Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1004 E. 2023/1004 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1004 Esas
KARAR NO: 2023/1004 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/1684 D.iş – 2022/1718 Karar
TARİHİ: 23/03/2023 (Ek Karar)
TALEP: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 08/06/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesi ile; borçluların müvekkili şirkete olan borçlarından dolayı tanzim tarihi 27/05/2019, tutarı 1.500.000,00 TL ve vade tarihi 28/11/2022 olan 1 adet bonoyu tanzim ederek müvekkili şirkete verdiklerini, müvekkili bankanın davalılardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, bugün itibariyle alacağının 2.045.242,77 TL olduğunu, dilekçe tarihi itibariyle bakiye alacak tutarı 1.500.000,00-TL olup işbu bonoya ilişkin borcun vadesi gelmesine ve muaccel olmasına rağmen ödenmediğini, borçlular hakkında yasal takibe başlayacaklarından ve icra takibinden haberdar oldukları taktirde borçluların mallarını kaçırmalarından endişe ettiklerinden dolayı buna mani olmak için bu defa 1.500.000,00-TL muaccel alacaklarını teminen ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmek zorunluluğunun hasıl olduğunu beyanla borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi’nin 23/12/2022 tarih ve 2022/1684 D.iş – 2022/1718 Karar sayılı kararı ile; “Yukarıda hüviyeti yazılı alacaklının borçlulardan alacağı olan 1.500.000,00-TL’nin tahsilinin ifasını temin bakımından, vaki isteği İ.İ.K.’nun 257.maddesi 1.fıkrasına uygun bulunduğundan borçlunun/borçluların ve üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı %15 oranında ‭225.000‬,00-TL teminat yatırılması suretiyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, borçlunun/borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının İcra İflas Kanunu’nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine”, karar verilmiş ve verilen karara karşı davalılar … ile … Ticaret Limited Şirketi tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. İhtiyati hacze itiraz edenler vekili itiraz dilekçesi ile; Mahkemenin yetkisiz olduğunu, borçlu …’ın adresinin Amasya, borçlu şirketin adresinin ise Esenyurt olduğunu, dolayısıyla Amasya ya da Büyükçekmece Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bono üzerinde müvekkili borçlu şirketin vergi numarasının bulunmadığını, dolayısıyla bono vasfının olmadığını, Mahkemece hangi gerekçe ile ihtiyati haciz kararı verildiğinin anlaşılamadığını, müvekkilinin mallarının haksız şekilde haczedildiğini beyan ederek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi’nin 23/03/2023 tarih ve 2022/1684 D.iş – 2022/1718 Karar sayılı ek kararında; “Talep, takibe konu senet aslına dayanarak verilen ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkindir. İİK’nın 265/1 maddesinde ihtiyati hacze itiraz düzenlenmiş olup, itiraz sebepleri mahkemenin yetkisine, teminata ve ihtiyati haczin sebebine (alacağın rehinle temin edildiği, muaccel olmadığı, muaccel alacak için İİK 257 md koşullarının oluşmadığı) ilişkin olarak sınırlandırılmıştır. Somut olayda, itirazlar arasında yetki itirazı bulunmakta olup, talebe konu bono üzerinde yetki şartı yer almakta olduğundan ve alacaklı ve avalist olmayan asıl borçlu olanlar tacir olduğundan, HMK 17 madde kapsamında geçerli olarak kabul edilen yetki şartı nedeni ile mahkememizin yetkili olduğuna kanaat getirilmiş olup, yetki itirazı dışındaki diğer itiraz hususlarının İİK 265. maddesinde açıklanan tahdidi itiraz sebepleri arasında yer almadığı, menfi tespit veya istirdat davasında tartışılabileceği anlaşıldığından açıklanan nedenlerle talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”gerekçesi ile Mahkememizin 23/12/2022 tarih ve 2022/1684 D. İş Esas, 2022/1718 D. İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazların REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesi ile; Yerel mahkemece verilen ihtiyati haczin yetkisiz mahkemeden talep edildiğini, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve İcra ve İflas Kanunu’nun yetki hükümlerince ihtiyati haczin davalılardan birinin yerleşim yerinde talep edilmesi gerektiğini, müvekkillerinden …’ın yerleşim yerinin Amasya olduğunu, … Ticaret Limited Şirketi’nin ise Esenyurt’ta yer aldığını, ya Amasya ya da Büyükçekmece Mahkemeleri’nin bu hususta yetkili olduğunu, talebin yetkisiz mahkemede yapıldığını, bu hususun taraflarınca özellikle bildirilmesine ve itiraz sunulmasına rağmen Yerel mahkemece itirazlarının haksız biçimde reddedildiğini, Yerel mahkemenin öncelikle yetkisizlik sebebiyle ihtiyati haczi kaldırması, ardından yetkisizlik kararı verip dosyayı yetkili mahkemeye göndermesi gerekliyken usul ve esasa aykırı davrandığını, ihtiyati haciz talep eden tarafın İcra ve İflas Kanunu madde 257/2’de sayılan sebeplerin varlığını ispatlayacak şekilde delilleri Mahkemeye sunmakla mükellefken hiçbir evrak sunulmadığını, salt bir alacağın varlığının dahi ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli veya tek şart olmadığını, talepte bulunan tarafın, talep dilekçesinde “icra takibinden haberdar oldukları taktirde borçluların mallarını kaçırmalarından endişe ettiğimizden…” şeklindeki gerekçeye yer verdiğini, bu gerekçe hiçbir somut temele dayanmamakta olup, soyut bir iddiadan ibaret olduğunu, malların kaçırılmasına yönelik iddianın, talep eden tarafından ispatlanamadığını, dosyada bu hususta mübrez hiçbir belgenin bulunmadığını, Yerel Mahkemece bu iddiaya hangi sebeple itibar edildiğinin gerekçeli kararda izah edilmediğini, hukuk usulüne açıkça aykırı bu durumu kabul etmelerinin mümkün olmadığını; Yerel mahkemece yapılacak kısa bir araştırma neticesinde görüleceği üzere, müvekkili firmanın ve yetkilisi …’ın birçok taşınmazı olduğunu, her iki müvekkilinin hiçbir aşamada mal kaçırmaya yönelik eyleminin olmadığını, çalıştıkları alanlarda ve sektörlerde oldukça saygın kişiler olup, ticari yaşamlarını sürdürdüklerini, aksinin ihtiyati haciz talep edence ispatlanamadığını, gerekçeli kararın bu husus yönünden de eksik olduğunu, talep dilekçesi ekine konulan ve taleplerine dayanak yapılan 27/05/2019 düzenleme, 28/11/2022 vade tarihli, 1.500.000,00 TL tutarlı bonoda lehdar … Ticaret Limited Şirketi’nin vergi kimlik numarasının yazılmadığını, bononun zorunlu unsurlarının sağlanmadığını, bu sebeple dayanak yapılan evrakın bono niteliği bulunmadığını beyanla İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1684 Esas sayılı dosyasında 28/03/2023 tarihinde verdiği 2022/1718 Karar numaralı ek kararın kaldırılmasın, itirazın kabulüne ve ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, karara karşı ileri sürülen itiraz ise yukarıda belirtilen gerekçelerle reddedilmiştir. İtiraz edenler vekilince, itirazlarının reddine dair ek karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK’nın 257/1. maddesi uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.İİK’nın 258. maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür. İİK’nın 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder. İİK’nın 258. maddesi uyarınca alacak davası açılmadan önce talep edilen ihtiyati hacze, İİK’nın 50. maddesine göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. İİK’nın 50. maddesi ise HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yapmıştır. Mahkemece itiraz eden …’ın tacir olduğu kabul edilerek bonoda bulunan yetki sözleşmesi gereği yetki itirazının reddine karar verildiği, itiraz eden … tarafından istinaf aşamasında tacir olmadığına yönelik bir sebep ileri sürülmediği, taraflar tacir olduğu kabul edilmekle yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, kaldı ki talep dayanağı 27.05.2019 tanzim, 28.11.2022 vade tarihli, 1.000.000 TL bedelli bonoda düzenleme ve keşide yerinin bulunmadığı, TTK’nın 777/4. maddesi uyarınca keşidecinin adının yanında gösterilen yerin düzenleme yeri sayılacağı, keşideci …’ın isminin yanında ilçe adı belirtilmeksizin “… Mahallesi, … Caddesi, No:…, İstanbul” adresinin bulunduğu, buna göre bonoda düzenleme yerinin idari birim olan İstanbul olduğu, TTK’nın 777/3. maddesi uyarınca ödeme yeri bulunmayan bonoda, düzenleme yerinin aynı zamanda ödeme yeri sayılacağı, İİK’nın 50. maddesinin atfı ile HMK’nın 10. ve TTK’nın 777/3 maddesi uyarınca ödeme yeri mahkemesi olan İstanbul Mahkemelerinin ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili olduğu anlaşılmış olup, itiraz edenler vekilinin yetki hususundaki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Somut dosyada ihtiyati haciz kararı, kambiyo senedine dayalı olarak verilmiştir. Bonoda lehtar olan itiraz eden şirketin unvanı yer almakta olup vergi numarası bononun zorunlu unsuru olmadığından, senet bono vasfını taşımakta ve vadesi gelmiş para alacağı yönünden yaklaşık ispat koşulunu sağlamaktadır. İİK’nın 257/1. maddesi uyarınca vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş para alacakları yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi için aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan koşulların gerçekleşmesi gerekmediğinden itiraz edenlerin mal kaçırma girişimi içerisinde olup olmamalarının da sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle Mahkemece itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Sonuç itibariyle, ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince ihtiyati hacze itiraz edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı ihtiyati hacze itiraz edenler tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/06/2023 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.