Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1248 E. 2023/1594 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1248 Esas
KARAR NO: 2023/1594 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/517 Esas – 2023/292 Karar
TARİHİ: 12/04/2023
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında ev satışından dolayı borç ilişkisinin olduğunu, taşınmazın Balıkesir İli Edremit İlçesi … Sokağı … Mevkii … Pafta No … Parsel No Mesken- Dubleks Niteliğinde tapuya kayıtlı olduğunu, taşınmazın 430.000,00-TL değerinde davacıya satışa sunulduğunu, davacının 270.000,00-TL değerindeki kendine ait … evi takas yoluyla davalıya verdiğini, borcun geri kalan 160.000,00-TL tutarındaki kısmından 100.000,00-TL’sinin 64.000,00-TL ve 36.000,00- TL olmak üzere banka kanalıyla ödendiğini, geriye 60.000,00-TL kaldığını, 15.000,00-TL karşılığı 5000,00 Euro’nun 11.02.2015 tarihinde, 16.500,00-TL karşılığı 5000,00 Euro’nun 10.08.2015 tarihinde, 3.300,00-TL karşılığı 1000,00 Euro’nun 24.09.2016 tarihinde, 7.400,00 TL karşılığı 2000,00 Euro’nun 29.11.2016 tarihinde ödendiğini, toplamda 42.200,00-TL karşılığı 13.000,00 Euro ödendiğini, geriye 17.800,00-TL borç kaldığını, bahsi geçen taşınmazın sezonluk … ve eşi … tarafından kiraya verildiğini, 9.000,00-TL’nin borca sayıldığını, kalan borcun 8.800,00-TL olduğunu, davalının evi satarken eve klima taktırma taahhüdünde bulunduğunu, klimanın fiyatının ortalama olarak 5.000,00-TL – 6.000,00-TL tutarında olduğunu, davalının davacıya 4.500,00-TL sayacağını bildirdiğini, bunun kabul edildiğini, geriye 4.300,00-TL tutarında borcunun kaldığını, davacının aldığı taşınmazda vaat edilenlerin hiçbirini göremediğini, bahsi geçen taşınmazın kusurlu bir mal olduğunu, davalı tarafından davacı aleyhine haberi olmaksızın bir senet düzenlendiğini ve davalının bu senedi İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine koyduğunu, davacının aleyhine başlatılan icra takibine konu olan bonodaki imzanın davacıya ait olmadığını, takip konusu senedin davalı tarafından cirolanmasına rağmen kötü niyetli olmasından ötürü başlatılan takibe ciro silsilesine göre borçlu olarak eklenmesi gerekirken eklenmediğini, davalı ve eşi … tarafından senedin …’a verildiğini ve davacı aleyhine takip başlatılırken davalının icra takibinde borçlu olarak gösterilmediğini beyanla dava konusu senedin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; davacının müvekkilinden Balıkesir ili, Edremit ilçesi, … Köyü, pafta no: … MII, parsel no: …, no:… ‘da kain dubleks daireyi satın aldığını, satın alırken parası yetişmeyince müvekkiline dava konusu senedi keşide ederek verdiğini, davacının senetle aldığı luks daireyi daha karlı bir bedelle sattığı halde verdiği senedi ödemediğini, müvekkilinin senedi borcuna karşılık olarak …’a ciro ile devrettiğini, davacının borcunun kaynağının gayrimenkul satışına dayanmakta olduğunu, borcunu ödemediği gibi tamamen kötü niyetle işbu huzurdaki davayı açtığını, kambiyo senetlerinin asıl ilişkiden soyut, tedavül kabiliyeti olan evraklar olduğunu, davalının alacağının resmi evrakla sabit olduğunu, davacı tarafın cirantaya senede ilişkin bir ödeme yaptığına ilişkin bir beyanı olmadığını ve dosyaya da bir belge sunmadığını beyanla davanın reddi ile birlikte davacının %20 kötü niyet tazminat ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi’nin 12/04/2023 tarih ve 2020/517 Esas – 2023/292 Karar sayılı kararında; “Dava hukuki niteliği itibariyle davacının icra takibine konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkememizce yapılan iş bu davada yargılamanın 7101 sayılı yasanın 61. maddesiyle değişik TTK 4. maddesi uyarınca basit usule tabii davalardan olduğu, iş bu davada 24/03/2021 tarihli celsede HMK 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı tarafça yenileme talepli dilekçe gönderilmesi üzerine dosyanın yenilenerek yeni duruşma gününün taraflara tebliğ edildiği, davacı tarafın 12/04/2023 tarihli duruşmaya katılmadığı, uyap sisteminden ve fiziki ortamda yapılan sorgulama da herhangi bir mazeret dilekçesi göndermediği birlikte değerlendirildiğinde, HMK 320/4 maddesi uyarınca ”Basit yargılama usulüne tabii davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa , dava açılmamış sayılır” hükmü gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur. “gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; dosya nosu bildirilen dava dosyasının, 12/04/2023 saat 10:50 deki duruşmasına e-duruşma talebi göndermiş olmalarına rağmen sistemsel bir sıkıntı sebebiyle duruşmaya katılamadıklarını, hal böyleyken e-duruşma talep dilekçesinde, e-duruşma talebinde bulunurken sistemsel sıkıntı yaşanması halinde mazeretli sayılmalarını belirttiklerini, davanın gelmiş olduğu aşama göz önünde bulundurulduğunda takip ettikleri ortada olan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilerek müvekkilinin mağdur edildiğini, Mahkemece verilen kararın gerekçesinde;” uyap sisteminden ve fiziki ortamda yapılan sorgulama da herhangi bir mazeret dilekçesi göndermediği ” belirtilmiş ise de söz konusu 12/04/2023 tarihli duruşmaya dilekçe ekinde sundukları e-duruşma talebinin olduğunu, duruşmaya e -duruşma olarak uyap sistemi üzerinden bağlanacaklarını, söz konusu talep Mahkemece kabul edilmiş olup sistemden kaynaklı nedenlerden dolayı bağlanamamış bulunmakla, söz konusu durumun varlığı halinde mazeretli sayılmayı da yine aynı e-duruşma talep dilekçesinde talep ettiklerini, dosyanın gelmiş olduğu aşama gözönüne alındığında verilen kararın usul ve yasaya aykırılık teşkil ederek müvekkili mağdur ettiğini beyanla, Yerel mahkemece verilen kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, kambiyo senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosya kapsamından; davanın değeri itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu, 24.03.2021 tarihli duruşmada dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin süresi içerisinde sunduğu yenileme dilekçesi ile dosyanın yenilendiği ve yargılamaya devam edildiği, davacı vekilinin 25.01.2023 tarihli duruşmaya katıldığı ve bir sonraki duruşma tarihinden haberdar olduğu, 02.04.2023 tarihli dilekçesi ile 12.04.2023 tarihli duruşmanın e-duruşma olarak yapılmasını, uyap sisteminde yaşanacak bir sorun nedeniyle duruşmaya katılamaması halinde ise mazeretli sayılmasını talep ettiği, dilekçenin Mahkeme hakimince 03.04.2023 tarihinde açıldığı ve e-duruşma talebinin kabul edildiği, aynı duruşmaya davalı … vekilinin de e-duruşma ile katılım sağladığı, duruşma tutanağından davacı vekiline Uyap sisteminden çağrı gönderildiği ancak çağrıya cevap vermediği, bu minvalde Uyap sisteminde yaşanan bir aksaklık olmadığı halde davacı vekilinin 12.04.2023 tarihli duruşmaya mazeretsiz olarak katılmadığı ve hazır olan davalı vekillerinin de davayı takip etmek istemediklerini beyan etmeleri üzerine, dosya daha önce de işlemden kaldırılmış olduğundan Mahkemece HMK’nın 320/4. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar harcından, istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95‬ TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/10/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.