Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/856 E. 2022/746 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/856 Esas
KARAR NO: 2022/746 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/02/2022
NUMARASI: 2022/5 Esas
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 11/05/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, alacak ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle kötü niyetli olarak mal kaçırma maksatlı olası bir muvazaalı işlemle hak kaybına sebebiyet vermemek için, davalı üzerine kayıtlı olan …, …, … plaka sayılı araçlar ile UYAP sorgusu sonucu tespit edilecek araçların tescil kaydı üzerine UYAP üzerinden, üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacı ile ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 16/02/2022 tarih ve 2022/5 Esas sayılı ara kararında; “….HMK 389 maddesinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir düzenlemesi karşısında davacı vekilinin tedbir konulmasını istediği aracın ve taşınmazların uyuşmazlık konusu olmaması, davanın aracın ve taşınmazların aynına ilişkin olmaması, tedbirin yargılama sonucunda hükmedilebilecek tazminatın tahsilini teminata yönelik olması, alacağın yargılamaya muhtaç olması ve davacı tarafça dosyaya sunulan deliller dikkate alındığında ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun oluşmaması birlikte değerlendirildiğinde HMK.389 ve devamı maddeleri gereğince şartları oluşmayan davalı üzerine kayıtlı …, …, … plaka sayılı araçların tescil kaydı üzerine UYAP üzerinden 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacı ile tedbir konulması talebinin reddine karar vermek gerekmiş…”gerekçesi ile, Davacı vekilinin davalının malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Somut olayda ihtiyati tedbir şartları oluşmuş olup, ilk derece mahkemesi tarafından talebin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, HMK Madde 389’de;”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklinde belirtildiğini, Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edildiğini, mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacağını, Huzurdaki davaya konu uyuşmazlığa bakıldığında ihtiyati tedbir konulması talep edilen araçların, müvekkilinin müşterilerine ait yükü taşıyan araçlar olduğunun görüleceğini, kaldı ki burada hangi araçlar ile taşındığından ziyade taşıma işini yapan araçların geneli itibariyle konu değerlendirilmesi gerektiğini, yüklerin şu anda hangi araçlarda olduğu tam olarak bilinmesi fiili olarak zaten mümkün olmadığını, Yükü taşıyan araçlar arasında bilgimiz dışında yüklerin aktarılmış olmasının muhtemel olduğunu, uyuşmazlığı davalının yükleri taşıdığı araçlardan soyutlayarak sadece alacak davası olarak görmek kanun koyucunun ihtiyati tedbir talebinde beklediği amacı şekli olarak ve hatalı bir yorumla sınırlamak olacağını, Müvekkilinin müşterisine ait malların davalının araçları ile taşındığı, bu araçların akıbetinin meçhul olduğu, araçların bulunması halinde taşıdıkları yüke ulaşılacağı ya da izinin bulunacağı hususu ihtiyati tedbir talebine konu araçlar ile uyuşmazlık arasında yakın bağın olduğunu gösterdiğini, İlk derece mahkemesi tarafından eksik inceleme yapıldığını, tedbir talebine konu araçlar ile yükler arasındaki illiyet bağı araştırılmadan, tedbir talebinin reddine karar verildiğini, ihtiyati tedbir hakkındaki kanun maddesini, hak kaybına sebebiyet verecek şekilde dar yorumladığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi ara kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesini tam ve gereği gibi yerine getirmediği iddia edilen davalının neden olduğu zararın tahsili talebiyle açılan alacak davasında davalı adına kayıtlı araçların üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.’nın 389. maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Somut davada, davalıya ait tedbire konu araçlar davanın konusunu teşkil etmediği gibi, ileri sürülen iddiaların mahiyeti gereği ispata muhtaç durumdadır. Bu hususlar açılan eldeki davada iddia ve savunma doğrultusunda yargılama içinde toplanıp incelenecek deliller ışığında yargılama sırasında ortaya çıkacaktır. Dava ve ara karar tarihi itibariyle yargılamanın bulunduğu aşama gözetildiğinde henüz delillerin toplanmamış olması, dava dilekçesi ekindeki delillere göre HMK’nın 390/3. maddesinde belirtilen yaklaşık yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden, ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararı dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/05/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.