Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1220 E. 2023/1366 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1220 Esas
KARAR NO: 2023/1366 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2022/487 Esas – 2023/10 Karar
TARİH: 09/01/2023
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 28/09/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili şirket tarafından 01.01.2022 tarihli kira sözleşmesine istinaden “depo” olarak kullanılan “… Mah. … Sk. No:… Ataşehir/İstanbul” adresindeki taşınmaza kimliği tespit edilemeyen kişiler tarafından girildiğini, bu adreste bulunan 2017, 2018 ve 2020 yıllarına ilişkin yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin çalındığını, müvekkili şirket yetkilisi … mevcut durumunu 02.07.2022 tarihinde öğrendiğini, kapalı halde bulunan depo niteliğindeki taşınmaza 04.07.2022 tarihinde giderek depoyu ve içindeki eşyaları kontrol ettiğini, tüm dikkat ve özenine rağmen 2017, 2018 ve 2020 yıllarına ilişkin yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin çalındığını, bu nedenlerle; müvekkili şirkete ait 2017, 2018 ve 2020 yılına ait yevmiye, envanter ve defteri kebir niteliğindeki toplam 9 (dokuz) ticari defter depo olarak kullanılan “… Mah. … Sk. No:… Ataşehir/İstanbul” adresinden kimliği tespit edilemeyen kişiler tarafından çalınarak zayi olduğundan TTK md 82/7 uyarınca söz konusu ticari defterlerin zayi olduğuna dair belge düzenlenmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 09/01/2023 tarih 2022/487 Esas 2023/10 Karar sayılı kararında; “… Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı tarafından bildirilen ve dosya içerisinde yer alan deliller arasında hırsızlığın gerçekleştiği hususunda somut bir delilin bulunmadığı, emniyet ifade tutanaklarının içeriğine göre de söz konusu şikayet hakkında somut bir delil sunulamadığı dikkate alınarak, şirkete ait tutulması zorunlu olan bilgi, belge ve defterlerin muhafazasında davacı tarafın gerekli dikkat ve özeni göstermediği, kanun da tarif edildiği şekilde tacirin iradesi dışında bir zayii halinin mevcut olduğu iddiasının ispat edilemediği (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2018/1891 Esas, 2018/1291 Karar sayılı ilamı) bu haliyle, TTK’nın 82/(7) maddesindeki koşulların oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur…”gerekçesi ile, Davanın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkemenin”davacı tarafından bildirilen ve dosya içerisinde yer alan deliller arasında hırsızlığın gerçekleştiği husunda somut bir delilin bulunmadığı…” ifadesinin mevcut delillerin dikkat ve özenle incelenmediği hususunu doğurduğunu, delil olarak sunulan belge içerisinde müvekkili şirketin yöneticisi Örnek Şehit Hayrettin Yıldırım Polis Merkezi Amirliğinde vermiş olduğu 06.07.2022 tarihli ifade tutanağının mevcut olduğunu, hırsızlık olayının fark edilmesi itibariyle, yapılabilecek tek çözümün kolluk kuvvetlerine şikayette bulunup ifade verilmesi olduğunu emniyete yapılan şikayetin yeterli bir delil olduğunu,Yerel mahkemenin diğer bir red sebebi olarak sunduğu ifade ise emniyet ifade tutanaklarının içeriğine göre de söz konusu şikayet hakkında somut bir delil sunulmadığı…” şeklinde olmakla birlikte, kolluk kuvvetlerinin incelemesi, araştırması ve delil toplaması gerektiğini, kolluk kuvvetlerinin yapacağı işi, müvekkili şirketten beklenildiğini, müvekkili şirketin yapması gerekeni yapıp şikayette bulunduğunu, Davacı müvekkilinin, sırf özel belgeleri ve defterleri saklamak amacıyla yukarıda belirttiğimiz adreste bir depo kiraladığını ve kayıp olması ihtimaline karşı, belgeleri ve defterleri o depoda tuttuğunu, hırsızlık yapan kişi ya da kişilerce o depoya girilmesi ve belgelerin ve defterlerin çalınmış olması, müvekkilinin dikkat ve özen göstermemesiyle bağlantılı olmadığını,Yerel mahkeme söz konusu olayda TTK md.82/7’nin oluşmadığı kanaatinde bulunduğunu ancak TTK’nın ilgili hükmüne baktığımızda “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde olduğunu, ilgili hükümde “tacirin saklamakla yükümlü olduğu belge ve defterlerin hırsızlık sebebiyle…” ifadesi müvekkilinin yaşadığı durumu ifade eden bir kısım olduğunu, yerel mahkemenin yine dikkatsiz ve özensiz incelemeleri sebebiyle TTK md.82/7’nin oluşmadığı kanaatinde bulunmasının çok doğal ancak kabul edilebilir nitelikte olmadığını, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/15281 Esas, 2017/813 Karar sayılı ilamı) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince açılan zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK. 82/7 maddesinde ziya sebepleri tahdidi olarak sayılmamış olmakla birlikte tacirin kendisine kusur izafe edilemeyecek, irade dışında meydana gelen olay nedeniyle meydana gelmeli, ziyanın tacirin gerekli dikkat ve özeni göstermemesinden kaynaklanmamış olması gerekmektedir. Somut olayda davacı taraf, 01.01.2022 tarihli kira sözleşmesine istinaden “depo” olarak kullanılan “… Mah. … Sk. No:… Ataşehir/İstanbul” adresindeki taşınmaza kimliği tespit edilemeyen kişiler tarafından girildiğini, bu adreste bulunan 2017-2018 ve 2020 yıllarına ilişkin yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin çalındığını, beyan edip zıyaın depodan hırsızlık sonucu meydana geldiği ileri sürülmüş olup, bu iddia ile ilgili davacı şirket yetkilisinin karakola başvurusu dışında bir delil sunulmadığı gibi davacı basiretli bir tacir olarak ticari defter ve belgelerini şirket merkezinde muhafaza etmek ve korunması için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Davacı, ticari defter ve belgelerini mutad olarak bulunması gereken yer dışında, bulundurarak ve gereken muhafaza tedbirlerini almayarak kusurlu davrandığı, talep konusu ticari defter ve belgelerinin saklanmasında gerekli dikkat ve özeni göstermediği ve basiretli tacir gibi davranmadığı ve somut olayda TTK. 82 maddesinde düzenlenen şartların oluşmadığı anlaşılmıştır. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, mahkemenin kabul ve gerekçesine göre davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 11 Hukuk Dairesi 2016/1 esas, 2016/9288 karar sayılı ilamı emsal niteliktedir. )Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatırana iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28/09/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.