Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/847 E. 2022/712 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/847
KARAR NO: 2022/712
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2022 ( İhtiyati Tedbire İtiraz Hakkında Ek Karar )
DOSYA NUMARASI: 2022/61 Esas
DAVA: İstirdat
KARAR TARİHİ: 10/05/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu … Bankası Şişli İstanbul Şubesi, 10.01.2022 Tarih, 25.000,00-TL Bedelli, Keşidecisi … Ltd. Şti., Lehdarı … Ltd. Şti. Olan … Seri numaralı çeki müvekkilinin yetkili hamil sıfatıyla elinde bulundurmaktayken söz konusu çekin çalınarak müvekkilin rızası dışında elinden çıktığını, çalınan çeke ilişkin savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu ve çek iptal davası açılarak ödeme yasağı kararı alındığını, çeki bankaya ibraz eden davalı … Faktoring söz konusu çekin müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığını bilebilecek durumda olduğunu, davalı … Faktoring’in çek keşidecisi ve cirantaları aleyhinde İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/70 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile esas takibe geçildiğini, davaya konu çekin, yetkili hamili olan müvekkilinin uhdesindeyken çalınarak elinden çıktığını, davalı … Faktoring tarafından hukuka ve faktoring mevzuatına aykırı şekilde ele geçirilerek ibraz edildiğini ve ihtiyati haciz kararı alındığını belirterek, telafisi güç zararların önlenmesi adına İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile başlatılan takibin tedbiren durdurulmasını ve icra dosyasına ödenen paranın dava sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesi hususunda icra dosyasına dosya borç depo edildiğinden teminatsız olarak, aksi hâlde teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nin 28/01/2022 tarih ve 2022/61 Esas sayılı İhtiyati Tedbir Kararı ile; ” İstanbul … İcra Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabına göre; … E. Sayılı icra dosyasına dava dışı ciranta … Ltd.Şti’nin borcu ve masrafları teminat bedeli olarak yatırdığı anlaşılmıştır. ” açıklaması ile ve ” Tüm dosya kapsamı ile yaklaşık ispat edilme şartlarının oluştuğu, talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunduğu ve borcun tamamının icra veznesine depo edildiği anlaşılmakla; dava değerinin %15 oranında nakti teminatın Mahkememiz veznesine yatırılması veya her an paraya çevrilebilir muteber bir banka teminat mektubunun Mahkememize ibrazı karşılığında takibin durması ve takip dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” 1- %15 oranında 3.750,00TL tutarında nakti teminatın yatırılması veya her an paraya çevrilebilir muteber bir banka teminat mektubunun ibrazı halinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibin durması ve takip dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA,,,” karar verilmiş ve karara karşı, davalı vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. İhtiyati tedbire itiraz eden davalı … Faktoring Anonim Şirketi vekili itiraz dilekçesinde özetle; hakimiyeti altındaki çekin çalındığını iddia eden davacının, dava konusu çekte cirosunun olmamasının davacı iddialarının çeliştiğini ispatladığını, çekin rıza dışı elden çıkması halinde ispat yükünün, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olduğunu, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için belirtilen hususta davacının yaklaşık ispat düzeyinde kanıt sunması gerektiğini, davacı tarafça, hırsızlık olayına ilişkin C.Savcılığı’na yapılan suç duyurusuna ilişkin soruşturmanın halen Bakırköy C.Savcılığının 2017/114622 sor.nolu dosyasında devam ettiğini, tedbir talep edilen çeklerin, çek tevdi bodrosuyla bankaya teslim edildiğini, davacı tarafça yaklaşık ispatın sağlanmadığını, İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verileyemeyeceğini, icra dosyasına ödemenin borçlu … Limited Şirketi tarafından yapıldığını, davacı … A.Ş.’nin teminatı ödediğini, ayrıca dosya hesabının tamamının değil, yalnızca ihtiyati haciz miktarının ödendiğini, müvekkilinin zararını karşılamayan %15 teminattan rücu edilmesini istediklerini, tedbir talep edenin teminat yatırmasının şart olduğunu belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili itiraza cevap dilekçesinde özetle; mahkemece yatırılan teminat karşılığında verilen ihtiyati tedbir kararında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, huzurdaki davaya konu çeke dayanılarak başlatılan icra takibinde müvekkili şirket tarafından olmamakla birlikte teminat tutarının kim tarafından yatırıldığının da herhangi bir önemi bulunmadığını, teminat yatırılmasının sebebinin tedbir talep edenin haksız çıkması ihtimali karşısında aleyhinde tedbir talep edilen tarafın muhtemel zararlarının karşılanması olduğunu, davalının muhtemel zararlarının karşılanması noktasında ödemenin kim tarafından yapılmış olduğunun önemi bulunmadığını, davalı vekilinin davanın eksik harçla ikame edildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, Harçlar Kanunu m. 28 uyarınca yatırılması gereken peşin harç tutarının ödendiğini, davalı vekilinin müvekkilinin taraf ehliyeti bulunmadığı, dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı yönündeki iddialarının kabulünün mümkün olmadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 04/03/2022 tarih ve 2022/61 Esas sayılı ” İhtiyati Tedbire İtiraz Hakkında Ek Karar ” ile; ” ….Somut olayda İcra dosyasındaki ödeme emri incelendiğinde, takip talebinde davacının borçlu olarak bulunmadığı, dosyaya sunulan çek fotokopisi incelendiğinde … LTD ŞTİ emrine düzenlendiği, çekin ön yüzünde hamiline ibaresinin bulunmadığı, dava dilekçesinde davacının cirosunun bulunmadığının belirtildiği, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile başlatılan takibin tedbiren durdurulması ve icra dosyasına ödenen paranın işbu dava sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin talebinin, davacının icra takip ödeme emrinde borçlu konumda bulunmadığı, bu takip nedeniyle hakkında mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı tehlikesinin yaklaşık olarak ispat edilemediği, ayrıca İİK m. 72/3 kapsamında hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından yukarıda açıklanan nedenlerle ara kararın kaldırılması gerekmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-İhtiyati tedbire itirazın kabulü ile, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, 2-Karardan bir suretinin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına gönderilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına dair kararında müvekkilinin icra dosyasında borçlu konumda olmadığını ve bu takip sebebiyle hakkında meydana gelecek bir değişiklik bulunmadığını belirtmiş olmasına karşın; anılan tespitlerin isabetli olmadığını, zira müvekkilinin davaya ve takibe konu çekin son meşru hamili konumunda olup, çalınan çek sebebiyle başlatılan icra takibi neticesinde çeki haksız bir şekilde elinde bulunduran davalı faktoring şirketine ödeme yapılması halinde müvekkilinin alacağını tahsil etme imkanının ciddi şekilde zorlaşacağını ve müvekkilinin zarara uğrayacağını, Mahkeme, her ne kadar davaya ve takibe konu çek üzerinde müvekkilinin cirosunun bulunmadığını, müvekkilinin takip dosyasında borçlu olmadığını ve takip dosyası sebebiyle müvekkilinin herhangi bir zarara uğramadığını belirtmiş olsa da, anılan tespitlerin hatalı olduğunu, zira çek üzerinde müvekkilinin cirosunun bulunmama sebebinin dosya kapsamında izah edildiğini, davaya konu çekin ticari ilişki kapsamında … Otomotiv tarafından müvekkili şirkete beyaz ciro yoluyla teslim edilmiş olup müvekkili tarafından henüz ciro edilmemişken çalındığını, çek üzerinde müvekkilinin cirosunun bulunmamasının tek başına müvekkilinin anılan çek üzerinde hak iddia edemeyeceği anlamına gelmeyeceğini, Her ne kadar takip dosyasında müvekkili şirket borçlu olarak yer almasa da takibin devamı halinde müvekkilinin de ciddi ölçüde zarara uğrayacağının açık olduğunu, zira davalı … Faktoring tarafından başlatılan haksız icra takibi sebebiyle çek borçlusunun meşru hamil olmayan faktoring şirketine ödeme yapmak zorunda kalacağını, bu halde çekin son meşru hamili olan müvekkili şirketin alacak hakkına kavuşmasının ciddi ölçüde güçleşeceğini, bu halde başlatılan icra takibinde borçlu olarak yer almasa dahi takip sebebiyle dolaylı yoldan zarara uğrayacağını ve alacağını elde etmesinin güçleşeceğini, bu nedenle müvekkilinin ihtiyati tedbir talep etmesinde hukuki yararının bulunduğunu, Bir an için taleplerinin takipten sonra yapılması sebebiyle takibin durdurulamayacağı düşünülse dahi İİK m. 72/3 uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, bu halde yerel mahkemenin vermiş olduğu tedbir kararından tümüyle rücu ederek tedbir kararının kaldırılmasına hükmetmesinin hatalı olup İİK m. 72/3 uyarınca değerlendirme yapılması gerektiğini, mahkemenin İİK m. 72/3’e atıf yapıp, akabinde “..İİK m. 72/3 kapsamında hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından…” diyerek anılan madde uyarınca dahi inceleme yapıldığında hukuki yarar bulunmadığı kanaatine vardığını, ancak yerel mahkemenin anılan kanaate ne şekilde vardığının anlaşılamadığını, bir an için İİK m. 72/3 uyarınca ihtiyati tedbir kararıyla takibin durdurulamayacağı kabul edilse dahi yerel mahkemenin yine aynı madde uyarınca “icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi” yönünde değerlendirme yaparak karar vermesi gerektiğini, ancak yerel mahkemenin bu doğrultuda hiçbir değerlendirmede bulunmadığını, gerekçeli kararında ise “hukuki yarar bulunmadığı” gibi açıklayıcılıktan uzak bir gerekçeyle İİK m. 72/3 kapsamında da tedbir kararı verilemeyeceğini belirttiğini, ancak mahkemenin daha önce dava dilekçelerinde belirtmiş oldukları tedbir taleplerini kabul ederek ” takibin durması ve takip dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi” yönünde ihtiyati tedbir kararı vermiş olup bu halde mahkeme nezdinde yaklaşık ispat koşullarının oluştuğunun aşikar olduğunu, fakat ilerleyen süreçte ne sebeple yerel mahkemenin bu husustaki görüşünün değiştiğinin anlaşılamadığını, mahkemenin İİK m. 72/3 kapsamında değerlendirme yaparak icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı vermesi gerektiğini, ancak mahkemece eksik ve hatalı değerlendirme sonucunda ihtiyati tedbirin tümüyle kaldırıldığını ve bu durumun müvekkili şirketin alacağına kavuşmasını ciddi ölçüde güçleştirdiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesinin 04/03/2022 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik kararının kaldırılmasına, tedbirin devamına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ihtiyati tedbir kararının icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, çek istirdatı davasında ihtiyati tedbirin kaldırılması yönünde verilen ara kararın kaldırılarak, ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili şirketin uhdesindeyken çalınan … Bankası Şişli İstanbul Şubesi, 10.01.2022 Tarih, 25.000,00-TL Bedelli, Keşidecisi … Ltd. Şti., … Ltd. Şti. Olan … seri numaralı çekin istirdadına, İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile başlatılan takibin durdurulması ve icra dosyasına ödenen paranın dava sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemenin 28/01/2022 tarihli ara kararı ile, %15 teminat karşılığında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibin durması ve takip dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş; ara karara karşı davalı … Faktoring Anonim Şirketi vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, mahkemenin 04/03/2022 tarihli ara kararı ile, ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili, söz konusu çeki icra takibinde borçlu olarak görünen … Ltd.Şti’den beyaz ciro ile aldığını beyan etmektedir. Çek istirdatı davalarında davacının, çekin yetkili hamili olduğunu, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. 6100 Sayılı HMK 389 /(2) Maddesi uyarınca” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Aynı yasanını 390 Maddesi “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, çekin, hamilin elinden rıza dışı çıktığının belirlenmesi yanında, yeni hamilin çeki kötüniyetle iktisap ettiğinin veya iktisapda ağır kusurlu olduğunun da ayrıca ispatı gerekmektedir. Mahkemece de belirtildiği üzere, davacı şirketin dava konusu çekte cirosunun bulunmadığı, ayrıca İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında da taraf olmadığı görülmektedir. Yargılamanın bulunduğu aşama ve mevcut delil durumuna göre davalının davaya konu çeki iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğuna ilişkin yaklaşık ispat sağlanmamış olup, mahkemece ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmayıp, istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/05/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.