satılıp satış bedelinin icra kasasına yatırıldığı ve alacaklıya ödendiği, talepte bulunanın talebine konu Üsküdar … Noterliği’nin 03/02/2020 tarihli … yevmiye nolu kat ihtarında 1.573,03 TL ve 371.610,58 Euro yönünden borcun kat edildiği, kat ihtarında belirtilen bedelin tamamını karşılamak üzere ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, takibe konu ipoteğin 5.000.000,00 TL bedelli olup ipoteğe konu taşınmazın 6.110.000,00 TL’ye satılıp Gebze İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile alacağın tamamının tahsil edildiği, alacaklı tarafından icra müdürlüğünce fiili ödeme tarihindeki kurun hesaplanıp ödenmesi gerektiğine ilişkin şikayetinin Gebze 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/8 Esas 2022/287 Karar sayılı ilamı ile reddedilmiş olup redde ilişkin kararın istinafının Sakarya BAM 8. Hukuk Dairesi’nin 09/12/2022 tarihli kararı ile reddedilmiş olduğu dikkate alındığında genel kredi sözleşmesine konu ipoteğin borcu karşılamaya yettiği, ipotek limitini aşan bir borç olduğu hususunun ispatlanamadığı dikkate alındığında ihtiyati hacze itiraz eden borçluların itirazı yerinde görülmekle mahkememizce verilen 02/06/2023 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. “gerekçesi ile, ihtiyati hacze yapılan itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmiş ve verilen karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili 28/08/2023 tarihli istinaf dilekçesi ile; borçluların ihtiyati hacze itiraz dilekçelerinde yetki itirazında bulunduklarını ancak taraflar arasında imzalanan ve ihtiyati haciz ile icra takiplerinin dayanağı olan GKS’ler ile diğer sözleşmelerde yetki anlaşması olduğunu, imzalanan GKS’lere göre tarafların İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkisini kabul ettiklerini, bu sebeple yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, borçluların borcunun devam ettiğini, mükerrer takibin söz konusu olmadığını, müvekkili banka tarafından … Dış Ticaret A.Ş.’ye tanınan kredi limiti çerçevesinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri’ne dayanılarak kullandırılan nakdi ve gayri nakdi kredilerin geri ödenmemesi sebebi ile borçluların müvekkili bankaya büyük miktarda borçlu olduklarını; Diğer davalı borçluların da bu borca kefil olduklarını, esasen kredi sözleşmesi gereğince gerekmemesine karşın tahsis edilen ve kullanılan bu kredilerin geri ödenmemesi sebebi ile borçlulara ayrıca bu borcun ödenmesi için Üsküdar … Noterliği’nin 03.02.2020 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, buna rağmen bu kredi borçlarının bugüne kadar ödenmediğini ve gayri nakdi kredi (teminat mektubu ve çek) bedellerinin depo edilmediğini ve diğer yükümlülüklerin de yerine getirilmediğini; Gebze İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından müvekkili bankanın kredi alacağının tahsilini teminen 5.000.000,00 TL miktarlı ipotek limiti kapsamında, yabancı para cinsinden alacağın fiili ödeme günündeki kur üzerinden tahsil edilmesi amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığını, bu takip kapsamında; 21.750,00 TL (yıllık %25,73 gecikme tazminatı/kâr payı mahrumiyeti ile birlikte), 371.700,00 € (Euro cinsi mevduata uygulanan yıllık %3,63 gecikme tazminatı/kâr payı mahrumiyeti ile birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığı ile birlikte) işleyecek gecikme tazminatlarının/kâr payı mahrumiyetlerinin %5 gider vergisi (BSMV), icra takip masrafları ve vekalet ücreti alacak kalemlerinden oluşan müvekkili banka alacağının tahsilde tekerrür olmamak ve 5.000.000,00 TL (beş milyon Türk Lirası) ipotek üst limiti ile sınırlı olmak kaydıyla talep olunduğunu, talepleri doğrultusunda Gebze İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından gönderilen talimat ile Büyükçekmece … İcra Dairesi’nin … Talimat sayılı dosyasından satışa çıkarılan takip konusu taşınmazın 07/01/2021 günü, 6.110.000,00 TL bedelle … vergi nolu … Dış Ticaret Limited Şirketi’ne ihale olunduğunu, borçlu tarafça ihalenin feshi talebi ile 13.01.2021 tarihinde dava açıldığını, Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28/06/2021 tarihli, 2021/109 E. – 2021/1175 K. sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiğini, bu kararın istinaf incelemesi neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20.H.D.’nin 20/09/2021 tarihli, 2021/2641 E. – 2021/2585 K. sayılı ve akabinde temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay 12 H.D.’nin 25/11/2021 tarihli, 2021/11094 E. – 2021/10644 K.sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğini; İhale konusu ipotekli taşınmazın 07/01/2021 günü 6.110.000,00 TL bedelle 3.bir kişiye ihale olduğunu ve 25/11/2021 tarihinde açılan ihalenin feshi davasının reddine dair kararın kesinleşmesi ile ihalenin de kesinleştiğini ancak İcra Müdürlüğünün kabul anlamında olmamak kaydıyla dosya hesabı yaparken başka bir seçenek olarak ihalenin kesinleştiği tarihte ihale bedeli ödenebilir hale geldiği için ve fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsil talep ettikleri için ihalenin kesinleştiği 25/11/2021 tarihini ve bu tarihteki döviz kurunu esas alarak hesaplama yapabilirken bunu yapmadığını, yaklaşık 1 yıl önceki satış tarihini esas alarak müvekkili bankayı, borçluyu ve hazineyi zarara uğrattığını, ihalenin feshi davası açılmış olması nedeniyle ihale bedelinin hukuken ve fiilen ödenebilir olmadığı için o tarihte ödenemediğini ve ihale kesinleşene kadar ödenebilir hale gelmediğini, 07.01.2021 satış tarihindeki kur üzerinden ihale bedelinin taraflarına reddiyat yapıldığından bahisle müvekkili bankanın alacağının da kapanmadığını, somut olayla birebir aynı olan bir durumda nasıl hareket edilmesi gerektiğinin doktrinde; “…Paranın icra satışı sonunda icra kasasına girmesi halinde de, durum aynıdır.Bu halde de, alacaklının alacağını icra dairesinden tahsil edebileceği tarihte (mesela ihalenin feshi istenmediği için 7 gün sonra ihalenin kesinleştiği tarihte veya ihalenin feshi davası açılıp da ihalenin feshi davasının reddedildiği ve bu ret kararının kesinleştiği tarihte) alacaklı, icra dairesinden alacağının tahsilini (ödenmesini) isteyebilir. İşte, bu tarihteki kura göre, yabancı para alacağının Türk parasına çevrilmesi ve alacaklıya ödenmesi gerekir. Alacaklının daha sonraki bir tarihte başvurması halinde de durum değişmez.Çünkü yukarda da belirtildiği gibi, yabancı para alacaklısı alacağını icra dairesinden tahsilini isteyebileceği tarih EBKm.83,III(ve YBK m.99.III)anlamında fiili ödeme tarihi sayılmalıdır. Bu açıklamanın önemi, özellikle hacizli (veya ipotekli) malın satış bedelinin alacaklıya ödenmesinin uzun süren bir ihalenin feshi talebi nedeniyle geciktiği hallerde (m.134,VI) ortaya çıkmaktadır.Böyle bir durumda alacaklıya, ihalenin feshi talebinin devam ettiği süre içinde meydana gelen kur farkı dikkate alınmaksızın, satış bedelinin icra veznesine girdiği tarihteki kur itibarıyla Türk parası ödenmesi kanunun amacına uygun olmaz.Çünkü, satış bedelinin icra müdürü tarafından bankalarda nemalandırılması ile elde edilen tutar (m.134.V), ortaya çıkan kur farkını karşılamaktan uzak olabilir.Bu nedenle, yabancı para alacaklısının takip talebinde fiili ödeme gününü tercih etmiş olduğu hallerde, bu alacaklıya paraların (ve yabancı para borçlarına uygulanan gecikme faizi oranı üzerinden işlemiş olan faizin) ödenmesi sırasında, nema ödemesi yerine, fiili ödeme günündeki yabancı para kurlarının dikkate alınması kanımca daha doğrudur. “Baki KURU İcra ve İflas Hukuk El Kitabı sayfa 92-93 ” açık biçimde ortaya konulduğunu; EURO takibinde fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme talep etmelerine rağmen ödeme tarihinden yaklaşık 1 yıl önceki tarih olan 07.01.2021 tarihli ihale bedelindeki kur üzerinden hesaplama yapılıp taraflarına ödendiğinden ve reddiyat tarihi itibariyle hesaba gelen ihale bedelinin EURO kurundan kaynaklı borcunu kapatmaya yetmediğinden bahisle alacağın devam ettiğini, Gebze İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin ise Gebze 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/654 Esas sayılı dava dosyasından; “Her ne kadar borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı kambiyo senetlerine özgü takip yapabilirse de somut olayda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapamaz, İİK45/1 uyarınca rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilir bu husus kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabidir.” gerekçeleri ile kambiyo takibinin iptal edilerek kararın kesinleştiğini; İİK’nın 45. maddesi 1. fıkrasının; ” Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir. ” hükmünü içerdiğini, ipoteğin Gebze İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile paraya çevrildiğini ve neticesinde müvekkili bankanın alacağını karşılamadığından bakiye alacak için huzurdaki ihtiyati hacze başvurma zaruretinin hasıl olduğunu, öte yandan ipoteğin paraya çevrildiğini, kambiyo takibinin de iptal edilip kararın kesinleşmiş olması nedeniyle borçluların “alacaklının 3 ayrı dosya açıp sayın mahkemeler eli ile 3 ayrı tahsilat yapma derdindedir” iddiasının da doğru olmadığının açık olduğunu; Yüksek Mahkemenin birçok kararına da konu olduğu üzere; kredi kuruluşunun ödenmemiş nakdi alacağının olması veya imzalanan sözleşme gereğince gayri nakdi kredileri için de haciz takibi yapılabileceğinin ilgili kredi sözleşmesinde ifade edilmiş olması halinde gayrı nakdi kredi alacağının da ihtiyati hacze ve takibe konu edilebileceğinin bilinen bir durum olduğunu, bu doğrultuda borçluların müvekkili bankaya olan nakdi borçlarının ödenmediği gibi müvekkili banka ile borçlular arasında imzalanmış birer sureti dosyaya sunulan Genel Kredi Sözleşmesi’nin 11.5 ve 11.6. maddesinde de bu hususun ayrıntılı olarak düzenlenmesinin yanında, sözleşmenin 23.2.3. maddesinde müvekkili banka tarafından ihtiyati haciz talep edebileceğinin hiçbir tereddüde yer vermeyecek bir şekilde düzenlendiğini; Gebze 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/8 Esas sayılı dosyasından verilen kararın kesinleşmediğini, Yargıtay incelemesinde olduğunu, kararın esasının ihtiyati haciz taleplerini etkilemeyeceğini, borçlulardan alacaklarının devam ettiğini, ihtiyati haczi kaldıran mahkemenin; ” ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, takibe konu ipoteğin 5.000.000,00 TL bedelli olup ipoteğe konu taşınmazın 6.110.000,00 TL’ye satılıp Gebze İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile alacağın tamamının tahsil edildiği, alacaklı tarafından icra müdürlüğünce fiili ödeme tarihindeki kurun hesaplanıp ödenmesi gerektiğine ilişkin şikayetinin Gebze 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/8 Esas 2022/287 Karar sayılı ilamı ile reddedilmiş olup redde ilişkin kararın istinafının Sakarya BAM 8. Hukuk Dairesi’nin 09/12/2022 tarihli kararı ile reddedilmiş olduğu dikkate alındığında genel kredi sözleşmesine konu ipoteğin borcu karşılamaya yettiği, ipotek limitini aşan bir borç olduğu hususunun ispatlanamadığı dikkate alındığında ihtiyati hacze itiraz eden borçluların itirazı yerinde görülmekle mahkememizce verilen 02/06/2023 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçeyle iddialarını değerlendirmeden borçluların iddiaları ile birebir aynı gerekçelerle ihtiyati haczi kaldırdığını, gerekçesinde bahsi geçen kararın kesinleşmediğini, ayrıca Gebze 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/8 Esas sayılı dosya içeriğinin ihtiyati haciz talebini etkilemeyeceğini, müvekkili bankanın hesabına giren paranın alacağını karşılamadığını ve Genel Kredi Sözleşmesine dayalı ihtiyati haciz talep edildiğini, davacı borçluların müvekkili bankanın alacağının sürüncemede bırakılması amacı ile iyi niyet kurallarına aykırı olarak huzurdaki davayı açmış olduklarını beyanla Yerel Mahkemece verilen ek kararın kaldırılarak ihtiyati haczin devamına karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili 28/08/2023 tarihli istinaf dilekçesine ek olarak sunduğu 04/09/2023 tarihli istinaf dilekçesi ile; borçlu hakkında verilen ihtiyati hacze itiraz edebilmenin ilk şartının, ihtiyati haciz kararının kendisi dinlenilmeden verilmiş olması olduğunu, ihtiyati haciz kararı borçlu taraf dinlenerek verilmişse borçlunun bu karara itiraz edebilmesinin mümkün olmadığını, İİK’nun 265. maddesinin;“Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” hükmünü içerdiğini, borçluların ancak mahkemenin yetkisine, teminat tutarına, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere itiraz edebileceğini; İhtiyati hacze itirazın sadece madde metninde sayılan sınırlı sebeplere istinaden yapılabildiğini, bunlar dışında başka nedenlerle itirazda bulunulmasının mümkün olmadığını, buna göre ihtiyati hacze itirazın, ihtiyati haczin dayandığı sebeplerle ilgili yapılabileceğini, yetkisiz mahkeme tarafından ihtiyati haciz kararı verildiği iddiasıyla yapılabileceğini veya teminat konusunda itirazda bulunulabileceğini, ayrıca itiraz eden borçlunun itirazını dayandırdığı bütün belgeleri itiraz dilekçesine eklemek zorunda olduğunu, Mahkemenin yetkisini aşarak hiçbir bilirkişi incelemesi yapmadan, banka kayıtlarını incelemeden, işin esasına girerek sanki alacak yokmuş gibi karar vererek ihtiyati haczi haksız şekilde kaldırdığını, ayrıca borçluların itirazlarının da yargılamayı gerektirdiğinden bahisle ancak bir menfi tespit davasında ileri sürülüp değerlendirilmesi gerekirken yerel mahkemenin bu hususu da gözardı ettiğini, bu dilekçesinin asıl istinaf dilekçesinin eki niteliğinde olduğunu beyanla 28.08.2023 tarihli istinaf başvuru dilekçesine ek olarak sundukları işbu dilekçedeki sebeplerin de ayrıca değerlendirilerek, Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılarak ihtiyati haczin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; genel kredi sözleşmesi ve kat ihtarına dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, Mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, karara karşı ileri sürülen itiraz ise yukarıda belirtilen gerekçelerle kabul edilmiş, talep eden vekilince, itirazın kabulüne dair ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK’nın 257/1. maddesi uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258. maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür. İİK’nın 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder. Somut dosyada; talep eden tarafça ihtiyati haciz talebine dayanak olarak genel kredi sözleşmesi, kat ihtarnamesi ve daha önce açılmış olan takip dosyalarının gösterildiği, aynı borç için Gebze İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takipte ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesi neticesinde talep eden tarafa 3.509.165,67 TL ödeme yapıldığı, talep eden tarafça Euro alacağın paraya çevrildiği tarihte hata edilmesi sebebiyle alacağın bir kısmının tahsil edilemediği iddia edilmiş ise de, bunu gösterir bir rehin açığı belgesinin sunulmadığı, aynı yönde İcra Memur Muamelesinin şikayet edildiği dosyada Gebze 1. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından şikayetin reddine karar verildiği, bu minvalde karşı tarafın borcun sebebine ilişkin ileri sürdüğü itirazın haklı olduğu ve Mahkemece itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı istinaf talep eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/10/2023 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.