Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1636 E. 2023/1526 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1636 Esas
KARAR NO: 2023/1526 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/203Esas – 2023/407 Karar
TARİHİ: 22/05/2023
DAVA: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 12/10/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile tasfiye edilmiş şirket ticari anlaşmadan yani şirketi devretmekten dolayı müvekkilinin alacaklı olarak tayin edildiği her ay ödenmek üzere bonolar verildiğini, bu bonoların hepsine yakını icraya konarak tahsil edildiğini, bu arada müvekkilinin koronadan vefat ettiğini, mirasçılık belgesinin ekte sunulduğunu, bu alacakları mirasçılarının takip ettiğini, hatta bir tanesi hacizle gidilerek eşyalar muhafaza altına alınacakken ödendiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe geçilmiş bu takip kesinleştiğini, ayrıca İstanbul … İcra … esasla diğer alacaklardan bazıları icraya konmuş bu borçlar tasfiye memuru tarafından alacak İistesine kaydedilmediğini, ayrıca şirket ve tasfiye memurunun bu takipten haberdar olduklarını, buna rağmen şirketi tasfiye ettiklerini, fakat icra takibi devam ettiği süreçte şirket yetkilileri icra dosyasına şirketin tasfiye edildiğini ve ticaret sicil kaydının silindiğini bildirdiklerini, bunun üzerine … İcra müdürlüğü … esas sayılı dosyanın ve İstanbul …. İcra … esas sayılı dosyası ile ve diğer sıra senetlerin tahsili için ihyası amacıyla bu davayı açtıklarını belirterek İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün kayıtlarında ve … vergi numarası ile yer alan …ŞİRKETİ unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına, şirkete tasfiye memuru atanmasına, ihyanın mahkeme giderleri ve avukatlık ücreti vekaleti ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin 6102 sayılı TTK 32. madde ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 34. madde hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi’nin 22/05/2023 tarih ve 2023/203 Esas – 2023/407 Karar sayılı kararında;”Dava; niteliği itibari ile tasfiye sonrası sicilden resen terkin edilen …’nde … numara ile sicilde kayıtlı … Limited Şirketi’nin İstanbul …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ve İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması, yargılamasının devamı ve akabindeki işlemler için ihya davasıdır.İhya davalarında husumet eğer şirket tasfiye olmuş ise tasfiye memuruna ve sicile karşı, resen terkin olmuş ise sadece sicil müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğinden ve davacı tarafça tasfiye sonrası terkin edilen şirketin ihyası istenilip, davanın sicil müdürlüğüne ve tasfiye memuruna karşı açılmış olduğu, buna göre de husumetin doğru yöneltildiğine kanaat getirilmiştir. İhya davasının dinlenebilmesi için yasa koyucunun aradığı şart olan hukuki menfaatinin bulunması şartının dosyamız davacısı yönünden gerçekleşmiş olduğu, zira davacı tarafça istenilen hususlarda davacının hukuki yararının bulunduğu anlaşılmış ve talep olunan hususlarda işlemlerin yapılmasını sağlamak için şirketin ihyasına karar verilmiştir.İcra takiplerine konu olan çeklerin düzenleme tarihlerinin 2021 yılı olduğu, tasfiyenin ise 31/05/2022 tarihinde sonlandığı, şirket ortağı ile tasfiye memurunun tek kişi olup, davalı … olduğu, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, tesfiye memuru olan …’ın tasfiye sürecinde icra takiplerine konu olan çekler hakkında bilgi sahibi olduğu ve bu çekler dikkate alınmadan tasfiyenin sonlandırıldığı anlaşılmakla, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmolunmuştur.Kısa kararda 1 nolu hüküm fıkrasında yer alan İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasının numarasının … olduğu, sehven bu şekilde yazıldığı uyap kayıtlarından anlaşılmış olup, esasa etkili olmayan bu maddi hata gerekçeli kararda hüküm fıkrasında düzeltilmiştir. ” gerekçesi ile, 1-Davanın KABULÜ ile, …’nde … numara ile sicilde kayıtlı … Limited Şirketi’nin İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ve İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması ile işlemlerin devamı için İHYASINA, 2-Karar kesinleştiğinde Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescil ve ilanına,3-Tasfiye memuru olarak münferit yetkili tasfiye memuru olan davalı …’ın atanmasına, 4-İşin mahiyeti gereği tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına, karar verilmiş ve verilen karara karşı davalı tasfiye memuru … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru … vekili istinaf dilekçesi ile; söz konusu dosyada müvekkil aleyhine olmak suretiyle yokluklarında karar verildiğini, söz konusu kararın usul ve yasaya uygunluğu açısından istinaf incelemesinden geçmek suretiyle incelenmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edilen şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK’nın 547/1 maddesinde; “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler,” hükmü düzenlenmiştir. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen ihyası istenen Tasfiye Halinde … Şirketi’nin tasfiyenin sona ermesi nedeniyle şirketin 31/05/2022 tarihinde sicilden terkin edildiği, şirkete tasfiye memuru olarak şirketin tek ortağı ve yetkilisi olan …’ın atandığı , belirtilen icra dosyalarında taraf teşkilinin sağlanması için ihya davası açmakta davacıların hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı tasfiye memuru vekili 08/05/2023 tarihli ilk duruşmaya mazeret dilekçesi gönderdiği, mahkemece 08/05/2023 tarihli ilk duruşmanın ara kararı ile, Davalı tasfiye memuru … vekilinin mazeret dilekçesinin kabulüne, duruşma gün ve saatinin UYAP üzerinden öğrenilmesine, Ön inceleme duruşmasının bir sonraki celse yapılmasına karar verilip duruşmanın 22/05/2023 günü saat 13:25 bırakılmasına karar verildiği, davalı tasfiye memuru vekili 22/05/2023 tarihli duruşmaya da il dışında olduğunu belirterek mazeret dilekçesi gönderdiği, mahkemece verilen ara karar ile; Davalı tasfiye memuru vekilinin bir önceki celse için yine mazeret göndermiş olması, duruşmanın ön inceleme duruşması olması, bu celse için sunmuş olduğu mazeret dilekçesindeki mazeret gerekçesinin il dışında olması olup, başkaca geçerli ve belgeli mazeret bildirmemiş olması da gözetilerek mazeret talebinin reddine karar verilip ön inceleme duruşması yapılarak istinafa konu kararın verildiği görülmüştür.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-2924 Esas, 2018/1935 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, ihya davaları basit yargılama usulüne tabidir.HMK’nun 320/1 fıkrası uyarınca basit yargılama usulüne tabi davalarda mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verebileceği de düzenlenmiş olup bu tesbitler doğrultusunda davalı tasfiye memuru vekilinin mazeretinin kabul edilmeyerek yokluğunda mahkemece karar verilmesi dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup davalı tasfiye memuru vekilinin yokluklarında aleyhe karar verildiğine ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu da gözetildiğinde mahkemenin kabul ve gerekçesine göre davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine, karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı Tasfiye Memurunun istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 179,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95. TL’nin davalı tasfiye memurundan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 12/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.