Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1602 E. 2023/1398 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1602 Esas
KARAR NO: 2023/1398 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/410 Esas (Derdest Dava Dosyası)
TARİHİ: 23/06/2023 (Ara Karar Tarihi)
DAVA: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 28/09/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin paydaşı bulunduğu İstanbul, Fatih, … mahallesi, … ada, … ve … numaralı parsellerdeki dükkanlara, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan senet ve çekleri temin etmek amacıyla 2.000.000 TL bedelli teminat ipoteği konulduğunu, davalı tarafça İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyasından müvekkiline 2.000.000 TL’nin tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ödeme emri gönderdiğini, ödeme emrine süresi içinde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesinden itirazın kaldırılması için dava açıldığını, vekillerin haberi olmadan asillere yapılan tebligatlar sonrasında savunma hakları kullanılmadan mahkemece itirazın kaldırıldığını, bunun üzerine muhakemenin iadesi için mahkemeye başvuruda bulunduğunu ancak, henüz karar verilmediğini; müvekkilinin davalıdan deri eşya mamulleri satın aldığını ve bedelini bono ve çeklerle ödediğini, bu kapsamda davalı tarafça iddia edildiği üzere 4 adet bono alacağının 3 tanesinin bedeli ödenerek geri alındığını, diğer senedin bulunamadığını, müvekkilinin 25.000 USD borçlu göründüğünü, mahkemece teminat ipoteği, ödünç para verilmiş gibi yorumlandığını, alacağın gerçek miktarı belirlenmeden müvekkilinin taşınmazlardaki paylarının satışa çıkartıldığını ve satış tarihinin 14/07/2023 olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği menfi tespit istemli açtığı eldeki davada İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyasından yapılacak 14/07/2023 tarihli satış işleminin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 23/06/2023 (Ara Karar Tarihi) tarih 2023/410 Esas (Derdest Dava Dosyası) sayılı kararında; “Talep; icra takibinden sonra açılmış olan menfi tespit niteliğinde olup; menfi tespit davasında borçlunun talep edebileceği ihtiyati tedbirler İİK.’nun 72/2 ve 72/3 maddelerinde düzenlenmiştir. Olaya uygulanması gereken İİK.nın 72.maddesi; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmünü içermektedir. Buna göre, takipten önceki menfi tespit istemlerinde İİK.nın 72/2.maddesinde düzenlenen tedbirin, takipten sonraki menfi tespit istemlerinde ise İİK.nın 72/3.maddesinde düzenlenen tedbirin talep edilmesi zorunluluk olup, eldeki icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında tedbir yoluyla takibin ve icrai satışın durdurulmasına karar verilemez. Somut olayda, yukarıda açıklandığı şekilde davacı tarafça İİK’nın 72/3.md kapsamında açılan menfi tespit davasında ipotek konusu taşınmazın icrai satışının tedbiren durdurulması talep edilmiş olup; İİK’nın 72/3.md gereğince verilecek tedbir kararı yukarıda değinilen yasal düzenleme uyarınca veznedeki paranın alacaklıya ödenmemesiyle sınırlı olduğundan, başka bir anlatımla icrai satışın durdurulması yönünde bir tedbir kararı verilmesine yasal olanak bulunmadığından, davacı tarafın yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.”gerekçesi ile, Davacı tarafın yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir isteminin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacının satışın durdurulması yolundaki ihtiyati tedbir talebinin Yerel Mahkemece reddedilmişse de red kararı hatalı olduğundan istinaf kanun yoluna başvurmak zorunda olduklarını, Alacaklı n … tarafından ipteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığını, davalıya İstanbul Gayrımenkul Satışi İcra müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından ödeme emri tebliğ edildiğini, ödeme emrine süresi içerisinde vekil sıfatıyla taraflarınca itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu, Daha sonra … tarafından İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/155E. Sayılı dosyasıyla icra takibine itirazın kaldırılması davası açıldığını; dava dilekçesi ve tensip zaptının vekil olarak taraflarına tebliğ edilmediğini, davanın gıyaplarında yürüdüğünü ve karara çıkarak kesinleştiğini; itirazın kaldırılması davasında itirazı yapan vekile tebligat yapılması gerektiğini; bu nedenle mezkur mahkemeye 01.06.2023 tarihinde iadei muhakeme için başvuru yapılmış olup henüz talepleri hakkında bir karar verilmediğini; davada keyfiyeti mahkemeye dava dilekçeleriyle arz edildiğini, dosyanın celbi istendiğini fakat Yerel Mahkemece celbedilen dosya incelenmeden tedbir taleplerinin reddedildiğini, Davacının, davalıdan deri eşya mamulleri satın almakta olduğunu, bono ve çeklerle borcunu ödemekte olduğunu; dava dilekçelerinin ekinde sundukları Zeytinburnu … Noterliği’nin 24.11.2016 yevmiye sayılı “TAAHHÜTNAME” başlıklı resmi senette 24.11.2016 tarihi itibarıyla toplam alacağının 100.000.Amerikan Doları olduğunu; buna karşılık 4 adet bono aldığını başka alacağı olmadığını beyan etmekte olduğunu; bu senetlerden üçünün davacının elinde olduğunu; bedelleri ödenerek geri alındığını; 4. Senetin bulunamadığını; bu tarih itibarıyla borçlunun 25.000.-USD borçlu görünmekte olduğunu, Taraflar arasındaki ticari ilişkinin daha sonra da devam ettiğini; dava dilekçelerinin ekinde sundukları davalının el yazısını içeren sipariş formlarının bu ilişkiyi ispatlamakta olduğunu, İcra Hukuk Mahkemesi’ndeki davanın gıyapta görüldüğünden bu belgelerin ibraz edilemediğini; dolayısıyla mahkemenin, teminat ipoteğini, ödünç para verilmiş gibi yorumlayarak asıl ilişkiyi soruşturmadan karara vardığını; taraflar arasındaki ticaretin teminatı olarak ipotek kurulduğundan ipotek alacaklısının alacağını ispatlamak durumunda olduğunu; davalının ödünç para verme işleriyle uğraşıp uğraşmadığı, uğraşıyorsa izni olup olmadığının da sorulmadığını, Alacağın gerçek miktarı belirlenmeden davalının, davacının Kapalıçarşı’daki dükkanlardaki paylarını satışa çıkartmış olup 14.07.2023 gününün ilk satış günü olduğunu; bu nedenle Yerel Mahkemede ihtiyati tedbir yoluyla satışın durdurulması talep edilmişse de taleplerinin reddedildiğini, Gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâllerin, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edildiğini; davacının davalıya borçlu olmadığı halde taşınmazının cebren satılacağını; ciddi bir zarara uğrayacağı ve keyfiyetin gecikmesinde sakınca bulunan hallerden olduğunda duraksama bulunmadığını; tedbir kararı verilmesinin önünde yasal bir engel bulunmadığını; bu nedenlerle tedbir taleplerinin bir kez de dairemizce değerlendirilebilmesi için istinaf kanun yoluna başvurduklarını, İleri sürerek, yukarıda sunulan ve inceleme sırasında doğrudan bulunacak diğer nedenlerle, istinaf taleplerinin kabulüne, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/410E. Sayılı 23.06.2023 tarihli ara kararının kaldırılmasına, cebri icra yoluyla satışın gerçekleşmesi halinde geri dönülemez zararlar oluşacağından ve bu durumun”gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller” den olduğu sabit olduğundan İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasıyla 14.07.2023 tarihinde yapılacak satış işleminin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; İİK’nun 72 maddesi kapsamında, davacı aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takipten ötürü davalıya borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacı tarafından takibin ve satışın tedbir yolu ile durdurulması talep edilmiş, mahkemece takipten sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulamayacağı gerekçesi ile bu talep reddedilmiş, anılan karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı, takip dayanağı ipoteğin, davalıya olan çek ve senetlerden doğan borcu teminat altına aldığını, ancak bu kambiyo senetlerinin ödendiğini ileri sürerek açtığı menfi tespit istemli davada takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir istemişse de; mahkeme gerekçesinde de belirtildiği üzere İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca takipten sonra açılan menfi tespit davalarında, takibin tedbir yolu ile durdurulmasına yasal olanak bulunmaması, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takiplere karşı açılan menfi tespit davaları için de İİK’nun 72 maddesi hükmünün cari olması, özel nitelikteki bu düzenleme karşısında ihtiyati tedbire ilişkin genel nitelikteki HMK’nun 389 maddesi hükmünün somut olayda uygulanamayacak olması karşısında, mahkemece talebin reddine karar verilmesi isabetli olup, aksi yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak; ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 179,90. TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95‬.TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28/09/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.