Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1206 E. 2023/1142 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1206 Esas
KARAR NO: 2023/1142 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/105 D.İş – 2023/109 Karar
TARİH: 16/05/2023
TALEP: İhtiyati Haciz kararına itiraz
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, borçlunun müvekkiline olan borcunu ödemediğini, 375.000,00.TL bedelli bonoyu teslim ettiğini, müvekkilinin bononun yetkili hamili olduğunu, talep tarihi itibariyle bononun bedeli olan 375.000,00.TL’yi vadesi geçmesine rağmen ödemediğini, borçlunun malları kaçırma eğilimine girdiğini, müvekkilinin mağduriyetinin artacağını ileri sürerek borçlunun taşınır taşınmaz, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 27/03/2023 tarih 2023/105 D.İş 2023/109 Karar sayılı kararında;”Yukarıda hüviyeti yazılı alacaklının borçlulardan alacağı olan 375.000,00 TL’nin tahsilinin ifasını temin bakımından, vaki isteği İ.İ.K.’nın 257. maddesi 1. fıkrasına uygun bulunmuş ve alacak rehinle temin edilmemiş olduğundan…”gerekçesi ile, Karşı taraf ile üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı tayin edilen teminatın yatırılması halinde adı geçen borçluların yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının; İcra İflas Kanunu’nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine, karar verilmiştir.İhtiyati hacze itiraz eden vekili 12/04/2023 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; mahkememiz görev yetkisine itiraz ettiklerini, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi sebebiyle 21/03/2022 tarihinde imzalanan Belirli Süreli İş sözleşmesinin olduğunu, müvekkilinin işveren şirket nezdinde ambulüns uçak pilotu olarak göreve başladığını, sonrasında, müvekkilinin iş sözleşmesini Bakırköy … Noterliğinin 05/12/2022 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile işçilik alacaklarının ödenmediğinden bahisle haklı sebep ile feshettiğini, karşı taraf bu ihtarnameye Beyoğlu … Noterliğinin 13/12/2022 tarih, … tarihli ihtarnamesi ile cevap verdiğini, dosyaya konu bononun görev yapmak üzere işe başlayan müvekkilinden düzenlenme tarihi, vade tarihi ve meblağı boş olmak üzere imzalatılarak alınmış teminat senedi olduğunu, alacaklı gözüken şirketin, müvekkili iş akdini feshedince bononun doldurulduğunu ve müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını bunun için iş mahkemesinde tespit davası açacaklarını, yetkiye itiraz ettiklerini, müvekkilinin adresinin Kocaeli olarak yazıldığını beyanla yargılama süresince ihtiyati haciz kararının tedbiren durdurulmasını, verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, yargılama gideri ve ücreti vekaleti ihtiyati haciz alacaklısı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz talep edenin 12/05/2023 tarihli itiraza karşı cevap dilekçesinde özetle; itiraz eden tarafın tüm itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirketin kambiyo vasıflarını taşıyan söz konusu bononun yetkili hamili ve borçludan alacaklı olduğunu, mücerret olarak bononun düzenlendiğini, TTK hükümleri uyarınca usulüne göre düzenlendiğini ve usulüne uygun olarak icra takibine konu edildiğini, açıkça kambiyo senedinin üzerinde açıkça teminat ibaresi bulunmadığı takdirde görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, senette yazılı borcun ödeneceği yerin icra dairesi de takipte yetkili icra dairesi olduğunu, davaya konu bonoda ödeme yeri bulunmamakta olduğunu, düzenleme yerinin ise İstanbul olduğunu, itiraz eden tarafın ihtiyati haciz kararına karşı ileri sürdüğü diğer itirazlarının uyuşmazlığın esasına ilişkin olduğunu, ihtiyati haciz teknik olarak bir dava olmadığından borçlu tarafından bu itirazların ihtiyati haciz dosyasında ileri sürülmesi mümkün olmadığını, borçlu tarafın tüm itirazlarının yasaya aykırı olduğunu beyanla, ihtiyati haciz kararına itiraz eden tarafın itirazlarının reddini ve ihtiyati haczin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 16/05/2023 tarih 2023/105 D.İş Esas – 2023/109 D.İş Karar sayılı ek kararı ile;”…Mahkememizin yetkisiz ve görevsiz olduğu gerekçesi ihtiyati hacze itiraz edilmiştir.İİK’nun 50. maddesi ile yetkili mahkemenin belirlenmesinde HMK hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Karara dayanak belge bono olup mahkemenin yetkisi belirlenirken kıymetli evrak hükümlerine de bakılacaktır. Buna göre, bonodan kaynaklanan borcun alacaklısı, borçlunun veya borçluların yerleşim yerinde,keşide veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Yetki şartı bulunması halinde yetki şartının geçerli olması için HMK.’nın 17. maddesine göre, bono düzenleyenlerin tacir olması şartı aranmaktadır.Talep dayanağı bono incelendiğinde, ihtiyati haciz talep edenin lehdar, aleyhine ihtiyati haciz talep edilenin keşideci olduğu, bono üzerinde ihtilaf halinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğuna dair kayıt bulunduğu,düzenleme yerinin İstanbul olduğu anlaşılmıştır. İhtiyati hacze itiraz eden tarafından ileri sürülen itirazda, borçlu keşidecinin tacir olmadığı bu nedenle yetki şartının geçerli olmadığı ve mahkememizin görevsiz olduğu ileri sürülmüş olup, mahkemenin görevi ihtiyati hacze itiraz sebeplerinden değildir bu nedenle borçlu vekilinin buna dair itirazına itibar edilmemiştir. Borçlu vekilinin yetkiye dair itiraza gelince borçlunun tacir oldu dosya kapsamından anlaşılamamakta borçlu vekili de müvekkilinin tacir olmadığını savunmuştur, bu durumda bonoda yer alan yetki şartı geçersiz ise de talep konusu bonoda ödeme yeri bulunmadığı ve düzenleme yerinin İstanbul olduğu yukarıda yapılan açıklamalar gereği bononun düzenleme yeri mahkemesinden de talepte bulunulabileceği anlaşıldığından..” gerekçeleri ile,İtirazın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İtiraz eden vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,Yerel mahkemenin görev itirazını haksız yere red ettiğini,Taraflar arasında işçi işveren ilişkisi sebebiyle 21.03.2022 tarihinde imzalanan Belirli Süreli iş sözleşmesi olduğunu, Müvekkilinin işveren şirket nezdinde ambulüns uçak pilotu olarak göreve başladığını, müvekkilinin iş sözleşmesini Bakırköy …Noterliğinin 05.12.2022 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile işçilik alacaklarının ödenmediğinden bahisle haklı sebep ile feshettiğini, karşı tarafın bu ihtarnameye Beyoğlu … Noterliğinin 13 Aralık 2022 tarih ve … tarihli ihtarnamesi ile cevap verdiğini, İhtiyati haciz kararına konu bononun 19.12.2022 düzenleme tarihli 02.01.2023 vade tarihli 375.000,00 TL’lik olarak gözüktüğünü, bu bono hizmet sözleşmesi imzalanırken, İşveren … A.Ş. tarafından bu firmada pilot olarak görev yapmak üzere işe başlayan müvekkilinden, düzenleme tarihi vade tarihi ve meblağı boş olmak üzere imzalatılarak alınmış teminat senedi olduğunu, alacaklı gözüken şirket, müvekkili iş aktini feshedince, bononun düzenleme tarihini, vade tarihini ve meblağını sonradan doldurarak borçlu müvekkili hakkında ihtiyati haciz ve icrai haciz yoluna başvurduğunu, müvekkilinin alacaklı gözüken tarafa böyle bir senetten kaynaklı borcu bulunmamaakta olup, bu konuda alacaklı taraf aleyhinde İstanbul Anadolu 30.İş Mah. 2023/239 E. Sayılı dosyası ile menfi tespit davası ikame edildiğini, davanın halen derdest olduğunu, İtiraz dilekçesi ekinde sunulan iş sözleşmesi ve keşide edilen ihtarname incelendiğinde taraflar arasında hizmet ilişkisi olduğunun anlaşıldığını, alacaklı taraf müvekkilinden bonodan kaynaklı bir alacağı bulunuyorsa İhtiyatı Haciz Kararını görevli İş Mahkemelerinden talep etmesi gerektiğini, taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmadığını, İş Mahkemelerinin görevli olduğunu, (Yargıtay 19. HD’nin 10/12/2015 tarih 2015/978 E-2015/16616 K, sayılı ve 19.10.2017 tarih ve 2016/16912 E, 2017/7131 K. sayılı kararı) Yetki itirazının reddi de yerinde olmadığını, ihtiyati haciz kararına konu 02.01.2023 vadeli 375.000,00 TL.lık bonoda, borçlu müvekkilinin adresi Köseköy/KOCAELİ olarak yazılı olduğunu, İhtiyati haciz başvuru dilekçesinde ise müvekkili-borçlunun adresi Küçükçekmece/ İST. Sınırları olarak gösterildiğini, taraflar tacir olmadığı için yetki sözleşmesi yapamayacaklarını, bono üzerinde yazılı ” İstanbul Mahkemeleri ” yetkilidir ibaresi geçerli olmadığını, yetki açısından İstanbul Mahkemelerinin yetkili olmayıp, halen davalı müvekkiliminin ikametgahının bulunduğu Küçükçekmece Mahkemelerinin yetkili olduğunu,Bono, müvekkili ile davalı arasında iş akdi imzalanırken vade ve meblağ boş bırakılmak üzere teminat olarak alınan bir bono olduğunu, müvekkilinin işten ayrıldıktan sonra davalı tarafça tanzim vade tarihleri ve meblağı doldurulmak suretiyle işleme konulduğunu, bonunun düzenleme tarihi müvekkilinin hizmet sözleşmesini fesh ettiği tarihten sonraki bir tarih yazılı olduğunu, Müvekkilinin, işçilik alacakları ödenmediği için hizmet sözleşmesini feshetmiş olup, fesih tarihinden sonraki bir tarihte alacaklı tarafa böyle bir bono düzenleyerek vermesi en basitinden hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bono üzerinde ” bedeli nakten ahzolunmuştur ” ibaresi bulunduğunu, ihtiyati haciz alacaklısının ticari bir şirket olduğunu, bütün ödemeleri banka kayıtları ile mevcut olması ve ticari defterlerine işlenmesi gerekmektiğini, İhtiyati haciz alacaklısı … A.Ş. nin müvekkiline ticari defterlerinde ve banka kayıtlarında 375.000,00 TL.lık bir ödemesi de bulunmadığını, ihtiyati haciz kararınında hukuki ve maddi olarak geçerli bir sebebe dayalı olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, ihtiyati hacze itirazın kabulüne, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece 27/03/2023 tarihli karar ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, karara karşı itiraz edilmesi üzerine mahkemece 16/05/2023 tarihli ek karar ile, yukarıda belirtilen gerekçelerle İtirazın reddine, karar verilmiş ve karara karşı itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK’nın 257/1. fıkrası uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklar ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.İİK’nın 258. maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür. İİK’nın 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder. HMK’nın “ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz” başlıklı 394/2. maddesinde ihtiyati tedbir kararına karşı kararı veren mahkemeye itiraz edilebileceği düzenlenmiş, 6100 Sayılı HMK’nın 394. Maddesinin 2.fıkrasına eklenen ek cümlede ise (28.07.2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanunun 42.maddesi ile değişik ) “esas hakkında dava açıldıktan sonra itiraz hakkında bu davaya bakan mahkemece karar verilir, ” düzenlemesi getirilmiştir. Somut olayda; itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde bononun görev yapmak üzere işe başlayan müvekkilinden düzenlenme tarihi, vade tarihi ve meblağı boş olmak üzere imzalatılarak alınmış teminat senedi olduğunu, alacaklı gözüken şirketin, müvekkili iş akdini feshedince bononun doldurulduğunu ve müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını, bunun için alacaklı taraf aleyhinde İstanbul Anadolu 30.İş Mahkemesinin 2023/239 E. Sayılı dosyası ile talebe konu bono ile ilgili menfi tespit davası açıldığını beyan ettiği, ihtiyati haciz kararı ihtiyati tedbirin bir türü olup HMK’nın 394/2 maddesinde, esas hakkında dava açıldıktan sonra, ihtiyati tedbire itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verileceği hüküm altına alınmıştır. Bu durumda mahkemece öncelikle anılan dosyanın uyap üzerinden getirtilerek incelenmesi ve buna göre itirazı incelemeye görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir. Bu sebeple itiraz eden vekilinin istinaf başvurusu usulen yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun usulen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın talebin yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz edenin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/05/2023 tarih ve 2023/105 D.İş Esas- 2023/109 D.İş Karar sayılı ek kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/07/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.