Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/947 E. 2022/907 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/947 Esas
KARAR NO: 2022/907 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/129 D. İş – 2022/135 Karar
TARİH: 08/04/2022 Ek Karar
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı-borçlu taraftan 12.04.2021 keşide tarihli, Maltepe/İstanbul keşide yerli, 100.000,00 TL (yüzbintürklirası) bedelli teminat senedi aldığını, müvekkilinin, davalı borçlu taraftan bu senetten ödenmemiş 100.000,00 TL alacaklı olduğunu, rehin ile temin edilmemiş ve bu güne kadar da borç tediye edilmemiş olduğundan, borçlu ile irtibat kurulamadığından, borçlunun mal kaçırma tehlikesi bulunduğundan, alacağın tahsilini teminen fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydı ile senedin 50.000,00 TL’lik kısmı bakımından borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 09/02/2022 Tarih 2022/129 D. İş – 2022/135 Karar sayılı kararında; İhtiyati Haciz Talebinin Kabulü ile; alacak miktarının yüzde %15’i oranında teminat karşılığında, borçluların taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden … itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talep eden vekilinin dosyaya sunmuş olduğu vekaletnamenin süreli ve geçerlilik tarihinin son gününün 26/08/2021 olduğunu, ihtiyati haciz talep tarihinin ise 07/02/2022 olup, süresi geçmiş bir vekaletnameye istinaden verilen dilekçe ile ihtiyati haciz talep edilemeyeceğini, haciz talep edenin hiçbir talebini kabul anlamına gelmemekle birlikte yetkili mahkemelerin İstanbul icra daireleri ve mahkemeleri olduğunu, ihtiyati haciz talebine dayanak gösterilen teminat senedinin taraflar arasında imzalanan 12/04/2021 tarihli franchise sözleşmesine binaen teminat amaçlı düzenlendiğini, bu sözleşme uyarınca da İstanbul icra dairesi ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, teminat senedinin sözleşmede öngörülen cezai şarta ilişkin olduğunu, senette lehtar adının bulunmadığını, kambiyo vasfı olmadığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden … itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talep eden vekilinin dosyaya sunmuş olduğu vekaletnamenin süreli ve geçerlilik tarihinin son gününün 26/08/2021 olduğunu, ihtiyati haciz talep tarihinin ise 07/02/2022 olup, süresi geçmiş bir vekaletnameye istinaden verilen dilekçe ile ihtiyati haciz talep edilemeyeceğini, haciz talep edenin hiçbir talebini kabul anlamına gelmemekle birlikte yetkili mahkemelerin İstanbul icra daireleri ve mahkemeleri olduğunu, ihtiyati haciz talebine dayanak gösterilen teminat senedinin taraflar arasında imzalanan 12/04/2021 tarihli franchise sözleşmesine binaen teminat amaçlı düzenlendiğini, bu sözleşme uyarınca da İstanbul icra dairesi ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, teminat senedinin sözleşmede öngörülen cezai şarta ilişkin olduğunu, senette lehtar adının bulunmadığını, kambiyo vasfı olmadığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili cevap dilekçesinde özetle; dosyaya sehven eski tarihli vekaletname sunulmuş olup, dilekçe ekinde yeni tarihli vekaletnameyi sunduklarını, davalı borçlunun iddialarının borçtan kurtulmaya yönelik, dayanaktan yoksun ve soyut iddialar olduğunu, yasal düzenleme, maddi olgu ve yerleşik yargı kararları kapsamında ihtiyati hacze konu bononun taraflar arasındaki sözleşmenin teminatı olarak verildiği üzerinde kayıt ve şart ihtiva ettiğine dair hiç bir tereddüte yer bırakmayacak şekilde açık bir ibare bulunmadığını ve İİK’nın 170/a- son maddesi hükmü uyarınca takibe dayanak bononun kambiyo senedi vasfında olup olmadığı hususunun tartışılmayacağını, teminat iddiasının İİK 169/a maddesi kapsamında borca itiraz hükümleri çerçevesinde inlenmesi gerektiğini belirterek, itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 08/04/2022 tarih 2022/129 D. İş – 2022/135 Karar sayılı ek kararında;”HMK’nın yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde;”Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmüne yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar, sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Yine bonodaki yetki şartı bulunması halinde de yetki şartının geçerli olması için HMK 17. Maddesine göre, uyuşmazlığın tacirler arasında doğmuş olması şartı aranmaktadır.TTK’nın 702/1. maddesi gereğince, aval veren kimsenin, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumlu olduğu gözetildiğinde, ve itiraz dilekçesi ekindeki franchıse sözleşmesi de incelendiğinde bonoya aval veren şahsın …Ticaret ünvanı gerçek kişi tacir olduğu bu nedenle bonoya aval veren yönünden de yetki şartı bağlayıcı olacağı dikkate alınmakla HMK 17. Maddesindeki şartlar gerçekleşmekle ihtiyati hacze itirazın süresinde yapıldığı, itirazın yasada sayılan sebeplerden olduğu, talep edenin İstanbul adliyelerinde talepte bulunacakken yetkisiz Mahkemede talep ettiği anlaşılmakla; yetki itirazının yerinde olduğu anlaşıldığından süresinde yapılan yetki itirazının kabulü ile mahkememize ait 09/02/2022 tarihli 2022/129 D.iş sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. …”gerekçesi ile, Borçlunun itirazın kabulü ile, mahkememizce verilmiş olan 09/02/2022 tarih ve 2022/129 D.iş 2022/135 karar sayılı ihtiyati haciz kararın yetki yönünden yerinde olmaması nedeniyle KALDIRILMASINA ve yatırılan teminatın kararın kesinleşmesi akabinde iadesine karar verilmiş, karara karşı ihtiyati haciz talep eden tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından her ne kadar aval veren şahsın … Ticaret ünvanı gerçek kişi tacir olduğu, bu nedenle yetki şartının bağlayıcı ve yetki itirazının yerinde olduğu denmişse de, franchise sözleşmesi incelendiğinde diğer borçlu …’nın tacir olmadığı ve yetki sözleşmesinin geçerli olmadığının görüleceğini, diğer bir deyişle bonoda asıl borçlu olan … tacir değilken, aval veren kişinin … Ticaret ünvanlı tacir olduğundan yetki sözleşmesinin geçerli ve bağlayıcı olduğu gerekçesi ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilemeyeceğini, İhtiyatî hacizde yetkinin İİK 258.maddesi uyarınca belirleneceğini, HMK’nın yetki sözleşmesini düzenleyen 17. Maddesine göre, ihtiyati haciz dayanağı bonoda keşideci ve lehtar tacir olmadığından İstanbul icra dairelerinin/ mahkemelerinin yetkili kılındığına dair yetki kaydının geçersiz olduğunu, borçlunun ikametgahı ve bononun keşide yerinin Maltepe/ İstanbul olduğunu, takibin borçlunun ikametgahının bulunduğu yer ve düzenleme yeri olan yetkili İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nde başlatıldığını, yetki itirazının yerinde olmadığını (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 21.3.2013 tarih, 2013/1198 E. Ve 2013/10471 K.) belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, ihtiyati hacze itirazın kabulüne dair verilen ek kararının kaldırılması istemine ilişkindir.İhtiyati haciz kararına dayanak “Teminat Senedi” başlıklı 100.000,00 TL bedelli bononun; düzenleme tarihinin 12/04/2021, düzenleme yerinin Maltepe/İstanbul, lehtarının …, asıl borçlunun …, asıl borçlu adresinin Kartal/İstanbul, müteselsil kefilin … Ticaret (…), kefil adresinin Maltepe/İstanbul olduğu, vade ve ödeme tarihinin bulunmadığı, ihtilaf vukuunda İstanbul icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili kılındığı görülmektedir. Davalı tarafça, söz konusu bononun talepte bulunan … ile karşı taraf … arasında 12/04/2021 tarihinde imzalanan Franchise sözleşmesine binaen teminat amaçlı olarak verildiği ileri sürülmüş olup, sözleşmenin 26. maddesinde, teminat senedinin franchise alanın sözleşme süresini veya madde/maddelerini ihlal ettiği takdirde İstanbul İcra Dairesinde tahsil için işleme konulacağının düzenlendiği anlaşılmaktadır.İİK’nın 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı Kanunun 50. maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Buna göre, bonoya dayalı olarak, borçlunun yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki genel yetkili mahkemeden (HMK. 6.md.), borçluların birden fazla olması halinde bunlardan birinin yerleşim yerindeki mahkemeden (HMK. 7. md), bonoda öngörülen ödeme yerindeki, ancak 6102 sayılı TTK’nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, düzenlenme yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun düzenlenme yerindeki mahkemeden (HMK.10.md) ve bonada yetkili mahkeme gösterilmişse ve şartları mevcutsa bonoda yetkili olarak gösterilen mahkemeden (HMK 17.md) talep edilebilecektir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. Maddesinde ise, “Tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olay bakımından; talepte bulunan tarafça itiraz eden keşideci …’nın tacir olmadığı beyan edilmiş olup, dosya kapsamında …’nın tacir olduğuna dair delil bulunmamaktadır. HMK’nun 17. maddesi gereğince yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olabileceğinden bono üzerinde bulunan yetki şartı geçersizdir. TTK’nın 702/1. maddesi gereğince, aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumludur. Talep konusu bono üzerinde ”ödeme yeri Maltepe/İstanbul” şeklinde ibare bulunduğundan, ayrıca karşı tarafların adresleri itibarı ile de ihtiyati haciz kararını veren ilk derece mahkemesi yetkilidir. Bu durumda mahkemece aval verenin tacir olduğu kabulü ile yetki itirazının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından, mahkemenin yetkiye yönelik itirazın kabulüne dair verdiği kararın kaldırılması gerekmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenlerin diğer itiraz sebeplerinin incelenmesinde ise; söz konusu bono, taraf beyanları ve dosya kapsamından, talebe dayanak bononun talepte bulunan ve karşı taraf … arasında imzalanan 12/04/2021 tarihli franchise sözleşmesine binaen teminat amaçlı olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Teminat senedi, düzenlendiği tarihte kural olarak bedelsiz olduğundan, lehtarın senedin teminatı olduğu sözleşme nedeniyle vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı olduğunu ispat etmesi gerekir. Dosyada, teminat senedi olduğu kabul edilen bonodan başka, ihtiyati haciz talep edenin, muaccel bir para borcunun alacaklısı olduğunu gösteren herhangi bir delil mevcut olmadığından, dosya kapsamına göre, teminat senedine binaen yapılan talepte İİK 257/1 ve 2 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 258/1.maddesinde düzenlenen yaklaşık ispat sağlanmamıştır. Bu nedenle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerekirken talebin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Sonuç olarak, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun usulen kabulü ile, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin 08/04/2022 tarihli ek kararının kaldırılarak, itirazın kabulü ile, ilk derece mahkemesinin 09/02/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep edenin istinaf talebinin usulen KABULÜ ile;İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/04/2022 tarih ve 2022/129 D.İş Esas 2022/135 D.İş Karar sayılı ek kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; 1-İtiraz eden … ve …’nın İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/02/2022 tarih ve 2022/129 D.İş Esas – 2022/135 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına yönelik itirazlarının KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/02/2022 tarih ve 2022/129 D.İş Esas 2022/135 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA,
İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-Yasa gereği ihtiyati hacze itiraz yönünden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İhtiyati hacze itiraz edenler tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına, 5-İhtiyati haciz talep eden tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-İhtiyati hacze itiraz edenler vekille temsil edildiğinden dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre hesaplanan 1.405,00.TL vekalet ücretinin ihtiyati haciz talep edenden alınarak ihtiyati hacze itiraz edenlere verilmesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 80,70.TL istinaf karar harcının ihtiyati haciz talep edene iadesine, 8-İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 40,00.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 260,70.TL’nin itiraz edenden alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine, 9-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,10-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/06/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.