Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/150 E. 2023/836 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/150 Esas
KARAR NO: 2023/836 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/479 Esas – 2022/757 Karar
TARİHİ: 28/11/2022
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/05/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirketin Kavaklıdere Şaraplarının üretmiş olduğu ürünlerin yurtiçi pazarlamasını yaptığını, davacının, davalıya İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu 56.301,28 TL icra takibi tutarı kadar Kavaklıdere Şarapları mamulleri satışı yaptığını, uzun bir süre teslim edilen malların karşılığı olarak davacıya ödeme yapılmadığını, borçlunun borcu faturaya dayanmakta olup davacı şirket tarafından davalıya kesilmiş faturalar olduğunu, işbu faturalar karşılığında borçlunun yapmış olduğu ödemeler, alacak ve borç kayıtlarının cari hesaplarında, ticari defterlerde gözüktüğünü, dolayısı ile davalı tarafça yapılan itirazın tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere tazminat ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 28/11/2022 tarih 2020/479 Esas – 2022/757 Karar sayılı kararında; “İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 56.301,28 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. İstanbul 6.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/969 esas sayılı dosyası UYAP üzerinden getirtilmiş, dosyanın istinaf incelemesi sonucu bozularak 2022/1038 esas sayılı dosyasına kaydının yapıldığı bildirilmiştir. Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/354 talimat sayısı ile mali müşavir bilirkişi aracılığı ile aldırılan 15/12/2020 tarihli raporda; davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini teyit ettiği, davacı tarafça düzenlenen faturaların içeriği ürünlerin davalıya satışının yapıldığı, faturalarda davalının herhangi bir itirazına rastlanmadığı, faturaların davalı firmaya tebliğ edilmiş olarak değerlendirildiği, davacı defter kayıtlarına göre 03/09/2019 tarihi itibarı ile cari hesap alacağının 56.301 TL olduğu, 31/12/2019 tarihli hesap bakiyesine göre davacının icra takibine alınmış toplam 76.801 TL alacağının kayıtlı olduğu, dava tarihi itibarı ile hesapta 76.801 TL alacak bakiyesinin varlığını koruduğu belirtilmiştir. SGK’dan davalı şirketin 2019 tarihinden itibaren işyeri çalışanlarını gösterir iş yeri sicil kayıtları, ilgili vergi dairelerinden taraf şirketlerin 2019 ve müteakip yıllara ait BA-BS formları getirtilmiştir. Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 13/05/2021 tarihli raporda; davalı defterlerininn usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın davalı adına düzenlenen irsaliyeli faturalar ve faturalar konusu malların davalı şirkete teslim edildiğinin ispatlanması haline, takipte talep edilen 56.301,28 TL asıl alacak için takipten itibaren talebe uygun olarak %9 yasal faizi ile birlikte talep edilebileceği, aksi durumda talebin yerinde olmadığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporları taraf vekillerine tebliğ olunmuş, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya ibraz edilmiştir. Dosya tarafların rapora karşı beyan ve itirazları değerlendirilerek ek rapor tanzimi için yeniden bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 09/12/2021 tarihli ek raporda; tarafların 2019 yılına ilişkin BA-BS formlarındaki karşılıklı tespitlerin kök rapordaki tespitler ile örtüştüğü belirtilmiştir. Dava; itirazın iptali davasıdır. 6100 sayılı HMK’ nın 320/4. Maddesine göre basit yargılama usulüne tabi davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılacağının düzenlendiği, 28/03/2022 tarihli celsede taraflarca takip olunmayan dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin talebi üzerine yenilenen dosyanın 28/11/2022 tarihli celsesine davacı yada vekilinin mazeret sunmaksızın katılmadığı anlaşılmakla, davacının davasının HMK’nın 320/4. Maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.”gerekçesi ile, “HMK 150/6. ve HMK 320/4 Maddesi uyarınca davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının yerel mahkemede yapılan yargılaması neticesinde davanın açılamamış sayılmasına karar verildiğini, Yerel Mahkemenin, en genel yargılama ilkesi ve doğal hukukun gereklerinden olan taraflar açısından (sav ve savunma) silahların eşitliği ilkesini dikkate almadığını; 2. 28.11.2022 tarihinde … Hastanesi’nde doktora gittiğini ancak Anadolu yakasında hastaneye gitmiş olduğunu ve hastane çıkışında da yoğun trafikte de kalması nedeniyle duruşmaya geç kaldığını, tarafınca mahkeme kaleminin arandığını ancak mahkeme kalemine ve karşı taraf vekiline ulaşılamadığını; 28.11.2022 tarihli Sağlık Bakanlığı siştemine kayıtlı hastane reçeteleri ve Doktor … tarafından muayene edildiğime dair yazılı ve ıslak imzâalı doktor beyanının dilekçe ekinde sunulduğunu; dosyanın alınmasının akabinde adliyeye varıldığını ancak dosyanın alındığının görüldüğünü; bu nedenle yerel mahkemeye uyap sistemi üzerinden doktora gitmiş olduğunun beyan edildiğini, hastane kayıtlari ibraz edilerek söz konusu mağduriyetinin giderilmesi açısından talepte bulunulduğunu, mahkeme kalemi ile görüşüldüğünü ancak herhangi bir netice alınamadığını; dolayısı ile tarafınca duruşmaya keyfi olarak katılım sağlanmaması söz konusu olmayıp, sağlık nedenleri ile mücbir sebeplerle katılım sağlanamadığını; ibraz etmiş olduğu ıslak imzalı hekim beyanı, doktor reçeteleri uyarınca zorunlu gerekçeleri dikkate alınarak yerel mahkeme tarafından verilen haksız ve mağduriyet verici kararın kaldırılması ile yargılamaya devam edilmesi kararı verilmesini dairemizden talep ettiğini, Gelinen noktada 2020 yılı itibariyle davayı yürütmekte olduğunu, dolayısı ile dosyasının karar safhasında olduğunu, dosyada alacaklı vekili olduğu gözetildiğinde müvekkilinin ve tarafının ağır bir mağduriyet yaşamakta olduğunun görüleceğini; müvekkilinin karar aşamasına gelmiş bir dosyada alacağının tahsil edilememesi durumu ile karşı karşıya kaldığını, Dosya kapsamı incelendiği takdirde Ankara Barosu … sicil no ile Ankara Barosu’na kayıtlı olduğunun, bir çok kere mahkemeye şehir dışından katılacağı durumlarda bekletme gönderdiğinin, duruşmalara katılım konusunda azami, dikkat ve özeni gösterdiğinin görüleceğini, Yukarıda arz ve izah ettikleri nedenler ve mahkeme tarafından re’sen gözetilecek hususlar doğrultusunda müvekkili firmanın ekonomik anlamda mağdur olmaması için ilk derece mahkemesinin her ne kadar HMK 150/6 ve HMK 320/4 maddelerini dayanak alarak davalarının açılmamış sayılmasına karar vermişse de, dairemiz tarafından, ıslak imzalı ekli hekim beyanı ve reçeteler incelendiğinde gerçeği yansıttığının ortaya çıkacağını; bu nedenle süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurma zaruretinin hasıl olduğunu, İleri sürerek, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerden ötürü istinaf dilekçesi ile belirttikleri gerekçelerle; istinaf başvurularının kabulünü, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın bozularak kaldırılmasına, dosyalarının yenilenerek yargılamanın kaldığı yerden devam etmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, yargılama gideri ve ücret-i vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticari satış ilişkisinden doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karara karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK’nun 4/2 fıkrasında değeri 100.000,00-TL’yi aşamayan ticari davaların basit yargılama usulüne tabi olduğu düzenlenmiş, dava değerinin 56.301,28-TL olduğu, davanın basit yargılama usulüne göre tabi bulunduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 320/4 maddesine göre “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır,” hükmü düzenlenmiştir. Dosyanın incelenmesinde, 28/03/2022 tarihli celsede taraflarca takip edilmeyen davanın yasal süre içerisinde yenileninceye dek HMK’nun 150/1 maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 01/04/2022 tarihli dilekçesi üzerine dosyanın yenilendiği ve yargılamaya devam edildiği, davacı vekilinin hazır bulunduğu 24/10/2022 tarihli celsede yeni duruşma gün ve saatinin 28/11/2022 saat 12:15 olarak belirlendiği, davacı vekilinin 28/11/2022 tarihli celseye katılmadığı, mazeret de bildirmediği, davalı vekilinin davanın takip edilmeyeceğini beyan ettiği, anılan celsede taraflarca takip edilmeyen davanın HMK’nun 150/6 ve 320/4 maddeleri uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin 29/11/2022 saat 15:35 tarihli dilekçesi ile yenileme talebinde bulunduğu, yine 29/11/2022 saat 16:18 tarihli ikinci bir dilekçe ekinde 28/11/2022 tarihinde hastanede olduğunu ve bu nedenle geç kaldığını gösterir reçete sunduğu görülmüş ise de; 6100 Sayılı HMK’nun 320/4 maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi davalarda bir kez takipsiz bırakılarak yenilendikten sonra ikinci kez takipsiz bırakılan davanın yasa gereği açılmamış sayılacağı, mahkeme kararının bu durumun tespitinden ibaret olduğu, davacı vekilinin 28/11/2022 tarihli duruşmaya geç kalındığı, kaleme ve karşı taraf vekiline ulaşılamaması nedeniyle geç kalınacağının bildirilemediği yönündeki istinaf sebebinin yasal dayanağının bulunmadığı, ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu, kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği anlaşılmış, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/05/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.