Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1141 E. 2023/1083 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1141 Esas
KARAR NO: 2023/1083 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/39 Esas – 2023/167 Karar
TARİH: 28/02/2023
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı şirket belediye iktisadi teşebbüsü olduğunu, ihale açmaya muktedir olduğunu, davalı şirketin 2020- 301639 ihale kayıt numaralı ihalesi müvekkili uhdesinde kaldığını, söz konusu ihaleye teklif verilmesi sırasında müvekkili tarafından 385.026,25 TL tutarında geçiçi teminat mektubu davalı şirkete sunulduğunu, söz konusu ihale konusu işlere başlanılmış olmasına rağmen, davalı tarafça müvekkili ihalesi iptal edilerek müvekkili geçiçi teminat mektubu 03.09.2020 tarihinde nakde çevrildiğini, söz konusu geçici teminat mektubun nakde çevrilmesi hukuka ve yasal mevzuata aykırı olduğunu, bu hususta tarafımızca İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde 2020- 1392 Esas sayılı dava ikame edilmiş olmakla, çok sayıda ihtarname ile bu husus davalıya bildirilmiş olmasına rağmen davalı işbu geçici teminat mektubunu nakde çevirmekten kaçınmadığını, İstanbul 5. İdare Mahkemesi tarafından öncelikle işbu ihalenin iptaline dair tanzim edilen karar hakkında yürütmenin durdurulması ve daha sonra esasen davalının ihalenin iptaline dair haksız kararının iptaline karar verildiğini, bu ahvalde davalı idarenin geçici teminat mektubunu nakde çevirme eyleminin dayanaksız ve hukuksuz olduğu ispat edildiğini, işbu nakde çevirme işlemi 03.09.2020 tarihinde yapıldığından haksız ve hukuka aykırı işlem nedeniyle faiz başlangıç tarihi de işbu nakde çevirme tarihi olduğunu, yürütmenin Durdurulması Kararından sonra davalı tarafa gönderilen ihtarname ile işbu haksız şekilde irat kaydedilen teminat bedelinin iadesi talep edilmişse de, davalı tarafça işbu teminat bedeli müvekkili şirkete iade edilmediğini, bu nedenle müvekkili tarafından 08.12.2020 tarihi 14.47 saatinde, 385.026,25 TL asıl alacak ve 9.240,63 TL işlemiş faiz üzerinden icra takibi başlatıldığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasına ait makbuzların ekte olduğunu, işbu makbuzlarda icra takip tarihi ve saati yer almakta olduğunu, ancak davalı tarafça söz konusu icra takibinden 1 Gün sonra 09.12.2020 tarihinde 15.59 saatinde müvekkili şirket hesabına 385.000,00 TL ödeme yapıldığını, daha sonra takibe ait ödeme emri davalı – borçluya 22.12.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliği müteakip, 24.12.2020 tarihinde davalı tarafça tüm dosya borcuna ve feri’lere itiraz edildiğini, ancak söz konusu icra takibi başlatılmasını müteakip, icra takibine konu asıl alacağın ödenmiş olması işbu dosya borcunun kabul edildiğine dayanak olduğunu, kaldı ki bu hususta tanzim edilen mahkeme ilamı da mevcut olduğunu, bu sebeple, icra takibine konu asıl alacağın işlemiş faizinin, icra vekalet ücretinin, harç ve masraf giderlerinin davalıya tahmil edileceği açık olduğunu, ancak davalı taraf işbu alacakları ödememek için dosya borcuna haksız şekilde itiraz ettiğini, bu nedenle söz konusu icra takibine konu alacağın işlemiş faizi olan 9.240,63 TL’nin ve dosyaya konu takip toplamı üzerinden hesaplanacak harç- icra vekalet ücreti ve icra masraflarının hesaplanması ile davalıdan tahmiline karar verilmesi gerekmekte olduğunu, borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin işlemiş faiz, takip toplamı üzerinden hesaplanacak icra vekalet ücreti, harç ve masraflar yönünden devamına, %20 ‘den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davacı, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına taraflarınca yapılan itirazın iptali sebebiyle iş bu davayı ikame ettiğini, ancak davacı tarafın bu talepleri haksız ve yersiz olduğunu, davacı yan, vekil edenin ihale makamı olarak ilgili yasal mevzuat uyarınca başlatmış olduğu ihale sürecine teklif vererek dahil olduğunu, ancak ihale süresince yasal yükümlülüklerini yerine getirmediği için teminat mektubu ihale şartnamesine uygun olarak nakde çevrildiğini, davacı yan daha sonra idare mahkemesinde teminat mektubunun irat kaydedilmesi işleminin ve ihalenin iptali davası açtığını, bu davada verilen karar henüz kesinleşmediğini, idari yargılamada verilen yürütmenin durdurulması kararı hukuk yargılamasındaki ihtiyati tedbir kararına benzer nitelikte bir karar olduğunu, buna göre ihalenin iptali davasında verilen yürütmenin durdurulması kararı ile vekil eden tarafından yapılan ihaleye kaldığı yerden devam edilmesi gerekmekte olduğunu, buna ilişkin olarak da vekil eden, davacı ihale alıcısına sözleşmeye davet mektubu gönderildiğini, davacı yan ise dosya mündericatında bulunan 23.11.2020 tarihli cevap yazısında ihaleye devam etmeyeceklerini ve teminat mektubu bedelinin kendilerine iadesini talep ettiklerini, davacı yan her ne kadar vekil edene 3 günlük süre verdiğini beyan etmiş ise de, bilindiği üzere idarenin taraf olduğu uyuşmazlıklarda İYUK m.28 uyarınca idarenin 30 günlük yasal süresi olduğunu, vekil eden de ihale işleminden sebeple idare konumunda olduğundan 30 günlük yasal süresi içerisinde 09.12.2020 tarihinde teminat mektubu bedelini davalı yana iade ettiğini, henüz yürütmenin durdurulması kararı aşamasındayken vekil edenin zaten henüz teminat mektubu bedelini iade yükümlülüğü de olmadığını, vekil eden tamamen kendi iyi niyetli iradesi ile teminat mektubu bedelini iade ettiğini, zira İstanbul 5.İdare Mahkemesi ihalenin iptali ile ilgili kararını 08.12.2020 tarihinde verdiğini, bu karar ise vekil edene 28.12.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ilgili karar dosya mündericatında mevcut olduğunu, yani vekil eden İYUK m.28 uyarınca 28.01.2021 tarihine kadar süresi varken, bu tarihten 49 gün önce teminat mektubu bedelini davacıya ödediğini, bu durumda davacının huzurdaki davaya konu icra takibini açması hukuken yerinde olmadığından, teminat mektubu bedeli olan 385.000-TL üzerinden vekalet ücreti talebi de yerinde olmadığını, kaldı ki idare mahkemesinin kararı da kesinleşmemiş olduğundan ve idare mahkemesi iptal kararlarının kesinleşmeden uygulanamayacağından, davacı yanın alelacele teminat mektubu bedelini talep etmesinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın yukarıda açıklamaya çalıştığımız nedenlerle reddine, Sayın Mahkeme’niz aksi kanaatte olur ise icra vekalet ücreti ve faiz miktarı yönünden talepleri doğrultusunda karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yasal mesnedi bulunmayan taleplere dayalı olarak dava açan davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 28/02/2023 tarih 2021/39 Esas-2023/167 Karar sayılı kararında; ”Dava ve takip konusu Geçici teminat mektubunun, davalı tarafça 03.09.2020 tarihinde nakde çevrildiği, temerrütün bu tarihte oluştuğu, mali müşavir bilirkişi …’den alınan rapora göre, davacının takip tarihi itibarı ile 385.026,25 TL asıl alacak, 9.208,98 TL işlemiş faiz talep edebileceği, icra takip masraflarının 2.033,53 TL, icra vekalet ücretinin 35.401,84 TL olduğu, 09.12.2020 ödeme tarihi itibarı ile 189.88 TL takip tarihinden ödeme tarihine kadar faiz talep edilebileceği, ödeme tarihi itibarıyla toplam borcun 431.860,48 TL olduğu, davalı tarafça yapılan ödemenin TBK’nın 100. Maddesi uyarınca mahsubu ile kalan borcun 46.860,48 TL (asıl alacak) olduğu, ancak bilirkişi tarafından yapılan vekalet ücreti hesabının yanlış olduğu, mahkememizce takip tarihi itibarı ile talep edilebilecek 385.026,25 TL asıl alacak, 9.208,98 TL işlemiş faiz toplamı olan 394.208,98 TL üzerinden AAÜT’nin 11/4 maddesi uyarınca hesaplanan icra vekalet ücretinin 27.033,47 TL olduğu, davacının iş bu davadaki talebinin icra takibine 9.240,63 TL işlemiş faiz yönünden vaki itirazın iptali ile takibin işlemiş faiz, icra harç, masrafları ve vekalet ücreti üzerinden devamına ilişkin olduğu anlaşılmakla ve değerlendirilmekle, taleple bağlılık ilkesi de göz önünde bulundurularak, davacı alacaklının 9.208,98 TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptalini istemekte haklı olduğu, davacının fazlaya dair işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, takipten sonraki 09.12.2020 tarihli 385.000,00 TL tutarlı davalı ödemesi dikkate alınarak, takibin 9.208,98 TL işlemiş faiz, 27.033,47 TL vekalet ücreti ve 2.033,53 TL icra takip masrafı üzerinden devamına karar verilmesi gerektiği, icra harçlarının icra müdürlüğünce infazda değerlendirilmesi gerektiği, davalının bu kapsamda savunmalarının ve itirazlarının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenler ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Ayrıca, davacı tarafça, icra inkar tazminatı talep edildiğinden, alacak likit olduğundan ve davalı taraf icra takibine itirazında haksız bulunduğundan hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.Tüm bu nedenler ile davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.” Gerekçesi ile, 1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 9.208,98 TL işlemiş faiz yönünden KISMEN İPTALİNE, Takipten sonraki 09.12.2020 tarihli 385.000,00 TL tutarlı davalı ödemesi dikkate alınarak, Takibin 9.208,98 TL işlemiş faiz, 27.033,47 TL vekalet ücreti ve 2.033,53 TL icra takip masrafı üzerinden DEVAMINA, Fazlaya dair istemin REDDİNE, 2-İcra harçlarının İcra Müdürlüğünce infazda DEĞERLENDİRİLMESİNE, 3-Hükmolunan 9.208,98 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 1.841,80 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, karar verilmiş, verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, önemle tekrar etmek gerekir ki yerel mahkeme icra vekalet ücretini hukuka aykırı bir şekilde takip başlangıcındaki tutar üzerinden hesapladığını ancak davacı yanın asıl alacak talebinin dava dilekçesinde yer alan 9.240,63 TL olduğunun açık olduğunu, asıl alacağa ilişkin fazlaya dair haklarını da saklı tutmadığını, davacının alacak iddiasını kabul etmemekle birlikte, vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi de sadece harca esas değer üzerinden talep edilebileceğini, davacının davasını 9.240,63-TL üzerinden açtığını ve yerel mahkeme 9.208,98-TL olarak talebi kabul ettiğini, geri kalan vekalet ücreti ve yargılama gideri için sadece fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmakla yetindiğini, davaya konu etmediğini ve harcını yatırmadığını, hal böyle iken, tüm dosya bedeli üzerinden vekalet ücreti ve icra giderine hükmedilmesinin hukuki bir dayanağının olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına,yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini, bu talebi kabul edilmez ise, yeniden yargılama yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, Davacı tarafça davalıya verilen 385.026,25 TL tutarlı geçici teminat mektubunun ihalenin iptal edilmesine rağmen davalı tarafça paraya çevrildiğinden bahisle ödenen bu bedelin davalıdan tahsili amacıyla davalı taraf aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine işlemiş faiz yönünden vaki itirazın iptali ile takibin işlemiş faiz üzerinden devamı istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı taraf dava dilekçesinde, dava değerini 9.240,63.TL olarak gösterdiği, dava değeri kısmının altına parantez içinde ( İcra Takibine ilişkin vekalet ücreti, harç ve sair feri’lerine dair fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) ibaresi yazıldığı ancak konu kısmında ve neticeyi talep bölümünde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin işlemiş faiz, icra vekalet ücreti, harç ve masraflar yönünden devamına karar verilmesi talep edilmiştir.İlk derece mahkemesince 28/02/2023 tarihli karar ile; Davanın kısmen kabulü ile; Davalı borçlunun dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 9.208,98 TL işlemiş faiz yönünden kısmen iptaline, takipten sonraki 09.12.2020 tarihli 385.000,00 TL tutarlı davalı ödemesi dikkate alınarak, Takibin 9.208,98 TL işlemiş faiz, 27.033,47 TL vekalet ücreti ve 2.033,53 TL icra takip masrafı üzerinden devamına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça itirazın iptali davasının 9.240,63.TL olarak işlemiş faiz yönünden harçlandırma yapılarak davanın açıldığı halde mahkemece davacı tarafa talebinin açıklatılmadığı ve harç ikmalinde bulunulmadığı halde takibin 9.208,98 TL işlemiş faiz, 27.033,47 TL vekalet ücreti ve 2.033,53 TL icra takip masrafı üzerinden devamına karar verilmesi yerinde görülmemiştir.Bu durumda mahkemece; HMK’nın 26. maddesi uyarınca taleple bağlılık kuralı ve HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi gözetilerek, öncelikle davacı vekiline, dava değerine göre talebini açıklattırıp sonucuna göre davacının vekalet ücreti ve icra takip masrafıda olduğu taktirde yatırılması gereken eksik harcın ikmal edilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir.Sonuç itibariyle, Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın usulüne uygun şekilde yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/02/2023 tarih ve 2021/39 Esas – 2023/167 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/06/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.