Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/927 E. 2022/906 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/927 Esas
KARAR NO: 2022/906 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/64 D.İş – 2022/78 Karar
TARİH: 17/03/2022
TALEP: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talebinde bulunan alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin Gabon-Libreville’de mukim bir şirket olduğunu, 25.08.2021 tarihinde borçlu şirkete 58.600 Euro tutarında 3 adet elektrikli yolcu asansörü, 4 adet Defender (Koruyucu) … ve 7 adet … sipariş ettiğini, borçlu tarafından dilekçe ekinde sundukları 25.08.2021 tarihli proforma fatura düzenlendiğini, proforma faturaya göre siparişin ödemenin yapılmasından itibaren 6 hafta içerisinde gerçekleşeceğini, müvekkilinin proforma faturada belirtilen toplamda 58.600 EURO tutarında ödemeyi borçlunun banka hesabına gönderdiğini, borçlu tarafından proforma faturada da taahhüt edildiği üzere ürünlerin en geç bu tarihten 6 hafta sonra, 29.10.2021 tarihinde müvekkiline gönderilmesi gerektiğini, ancak borçlunun bu zamana kadar taahhüdünü yerine getirmediğini, proforma fatura konusu ürünleri ödemeyi almasına rağmen göndermediğini, borçlu firmanın 2018 yılında finansal sıkıntı yaşadığını ve borçlu şirket hakkında mahkemece konkordato kararı verildiğini, konkordato kararının 2020 yılında kalktığını, borçlu hakkında B.Çekmece …İcra Md … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını. İşbu icra takip dosyasında borçlunun 58.600 Euro tutarındaki borcuna karşılık, borçlunun, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. Karşı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talep eden tarafından B.Çekmece …İcra Md … Esas sayılı dosyası ile 01.03.2022 tarihinde müvekkili aleyhine İcra Takibine geçildiğini ve ödeme emrinin 09.03.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, icra dosyasına itiraz edildiğini, takibin/ödeme emrinin iptali gerektiğini, teminat yatırılmasının zorunlu olduğunu, müvekkilinin 14.08.2020 tarihinde lehine kesin mühlet olmasına rağmen, konkordato talebinden feragat ettiğini, borca batık olmadığını, takibe konu faturalara konu ticari eşyanın belli bir tasarım ve üretim süreci gerektiren mallar olduğunu, tasarım ve üretim sürecinin tamamlandığı ve siparişlerin hazır hale getirildiğinin karşı tarafa bildirildiğini, karşı tarafın taşıyıcısından gemi tarifesi talep edilmiş olmasına rağmen taraflarına bilgilendirme yapılamaması nedeniyle ihracat işleminin tamamlanamadığını, ihracat konusu/ siparişi tamamlanan eşyaların hazır olduğunu, takip tarihinden önce fotoğraflarıyla karşı tarafa bildirilmesine rağmen müvekkilinden haksız taleplerle kazanç sağlamak amacıyla para iadesi istendiğini, karşı tarafın kötü niyetli olduğunu belirterek, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 17/03/2022 tarih 2022/64 D.İş – 2022/78 Karar sayılı kararında; “somut olayda istemde bulunan tarafından geç teslime dayalı olarak ihtiyati haciz talep edildiği, temerrüde düşen tarafın kimde olduğu yargılanması gerektirir olması dayanak başkaca delil sunulmadığı, sunulan kayıtlara göre vadesi gelmiş bir para borcundan söz edilmesinin mümkün olmadığı, alacağın varlığının tespitinin yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu, alacağın varlığının yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanamadığı, karşı tarafın kaçtığı veya mal kaçırdığına dair de herhangi bir delil bulunmadığı, bu nedenle ihtiyati haczin yasal koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla, koşulları oluşmayan ihtiyati haciz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir….”gerekçesi ile, Şartları oluşmaması sebebiyle ihtiyati haciz talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin parasının tamamını ödediği ve satın almış olduğu ürünlerden dolayı alacağının, geç teslime değil hiç teslim edilmemeye dayandığını, müvekkili şirketin 25.08.2021 tarihinde borçlu şirkete 58.600 Euro tutarında 3 adet elektrikli yolcu asansörü, 4 adet Defender (Koruyucu) … ve 7 adet … (asansör montajı için gerekli ürünler) sipariş ettiğini, karşı tarafça düzenlenen proforma faturaya göre siparişin ödemenin yapılmasından itibaren 6 hafta içerisinde gerçekleşeceğini, müvekkilinin 58.600 EURO tutarında ödemeyi borçlunun banka hesabına gönderdiğini, ancak borçlu tarafından bu zamana kadar proforma fatura konusu ürünleri müvekkiline göndermediğini, Borçlu tarafın dosyaya sunmuş olduğu dilekçesinden ve duruşma sırasındaki sözlü beyanlarından taraflar arasında imzalanan proforma faturanın geçerliliği ve ödemenin alınması konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığını, borçlu firmanın ayrıca faturada belirtilen teslim süresinde malların hiçbirini teslim etmediğini de kabul ve ikrar ettiğini, temerrüde düşen tarafın borçlu firma olduğunu, mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, Davalı tarafın, 17.03.2022 tarihli celsede ve beyan dilekçelerinde, malların hazır olduğu fakat müvekkilinin yükleme gemi bilgilerini bildirmediğini, bu nedenle hazır kapıları iptal etmek zorunda kaldıklarını iddia ettiğini, mahkemece davalı tarafın bu beyanına dayanılarak, sundukları deliller dikkate alınmadan taleplerinin reddedildiğini, Proforma faturaya göre taraflar “CFR” teslimin (COST AND FREIGHT) Mal bedeli ve navlun anlamına gelen uluslararası ticari bir terim olan CFR’ye göre ithalat ve ihracatta taşınan ürünün, daha önce belirlenmiş limana kadar bütün taşıma masraflarının tamamen ihracatçı firma tarafından karşılanacağını belirttiğini, yani taşıma konusundaki tüm sorumluluğun (taşıma bedelleri, nakliye süreci, mal bedeli ve navlun) ihracatçı firmaya kalması anlamını taşıdığını, taraflar arasında kararlaştırılan cfr teslim’e göre davacının müvekkili firma tarafından gemi yükleme bilgilerini bildirilmediği ve bu nedenle ürünlerin teslim edilmediği yönündeki iddialarının kabul edilemeyeceğini, borçlu taraf tüm taşıma sürecinden kendisinin sorumlu olduğunu, Ayrıca müvekkil şirket, aralarındaki CFR teslim şartına rağmen, davalı şirket ile gemi sevkiyatının bir an önce yapılması için defalarca iletişime geçtiğini ve sevkiyat sürecini hızlandırmak ve zamanında yapılması için bilgi istediğini, mahkemenin bu hususu değerlendirmediğini, sunmuş oldukları delillerine göre, borçlu tarafın temerrüde düştüğünün görüldüğünü, müvekkili şirketin daha fazla zarara uğramamak adına sözleşmeyi feshettiğini, bu durumda, davacı tarafın kendisine ödenen ürünlerin bedelinin tamamını müvekkili firmaya iade etmesi gerektiğini, mahkemenin vadesi gelmiş bir para borcundan söz edilmeyeceği yönündeki değerlendirmesinin hatalı olduğunu, İhtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispatın yeterli olduğunu (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 18.04.2017 T., 9486/3106 sayılı kararı), sundukları deliller ile yaklaşık ispatın sağlandığını, borçlu şirketin mali sıkıntıda olduğunun asansör piyasasında bilindiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen mahkeme ara kararının kaldırılarak, ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. cümlesine göre de: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek şekilde ispat etmek durumundadır. İhtiyati haciz isteyen vekili, karşı taraftan sipariş edilen malların bedeli ödenmesine rağmen, profarma faturada belirtilen malların teslim edilmediğini belirterek, ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Somut uyuşmazlıkta, iddia edilen zarar ve karşı taraftan talepte bulunulabilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığının ancak yargılama ile belirlenebileceği, yargılamanın bulunduğu aşamaya göre karar tarihi itibariyle mübrez delillerin yaklaşık ispat için yeterli olmadığı, dolayısıyla muaccel bir alacağın varlığından söz edilemeyeceği gibi borçlunun mallarını kaçırmaya, gizlemeye veya kendisinin kaçmaya çalıştığını gösterir delil de ibraz edilmediği dikkate alındığında mahkemece davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Sonuç olarak, ilk derece mahkemesinin 17/03/2022 tarihli ara kararında yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/06/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.