Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1699 E. 2023/1377 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1699 Esas
KARAR NO: 2023/1377 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/302 D.İş – 2023/317 Karar
TARİH: 31/05/2023
TALEP: İhtiyati Haciz Kararına İtiraz
KARAR TARİHİ: 28/09/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Talap eden vekili talep dilekçesi ile, müvekkili … firması ile borçlu … firması arasında 24.02.2019 tarihli sözleşme yapıldığını ve … firması bu sözleşme ile müvekkiline güneş modülü üretimi ve satışı yapmayı kabul ettiğini, müvekkili sözleşme kapsamında toplamda 604.743,70-$ ödeme yaptığını ancak yaptığı ödeme karşılığında borçlu … firması sözleşmeye konu ürünleri müvekkiline teslim etmediğini ve satmadığını, müvekkilinin yaptığı 604.743-$ ödeme karşısında mal teslimine kadar müvekkilinin yaptığı ödemelere karşılık, borçlu … firması tarafından … seri nolu 30.11.2019 vade tarihli 600.000-$ bedelli çek düzenlediğini ancak tekrar ve defaaten belirtmek gerekir ki; borçlu … firması üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve müvekkilindne almış olduğu 604.743,70-$ bedele karşılık gelen ödemeleri de iade etmediğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında davalı borçluya verdiği 604.743,70-$ borç … tarafından halen ödenmemiş olup; müvekkilinin alacağına kavuşması da kötü niyetli olarak engellenmekte olduğunu, borca karşılık verilen 600.000,00-$ bedelli çek de yine kasıtlı olarak ödenmediğini ve ‘karşılıksız’ ibaresi yazıldığını beyan ederek 604.673-$ miktarlı alacağı için; borçlunun bildirilen rakamlar kadar menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine alacak miktarının %15’i kadar teminat yatırmak suretiyle ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 28/04/2023 tarih 2023/302 D.İş Esas – 2023/317 D.İş Karar sayılı kararında; 1-İbraz olunup incelenen talep dilekçesi ve eki belgeler münderecatına göre yukarıda adı yazılı bulunan alacaklının, talep dayanağı belgede yer verilen ve tutarı kararımızda gösterilen alacak bakımından vaki isteği, İcra ve İflas Kanunun 257. Maddesinin l.fıkrasına uygun görüldüğünden, aleyhine ihtiyati haciz istenilen ile üçüncü kişilerin muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın, % 15 ORANINDA NAKİT VEYA KESİN VE SÜRESİZ BANKA TEMİNAT MEKTUBU ibraz olunduğunda, yukarıda isim ve adresi belirtilen borçlu-borçluların menkul, gayrimenkul malları ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının, yukarıda belirtilen borç tutarı ile sınırlı olmak kaydıyla ve İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde İHTİYATEN HACZİNE, karar vermiştir.İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin güneş enerjisi sektöründe faaliyet gösteren öncü bir firma olduğunu, işyeri adreslerinin sabit olduğunu, iddia edildiği gibi mal kaçırma veya borçlarından kurtulma veya kapanma ihtimali olmadığını, müvekkili ile ihtiyati haciz talep eden şirket arasında 08/03/2019 tarihinde yapılan güneş modülü alımı sözleşmesi gereğince 808.000,00 USD + KDV.ye anlaştıklarını, müvekkili tarafından 600.000,00 USD bedelli teminat çeki verildiğini, ürünlere ilişkin ilk sevkiyat hazır olduğunda çekin şirket tarafından müvekkiline aynen iade edileceğinin kararlaştırıldığını, 570.000 USD nakit ödeme ile 190.000 TL.çekin müvekkiline alıcı şirket tarafından ödendiğini, geri kalan bakiyenin ödenmediğini, ürünlerin teslime hazır olduğunun Adıyaman Sulh Hukuk Mahkemesinin D.İş sayılı dosyası ile sabit olduğunu, müvekkilinden ne ürünün alındığını, ne de teminat çekinin iade edildiğini, vadesinden sonra çekin arkasının kötü niyetle yazdırılarak İstanbul …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, ihtiyati hacze konu edilen çekin müvekkili şirkete satım sözleşmesinin peşinatı olarak ödenen bedel karşılığı olduğunu, icra takibine konu edilen alacak ile ihtiyati hacze konu alacağın da aynı alacak olduğunu, talep edenin hali hazırda alacaklı olduğunu iddia ettiği tutarı gösterir ve ispata yarar bir delil sunmadığını, herhangi bir yargı kararı olmadığını, alacak davasına konu olduğunu, açılmış bir alacak davası olmadığını, alacağın miktarının ve muacceliyetinin tartışmalı olduğunu, verilen ihtiyati haciz kararının usule ve hukuka aykırı olduğunu iddia ederek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, icra takibine itiraz etmeleri ve alacaklıya karşı tazminat ve menfi tespit davasının sonuçlanmasını beklemeleri nedeniyle itirazları ve dava sonuçlanıncaya kadar teminatın tedbiren alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında müvekkili tarafından ödeme yapılmış olmasına rağmen karşı tarafın edimini zamanında yerine getirmediğini, sözleşmeden döndüklerini ve sözleşmeden kaynaklı yaptıkları ödemeyi iade istediklerini defalarca karşı tarafa bildirmelerine rağmen ödeme yapmayan karşı taraf hakkında kambiyo takibi yaptıklarını, takibin iptal edildiğini, menfi tespit davalarında %15 oranında teminat karşılığında tedbir alınmasının hukuki sistemin en kolay yolu olduğunu, karşı tarafın bu talebinin yaklaşık ispat koşulunu karşılamadığından istinaf mahkemesince reddedildiğini, neticeden müvekkilinin alacaklı olduğu sonucuna varıldığını belirterek karşı tarafın ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 31/05/2023 tarih 2023/302 D.İş – 2023/317 Karar sayılı ek kararında; “…Sözleşmenin alıcı tarafı olan …AŞ. ödediği tutar için mahkeme kararı, bu dosyada alınan bilirkişi heyeti raporu, ödeme belgeleri ve sözleşmeye delil olarak dayanmıştır. İİk 257.maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz kararının verilebilmesi için alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve vadesi gelmiş bir para borcu bulunması gerekmektedir. Bunun yanı sıra talepte bulunanın haklılığını ispat ölçüsünde delil sunması da İİK 258.maddesi gereğidir. Taraflar arasında sözleşme imzalandığı, ihtiyati haciz talep edenin bu nedenle karşı tarafa sözleşme bedelinin büyük bir kısmını ödediği, sözleşme hükümlerine göre karşı tarafın ödemesi yapılarak siparişi kesinleşen malzemeyi sözleşme hükümlerine uygun şekilde teslim etme borcunun muaccel hale geldiği, sözleşmede siparişi kesinleşen ürünlerin ne zaman teslim edileceğinin açıkça düzenlendiği, ancak karşı tarafça bu süre içinde malın teslim edilmediği ve hatta bu durumun kendilerinin de kabulünde olduğu, mal tesliminin Ağustos ayında teklif edildiği ve yazışmalarda gecikmeyi telafi etmekten bahsettiği (08/08/2019 tarihli yazışma)yine 11 ATM dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre de teslim için hazır edilen malzemenin sözleşmede kararlaştırılan nitelikte olmadığı ve ayrıca ödenen bedele karşılık gelecek miktarda da bulunmadığının belirlendiği, ihtiyati haciz talep edenin bu yüzden sözleşmeyi feshettiği dolayısıyla ödediği tutarın iadesini talep edebileceği ve hatta ihtiyati haciz talebine konu ettiği alacağın bir kısmının İstanbul Anadolu 11 ATM dosyasında açtığı karşı davada 190.000 TL.nin istirdatı şeklinde karara da bağlandığı, alacağın tümünün muaccel hale geldiği sonucuna varılmıştır. Her ne kadar ödemesi yapılan tutarın bir kısmına tekabül etmek üzere karşı tarafça 600.000 USD bedelli teminat çeki verilmiş ise de bu çekin ihtiyati haciz talep eden tarafından bankaya ibrazında ödenmediği, ihtiyati haciz talep eden tarafça icra takibine konu edildiği(İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğü …) ancak İstanbul Anadolu 20.İcra Hukuk Mahkemesi 2020/235 E.sayılı dosyasında karşı tarafın itirazı üzerine icra takibinin iptaline karar verildiği, çekin ihtiyati haciz talep eden tarafından teminat fonksiyonunun kullanılamadığı, dolayısıyla rehinle temin edilmiş olmama koşulunun da mevcut olmadığı kabul edilerek, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı, ihtiyati hacze itirazların yerinde olmadığı sonucuna varılarak ihtiyati hacze itirazın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ….”gerekçesi ile, İhtiyati hacze itirazın reddine, karar verilmiş ve karara karşı itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İtiraz eden vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel mahkemece; “Taraflar arasında sözleşme imzalandığı, ihtiyati haciz talep edenin bu nedenle karşı tarafa sözleşme bedelinin büyük bir kısmını ödediği, sözleşme hükümlerine göre karşı tarafın ödemesi yapılarak siparişi kesinleşen malzemeyi sözleşme hükümlerine uygun şekilde teslim etme borcunun muaccel hale geldiği, sözleşmede siparişi kesinleşen ürünlerin ne zaman teslim edileceğinin açıkça düzenlendiği, ancak karşı tarafça bu süre içinde malın teslim edilmediği (…) yine 11 ATM dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre de teslim için hazır edilen malzemenin sözleşmede kararlaştırılan nitelikte olmadığı ve ayrıca ödenen bedele karşılık gelecek miktarda da bulunmadığının belirlendiği, ihtiyati haciz talep edenin bu yüzden sözleşmeyi feshettiği dolayısıyla ödediği tutarın iadesini talep edebileceği(… ) alacağın tümünün muaccel hale geldiği sonucuna varılmıştır. ” denildiğini, bu kararının kabul edilemeyeceğini, Yerel mahkemenin gerekçesinde bilirkişi raporuna atıflar yaptığını, bilirkişi raporuna göre gerekçe oluşturmaya çalıştığını, kararın hukuki dayanağı bulunmadığını, Yerel mahkemenin İİK gereği kesinleşmeden icrai kabiliyeti olmayan Menfi tespit ve istirdat kararına atıf yaparak “alacağın tümünün muaccel hale geldiği sonucuna varılmıştır.” demesinin yetkisini aşan bir durum olduğunu, yerel mahkeme, müvekkili tarafından açılan, bonoya dayalı açılan menfi tespit davasında ki bilirkişilerin beyanları ile ; “sözleşmenin haklı feshedildiğine, bir tarafın ödediği parayı tamamen iade alması gerektiğine ve bu bedelin muaccel olduğuna” karar verdiğini bunun kabul edilemez bir durum olduğunu, hukuki açıdan Yargıtayın aradığı “yaklaşık ispat” kurumu ile alakası olmadığını, İhtiyati haciz talep eden taraf açmış olduğu, 190.000 TL’lik istirdat davasını 600.000 USD lik miktarda açabilecekken açmadığını, dava süresince ıslah yoluyla dava değerini arttırabilecekken arttırmadığını, davacı dahi sadece 190.000 TL lik istirdat davası açmışken mahkemenin 600.000 USD üzerinden alacağın muaccel olduğuna karar vermesinin de hukuki açıdan kabul edilemeyeceğini, (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15.hukuk Dairesi 2023/325 E. 2023/289 K. 9.03.2023 T.) İİK gereği ihtiyati haciz talebinde bulunacak kişinin alacaklı sıfatına sahip olması gerekir. ihtiyati haciz talep eden … Yat. A.Ş’nin alacaklı sıfatı olmadığından kararın bozularak ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, Hakkında ihtiyati haciz istenen alacağın “para borcu” olması gerektiğini, dosyaya delil olarak sunulan eser sözleşmesinde müvekkilinin eser yapma borcu bulunan taraf olduğunu, bu sözleşme delil kabul edilerek ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, Müvekkili ile karşı taraf arasında yapılan sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu, sözleşme var olan güneş panellerinin satımına ilişkin olmayıp taraflar arasında belirlenen koşullarda güneş panellerinin üretimi ile teslimine ilişkin eser sözleşmesi olduğunu, bu sebeple dosyadaki delillerin eser sözleşmesine uygulanacak hükümler kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, İhtiyati Haciz talep Eden … YAT. A.Ş’nin yaptığı ödemelere karşılık üretilen güneş panelleri, sözleşmede belirtilen tarihte hazır edildiği halde teslim almadığı ve anılan teminat çekini iade etmediği için, derdest menfi tespit davasının müvekkili tarafından açıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmede, müvekkilinin üreterek teslim etme borcu olan mallar teslime hazır durumda müvekkili şirket uhdesinde bekletildiğini, müvekkilinin para ödeme borcu olmadığını, bu sebeple para borcuna ilişkin olmayan sözleşmeye dayalı ihtiyati haczin kaldırılması gerektiğini, Yerel mahkeme ” Her ne kadar ödemesi yapılan tutarın bir kısmına tekabül etmek üzere karşı tarafça 600.000 USD bedelli teminat çeki verilmiş ise de bu çekin ihtiyati haciz talep eden tarafından bankaya ibrazında ödenmediği, ihtiyati haciz talep eden tarafça icra takibine konu edildiği(İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğü …) ancak İstanbul Anadolu 20.İcra Hukuk Mahkemesi 2020/235 E.sayılı dosyasında karşı tarafın itirazı üzerine icra takibinin iptaline karar verildiği, çekin ihtiyati haciz talep eden tarafından teminat fonksiyonunun kullanılamadığı, dolayısıyla rehinle temin edilmiş olmama koşulunun da mevcut olmadığı” denilmek suretiyle alacağın teminat altına alınmadığından bahisle hüküm kurduğunu, bu hükmün hatalı olduğunu, Tarafların aralarında akdettikleri sözleşme ile ihtiyati haciz talep Eden … A.Ş. anılan teminatı kabul ettiğini, bu teminata ilişkin icra mahkemesi tarafından verilen kararlar borcun teminatsız olduğu anlamına gelmeyeceğini, İhtiyati haciz talep edilen tutarın USD olarak ve ihtiyati haciz talep eden tarafından hesaplanan USD faizi eklenerek 604.670,73 USD miktar üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesinin hatalı olduğunu, Cumhurbaşkanlığının;12 Eylül 2018 tarihli 85 Sayılı Kararı ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik yapılarak, “Türkiye’de yerleşik kamu ve özel hukuku kişilerinin, Hazine ve Maliye Bakanlığı (“Bakanlık”) tarafından belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz” hükmü getirildiğini, (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2022/6460 E. 2022/9954 K. Sayılı İlamı ) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece 28/04/2023 tarihli kararı ile, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir. İtiraz üzerine İlk Derece Mahkemesi 31/05/2023 tarihli ek kararı ile, itirazın reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İhtiyati hacze itiraz, İİK’nun 265. maddesinde düzenlenmiş olup borçlu tarafından kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı yasal süresi içerisinde itiraz edilmesi halinde, mahkemece gösterilen sebeplere hasren inceleme yapılacağı düzenlenmiştir. İİK’nun 257/1 fıkrası uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nun 258 maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür. Somut olayda, talep eden … Yatırım A.Ş. İle muteriz arasında toplamda 808.000$ + KDV bedeli ile 6390 adet … hücreli güneş modülü üretimi ve satışı konusunda anlaşma yapıldığı, anlaşma gereğince ürünlerin Adıyaman’da bulunan fabrikada (üretim merkezinde) kamyon üstünde teslim edileceği, ürünlere ilişkin verilecek siparişe konu tüm ödemenin alınması halinde siparişin kesinleşeceği, KDV’siz satış tutarından 570.000 $ ödemenin nakden, bakiye 238.000 $ ödemenin ise değişik tarihli çek verilerek yapılacağı, yapılan bu ödemeler karşılığında muteriz şirketçe teminat olarak talep eden şirkete 30 Kasım 2019 tarihli 600.000 $ miktarlı teminat çekinin verildiği anlaşılmıştır. Talep dilekçesine ekli, satın alma sözleşmesi, İstanbul Anadolu 11 ATM 2019/681 E. 2022/863 K.sayılı kararının içeriği ile tüm dosya kapsamına göre; talep edenin rehinle temin edilmemiş ve muaccel alacağının varlığı, İİK’nun 257/1 fıkrasında düzenlenen ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu hususlarında yaklaşık ispatın sağlanamadığı anlaşılmış olup, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki gerekçeyle reddine karar verilmesi yerinde olmayıp muteriz vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Sonuç itibariyle, muteriz vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin 31/05/2023 tarihli ek kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizce yeniden hüküm kurularak muterizin ihtiyati haciz kararına yönelik itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen 28/04/2023 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-İhtiyati hacze itiraz eden (muterizin) istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/05/2023 tarih ve 2023/302 D.İş Esas – 2023/317 D.İş Karar sayılı ek kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle, 1-İhtiyati hacze itiraz edenin (muterizin) itirazının KABULÜNE, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/04/2023 tarih ve 2023/302 D.İş Esas – 2023/317 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 3-İhtiyati haciz talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İhtiyati hacze itiraz eden vekille temsil edildiğinden dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte bulanan AAÜT 2.kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre takdir olunan 3.000,00.TL vekalet ücretinin ihtiyati haciz talep edenden alınarak itiraz edene verilmesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 5-Harçlar Kanunu gereğince ihtiyati hacze itiraz eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının ihtiyati hacze itiraz edene iadesine, 6-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından yatırılan 738,00.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 122,50.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam 860,50.TL’nin ihtiyati haciz talep edenden alınarak ihtiyati hacze itiraz edene verilmesine, 7-Artan gider avansı olması halinde, yatıran tarafa iadesine, 8-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28/09/2023 tarihinde İİK.265 ve HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.