Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/103 E. 2023/176 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/103 Esas
KARAR NO: 2023/176 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/349 D.İş – 2022/349 Karar
TARİHİ: 23/11/2022
DAVA: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesi ile; müvekkili …’ın … Tic. Ltd. Şti. ‘nin sahibi ve yetkilisi olduğunu, 2008 yılından beri hasarlı araç alım ve satım işi ile uğraştığını, 07/07/2022 tarihinde katılmış olduğu ihale kapsamında kazalı bir dorseye teklif verdiğini ve ihalenin sonuçlanacağı belirtilen tarih olan 18/07/2022 de ihalenin kendi üzerinde kaldığını öğrendiğinde araç bedeli olarak 255.000 TL, hizmet bedeli olarak 1.950,00 TL ve noter hizmet bedeli olarak da 395,00 TL’yi … Tic. Ltd. Şti.’ ye ait … A.Ş.’de bulunan … iban No.lu hesaba yatırdığını, müvekkili, Trabzon ilindeki sigorta firmasının yetkili servisinde aracı görmeye gittiğinde, aracın ruhsattaki bilgileri ile aracın şasi numaralarını ihtiva eden etiketlerdeki ve şasi üzerindeki marka bilgilerinin örtüşmediğini fark ettiğini ve aracı teslim almadan direkt savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, bunun üzerine kolluk kuvvetleri nezaretinde aracın yedi emin otoparkına çekildiğini ve kriminal polis laboratuvarındaki randevu günü de inceleme yapılmak üzere Samsun ilinde bulunan Kriminal Polis Laboratuvarına bir çekiciye yüklenmek suretiyle götürüldüğünü, yediemin otoparkına çekme bedeli olarak 1.180 TL, Kriminal Polis Laboratuvarına götürülmek üzere yüklenildiği çekicinin nakliye bedeli olarak 11.440 TL ve dorsenin kazalı olması hasebiyle eksiksiz incelemeye götürülmesi için yapılan dorse işçilik bedeli olarak da 2.360 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin, Kriminal Polis Laboratuvarı Uzmanlık Raporunun kendisine ulaşması ile birlikte … Otomotiv Şirketinde çalışan eksperlere durumu izah ettiğini ve yapmış olduğu masraf ve ödemeleri kendisine iade etmelerini istediğini ancak sigorta firmasının buna karşılık istenilen hukuki yollara başvurabileceğini müvekkiline ilettiğini, Kriminal Laboratuvarı Uzmanlık Raporunda da aracın CHANGE olduğunun ispatlandığını ve sahtecilik yapıldığının raporda belirtildiğini, müvekkilinin söz konusu aracı alarak toplamda 272.325 TL zarara uğradığını, aracın savcılık makamınca yediemin otoparkında CHANGE araç şüphesiyle muhafaza altına alındığını beyanla karşı tarafın menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacakları üzerine alacak miktarı kadar ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi 27/10/2022 tarihli, 2022/349 D.İş ve 2022/349 Karar sayılı kararı ile; ” İcra İflas Kanununun 257. Maddesinin 1. fıkrası ve müteakip maddeleri gereğince aleyhine ihtiyati haciz istenilen borçlunun 255.000 TL borcuna yetecek miktarda, yedlerinde bulunan menkul ile gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının haczi caiz olan kısmının İhtiyaten haczine,İİK’nın 259/1. maddesine göre İhtiyati haciz isteyen alacaklının ihtiyati haciz talebinde haksız çıktığı taktirde borçlunun, kefilinin ve üçüncü şahısların uğrayacakları zararlarına karşılık olarak borç miktarının % 15 oranında (38.250,00-TL) nakdi teminat yatırmasına veya aynı oranda başka bankadan kesin ve süresiz teminat mektubu sunmasına,” karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. İhtiyati hacze itiraz eden vekili 10/11/2022 tarihli itiraz dilekçesi ile; mahkemece verilen ihtiyatı haciz kararı ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, her ne kadar karşı taraf ihtiyati hacze dayanak belge olarak satış sözleşmesi, savcılık dosyası gibi evraklar sunmuş olsa bile, iş bu evrakların yargılamayı gerektirir nitelikte olduğunu, ihtiyati haciz kararı verilmesine imkan olan evraklar olmadığını, ortada yargılamayı gerektirir bir durum olduğunu, bu halde mahkemenin inceleme yapmaksızın ihtiyati hacze karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati hacze itiraz eden müvekkili şirketin, sigorta şirketlerinin kendisine aktardığı araçların e- ihalelerini yapan aracı bir kurum olduğunu, davaya konu … plakalı aracın sistemine … sigorta tarafından aktarıldığını, her ne kadar söz konusu olayda müvekkili satıcı konumunda görünse de, sigorta şirketlerine verdiği teminatlar kapsamında bazı durumlarda (ödemenin zamanında gelmemesi vb.) araç satışını üzerine almak zorunda kaldığını, araç satışını üzerine almak durumunda kalsa bile hiçbir surette araçları fizik olarak teslim almadığını ve incelmesini yapmadığını, e- ihaleyi sigorta şirketi tarafından kendisine aktarılan bilgilere göre hazırladığını, ihalenin hiçbir aşamasında karar verme yetkisine sahip olmadığını beyanla ihtiyati haciz kararına istinaden tatbik edilen hacizlerin itirazları hakkında karar verilene kadar kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise mahkemece takdir edilecek teminat karşılığında hacizlerin kaldırılmasına ve haksız ve hukuka aykırı olarak verilen ihtiyatı haciz kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili 14/11/2022 tarihli cevap dilekçesi ile; ihtiyati haciz talep eden şirket yetkilisi …’ın 2008 yılından beri hasarlı araç alım satım işi yaptığını, davaya konu … plakalı aracın açık artırma suretiyle yapılan e-ihalesine katıldığını ve vermiş olduğu teklif neticesinde araç ihalesinin üzerine kaldığını, almış olduğu aracı yüklemek için aracın bulunduğu Trabzon iline gittiğini, gözle görülür ve anlaşılır şekildeki ayıplı malın bir suç (CHANGE işlemine maruz kaldığı ve Resmi Belgede Sahtecilik Suçunu gündeme getireceği düşüncesiyle) doğurabileceği düşüncesi üzerine Trabzon CBS’den sigorta firması adına ihaleler düzenleyen itiraz eden hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, aracın kriminal polis laboratuvarına gönderildiğini ve change olduğunun kriminal uzmanlık raporunca da ispatlandığını, dosyaya sunulan evrakların açıkça borcun doğduğunu ve bir mağduriyetin bulunduğunu ispatlar mahiyette ve ihtiyati haciz kararı verilmesine dayanak teşkil edecek vasıfta olduğunu beyanla ihtiyati haciz kararına yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazın reddine, teminat tutarının doğan mağduriyeti karşılayacak tutara yükseltilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesinin 23/11/2022 tarih ve 2022/349 D.İş 2022/349 Ek Karar sayılı kararında; “…İİK’nın 258/I. maddesinin ikinci cümlesinde; “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur,” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için kesin ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, sunulan delillerin alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispata yeterli olmalıdır.Somut olayda ihtiyati haciz talep edenin sunduğu belgeler alacağın varlığını ve muaccel olduğunu yaklaşık ispata yeterli olup, İİK 257. Maddede öngörülen ihtiyati haciz şartları oluşmuş olup buna göre itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.”gerekçesi ile, ihtiyati hacze itirazın reddine, ihtiyati haciz talep eden vekilinin teminata yönelik istemi yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkili aleyhine İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/349 D. İş sayılı dosyası üzerinden, hiçbir surette dinlenilmeden hukuka aykırı bir şekilde ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz kararı verilebilmesinin kanunda belirli hükümlere tabi tutulduğunu, müvekkili otomotiv sektörünün önde gelen firmalarından biri olup, ticari hayatta aktif olarak faaliyetlerini sürdürdüğünü, bir iflas veya tasfiye sürecinin içerisinde olmayıp aktif olarak ticari hayatta büyük yatırımları devam eden bir firma olduğunu, müvekkili şirketin merkezinin olduğu adresin resmi kayıtlarda mevcut olduğunu, bu somut durumlar neticesinde müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararının açık bir şekilde hukuka aykırı olduğunun ortada olduğunu, müvekkilin kaçma şüphesi olan veya adresi belli olmayan yada iflas sürecinde olan bir firma olmadığını, verilen mevcut ihtiyati haciz kararının müvekkilinin ticari hayattaki konumundan kaynaklı olarak gerek maddi gerekse manevi birçok zarara sebebiyet verdiğini, söz konusu somut olayda ihtiyati haciz kararı alınmasına sebebiyet verebilecek nitelikte hiçbir durumun söz konusu olmadığını, karşı taraf ihtiyati hacze dayanak belge olarak olarak satış sözleşmesini, savcılık dosyası gibi evrakları sunmuş olsa bile sunduğu evraklar ile birlikte iddia ettikleri hususların hepsi yargılamayı gerektirir nitelikte olup, ihtiyati haciz kararı verilmesine yeterli evraklar olmadığını, karşı taraf aracın şuan kendilerinde değil yediemin otoparkında olduğunu beyan etmiş olsa bile, taraflarına İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrinde müvekkilinden yediemin otopark masraflarına ilişkin birçok talepte bulunulduğu görülmüş olup, taraflarınca ödeme emrine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, dosyaya sunacakları mailden görüleceği üzere karşı tarafın, aracı yediemin otoparkına çektiğini isterseler arabanın satışını müvekkili şirkete geri vererek arabayı buradan alabileceklerini ilettiğini, bu durumda karşı taraf şuan aracın kendilerinde olmadığını iddia etse de, hala aracın fiilen maliki olup aracı yedinde bulundurduğunu, ortada muaccel bir borç bulunmadığını, araç karşı tarafta olup fiilen tesliminin yapıldığını, karşı taraf araç hakkında başka iddialarda bulunmuş olsa bile bu hususların daha önce belirttikleri üzere yargılamayı gerektiren konular olup ihtiyati hacze karar verilmesi için gerekli olan yeterli kanaati oluşturabilecek nitelikte olmadığını, müvekkilinin sigorta şirketlerinin kendilerine ilettiği araçların e- ihalelerini yapan aracı bir kurum olduğunu, davaya konu … plakalı aracın da müvekkilinin sistemine … sigorta tarafından aktarıldığını, söz konusu olayda müvekkili satıcı konumunda görünse de, müvekkilinin sigorta şirketlerine verdiği teminatlar gereği bazı durumlarda araç satışını üzerine alarak, bir nevi parayı ödeyerek yeni bir ihale açmak durumunda kaldığını, tüm bu süreç boyunca müvekkilinin hiçbir surette araçları fiziki olarak teslim almadığını, fiziken hiçbir koşulda yedine geçirmediğini, müvekkili e-ihaleyi sigorta şirketleri tarafından kendilerine aktarılan bilgilere göre hazırlamakta olup, ihalenin hiçbir aşamasında karar verme yetkisine sahip olmadığını, yargılamayı gerektiren bir hususta taraflar dinlenilmeden ve gerekli incelemeler yapılmadan dosya üzerinden ihtiyati hacze karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin gerek maddi gerekse itibarında çeşitli zararlara sebebiyet verdiğini, müvekkili otomotiv sektörünün önde gelen firmalarından biri olup sektör içerisinde önemli bir konuma sahip olduğunu, ihtiyati haciz kararı ile ihtiyati haciz tutarını aşan mallarına haciz işlenmesinin hukuka aykırılık olduğunu ve taraflar arasındaki menfaat dengesinde büyük farklılıklar oluşturduğunu beyanla yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine dair kararın kaldırılmasına ilişkindir.İhtiyati haciz talep eden, karşı taraftan hurda olduğu inancı ile araç satın aldığını ancak aracın kimliğinin sahtecilikle değiştirildiğinin ve ayıplı olduğunun kriminal raporu ile anlaşıldığını, karşı tarafın bedel iadesini yapmadığını beyanla taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının alacağı kadar ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne ve karşı tarafın ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiş, karara karşı itiraz eden karşı taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.İİK’nın 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati hacze itiraz sebepleri İİK’nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır. Maddede sayılan itiraz sebepleri dışında bir nedene dayalı olarak ihtiyati hacze itiraz edilemeyecektir. İtiraz eden karşı taraf, sigorta şirketlerinin kendisine aktardığı araçların e- ihalelerini yapan aracı bir kurum olduğunu, her ne kadar satış sözleşmesinde satıcı olarak görünse de, aracı teslim almadığını, sadece aracılık ettiğini ve davacının talebinin yargılamayı gerektirdiğini beyanla esasa ilişkin nedenlerle ihtiyati hacze itiraz etmiştir. İhtiyati haciz talep eden tarafından dosyaya sunulan, satış sözleşmesi, kriminal raporu, savcılık şikayet dilekçesine göre aracın karşı taraftan 255.000 TL bedelle satın alındığı ve üzerinde sahtecilik yapılarak kimliğinin değiştirilmiş olduğu, dosyaya sunulan deliller kapsamında yaklaşık ispat koşulunun ve ihtiyati haciz şartlarının sağlandığı, Mahkemece itirazın reddine dair verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle ihtiyati hacze itiraz eden karşı tarafın istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı ve kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden ihtiyati hacze itiraz eden/karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın ihtiyati hacze itiraz eden …’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/02/2023 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.