Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/932 E. 2022/1444 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/932 Esas
KARAR NO: 2022/1444 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 09/02/2022
NUMARASI: 2021/783 Esas – 2022/75 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, “….müvekkilinin … Marmara Şubesinin 17.10.2018 tarihli … seri numaralı 300.000,00 TL bedelli çek aslının ellerinde olduğunu, Konkordato davasına müdahil olduklarını, ihtarda bulunduklarını, gerekçeli kararda 3 yerde isimlerinin geçtiğini, komiserlikçe kendilerine her hangi bir bildirim yapılmadığını, çek aslının ellerinde olmasına rağmen, çekle ilgili bir başkasına ödeme yapılmasının hem alacaklı müvekkili hem de ileride mükerrer ödeme yapacak olan Borçluyu mağdur edeceğini, davanın kabulü ile … Marmara Şubesinin 17.10.2018 tarihli … seri numaralı 300.000,00 TL bedelli çek yönünden müvekkilin alacaklı olduğunun tespiti ile çeke dair konkordato ödemelerinin müvekkile yapılmasına karar verilmesini, ayrıca dava sonuçlanana kadar ödemelerin taraflarına yapılmasını, talebin kabul edilmemesi halinde ise Mahkeme veznesine yatırılarak bekletilmesine karar verilmesi” Davalı vekili cevap dilekçesi ile, “…Dava dilekçesinin ve delil listesinin HMK nın emredici hükümlerine uygun olmadığı, HMK nın 25 maddesinde aynen “İki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakaları kendiliğinden dikkate alınamayacağı, onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamayacağının belirtildiği. Davacının dava dilekçesi ve delil listesinin Hmk nın emredici hükümlerine aykırı olduğundan usul yönünden davanın reddi gerektiği, Arabulucu başvuru şartı gerçekleşmeden açılan iş bu davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiği, davacı tarafından İİK MD 229 gereğince süresi içerisinde alacak kaydının yapılmamış olduğu, Hak düşürücü süre dikkate alınmadığı, Müvekkilinin konkordato tasdik kararı ve ödeme projesi ile yükümlü olduğu nedenleri ile iş bu haksız davanın reddi…”
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 09/02/2022 tarih 2021/783 Esas – 2022/75 Karar sayılı kararında; “Dava, İİK 308/b maddesi uyarınca çekişmeli alacağın konkordato kapsamına dahil edilmesine ilişkindir. Kayyım … tarafından sunulan 25/01/2022 tarihli raporun sonuç kısmı şöyledir: “….Davacı …’ın Davalı … Tic. A.Ş. den alacaklı olduğuna dair defter kayıtlarında ve konkordato dosyasında bir kaydın mevcut olmadığı, Davacı …’ın hamili olduğu Çekin … Tic. A.Ş. Tarafından … Tic. Ltd. Şti. adına düzenlendiği, söz konusu çekin ciro yoluyla davacı ya intikal ettiği, Çeki ciro eden … Tic, Ltd. Şti. nin 1.677.904,00 TL Konkordato kapsamında yapılandırılan alacağının olduğu, 2018/767 Esas Dosya için 05.02.2021 tarihinde verilen gerekçeli karar da Konkordato Kapsamında olan borçlar için hangi alacaklıya hangi tarihlerde ne kadar ödeme yapılacağının belirtildiği, Davacı tarafından alacak kaydı yapılmadığından konkordato ya dahil olamayacağı,…” İİK’nın 308/b maddesi şöyledir: “Çekişmeli alacaklar hakkında dava: Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/02/2021 tarihli ve 2018/767E., 2021/38K. Sayılı kararıyla konkordato projesinin tasdik edildiği, tasdik kararının 11.02.2021 tarihinde ilan edildiği, çekişmeli alacak davasının ise 1 aylık süresi geçtikten sonra 01.12.2021 tarihinde açıldığı anlaşıldığından…”gerekçesi ile;”1-Davanın İİK’nın 308/b maddesi uyarınca konkordato tasdik kararının ilanından itibaren 1 aylık hak düşürücü sürede açılmamış olması nedeniyle usulden REDDİNE, ” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, mahkemenin davalarını hatalı nitelendirip,değerlendirdiğini, mahkemenin davayı İİK 308/b uyarınca açılan dava olarak nitelendirerek, hak düşürücü süre yönünden reddetmiş olduğunu, İİK 308/b maddesinin alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar ile ilgili olduğunu, oysa taraflarına konkordatoda taraf görünmedikleri iddiası ile ödeme yapılmadığını, yani alacak miktarlarına ilişkin bir itirazın değil; alacaklı sıfatlarının kabul edilmemesi durumunun mevcut olduğunu, bu nedenle alacaklı olduklarının tespiti talepli bu davanın açılmış olduğunu, davada taleplerinin, alacak konusu çekin yetkili ve son hamilinin, çekten dolayı alacaklı olanın müvekkili olduğunun tespiti, ödemenin müvekkile yapılması talebi olduğunu, davada herhangi bir hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığını, alacaklı olduklarının tespiti talebiyle açmış oldukları davalarının mahkemece hukuka aykırı olarak reddedildiğini, konkordato davasına müdahil olmalarına rağmen , kararda 3 yerde isimlerinin geçmesine, borçlu şırkete vekılıne komisere ayrı ayrı taraflarınca ihtarname gönderilerek çek aslının ellerinde olduğunun bildirilmesine rağmen komiserlikçe taraflarına herhangi bir bildirim yapılmamış olması, alacaklı olarak dahil edilmemiş olmalarının hukuka aykırı olduğunu, haksız ve hukuka aykırı durumun düzeltilmesi amacıyla da dava açtıklarını, mahkemece de eksik incelemeye dayalı olarak hatalı bir karar verildiğini, dava kesinleşinceye dek, konkordato ödemeleri devam ettiğinden ve ellerinde bulunan çekle ilgili 3. bir firmaya ödeme yapılıyor olduğundan, hem müvekkili daha fazla mağdur etmemek için hem de borçluyu mükerrer ödeme durumunda bırakmamak adına çeke dair konkordato ödemelerinin tedbiren müvekkiline ödenmesine karar verilmemesi halinde, konkordato ödemelerinin tedbiren mahkeme veznesine yatırılarak dava sonuçlanana kadar bekletilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, İleri sürerek; istinaf başvurularının kabulü ile İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/783 E. 2022/75 K. Sayılı usul ve yasaya aykırı ilamının kaldırılarak davalarının kabulüne, … Marmara Şubesi’nin 17.10.2018 keşide tarihli … seri numaralı 300.000-TL bedelli çek aslı müvekkilinde olduğundan, anılan çeke ilişkin alacaklı tarafin müvekkili … olması sebebi ile müvekkilin alacaklı olduğunun tespitine, ödemelerin müvekkiline yapılmasına, konkordato ödemelerinin tedbiren müvekkiline ödenmesine karar verilmemesi halinde, konkordato ödemelerinin tedbiren mahkeme veznesine yatırılarak dava sonuçlanana kadar bekletilmesine, kararın icrasının müvekkili açısından telafisi güç zararlar doğuracağı ve mağduriyete sebep olacağı açık olduğundan kararın icrasının istinaf incelemesi sonuna kadar durdurulmasına yönelik tehir-i icra kararı verilmesine, istinaf incelemesinin yargılama giderleri ile birlikte ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; konkordato yargılamasında alacak kaydı bulunmayan davacının, hamili olduğu çekten ötürü alacaklı olduğunun tespiti ile bu çek için yapılacak ödemelerin kendisine yapılması talebine ilişkindir. Mahkemece; davanın İİK’un 308/b maddesine dayalı itiraza uğramış çekişmeli alacağın konkordato kapsamına dahil edilmesi davası olduğu ve davanın konkordato kararının ilanından itibaren bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Dava konusu çek incelendiğinde; keşidecisinin davalı, lehdarının dava dışı … Tic. Ltd. Şti olduğu, lehdar tarafından …’a … tarafından davacıya ciro edildiği, davacının çeki ibraz süresinde muhatap bankaya ibraz ettiği, çek arkasına karşılıksız çıktığına dair kaşe vurulduğu anlaşılmıştır. İstanbul 3 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/767 esas, 2021/38 Karar sayılı 05/02/2021 tarihli konkordato tasdik kararı incelendiğinde, davacının davaya müdahil olduğu, ancak konkordato tasdik projesinde kendisine ödeme yapılmasına dair bir düzenleme bulunmadığı, davacı alacağının konkordato projesine kaydedilmediği anlaşılmıştır. İcra ve İflas Kanunu’nun 301. maddesine göre, konkordato projesinin hazırlanıp alacakların bildirilmesi ve tahkikinden sonra, komiser tarafından yapılacak ilanda yer alan alacaklının bir başka deyişle, konkordato projesine alacağı kaydedilen alacaklının alacağına borçlunun itiraz etmesi halinde bu alacak “çekişmeli alacak” vasfını kazanır(bkz. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2431 esas, 2022/3414 karar sayılı 20/06/2022 tarihli kararı) İİK 308/b maddesi; “Alacakları itiraza uğramış alacaklılar,tasdik kararının ilanından itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın ,kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir.Süresi içinde dava açmamış alacaklılar ,bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler, bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.”hükmünü haizdir. Somut olayda; davacı alacağının konkordato projesine kaydedilmediği, bu nedenle borçlu tarafından itiraza uğramadığı; ancak dava konusu çek bedelinin, çekin lehdarı olan dava dışı … Ayakkabı Şirketi’nin konkordato kapsamında yapılandırılan toplam 1.667.904,00-TL alacağının içerisinde yer aldığı bilirkişi raporundan anlaşılmıştır. Şu halde eldeki dava, İİK’nun 308/b maddesine dayalı açılmış bir dava değildir. Konkordato yargılamasında dava konusu çek bedeli dava dışı lehdar alacağı olarak kabul edilmiş ve toplam alacak içinde bu bedelin de taksitler halinde dava dışı lehdara ödenmesine karar verilmiştir. Eldeki dava, dava konusu çekin yetkili hamilinin dava dışı şirket değil, davacı olduğunun tespiti ve konkordato projesi ile dava dışı lehdar şirkete ödenmesine karar verilen çek bedelinin davacıya ödenmesi talebidir. Yapılan açıklamalar çerçevesinde; mahkemece uyuşmazlığın vasıflandırılmasında yanılgıya düşülmüş olup davanın İİK’nun 308/b maddesinde öngörülen bir aylık süre içerisinde açılmadığından bahisle reddine karar verilmesi yerinde olmamış, davacı yanın istinaf başvurusu bu nedenle yerinde görülmüştür. İzah edilen gerekçelerle; davacı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/02/2022 tarih ve 2021/783 Esas – 2022/75 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/10/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.