Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/741 E. 2022/675 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/741
KARAR NO: 2022/675
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/138 Esas (Derdest Dava Dosyası)
DAVA: Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 – 969) (Sözleşmenin Hükümsüzlüğü/İptali)
KARAR TARİHİ: 21/04/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, dava dışı borçlu şirketin kullanmış olduğu kredi sözleşmesini müşterek ve müteselsilen kefil sıfatıyla imzaladığını ve aynı zamanda Muğla ili Bodrum ilçesi … Mahallesi … Mevkii … ada … parselde kayıtlı arsa niteliğinde ana taşınmaz üzerine 1. Dereceden 1.800.000 TL bedelle ipotek tesis ettirmek suretiyle ipotek veren olarak borçtan sorumlu bulunduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine asıl borçlu şirket ve ipotek veren aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını söz konusu icra takipleri devam ederken davalı borçlu şirket yetkilisi tarafından 20.12.2017 tarihinde alacaklı bankaya hitaben dilekçe verilerek teminatta yer alan taşınmazın 1.200.000 TL bedelle bankalarına vefa sözleşmesi kapsamında devri ve borcun tahsil ve tasfiye edilmesinin talep edildiğini, bankaları ilgili birimince işbu talebin kabul edildiğini, taraflarınca Vefa sözleşmesinin gereği olarak sözleşme konusu taşınmazın devri için ön hazırlık işlemleri ve bu usuli işlemlerden olan taşınmazın kaydında yer alan İİK 150 / C satışa arz şerhinin kaldırılması için icra müdürlüğünden talepte bulunduğunu, ancak icra Müdürlüğünce 150/C şerhinin kaldırılması için ya borçlunun icra dosyasına ödeme yapmasını ya da haricen tahsil beyanda bulunulması gerektiğini belirttiğini, icra dosyasına yapılan bir ödeme olmadığından borçlu vefa sözleşmesi kapsamında tapuyu devredecek inancıyla ve imzalanan sözleşme gereği üzerlerine düşen edimlerin taraflarınca yerine getirilmesi maksadıyla tapu devri neticesinde yapılacak tahsilata ilişkin önden haricen tahsil beyanında bulunarak 150/C şerhinin fekkinin talep edildiğini, ancak ipotek veren şirket yetkilisinin kötü niyetli olarak ve sözleşmeye aykırı bir şekilde tapuya imza atmaya gitmediğini ve böylelikle ipotekli olan taşınmazın müvekkili banka adına devredilemediğini, borçlunun kötü niyetli ve aldatma saikiyle söz konusu davranışları nedeniyle vefa sözleşmesi gereği tapu devrinin yapılamadığını, dosya borcunun ayni ve veya nakdi olarak hiçbir şekilde tahsil edilemediğini, haricen tahsil ilişkin irade beyanının aldatma, hata ve hile nedeniyle gerçekleştiğini, ilerleyen süreçte davalı borçlu tarafça aldatmaya dayalı haricen tahsil beyanları kötüye kullanılarak ve dosyaya 150/C şerhinin kaldırılması için yatırılan tahsil harcı bedeli de dayanak gösterilerek 11.10.2019 tarihinde aradan geçen 20 ay sonunda ipoteğin kaldırılması için icra müdürlüğüne talepte bulunulduğunu, icra Müdürlüğünce işbu talebin reddedildiğini ve borçlu tarafça İstanbul Anadolu 20. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/224 esas sayılı dosyası ile icra memur muamelesini şikayet yoluna gidildiğini, mahkemece şekli inceleme yapılarak şikayetin kabulüne karar verildigini, kararın taraflarınca istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 2020/1739 esas 2021/478 karar sayılı ilamı ile istinaf başvurularının kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına şikayetin reddine karar verildiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı borçlu tarafça temyiz kanun yoluna başvurulduğunu, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2021/4790 esas 2021/10.412 karar sayılı ilamı ile haricen tahsil beyanı nedeniyle ipoteğin kaldırılması gerektiği belirtilerek, 23. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verildigini, borcun hiçbir şekilde nakden ya da aynen ödenmediğini, davalı şirket tarafından vefa sözleşmesi imzalanarak tapu devrinin gerçekleştirileceği inancı ve akabinde aldatma saikli eylemler neticesinde sakatlanan hatalı irade beyanına istinaden, alacaklarının teminatsız bırakılmaya çalışıldığını, Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2021/4790E.-2021/10412 Karar sayılı ilamına uyulması halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilecek olduğunu ve bu durumun telafisi imkansız zararlara sebep olacağını, müvekkilinin alacağının teminatsız hale geleceği ve kötüniyetli davalı borçlu şirketin bundan faydalanarak taşınmazı 3. bir kişiye devredecek veya danışıklı bir şekilde 3. kişi ipoteği tesis ettireceğini, yapılacak incelemeler neticesinde borcun ödenmediği, haricen tahsil beyanının davalı tarafça gerçekleştirilen aldatma saikli eylemler neticesinde hataen gerçekleştiğinin anlaşılacağını belirterek, öncelikle Muğla İli Bodrum İlçesi … Mah. … Mevkii … ada … parselde kayıtlı arsa niteliğinde ana taşınmaz üzerinde yer alan 20/06/2011 tarih … yevmiye nolu 1. dereceden 1.800.000-TL bedelli müvekkili … Bankası T.A.0. lehine tesis edilen ipoteğin fekkinin önlenmesine, taşınmazın 3. kişilere devrinin ve üzerinde ayni hak tesis edilmesinin engellenmesine, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan haricen tahsil beyanının hile hataya bağlı olarak gerçekleştiğinin tespitine ve işbu beyanın iptaline, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu borcun ödenmediği ve ipotekle teminat altına alınan borcun devam ettiğinin, bu kapsamda ipoteğin kaldırılması koşulları oluşmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 25/02/2022 tarih 2022/138 Esas sayılı ara kararında; “tedbir istemi yönünden ileri sürülen gerekçelere nazaran, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği, gecikme sebebiyle ciddi bir zararın doğabileceği yönünde Mahkememizde yeterli kanaat hasıl olmamakla, bundan başka esas hükümle umulan neticenin, henüz davalının savunması alınmadan, deliller toplanmadan meydana getirilmesinin mümkün olmadığı, yanı sıra yukarıda ayrıntısı açıklanan HMK’nun 390/3. maddesinde öngörülen yaklaşık ispata ilişkin ve dolayısıyla HMK 389. maddesi koşullarının oluşmadığı değerlendirilmiş, tedbir talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir….”gerekçesi ile, Davacının ihtiyati tedbir isteminin koşulları bulunmadığından reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Haricen tahsile ilişkin irade beyanının aldatma, hata ve hile nedeniyle gerçekleşmiş sakat bir beyan olduğunu, bu sakat beyana istinaden kanun açıklığından faydalanarak ipoteğin fekkinin mümkün olmadığını, davada ipoteğin fekki tehlikesinin somut olup mahkemece tedbir verilmemesi durumunda davanın açılış amacı ve konusunun ortadan kalkacağını, hakkın elde edilmesinin zorlaşacağını ve imkansız hale geleceğini, Şekli inceleme yapan İstanbul Anadolu 20. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/224 E. sayılı dosyası ile verilen kararda 1.800.000-TL meblağlı ÜST SINIR İPOTEĞİNİN İcra memuru tarafından kaldırılabileceğinin hüküm altına alındığını, iş bu mahkeme kararının İlgili Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 19.04.2022 tarihinde yapılacak duruşma neticesinde Yargıtay’ın bozma ilamına uyulması halinde 1.800.000-TL bedelli müvekkili Kamu Bankası ipoteğinin fekkine karar verileceğini, icra hukuk mahkemesi kararı olduğu için tehiri icrada talep edilemeyeceğinden kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin ipoteğin fek edileceğini, Genel mahkemelerce borcun devam ettiğinin ispatlandığını, davalı tarafça İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/608 Esas sayılı dosyasında da taraflarınca yapılan haricen tahsil beyanı öne sürülerek borcun ödendiğinin iddia edildiğini, ancak gerek genel mahkeme olan Asliye Ticaret Mahkemesince gerekse bilirkişi heyetince borcun ödenmediği beyanın hataya dayalı olduğunun tespit edildiğini ve itirazın iptaline karar verildiğini, Gecikmeyle ve tedbir verilmemesi nedeniyle ciddi zarar doğacağını ve ipoteğin ortadan kalkacağını, icra hukuk mahkemesinin şekli kararı ile ipoteğin kaldırılması tehlikesi olduğunu, söz konusu ipoteğin asalaten-kefaleten-nakdi-gayrinakdi her türlü borç için alınmış bir ipotek olduğunu, borcun hiçbir şekilde nakden ya da aynen ödenmediğini, davalı şirket tarafından vefa sözleşmesi imzalanarak Tapu devrinin gerçekleştirileceği inancı ve akabinde aldatma saikli eylemler neticesinde sakatlanan hatalı irade beyanına istinaden, alacağın teminatsız bırakılmaya çalışıldığını, müvekkili bankanın borçlu/lara borcun ödenmesi için bir çok imkan sağlar iken (vefa sözleşmesi, faiz indirimleri ile) davalının bu imkanı kötüye kullanarak ve hukuki açıklıklardan istifade ederek Mahkemeleri yanıltmaya ve müvekkili Bankayı dolandırmaya çalıştığını, Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2021/4790E.-2021/10412 Karar sayılı ilamına uyulması halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verileceğini ve bu durumun telafisi imkansız zararlara sebep olacağını, müvekkili banka alacağının teminatsız hale geleceğini ve kötüniyetli davalı borçlu şirketin bundan faydalanarak taşınmazı 3. bir kişiye devredeceğini veya danışıklı bir şekilde 3. kişi ipoteği tesis ettirilebileceğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, Muğla İli Bodrum İlçesi … Mah. … Mevkii … Ada … Parselde kayıtlı arsa niteliğinde ana taşınmaz üzerinde yer alan 20/06/2011 tarih … yevmiye nolu 1. dereceden 1.800.000-tl bedelli müvekkili … Bankası T.A.O. lehine tesis edilen ipoteğin fekkinin önlenmesine, taşınmazın 3. kişilere devrinin ve üzerinde ayni hak tesis edilmesinin engellenmesine dair tedbir kararı verilmesini veya tedbir kararı verilmesi için dosyanın Yerel Mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takip dosyasında haricen tahsil beyanının hile ve hataya bağlı olarak gerçekleştiğinin tespiti, bu beyanın iptali, borcun ödenmediği ve ipoteğin kaldırılması koşullarının oluşmadığının tespiti istemli davada, ipoteğin fekkinin önlenmesi, taşınmazın 3. kişilere devri ve üzerinde ayni hak tesis edilmesinin engellenmesine dair tedbir kararı verilmesine ilişkindir. Mahkemece talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı tarafça, taraflar arasında akdedilen Protokol uyarınca ipotekli taşınmazın bankaya devrine ve borcun bu şekilde tasfiyesine karar verildiği, ancak İİK 150/c şerhi nedeniyle tapuda işlem yapılamaması üzerine borç tahsil edilmemesine rağmen icra müdürlüğünden bu şerhin kaldırılmasının talep edildiği, bu esnada “haricen tahsil” beyanının hata ve davalının hilesi nedeniyle kullanıldığı, şerhin kaldırılmasının ardından davalı tarafın taşınmazı devre yanaşmadığı, dolayısıyla borcun ayni ya da nakdi tahsil edilemediği ileri sürülmüştür. Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmelerinin davalı tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, ayrıca davalı adına kayıtlı taşınmazın asıl borçlunun borcunu teminen banka lehine ipotek edildiği, borcun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek ihtarname düzenlendiği, ihtarnamenin asıl borçlu ve kefile tebliğe çıkarıldığı, ödenmemiş kredi alacağının tahsili amacıyla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilamsız ve ipotekli icra takipleri başlatıldığı, ipoteğin paraya çevrilmesi için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında başlatılan takip dosyasında alacaklı vekilinin bila tarihli dilekçesi ile borcun haricen tahsil edildiğini belirterek taşınmaz üzerindeki ipotek şerhinin kaldırılması talebinde bulunduğu, 05.01.2018 tarihinde icra müdürlüğünce talebin kabul edildiği, 17.01.2018 tarihinde davalı tarafça tahsil harcı yatırıldığı ve icra müdürlüğünce 11.10.2019 tarihinde haricen tahsil nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, İstanbul Anadolu 20. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/224 esas sayılı dosyası ile icra memur muamelesini şikayet yoluna gidildiği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 2020/1739 Esas 2021/478 Karar sayılı kararı ile, istinaf başvurularının kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davalı tarafça temyiz kanun yoluna başvurulduğu, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2021/4790 Esas 2021/10.412 Karar sayılı ilamı ile, haricen tahsil beyanı nedeniyle ipoteğin kaldırılması gerektiği belirtilerek 23. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen ve ödenmemiş kredi alacağının tahsili amacıyla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacı tarafça davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla başlatılan ilamsız icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali için İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/608 Esas 2021/200 Karar sayılı dosyası ile açılan davada da, davalı tarafça davacının, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında haricen tahsil beyanında bulunduğunun savunma olarak ileri sürüldüğü, mahkemece harici ödeme beyanına itibar edilmeyerek, ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmektedir. İhtiyati tedbir genel olarak HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbir için yaklaşık ispat yeterli görülmüş olup sunulan belgelerle talep edenin, davada haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi ve diğer şartların da varlığı halinde ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir. Somut uyuşmazlıkta; dosyada mevcut durumun değişmesi halinde, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi bulunduğuna dair dosyada mübrez mahkeme kararları, belge ve delillerin yaklaşık ispat için yeterli olduğu anlaşılmakla, mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebinin ipoteğin fekkinin önlenmesi yönünden kabulüne, taşınmazın aynı dava konusu olmadığından, sair tedbir taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesinin 25.02.2022 tarihli ara kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/02/2022 tarih ve 2022/138 Esas sayılı Ara Kararının HMK 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Davacı vekilinin tedbir isteminin KISMEN KABULÜ ile; Talebe konu Muğla İli Bodrum İlçesi … Mah. … Mevkii … ada … parselde kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmaz üzerinde yer alan 20/06/2011 tarih … yevmiye nolu 1. dereceden 1.800.000-TL bedelli davacı … Bankası T.A.0. lehine tesis edilen ipotek şerhinin kaldırılmasının HMK 389 vd maddeleri uyarınca TEDBİREN ÖNLENMESİNE, 2-Davacı vekilinin ihtiyati tedbire ilişkin sair taleplerinin reddine, 3-Davacı … T.A.O., 696 sayılı KHK’ nın 11. maddesiyle 6219 sayılı … Bankası Anonim Ortaklığı Kanunu’ na eklenen geçici 5. madde uyarınca ( … Bankanın her türlü ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde teminat şartı aranmaz.” ) teminattan muaf olduğundan, teminat alınmasına yer olmadığına, 3-Dairemizce verilen işbu tedbir kararının infazı için ilk derece mahkemesi yazı işleri müdürü tarafından ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılması sureti ile yazılı bildirim yapılmasına, 4-Davacı … Bankası T.A.O., 696 sayılı KHK’ nın 11. maddesiyle 6219 sayılı … Bankası Anonim Ortaklığı Kanunu’ na eklenen geçici 5. Madde uyarınca istinaf harçlarından muaf olduğundan, yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 5-Dosya aslı dairemize fizikî olarak gönderilmeyip UYAP sistemi üzerinden elektronik olarak gönderilmiş olmakla; aynı şekilde dairemiz kararının da ilk derece mahkemesine elektronik olarak gönderilmesine, 6-Artan gider avansı bulunması halinde yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/04/2022 tarihinde HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.