Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/944 E. 2022/825 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/944 Esas
KARAR NO: 2022/825 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2022 Tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2021/604 Esas
DAVA: İtirazın İptali
TALEP: İhtiyati haciz kararına itiraz
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/502 D.İş sayılı dosyasına ibraz ettiği talep dilekçesinde özetle; kredi borçlusu ve diğer borçlulara 20/07/2017 tarihli kredi sözleşmesi kapsamında müvekkiline borçlu olduklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek borçlulara Üsküdar … Noterliğinin 26/07/2021 tarih ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, borçlulardan …’ün ismi ihtarnamede sehven yapılan hatadan dolayı belirtilmediğinden daha sonra Üsküdar … Noterliğinin 27/07/2021 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamesinin borçlu …’e gönderildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından borçlular aleyhine takibine geçildiğini, ancak henüz takibin kesinleşmediğini, borçluların adresten ayrılma ve mal varlığını elden çıkarma çabası içinde olması nedeniyle ihtiyati haciz talep ettiklerini belirterek, 505.685,88 TL nakit, 960.00,00 TL gayri nakit alacaklarının tahsilinin temini için borçluların menkul, gayrimenkul malları ve 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyati haczine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/604 Esas sayılı dosyasına ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle; davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalılar vekilince ibraz edilen cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket … A.Ş.’nin iddia edilen şekilde kredi sözleşmesinden kaynaklı bir borcu ve üzerinde mutabık kalınan bir borç bakiyesi bulunmadığını, müvekkilleri …, … ve …’ün kefil sıfatları olmadığını, müvekkilleri hakkında İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/502 D. İş dosyası ile haksız ve hukuka aykırı olarak ihtiyati haciz kararı verildiğini, müvekkilinin yapmış olduğu işlerin tamamı kamuya yönelik olduğundan herhangi bir şekilde mal kaçırma veya borcunu ödeyememe gibi bir durumda olmasının söz konusu olmadığını, ihtiyati haciz kararının, müvekkilinin ticari hayatını, iş ve işleyişini son derece olumsuz etkileyeceğini, ihtiyati haciz kararının kaldırılmaması durumunda müvekkili şirketin ticari itibarının büyük ölçüde zedeleneceğini, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için istenen şartların mevcut olmadığını, müvekkilinin muayyen yerleşim yeri bulunduğunu, faal bir firma olduğunu ve uzun yıllardır iş ve işlemlerine belirtilen merkez adresinden devam ettiğini, müvekkillerinin herhangi bir şekilde mal kaçırma ve gizlemeye yönelik hileli davranışları da olmadığını, ihtiyati haciz sebeplerinin varlığı hususunda dosyada somut delil bulunmadığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 12/04/2022 tarih 2021/604 Esas sayılı ara kararında; “….Davalılar vekilinin İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/502 D.İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararına itirazının reddine karar verilmiş olup bu ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceğinden ayrıca cevap dilekçesinde ileri sürülen hususların hiç birisinin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını gerektirir mahiyette olmadığından davalılar vekilinin itirazları yerinde görülmemekle itirazın reddine karar verilmiştir. …”gerekçesi ile, Davalılar vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesi ile; Müvekkili şirketin, mevcut olan bir borç bakiyesini ödememesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, ticari hayatının devamı için bankalar ve kredi kuruluşları nezdindeki itibarının önem arz ettiğini, İİK Madde 257 hükmünde belirtilen ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için istenen şartların mevcut olmadığını, müvekkilinin muayyen yerleşim yeri bulunduğunu, hali hazırda faal bir firma olduğunu ve uzun yıllardır iş ve işlemlerine belirtilen merkez adresinden devam ettiğini, müvekkillerinin herhangi bir şekilde mal kaçırma ve gizlemeye yönelik hileli davranışları da olmadığını, dolayısıyla karşı tarafça net ve belirlenmiş olan herhangi bir alacak üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olmadığını, Davaya konu kredi sözleşmesinde kefil olarak bulunduğu iddia edilen …, … ve …’ün usulüne uygun olarak kefil sıfatları bulunmadığını, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, şartları oluşmadan ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/8053 E. 2016/1120 K. 18.02.2016 tarihli ilamı), ihtiyati haczin müvekkilinin ticari hayatını, iş ve işleyişini olumsuz etkileyeceğini ihtiyati haciz kararının kaldırılmaması durumunda müvekkili şirketin ticari itibarının zedeleneceğini, maddi ve manevi zararlarının oluşacağını belirterek, İhtiyati hacze itirazlarının kabulüne, aleyhe ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Talep, itirazın iptali davasında ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İhtiyati haciz talep eden banka vekili, borçlulardan … A.Ş. lehine, diğer borçluların müteselsil kefaleti ile kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek borçlulara kat ihtarnamesi gönderildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından borçlular aleyhine takibine geçildiğini, ancak henüz takibin kesinleşmediğini, borçluların adresten ayrılma ve mal varlığını elden çıkarma çabası içinde olması nedeniyle nakdi ve gayri nakit alacaklarının tahsilinin temini için borçluların menkul, gayrimenkul malları ve 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyati haczine karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/502 D.İş 2021/525 karar sayılı 18/08/2021 tarihli kararı ile; Gayri nakdi alacak yönünden ihtiyati haciz isteminin reddine, 505.685,88 TL nakit alacak yönünden %15 teminat yatırılması karşılığında ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir. Karşı tarafça ihtiyati haciz kararına itiraz edilmesi üzerine, mahkemenin 05/11/2021 tarihli ek kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı tarafça işbu dosyaya ibraz edilen cevap dilekçesi ile, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması talep edilmekle, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK 257/1 maddesine göre “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” İİK 265. madde de ihtiyati hacze itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup bunun dışında bir nedenle ihtiyati hacze itiraz edilmesine mümkün değildir. Kredi hesabının kat edilmesi kredi sözleşmesinden doğan alacağın muacceliyeti için yeterlidir. Somut olayda, ihtiyati haciz talep eden banka tarafından kredi hesabı kat edilerek borçlulara kat ihtarnamesi tebliğe gönderilmiştir. Buna göre kredi hesabının kat edilmesi ile alacak muaccel hale gelmiş olup, dosyaya sunulan genel kredi sözleşmesi ile kat ihtarına göre alacağın varlığı yaklaşık olarak ispat edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilinin itiraz sebepleri İİK 257/2 maddesinde düzenlenen muaccel olmayan alacaklar yönünden ihtiyati haciz talep şartlarına ilişkin olup somut olayda alacak muaccel olduğundan itiraz ve istinaf sebepleri yerinde olmadığı gibi, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince itirazın reddine dair verilen ek kararın istinaf edilmediği ve koşulların değiştiğinin de ispatlanmadığı anlaşılmakla mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan, ihtiyati hacze itiraz eden davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı davalılar tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden tahsiline yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/05/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.