Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1093 E. 2023/1007 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1093 Esas
KARAR NO: 2023/1007 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/74 D.iş – 2022/94 Karar
TARİHİ: 16/03/2022
TALEP: Merci Tayini (Tevdii Mahali)
KARAR TARİHİ: 08/06/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Talep eden vekili tevdii mahalli tayin edilmesi talepli dilekçesi ile; taraflar arasında akdedilen 15/05/2012 tarihli sözleşmenin 9. maddesinde; “Ayrıca sözleşmenin Winterhalter (… Ticaret Ltd.Şti. tarafından ve/veya Alıcı tarafından haklı veya haksız herhangi bir nedenle veya süresi sonunda sona ermesi sonucunda alıcı konsinye olarak verilmiş olan bulaşık makinelerini sağlam ve kullanılır halde …’in merkez deposuna 7 gün içerisinde teslim etmek zorundadır.” hükmüne yer verildiğini, konsinye makinalarının teslim borçlarını ifa edebilmeleri için karşı tarafın teslim imkanlarını hazırlaması gerektiğini, teslim borcunun ifasının ancak karşı tarafın üzerine düşen hazırlık fiillerini yerine getirmesiyle mümkün olacağını, ancak karşı tarafın hazırlık fiillerini yerine getirmekten imtina ettiğini, bu nedenle teslim borcunu ifa edemediklerini, müvekkili firmanın bir an önce teslim borcunu ifa etmeyi ve borçtan kurtulmayı istediğini, bu nedenle müvekkili firmanın karşı tarafa 26/08/2021 tarih ve … sayılı ihtarnameyi gönderdiğini, buna rağmen bir gelişme sağlanamadığını, böylece teslim borcunun alacaklısı olan … (… Ticaret Ltd.Şti) firmasının alacaklının temerrüdüne düştüğünü, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 107.maddesinin; “Alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlu hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Tevdi yerini, ifa yerindeki hakim belirler.” şeklinde olduğunu beyanla, açıklanan nedenlerle ve resen dikkat edilecek hususlarla, konsinye makinaların teslimi için tevdi mahalli tayin edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi’nin 16/03/2022 tarih ve 2022/74 D.iş – 2022/94 Karar sayılı kararında;”Talepte bulunan her ne kadar karşı tarafın teslim imkanlarını hazırlamadığından ve gönderdikleri ihtarnameden de bir sonuç alınamadığından bahisle tevdii yerinin belirlenmesi talebinde bulunmuş ise de taraflar arasındaki sözleşmede karşı tarafın teslim için ne gibi bir hazırlık yapması gerektiği ve bunun talep edene bildirilmesinin gerekip gerekmediği hususunda bir hüküm bulunmadığı, talep edenin gönderdiği ihtarnamelerde de açıkça makinelerin iadesini istedikleri hususunun yer almadığı, sadece cevabi ihtarnamede karşı tarafın hazırlık işlemlerini beklediklerinin ve teknik servise ihtiyaç duyulduğunun belirtildiği, teknik servisin kim tarafından sağlananacağı husususun ve bu bağlamda talebin yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile, talep eden vekilinin tevdii mahalli tayin edilmesi talebinin reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Talep eden vekili istinaf dilekçesi ile; konsinye makinaları teslim borçlarını ifa etmek için tevdi mahalli tayini (ödeme yerinin belirlenmesi) talebinde bulunduklarını ancak taleplerinin İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/87 D. İş 2021/97 K. sayılı ve 01/10/2021 tarihli kararı ile reddedildiğini, İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin red kararı üzerine yapmış oldukları istinaf başvurusunda Dairemizin 2022/168 E,2022/152 K. sayılı kararı ile dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiğini, görevsizlik kararı üzerine dosyanın İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2022/74 D.İş numarası ile incelendiğini ve talebin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle reddedildiğini, bu sebeple istinaf kanun yoluna başvurulması zorunluluğunun hasıl olduğunu, tevdi mahalli tayininin çekişmesiz yargı işi olduğunu, çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararların, HMK madde 387 gereğince öğrenilmesinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yoluna taşınabileceğini, taleplerinin çekişmesiz yargı alanın dışında kaldığına hükmedildiğini, tevdi mahalli tayinin çekişmesiz yargı işi olmasının nedeninin, uyuşmazlığın yokluğu keyfiyeti olmadığını, tevdi mahalli tayinine ihtiyaç duyulan her durumda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunduğunu, başka bir ifadeyle uyuşmazlık konusu olmayan bir olayda tevdi mahalli tayinine ihtiyaç duyulmayacağını, o halde, tevdi mahalli tayininin uyuşmazlık olmaması şartına bağlanırsa, hiçbir zaman “çekişmesiz yargı işi” olmayacağını, kanun koyucunun tevdi mahalli tayinini çekişmesiz yargı işi olarak düzenlediğini, sonuç olarak Mahkemenin gerekçesindeki gibi yorumlanırsa, kanun koyucunun abesle iştigal etmiş olacağını, kanun koyucunun abesle iştigal etmeyeceğini, bu nedenle gerekçenin dayanağı olan yorumun yanlış olduğunu beyanla İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/74 D. İş 2022/94 K. sayılı tevdi mahalli tayininin reddine dair kararının kaldırılmasını, talebin kabulüyle tevdi mahalli tayinine karar verilmesini ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, TBK’nın 107. maddesi uyarınca alacaklı tarafından kabul edilmediği iddiası ile sözleşme konusu makinelerin tevdi edileceği mahallin belirlenmesine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile talebin reddine karar verilmiş, karara karşı talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.TBK’nın 107. maddesi uyarınca; alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Tevdi yerini, ifa yerindeki hakim belirler. Bununla birlikte ticari mallar, hâkim kararı olmadan da bir ardiyeye tevdi edilebilir.Somut dosyada; taraflar arasında temizlik işlemlerinde kullanılacak makine ve ürünlerin alım satımı konusunda sözleşme imzalandığı, tevdi edilecek makinelerin ticari mal olmaları sebebiyle talep eden tarafça bir ardiyeye de teslim edilebileceği, sözleşmenin sona ermesi nedeniyle karşı tarafça 11.06.2021 tarihli Noter ihtarnamesi ile talep edene sözleşmeye konu makinelerin bildirilen adrese 7 gün içerisinde iade edilmesinin, aksi halde bedellerinin tahsili yoluna gidileceğinin ihtar edildiği, talep eden tarafından karşı tarafa makinelerin iadesi konusunda 26.08.2021 tarihli Noter ihtarnamesi ile cevap verildiği ve taraflarına iade imkanının tanınmadığı, makinelerin teslimi için karşı tarafın özel ekibi tarafından sökülmesi ve hazırlık işlemlerinin tamamlanmasının gerektiğinin bildirildiği, sözleşmede bu konuda bir açıklık olmadığı, makineleri teslim alma yönünden karşı tarafın temerrüde düşüp düşmediği, dolayısıyla TBK’nın 107. maddesindeki şartların oluşup oluşmadığının mevcut deliller ve dosya kapsamından anlaşılamadığı ancak yapılacak bir yargılama ile belirlenebileceği, kaldı ki taraflar arasında talebe konu makinelerin teslim edilmemesi nedeniyle bedellerinin ödenmesi konusunda derdest bir davanın bulunduğu, bu minvalde Mahkemece talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.Açıklanan nedenlerle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Talep edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/06/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.