Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/743 E. 2022/647 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/743 Esas
KARAR NO: 2022/647 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/01/2022
NUMARASI: 2021/628 Esas 2022/53 Karar
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 20/04/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı şirketin faaliyet konusunun yurt içinde potansiyel sigortalılarla temas ederek tehlikelerin sigorta edilmesi için sigorta sözleşmesi yapmak olduğunu, isteyenlerle hayat dışı sigorta şirketlerini bir araya getirdiğini, sigorta sözleşmesinin akdinden önceki hazırlık çalışmalarını yapmak ve gerektiğinde bu sözleşmelerin uygulanmasına yardımcı olmak olduğunu,16.06.2017 tarihinde, merkezi “… Mah. …e Cad. No:… Akdeniz/MERSİN” olarak kurulduğunu, 20.09.2021 tarihinde, şirket ortaklık yapısının değişimi ile ilgili karar alınmak üzere toplanıldığı sırada pay defterlerinin kaybolduğunun tespit edildiğini, davacı şirkete ait pay defterlerinin de bahsi geçen merkez nakli esnasında kaybolup zayi olduğunu, pay defterlerinin davacı şirketin iradesi dışında elinden çıktığını, bu nedenle davacı şirkete ait pay defterlerinin zayi olduğuna dair taraflarına zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 27/01/2022 tarih ve 2021/628 Esas – 2022/53 Karar sayılı kararında; “…Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, Yerleşik içtihatlar birlikte değerlendirildiğinde, davanın TTK 82/7 uyarınca açılan pay defteri kaybına ilişkin zayi belgesi verilmesi isteminden ibaret olduğu, kanunen sınırlı olarak sayılmayan ancak davacının özen yükümlülüğünü ihlali anlamına gelmeyecek deprem,sel,yangın,doğal afet gibi irade dışı sebeplerle zayi belgesi istemli dava açılabileceği, davacının gerekli özen yükümlülüğünü yerine getirdiği halde pay defterinin kaybolduğunu ispatlayamadığı, nitekim taşıma sırasında belgenin zayinin davacının gerekli özeni göstermediğine işaret olduğu, TTK 82/7 uyarınca zayi kararı verilmesi koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmış olmakla …”gerekçesi ile, Davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının değerlendirmelerin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, 20.09.2021 tarihinde, şirket ortaklık yapısının değişimi ile ilgili karar alınmak üzere toplanıldığı sırada pay defterlerinin kaybolduğunun tespit edildiği ve işbu huzurdaki davayı ikame etme zarureti hasıl olduğunu, kuvvetle muhtemel müvekkili şirkete ait pay defterleri de bahsi geçen merkez nakli esnasında kaybolduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. Maddesinde, “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” şeklinde ifade edildiğini, Kanun metninde de defter ve belgelerin ziyaa uğrama durumları sınırlayıcı bir şekilde sayılmadığını, dolayısıyla söz konusu ziyaın, tacirin önleyemediği, dolayısıyla kendine kusur olarak yüklenemeyen ve tacirin elinde olmayan her türlü harici olaylar nedeniyle ileri sürülmesinin mümkün olduğu, müvekkili şirkete ilişkin pay defterleri de bu şekilde zayii olduğu ve iradesi dışında elinden çıktığını, Buna ilişkin 2015-2016-2017-2018-2019 dönemlerine ait yevmiye, kebir, envanter defterleri açılış ve kapanış onayı yapıldığı bildirilen noter bilgileri de mahkemeye sunulduğu ancak yerel mahkemece bu konuda hiçbir değerlendirme yapılmadığını, Yerel mahkeme kararında her ne kadar somut olay kapsamında zayi belgesi verilmesi şartlarının oluşmadığı belirtilmiş ise de bahsi geçen kanun maddesinde sayılan sebepler sınırlı sebepler olmadığını, müvekkilinin elinde ve kontrolünde olmayan sebeplerle ticari defterlerin zayii olmasında da bahsi geçen madde hükmü uygulanabileceğini, Nitekim aksi düşünüldüğünde sadece yangın, sel, deprem gibi doğal afetler sonucu zayii olan ticari defterler bakımından söz konusu maddenin uygulama alanı bulması gerektiğini, kanunda sayılan sebepler örnekleme yapılmak suretiyle sayılan sebepler olup sahibinin bilgisi ve iradesi dışında elinden çıkan ticari defterleri için de söz konusu madde hükmü uygulama alanı bulabileceğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince açılan zayi belgesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.TTK’nın 82/7. maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir. Somut olayda davacı tarafça, ortaklar pay defterinin şirketin merkez nakli esnasında kaybolup zayi olduğunun anlaşıldığını ve yapılan aramalara rağmen bulunamadığından bahisle zayi belgesi verilmesi talep edilmiş isede, tacirin TTK 82/7. maddeden yararlanabilmesi için bir taraftan defterin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması gerekmektedir. Tacirin defter ve belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerekir. Davacı tarafça, zayi belgesi verilmesi istenilen defterin ne şekilde ve ne zaman zayi olduğuna dair somut bir iddia ve kanıt dahi sunulmamıştır. Davacı şirketin talep konusu ortaklar pay defterinin saklanmasında gerekli dikkat ve özeni göstermediği ve basiretli tacir gibi davranmadığı anlaşılmakla, somut olayda TTK. 82 maddesinde düzenlenen şartların oluşmadığı anlaşılmıştır. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, mahkemenin kabul ve gerekçesine göre davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2013/13932 Esas- 2013/20907 Karar sayılı kararı benzer mahiyettedir.) Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraftan alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince davacıya tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/04/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.