Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1293 E. 2023/1595 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1293 Esas
KARAR NO: 2023/1595 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/213 Esas – 2022/254 Karar
TARİHİ: 15/05/2023 (Ek Karar)
DAVA: Tespit
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin 28/12/1998 yılında … Sağlık Hizmetleri’nin 4 adet hissesini 50.000,00 DM (Alman Markı) ödeyerek satın aldığını, devam eden süreçte müvekkiline maaşlarının ödenmediğini, kar payı verilmediğini, şirket yönetimi hakkında bilgi verilmediğini, toplantılara davet edilmediğini, şirket yönetiminin hakkında “birlik ve beraberliği zedelediği” iddiasıyla 21/02/2002 tarihli 18 sayılı ortaklar kurulu kararını aldığını, bu kararın İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2002/307E – 2009/97 K. sayılı ilamıyla iptal edildiğini, müvekkilinin şirketin feshi ve kar payının verilmesi talebiyle İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/836 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, yerel Mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, davanın halen İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/371 Esas sayılı dosyası ile devam ettiğini, davalı … şirketinin 2003 yılında … Hastanesi adıyla faaliyetini sürdürürken işletme adını … Hastanesi olarak değiştirdiğini, hakim ortakların bir gruba mensup olduğuna ilişkin beyanlarda bulunarak ve bu grubu oluşturan şirketlerin hukuki yönden bağımsızlığı konusuna değinmekten kaçınarak sektörde işe devam ettiklerini, ezcümle … Hastaneleri sahibi olarak ve bu unvanla bahsi geçen tüm bu şirketleri yönetmiş olduklarını, açıklanan bu sebeplerle müvekkilinin zararlarının tahsil edilmesi için şirketler arasındaki organik bağın tespit edilmesi maksadıyla işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, organik bağın tespitinde bazı kriterlerin oluşması gerektiğini, bunlardan birinin şirketlerin hakim sermaye ortaklarının aynı kişiler olması olduğunu, davalı … Yatırımları’nın Yönetim Kurulu üyelerine bakıldığında davalı … ortağı …’ın, davalı şirketin Yönetim Kurulu üyesi ve şirketi temsile yetkili kişisi olduğu, … Anonim Şirketi’nin ise diğer üye olduğunun görüldüğünü, diğer ortaklar ve hakim pay sahipleri de incelendiğinde iki şirket arasındaki bağlantının daha net bir şekilde ortaya çıkacağını, davalı … Yatırımları’nın MERSİS’e kayıtlı adres bilgisi “… Mah. … Sk. No: … Küçükçekmece/İstanbul” olup; davalı … Özel Sağlık Hizmetleri’nin adresinin ise “… Mah. … Sk. No:… Küçükçekmece/İstanbul” olduğunu, iki şirketin aynı adreste, muhtemelen aynı bina içerisinde faaliyet gösterdiğini, şirketlerin faaliyet konusunun aynı olmasının da organik bağın varlığına işaret eden en önemli unsurlardan biri olduğunu, her iki şirketin de sağlık alanında faaliyetlerini yürüttüklerini, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2020/371 E. sayılı dosya ile görülen davada, davalı … Sağlık Hizmetleri ile ihbar olunan şirket … Şti’nin vekillerinin dahi aynı kişi olduğunu, sonuç olarak müvekkilinin büyük zarara uğratıldığını, mağduriyetinin giderilmesi için kar payını tahsil etmek üzere Türk Mahkemeleri ve adalet sistemine güvenerek şirketin feshi ve kar payının verilmesi talepli davayı açtığını, en son gelinen noktada müvekkilinin nakden ödediği meblağa, şirketten alamadığı kar payına ve mağduriyetine rağmen geçen onca yıllık yargılama neticesinde, davalı … şirketinin kasası …, … ve diğer hakim ortaklar tarafından boşaltıldığından, davada müvekkilinin haklılığı ispat olunup dava kabul edilse de müspet bir netice alınamadığını veya tahsil kabiliyeti olmadığını beyanla … Hizmetleri San. ve Ticaret Ltd. Şti. ve … Eğitim Hizmetleri San.Tic.A.Ş. arasındaki organik bağın tespitine, müvekkilinin alacağının daha fazla sürüncemede kalmaması ve davalı şirket ve ortaklarının kötü niyetli olmaları nedeniyle tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasına, davanın İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/371 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Tasfiye Halinde … Sağlık Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile; davacı yanın, Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/848 E. sayılı dosyası üzerinden müvekkili şirket ve … Hiz. San. Tic. A.Ş. aleyhine tespit konulu dava açtığını, işbu davada dava dilekçesi kendilerine tebliğ edilmeden ve istinaf yolu kapalı olarak birleştirme kararı verildiğini, davacı her ne kadar organik bağın tespiti konulu dava açmışsa da, işbu davada ileri sürülen iddiaların yerinde olmadığını, aslı olmayan beyanlar ileri sürerek müvekkili şirket ile … Yatırımları firması arasında bir organik bağ tespit etmeye çalıştıklarını, müvekkili şirket aleyhine açılan asıl ve birleşen davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesinin 15/05/2023 tarih ve 2022/213 Esas – 2022/254 Karar Karar sayılı ek kararında; “Mahkememizin 2022/213 Esas, 2022/254 sayılı ve 24/03/2022 tarihli kararı ile Mahkememizin yetkisizliğine karar verilerek, dava dosyasının kararın kesinleşmesinden itibaren yasal süresi içerisinde talep halinde Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2023/173 Esas, 2023/366 sayılı ve 02/03/2023 tarihli kesin ilamı ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, red kararının davacı vekili, davalı vekili ve davalı … Eğitim Hizmetleri Sanayi Ticaret A.Ş’ye 26/03/2023 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin istinaf başvurusunun reddi kararının davacı vekili ile davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak yasal süresi içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine ilişkin talepte bulunulmadığı anlaşıldığından HMK. 20 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve verilen ek karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili ek karara karşı sunduğu istinaf dilekçesi ile; taraflarınca yetkisiz mahkemede açılan bir dava olmadığını, davanın Bakırköy Adliyesinde açıldığını ve Bakırköy Mahkemesince davanın konusu ve taraflarının aynı olması nedeniyle dosyanın İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiğini, hal böyleyken yetkisizlik kararı verilmesinin veya davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin bir dayanağının olmadığını, zaten davayı burada açmadıklarını, bir de üstüne üstün aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesinin hiçbir mantıklı ve hukuki bir dayanağının olmadığını, Mahkemelerin kendilerinden bağımsız olarak yaptığı işlemlerden dolayı dosyanın sürüncemede kaldığını, bir de yetkisizlikle karşı karşıya bırakıldıklarını, dosyanın kendilerinden bağımsız olarak bu mahkemeye gönderildiğini, Bakırköy 4. ATM’nin 2021/848 Esas sayılı dosyası ile şirketler arasındaki organik bağın tespiti davası açıldığını, bu dosyanın açıldığı esnada şirketin merkezi Bakırköy Mahkemelerinnin yetkisi dahilinde olup, davanın niteliği itibari ile dosyanın Bakırköy’de açıldığını, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/180 Esas sayılı dosyası ile dava ilk açıldığında davalı tarafın yetki itirazlarını öne sürdüğünü ve İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/180 E. sayılı dosyasının 27/06/2011 tarihli duruşmasında; “Davalı şirketin sicil kaydının İst. Ticaret Sicil Müdürlüğünden Gönderildiği, kayıtlı adresin G.O.P(Gaziosmanpaşa) olduğu görülmekle, mahkememizin işbu davada yetkili olduğu anlaşıldı. Ara karar: Davalı taraf her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de davanın niteliği itibariyle mahkememizin yargı çevresine girdiği anlaşılmakla yetki itirazının reddine karar kılınıp tefhimle açık yargılamaya devam olundu” denilmek suretiyle yetki hususunda zaten karar verildiğini, itiraz, red, bozma sebepleri ve önceki itiraz istinaf temyiz gerekçeleri de tekrar edilmek suretiyle kararın kaldırılması gerektiğini talep ve beyanla İstanbul 15. ATM’nin 2020/371 E. sayılı dosyası ile birleşen ve hatta ayrılmış gibi olan 2022/213 E. 2022/254 K. sayılı kararın istinaf incelemesi ile kaldırılmasına, vekalet ücretine ilişkin kısmın özellikle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davacı şirket ortağının kar payının tahsilini engellemeye yönelik işlemler yapıldığı iddiası ile davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğunun tespiti ve tüzel kişilik perdesinin kaldırılması talebine ilişkindir. Mahkemece 15.05.2023 tarihli ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 20/1. maddesi uyarınca; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir. Somut dosyada; Mahkemece 2022/213 Esas, 2022/254 Karar sayılı ve 24.03.2022 tarihli karar ile davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusunda bulunduğu, Dairemizin 2023/173 Esas, 2023/366 Karar sayılı ve 02.03.2023 tarihli kararı ile davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b maddesi uyarınca esastan reddine dair kesin olarak karar verildiği, Dairemiz kararının İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara 26.03.2023 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, taraflarca HMK’nın 20. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediğinden Mahkemece, bu kez ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, verilen karar ve davalı Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan bu davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru ise de, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/1. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılması kararı ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce verildiğinden bu Tarifede yazılı ücretin yarısına hükmedilmesi gerekirken tamamına hükmedilmiş olmasının hatalı olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin istinaf başvurusu kısmen haklı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/05/2023 tarih ve 2022/213 Esas – 2022/254 Karar Sayılı ek kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; 2-HMK’nın 20. maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL karar harcından davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 18,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 251,45‬TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri sarf edilmediği anlaşıldığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davalı Tasfiye Halinde … Sağlık Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti. kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT’nin 7/1. maddesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.600‬,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 7-Bakiye gider avansı olduğu takdirde talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 8-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 9-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 72,00 TL dosyanın istinafa gidiş dönüş masrafı olmak üzere toplam 564‬,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 10-Bakiye gider avansı olduğu takdirde talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 11-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/10/2023 tarihinde HMK’ nın 362/1-c maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.