Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1224 E. 2023/1130 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1224 Esas
KARAR NO: 2023/1130 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/283 Esas (Derdest Dava Dosyası)
TARİHİ: 12/05/2023 (Ara Karar)
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkilleri tarafından davacıdan önlük satın alındığını ve ödemelerin peyder pey yapıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmede belirlenen bir ödeme gününün olmadığını, sözleşmede ve senette ödeme gününün kararlaştırılmadığını, bu sürenin ucu açık bırakıldığını, kesin bir süre belirlenmeden anlaşmanın sağlandığını, hatta davalı tarafın müvekkillerinden senet aldığında ödeme günü ve alacaklı kısımları boş bırakılıp kendisine güven sağlanmasını istediğini, fakat devamında senedi icra takibine konu ettiğini, davalının müvekkillerine boş senet imzalattığını, davalının art niyetle müvekkillerince imzalanan açık senedin üzerine doldurduğunu, müvekkilleri aleyhine fazla miktarda alacak ve fahiş miktarda faiz işleterek İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığını, söz konusu takibin 27/07/2022 tarihinde kesinleştiğini, işbu takibin kesinleşmesi ile müvekkillerinin haciz tehdidi altına girdiğini, takibe konu senet müvekkilleri tarafından verildikten sonra 120.000,00 TL ödeme yapıldığını, icra dosyasındaki senedin arkasında bu ödemenin yazdığını, davalının haksız ve kötü niyetle sözleşme imzalandığı tarihte müvekkillerine imzalatılan açık senedi kanuna ve sözleşmeye aykırı olarak sonradan doldurduğunu beyanla icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi’nin 12/05/2023 Ara Karar Tarihli ve 2023/283 Esas sayılı ara kararında; “Talep; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talebine ilişkindir. İİK’nun 72/2. maddesinde “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın % 15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir ” şeklinde,72/3.maddesinde ise “icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurumasına karar verilemez, Ancak borçlu gecikmesinden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir” şeklinde düzenleme mevcuttur.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde, davacıların davalıdan 08/02/2022 tarihi sözleşme kapsamında 168.220 adet önlük aldığının, sözleşmede ödeme günü belirtilmediğinin, davacılar tarafından anlaşma kapsamında peyderpey ödeme yaptıklarının, sözleşmede alınan ürünler karşılığında senet düzenleneceğinin belirtildiğinin, davalının davacıların güvenini kazanarak davacılardan vade ve alacaklı kısmı boş olan, davacıların imzasının bulunduğu senedin alındığının, davalı tarafça davacıların rızası dışında kanuna aykırı olarak senedin boş kısımlarının doldurularak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasında icra takibi başlatıldığının, alacağın muaccel hale gelmediğinin, davalının fazladan alacak ve faiz talep ettiğinin beyan edilerek menfi tespit talepli bu davanın açıldığı, davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ise de İİK’nun 72/3 maddesinde icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir kararı ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinin düzenlendiği, somut olayda da icra takibinin menfi tespit davasından önce başlatıldığı anlaşıldığından talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. “gerekçesi ile talebin REDDİNE, karar verilmiş ve verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile; yukarıda esas numarası yazılı olan dosyada dava dilekçesi ile talep edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiğini, bu karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurduklarını, müvekkilleri ile davalı arasında 08/02/2022 tarihli sözleşmenin imzalandığını, toplamda 168.220 adet önlük satın alındığını, tarafların sözleşmeye herhangi bir tutar yazmadığını, ürünler teslim alındıkça peyderpey ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, müvekkilleri ile davalı arasında belirlenen bir ödeme gününün olmadığını, sözleşmede ödeme gününün kararlaştırılmadığını, bu sürenin ucu açık bırakılıp kesin bir gün belirlenmeden anlaşma sağlandığını, senedin arkasına 120.000 TL ödeme yapıldığının belirtildiğini, sözleşme yapılırken davalının, müvekkillerine boş senet imzalattığını, davalının art niyetle müvekkillerince imzalanan açık senedin üzeri doldurularak müvekkilleri aleyhine fazla miktarda alacak ve fahiş miktarda faiz işleterek İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosya ile kambiyo senedine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığını, söz konusu takibin 27/07/2022 tarihinde kesinleştiğini, işbu takibin kesinleşmesi ile müvekkillerinin haciz tehdidi altına girdiğini; Müvekkilleri ödeme yapmaya başlamasına rağmen davalının, icra takibinde sanki alacak muaccel olmuş gibi söz konusu senetle ilgili icra takibi başlatarak kanuna aykırı olarak kabul edilmez fahiş faiz işletmeye başladığını, davalının basiretli bir tacir gibi davranmayıp ödeme günü ve alacaklı kısmı boş olan senedi sözleşmeye aykırı olarak doldurup kanuna aykırı olarak haksız ve kötü niyetle 10/03/2022 tarihinden itibaren faiz, komisyon ve benzeri masraflar işlettiğini, davalı tarafın muaccel olmayan borcun faizini ve müeccel borcun faizini talep ettiğini, işbu işlemin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, davalı tarafın müvekkillerinin banka hesaplarına bloke koyduğunu, tüm haksızlıklara rağmen iyi niyet göstererek kısmi olsa da ödeme yapmak isteyen müvekkillerini “hukuki işlem başlatılacağı” gerekçesi ile geri çevirdiğini, takibin devam etmesinin ticaret ile uğraşan müvekkilleri açısından tehlike ve hak kaybı oluşturduğunu, haciz tehdidi altında olan müvekkillerinin borçlu olmadığını ispat edeceği süreye kadar geçen süre kaybının taraflar açısından hak kaybına sebebiyet verdiğini, davanın açılması ile tedbir talebi açısından hukuki yararın mevcut olduğunu beyanla kararın kaldırılması ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının öncelikle teminatsız olarak, Dairemiz aksi kanaatte ise uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir ile durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemli davada, takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden az olmamak kaydıyla göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. 6100 Sayılı HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, 1. fıkrası; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir. Yine 6100 Sayılı HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Somut dosyada; davacılar tarafından icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talep edilmiş olduğundan İlk Derece Mahkemesi’nce de belirtildiği üzere İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulması mümkün değildir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95‬ TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, 7-Dava dosyası dairemize UYAP sistemi üzerinden elektronik dosya olarak gönderildiğinden, ilk derece mahkemesine UYAP sistemi üzerinden iade edilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/07/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.