Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1068 E. 2023/1005 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1068 Esas
KARAR NO: 2023/1005 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/49 D.iş – 2023/25 Karar
TARİHİ: 08/03/2023 ( Ek Karar)
TALEP: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 08/06/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesi ile; borçlunun, müvekkiline olan borçlarına istinaden, 28.01.2022 düzenleme, 20.06.2022 vade tarihli 25.000.000,00 TL bedelli 1 adet senedi keşide ederek teslim ettiğini, ilgili senedin ödeme günü gelmesine rağmen müvekkilinin alacağının ödenmediğini, borcun talebe rağmen ifa edilmediğini, söz konusu alacak rehinle temin edilmediği gibi, hiçbir şekilde de teminat altına alınmadığını, borçlunun piyasaya büyük miktarda borçlandığını, mali müzayaka içerisinde bulunduğunu, ödemelerini tatil ettiği ve mallarını kaçırma hazırlığı içerisinde olduğu yönünde çok ciddi duyumlar aldıklarını beyanla borçlu aleyhine icra takibine başlayacaklarından ve borçlunun hal ve davranışlarından mallarını kaçırma ve gizleme yoluna gideceği endişesini taşıdıklarından ve alacak miktarının yüksek olmasından dolayı, alacağın temini için, borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini ve ihtiyati haciz kararının borçlunun gıyabında verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nin 17/01/2023 tarih ve 2023/49 D.İş 2023/25 Karar sayılı kararı ile; 1-İ.İ.K.nun 257. ve sonraki ilgili maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği ve bu istemin yerinde bulunduğu belirlendiğinden, 2-Davacının iddia ettiği yukarıda belirtilen alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere borçlunun a)Taşınır mallarının, b)Taşınmaz mallarının, c)Üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının, İHTİYATEN HACZİNE, 3-İstemde bulunandan nakit yada kesin ve süresiz banka teminat mektubu şeklinde olmak üzere %25 güvence alınmasına,” karar verilmiş ve verilen karara karşı borçlu … vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesi ile; müvekkili hakkında ihtiyati haciz kararı verildiğini, işbu kararın İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icraya konulduğunu ve müvekkilinin taşınır ve taşınmaz mal varlığının haczini talep edildiğini, söz konusu kararın hukuka aykırı olduğunu, İİK’nın 265. maddesi gereği müvekkili dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini ve tatbik edilen hacizlerin kaldırılmasını talep etiklerini, ihtiyati haciz kararının dayanağı olan bononun kıymetli evrak niteliğini haiz olmadığını ve üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, İhtiyati haciz kararının dayanağı olan bononun, düz A4 kağıdı üzerine bilgisayar çıktısı olarak düzenlenmiş bir evrak olduğunu, kıymetli evrakın unsurlarını taşımamadığını, müvekkilinin alacaklı olarak görünen …’ya hiçbir surette bono imzalayarak vermediğini, öncelikle imza incelemesi yapılması taleplerinin olduğunu, sunulan teminat mektubunun da geçerlilik unsurlarını taşımadığını beyanla ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi’nin 08/03/2023 tarih ve 2023/49 D.İş – 2023/25 sayılı ek kararında; “Mahkememizin itiraza konu 17.01.2023 tarihli ihtiyati haciz kararı ile alacaklı tarafın istemi ile itiraz eden borçlu … hakkında 20.06.2022 vade tarihli, 25.000.000,00 TL bedelli senet yönünden İİK’nun 257(1) maddesindeki yasal koşulların oluştuğu gerekçesi ile ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İİK’nun 257. maddesine göre; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya 3. şahısta bulunan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.İİK’nun 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz nedenleri tahdidi olarak sayılmış olup, bunlar; mahkemenin yetkisine, teminata ve ihtiyati haczin dayandığı nedenlere ilişkindir. İncelenen tüm dosya kapsamı ve yukarıdaki gerekçeler ile; ihtiyati haciz kararına itiraz nedenlerinin şekli ve sınırlı olarak İİK.nun 265.maddesinde düzenlenmiş olduğu; ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlunun; borcun bulunmadığına, imzanın müvekkiline ait olmadığı vb. ilişkin iddiasının ve itirazlarının menfi tespit yahut alacak davasına konu edilebileceği değerlendirilmiş, İİK’nun 265.maddesinde sayılan sebeplerden olmayan ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesi ile; İİK’nın 265. maddesi gereği müvekkili dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini, ihtiyati haciz kararının dayanağı olan bononun kıymetli evrak niteliğini haiz olmadığını ve üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, ihtiyati haciz kararının dayanağı olan bononun A4 kağıdı üzerine bilgisayar çıktısı olarak düzenlenmiş bir evrak olduğunu, üzerinde müvekkilinin eli ürünü olan yazı veya rakamın olmadığını, kıymetli evrakın unsurlarını taşımadığını, müvekkilinin alacaklı olarak görünen …’ya hiçbir surette bono imzalayarak vermediğini, alacaklı olduğunu iddia eden …, müvekkili …’nın kardeşi olup yıllarca birlikte çalıştıklarını, bu çalışma döneminde müvekkilinin imzaladığı birçok belgenin, alacaklı olarak görülen şahsa aile ve güven ilişkisine bağlı olarak teslim edildiğini, yakın geçmişte … ile …’nın iş birlikteliklerini ayırdıklarını, …’nın elde ettiği bu belgeleri kötü niyetli olarak ve sahtecilik eylemine başvurarak kullanmasının da kuvvetli ihtimal olduğunu; İhtiyati Haciz kurumunun alacaklı bakımından aranan şartlarından birinin ihtiyati haciz isteyen tarafın alacaklı sıfatını taşıması gerektiği olduğunu, müvekkilinin …’ya herhangi bir borcunun bulunmadığını, aksine müvekkilinin alacaklı durumunda olduğunu, müvekkilinin tüm yasal yollara başvurduğunu, borca ve imzaya itiraz konulu davanın İstanbul Anadolu 24. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2023/81 E. sayılı dosyası ile devam ettiğini, bu dosya kapsamında grofolojik inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdi edilme aşamasında olduğunu, menfi tespit davasının İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/183 E. sayılı dosyası ile açıldığını, müvekkilinin 2022 yılına kadar bankalarda işlem yapma yetkisini haiz vekaletnamesine sahip olan, ancak daha sonra azledilen kız kardeşine herhangi bir borcunun olmadığını, 25.000.000,00 TL tutarında senet düzenlemesinin söz konusu olmadığını;Sahte senet düzenleyen … aleyhine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı’nın 2023/27705 soruşturma sayılı dosyası ile kıymetli evrakta sahtecilik suçu nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın devam ettiğini, ihtiyati haciz kararına yönelik itirazlarının sundukları deliller, açmış oldukları davalar incelenmeksizin reddedilmesinin yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, teminat mektubu yasal unsurları taşımamakta olup, banka yetkili imzalarını gösteren imza sirkülerinin dosyada bulunmadığını, ihtiyati haciz kararının, talep edilen alacak tutarı üzerinden %15’i oranında nakit veya banka teminat mektubu mukabilinde verilmesi gerektiğinin açık olduğunu, ihtiyati haciz talep eden alacaklının, hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü kişinin bu nedenle uğrayacağı bütün zararlardan sorumlu olduğunu;Hukukumuzda ihtiyati haciz talebi ve bu talep üzerine yapılan incelemenin kapsamına ilişkin mevcut düzenlemelerin menfaat dengesinin alacaklı lehine işlediğini gösterdiğini, ihtiyati haciz yargılamasında yaklaşık ispat ile yetinilmesinin ve borçlunun dinlenmemesinin ( İİK 258/2 ) bunun bir göstergesi olduğunu, teminatın, bozulan bu dengenin bir nebze de olsa sağlanması için zorunlu bir unsur olduğunu, teminat banka teminat mektubu olarak ibraz edilmişse, teminat mektubunun üçüncü kişinin fiilini taahhüt etme özelliğinin bulunup bulunmadığının dikkatli şekilde incelenmesi gerektiğini, bu nitelikten yoksun bir teminat mektubunun, geçerli bir teminat sayılamayacağını, dosyada mübrez teminat mektubu ekinde yetkili imzaları gösteren imza sirkülerinin olmadığını, teminatın kesin ve süresiz olduğu hususunun da teminat mektubu içeriğinde yer alması gerektiğini;Teminatın iadesine muvafakatlerinin olmadığını, ihtiyati haciz kararının müvekkili dinlenmeden, geçerli bir teminat mektubu sunulmadan ve kıymetli evrak bono niteliğini haiz olmayan, müvekkili tarafından düzenlenmeyen ve kayıtsız şartsız borç ikrarını içermeyen sahte bir belgeye dayalı olarak verildiğini beyanla ihtiyati hacze itiraz taleplerinin reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, karara karşı ileri sürülen itirazlar yukarıda açıklanan gerekçeler ile reddedilmiş, ek karara karşı itiraz eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK’nın 257/1. fıkrası uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklar ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.İİK’nın 258. maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür. İİK’nın 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder.HMK’nın 394/2. maddesi uyarınca esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir.Somut olayda, itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde ihtiyati tedbirin bir türü olan ihtiyati haciz kararının verilmesinden sonra İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/183 E. sayılı dosyası ile menfi tespit davasının açıldığını beyan etmiş olup, Mahkemece öncelikle anılan dosyanın uyap üzerinden getirtilerek incelenmesi ve buna göre itirazı incelemeye yetkili mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir. Bu sebeple itiraz eden vekilinin istinaf başvurusu usulen haklı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun usulen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın talebin yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenin istinaf başvurusunun USULEN KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/03/2023 tarih ve 2023/49 D.iş 2023/25 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/06/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.